Amaç, Niyet, Yön…

Amaç, Niyet, Yön…

Amaç, niyet, yön… İnsanı en yüce makamlara yükseltebilen faktörlerdir.
Hayatta neye ulaşmak istiyorsak, mutlaka hedefimiz, zirvemiz olmalıdır.
İnsan böyle kuruldu; hep gözü ileride… Kim önde giderse insan ona ulaşmak ondan üstün olmak ister. İnsan kendini örnek aldığı birine benzetmeye çalışır.
Belki de bu yüzden Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de bize peygamberini en güzel örnek “Üsvetül-i Hasene” gösterdi. İnsanlığın en yüce zirvesini örnek olarak sundu ki, gözümüz Onda olsun, O'na benzemeye çalışalım.
Kendimizi ucuz Hollywood filmlerinin, Pembe Brezilya dizilerinin sahte yıldızlarına benzetmeyelim. Hayatları skandallarla, şovlarla, boyalarla, foyalarla sunan ahlâkları lekeli sözde yıldızlara benzemeye gerek yok. Eğer onlara benzemeye çalışırsak parlamadan söneriz. O yollarda nice kişiler kaybolmuştur.
Her adımda iki cihan güneşi sevgili peygamberimizin sünnetini kendimize rehber edinelim. O yüce sünnetleri şeref bilerek, Onun gibi yaşayalım, yiyelim, içelim, yatalım, kalkalım, sevinelim, kederlenelim. Her halimizi o yüceler yücesi Rasûl Sallallahü Aleyhi Vesellem’e benzetmeye çalışalım. Onun gibi baba, O'nun gibi er, O'nun gibi dost, O'nun gibi rehber, O'nun gibi iyilikleri emredici, O'nun gibi kötülüklerden menedici, O’nun gibi Müslüman olalım.
Peygamberin okulunda ders alan, vahiy ve ilham çeşmesinden su içen halifeler, sahabeler, evliyalar, âlimler var. Örneğimiz onlar olmalıdır. Zaten ne kadar onlar gibi olmaya çalışsak da, bunu başaramayız. Ama bizi zirveye götüren yolun belirli bir noktasına kadar gidebiliriz. Kimisi bu yolda bir adım atacak, kimisi yüz adım, kimisi de yerinde durup sayacak.
Kimileri İleri gittiğini düşünse de, attığı her adım onu ​​daha da geriye götürecek. Çünkü yönü yanlış alıp, yüzünü değil, arkasını zirveye çevirip yürümüş. Çünkü Sırât el-Müstakîm’de (doğru yolda) gitmiyor, yollarını kaybetmişler.
Sırâtel-müstekim’in rehberleri Kur’an-ı Kerim ve Sünneti Seniyye, Ehli Sünnet âlimleri gibi parlak yıldızlarla doludur. Ama Ehli Sünnet yolu dışındaki bedbahtlar (mezhepsizler, sapıklar, dinde reformcular, kendi işkembelerinden mezhep uyduran zavallılar) karşılarına çıkan her zayıf işareti yıldız sanıyorlar… Bu zayıf işaretlerin gösterdiği menziller; sapıklık, zulmet, delalet, zillet adlı korkunç mekânlardır.
Doğru yolda “Sırâtel-müstekim” de gitmek esastır. Çok okumak önemli değil, doğru yolu Allah yolunu gösteren eserleri okumak önemlidir. Çok ibadet etmek şart değil, Farz ve sünnetleri huşu ile tadili erkân ile tam bir gönül huzuru ile yapıp ihlâslı ve takvalı olmak şarttır.
Kendisine parlak yıldızı amaç seçenler o yıldız kadar olmasa da, belli nura yetişirler. Kişi gösterdiği çabaya, kalbindeki niyete göre derecelere kavuşur. Ama cılız bir mumu yıldız sayanların parlak bir güneşe ulaşacağına inanmak saflık olur.
Bizim çok güzel bir atasözümüz var. “Kılavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulmaz.” Diye. Kişi yanlış hedefler seçmişse yanlış kılavuzların peşinden gitmişse varacağı yer Cehennem’dir.
İki cihan güneşi sevgili peygamberimiz ve seçkin sahabesinin yolu yolumuz olsun! Dünya ve ahiret işlerimizi en güzel, en kaliteli şekilde yapalım. Helâlimize haram katmayalım. Ahlâkımızı güzelleştirip muttakilerden olalım. Rabbimizden en güzel Cennet’i isteyelim.
            Ubâde İbnu’s Sâmit Radıyallahu Anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Cennette yüz derece vardır. Her bir derecenin diğer derece ile arası, sema ile arz arası kadar geniştir. Firdevs bunların en yukarıda olanıdır. Cennetin dört nehri buradan çıkar. Bunun üstünde Arş vardır. Allah’tan Cennet istediğiniz vakit Firdevs’i isteyin.” (Tirmizi, Cennet 4, 2533)
Lokman Aleyhisselâm oğluna nasihat ederek: Ey oğul! Dünya derin bir denizdir, pek çok insan onda boğuldu. Gemin takva, yükün iman, halin tevekkül olsun! Umulur ki kurtulursun! Buyuruyor.
            Allah’ü Teâlâ hepimizi hakkı hak bilip hakka sarılanlardan, batılı batıl bilip kaçınanlardan eylesin!
            Hoşça kalın, dostça kalın, Allah’ü Teâlâ’ya emanet olunuz efendim!
            (Bu yazıda alıntılar vardır.) Yaşar Akkaş

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis