Kayıtlar

şöyle etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İmam-ı Gazali Rahmetullahi Aleyh Hazretleri Nefsine Şöyle Hitab Ederdi:

  İmam-ı Gazali Rahmetullahi Aleyh Hazretleri Nefsine Şöyle Hitab Ederdi:   Ey Nefsim! Akıllı olduğunu iddia ediyorsun ve sana ahmak diyenlere kızıyorsun. Hâlbuki senden daha ahmak kim var? Ömrünü boş şeylere, gülüp eğlenmekle geçiriyorsun. Senin halin, polislerin, kendisini aradıklarını ve yakalayınca ıdam edeceklerini bildiği halde, zamanını eğlence ıle geçiren katile benzer. Bundan daha ahmak kimse olr mu? Günahlara dalmışsın. Allah’üTeâlâ, bu halini görmüyor sanıyorsun, imansızsın! Eğer gördüğüne ınanıyorsan, çok cüretkâr ve hayâsızsın ki, onun görmesine ehemniyet vermiyorsun! O halde, yazıklar olsun sana, ey nefsim! Günah ışleyince, “O kerimdir, rahimdir, beni affeder!” diyorsun. Kendi isteklerine kavuşmak ıçin; her çareye başvuruyorsun. “Allah’ü Teâlâ kerimdir, rahimdir, istediklerimi zahmetsiz bana gönderir!” demiyorsun. “Sonra tevbe ederim ve ıyi şeyler yaparım!” diyorsan, ölüm daha önce gelebilir, pişman olup kalırsın. “Yarın tevbe etmeyi, bugün etmekten kolay…” s

Kıyamet Günü Şöyle Bir Ses Duyulacak

Kıyamet Günü Şöyle Bir Ses Duyulacak   Bismillahirrahmanirrahim Esma binti Yezid Radiyallahü Anh’in rivayet ettiğine göre peygamber Efendimiz şöyle buyurur: “Aziz ve celil olan Allah, kıyamet günü eski yeni bütün insanları bir araya toplayınca herkes tarafından işitilen şöyle bir ses duyulur: “Bu gün burada toplananlar, Allah Teâlâ keremine kimlerin öncelikle layık olduklarını göreceklerdir. Vücutlarını yataklarından uzaklaştırıp ibadet etmeye kalkanlar kalksınlar!” Bu çağrı üzerine ayağa kalkanların az olduğu görülür.   Peygamberimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem ve Ramazan Şeytanlar ve cinlerin azgınları zincire vurularak bağlanır. Bütün bunlar, şeytanların faaliyetlerinin azaldığını gösterir. Artık eskisi kadar vesvese veremezler, mü’minlerin kalplerine şüphe oklarını fırlatamazlar. Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anh, Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellemin şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: "Ramazan ayının ilk gecesi girince şeytanlar ve cinlerin azgınl

Kabir, Günde 5 Defa, İnsana Şöyle Seslenir!

Kabir, Günde 5 Defa, İnsana Şöyle Seslenir! - Ben yalnızlık yeriyim ! Bana gelecek kişi, Kur’an -ı Kerim okuyarak kendine arkadaş edinsin ! - Ben karanlık yeriyim! Bana gelecek kişi, namaz kılarak beni aydınlatsın ! - Ben altı üstü toprak olan kuru bir yerim ! Bana gelen salih amel ile gelip yatağını hazırlasın ! - Ben yılan ve çıyanı içinde barındıran bir yerim ! Bana gelen (haşerat savar ) bir tiryak ile gelsin ! O tiryak da “Besmele -i Şerife” ve “Çok gözyaşı dökmektir ” ! - Ben münker ne nekir adındaki sorgu meleklerinin soru soracakları yerim ! Bana “ La İlahe İllallah Muhammedün Resulüllah !” kelimesini onlara cevap verebilmek için çok söylesin ! ( Muhammed bin Sel â me el-Mısri )

Fatih Sultan Mehmet Han (Rahmetullahi Aleyh) Şöyle Buyuruyor

Fatih Sultan Mehmet Han (Rahmetullahi Aleyh) Şöyle Buyuruyor: Bir şehirde en önemli üç şey; “Kanalizasyon, hamam, kütüphane” dir. Çünkü kanalizasyon şehrin kirini, Hamam bedenin kirini, Kütüphaneler de ruhun kirini temizler. Allah’ü Teâlâ hepmizi; şehri temiz, bedeni temiz, ruhu temiz olanlardan eylesin!

Erenlerden Öğütler

Erenlerden Öğütler Erenlerden biri öğrencilerine şöyle dedi: ·         Yalan söylemeyin. ·         Emanete hıyanet etmeyin. ·         Öfkenizi yenin. ·         Üstünlük taslamayın. ·         İyiliklere teşekkür edin. ·         Söz taşımayın. ·         Dedikodu yapmayın. ·         İkiyüzlü olmayın. ·         İnsanlara küsmeyin. ·         İftira etmeyin. ·         Anne ve babaya saygı gösterin. ·         Hizmet edin. ·         Misafirperver olun. ·         Hiçbir zaman kibirlenmeyin… ·         Eğer bu saydıklarımı yapabilirseniz, örnek insan olursunuz ve huzura erersiniz. ·         İnsanlar sizi örnek alır. Görevinizi de yapmış olursunuz. (Kaynak bilinmiyor)

Gençlik İksiri 5 Süper Besin

Gençlik İksiri 5 Süper Besin Yılların izini silmek isteyenler dikkat! Dr. Mehmet Öz, genç görünmeyi sağlayan 5 süper besini şöyle sıraladı... 1- RENKLİ SEBZELER: Canlı renkte olmalarının bir nedeni var. İçlerindeki pigmentler, sebzeleri dış dünyadan korur. Onları yediğimizde biz de bundan fayda sağlamış oluruz. 2- YUMURTA: Demir, biyotin ve B12 içeren yumurta saçların güçlenmesine yardımcı olur. 3- SİYAH ÜZÜM: Göz sağlığı açısından oldukça faydalıdır. C vitamini zengini olması sebebiyle (portakalda bulunan miktarın 5 katı), bağışıklık sistemini destekler. 4- ÇEKİRDEK: Magnezyum açısından zengin olan kabak çekirdeği kan basıncının düşürülmesine yardımcı olur, kalp krizi ve inme riskini azaltır. 5- NAR: Tanelerinde bulunan ellagic asit ve punikalagin, serbest radikallerin verdiği zarara karşı savaşır ve ciltteki kolajenin korunmasını sağlar. Fitonutrientler de sağlığı korumada etkilidir… (Alıntı)

Efendimiz'den Günümüze Mesaj Yüklü Örnekler...

Efendimiz'den Günümüze Mesaj Yüklü Örnekler... Resulü Ekrem Efendimiz'in Sallallahü Aleyhi Vesellem hizmetinde bulunan Enes Radiyallahü Anh, hatıralarını anlatırken şöyle der: -Bir terzi Rasulullah’ı Sallallahü Aleyhi Vesellem yemeğe davet etmişti. Ben de beraber gittim. Eve girdiğimizde sofrayı ortada hazır bulduk. Arpa ekmeği, güneşte kurutulmuş et ile kabak ve bir de çorba vardı. Oturup yemeği birlikte yedik. Hadis âlimleri, Hz. Enes'in anlattığından çıkardıkları hükümleri şöyle sıralarlar: 1- İnsan kendisinden aşağı görüntüde olanların davetine icabet etmelidir. Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem de sıradan bir terzinin davetine icabet buyurmuş, aileyi memnun etmiş, bir ayırımda bulunmamıştır. 2- Davetlere Efendi hizmetçi ile işveren de işçisiyle gidebilir, sofraya birlikte oturabilirler. Nitekim Efendimiz hizmetçisi Enes ile gitmiş, sofraya birlikte oturmuşlardır. Yeter ki, bu kimseler münasip terbiye almış, adab-ı muaşereti öğrenmiş olsunlar. Hz. Ene

Gusül Abdesti Nasıl Alınır?

Gusül Abdesti Nasıl Alınır? Sünnet üzere Gusül abdesti, şöyle alınır: Önce, temiz olsalar dahi, iki eli ve avret yerini ve bedeninde necaset (pislik) bulunan yerleri yıkamalıdır. Sonra gusül abdestine niyet edilir. Gusül abdestine niyet ettikten sonra normal bir namaz abdesti alınır. Gusül abdestine namaz abdestiyle başlamak sünnettir. Yalnız ağıza su çekerken bol su çekmeli boğazın başlangıcında gargara yapar gibi yapmalıdır. Buruna su çekilirken biraz abartılı olmalı suyu bol çekmeli birinci çekişte sol elimizle burun hafif bastırılarak sol tarafa sümkürmelidir. Daha sonra üç defa başa, sonra sağ omuza, sonra sol omuza su dökmelidir. Her döküşte o taraf tamam ıslanmalıdır. Birinci döküşte oğmalıdır. Gusülde, bir uzva dökülen su, başka uzuvlara akıtılırsa orası da temizlenir. Çünkü Gusülde bütün beden, bir uzuv sayılır. Abdest alırken bir uzva dökülen su ile başka uzuv ıslanırsa, yıkanmış sayılmaz. Kuru yer kalmamaya dikkat edilmelidir. Yüzükler ve küpeler kımıldatılara

Mecusi’nin Yaptırdığı Köprünün Değeri!

Mecusi’nin Yaptırdığı Köprünün Değeri! Büyük veli Ferîdüddin Attâr hazretleri şöyle bir hadise nakleder: Vaktiyle bir Mecusi vardı. Bu adam Mecusilik’te oldukça gayretliydi. İnancında büyük bir taassuba sahipti. Yolculara hizmet etmeyi çok severdi. Bir gün onlar için bir köprü yaptırdı. Sultan Mahmud, bir yolculuktan dönerken yol üstündeki o güzelim köprüyü gördü. Köprü, hem bir şaheserdi hem de tam yerindeydi. “Bu büyük bir hayır!” dedi. “Acaba böyle bir köprüyü kim yaptırdı?” Maiyetindekiler “Bir Mecusi yaptırdı” dediler. “Sana ne faydası olacak?” Padişah, köprüyü yaptıran kişiyi görmek istedi ve huzuruna çağırttı. Mecusi gelince; -Sen sanırım iman ehline düşmansın. Gel bu köprüyü bana sat! Onun için ne kadar altın sarf ettiysen hepsini benden al! Çünkü sen bir Mecusi’sin. Kalbinde tevhid, hamd ve minnet yok. İnandığın gerçek bir din olmadıkça bu köprünün ne faydası olacak sana? Verdiğim parayı kabul etmezsen, benim elimden kurtulamazsın, dedi. Mecusi dedi ki: -B

Hanımlar İçin En Hayırlı Durum

Hanımlar İçin En Hayırlı Durum Hz. Ali Radiyallahü Anh şöyle anlatır: “Bir gün Hz. Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem bize, ‘Bir kadın için en hayırlı durum hangisidir?’ diye sordu. O anda bir cevap veremedim. Fâtıma Radiyallahü Anha’nın yanına dönünce; “Ey Muhammed’in Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem kızı! Hz. Rasulullah Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem bize bir mesele sordu, nasıl cevap vereceğimiz bilemedik!” dedim. Fâtıma Radiyallahü Anha, “Ne sordu?” dedi. Ben, “Bir kadın için en hayırlı durum hangisidir?” diye sordu, dedim. Fâtıma Radiyallahü Anha, “Bunun cevabını bilemediniz mi?” dedi. Ben de “Hayır, bilemedik!” dedim. O zaman Fâtıma Radiyallahü Anha, “Bir kadın için en hayırlı durum, (bir zaruret hali hariç) onun yabancı bir erkeği görmemesi; yabancı bir erkeğin de onu görmemesidir” dedi. Akşam olunca Hz. Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ile birlikte oturuyorduk. Ben, Peygamber Efendimiz’e Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e; “Ey

Cümleten Aşk Olsun!

Cümleten Aşk Olsun! Tasavvufta şöyle güzel bir adet varmış: Dervişin biri, yine bir dervişler topluluğu içerisine gelip, selam vererek oturduktan sonra, topluluk gelen dervişe; "Merhaba!" yerine "Aşk olsun!" dermiş... Derviş de "Aşkınız cemal olsun Efendim!" diye mukabele edermiş... Bu sefer topluluk "Cemaliniz nur olsun!" Dediğinde, derviş "Nurunuz ayn olsun!" Dermiş ve böylece selamlaşma bitermiş… Tasavvufta aşk o derece içselleştirilmiş, o derece özümsenmiş ki selamlaşma bile aşk üzerine kurulmuş... Tasavvufta bütün diyalogların böyle kalbi incelikler içerisinde cereyan, etmesi ne kadar hoş değil mi? Bir de günümüzdeki selamlaşma diyaloglarını düşünün! "- Naber lan!" "- Naber oğlum!" "- Naber çırağım!" "- Naber ortağım!" "- Naber kanka!" "- Selam moruk!" Tasavvuftaki aşk anlayışı, elbette "televole aşkı" bir aşk a

58 Hadis-i Şerif

58 Hadis-i Şerif ١) عَنْ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ، يَقُولُ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ: " إِنَّمَا الْأَعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ، وَإِنَّمَا لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى، فَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ فَهِجْرَتُهُ إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ، وَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ لِدُنْيَا يُصِيبُهَا أَوِ امْرَأَةٍ يَنْكِحُهَا فَهِجْرَتُهُ إِلَى مَا هَاجَرَ إِلَيْهِ" 1- Mü’minlerin emîri Ebû Hafs Ömer ibni Hattâb radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim, dedi: “Yapılan işler niyetlere göre değer-lenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Niyeti Allah’a ve Resulüne hicret olanın hicreti Allah’a ve Resulüne olur. Hicretteki niyeti bir dünyalığı elde etmek veya bir kadınla evlenmek olan kimsenin hicreti de ona göre değerlenir. Hülasa herkes ne için hicret etmiş ise hicrteti de ona göre değer bulur.” (Buhârî, Bed’ü’l-vahy 1, Îmân 41, Müslim, İmâret 155) ٢) عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا قَالَ قَالَ الن