Kayıtlar

ecel etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ecel Tutmuş Elinde Bir Ulu Cam

  Ecel tutmuş elinde bir ulu cam Ki ol canım içi dolu serencam   Kime ayak sunar kime içirmiş Kimi esrük yatur toprakta müdam   Ki bir bir içer ol saki elinden Bay ü yoksul ulu kiçi has u am   Zihi şerbet ki bir kez andan içen Ne subh olduğunu bilir ne akşam   Bu mecliste harif olan kişiler Ne nukl arzuladılar ne ho badam   Ne şerbettir bu hiç rengi bilinmez Kızıl mı ak mıdır ya puhte ya ham   Ne arslanları yatırmış bu saki Ne ejderhalar olmuştur ana ram   Salatinleri yatırdı bu saki Ki bunlar bir köyü adı Rum ü Şam   Kani Salsal ü Zal ü Ad ü Şeddad Ya Key Husrev kani ya kani Behram   Kubad ü Kisri vü Fağfur ü Kayser Çepal ü Cemşid ü Gürcesb ü Hişam   Sikender Dara Efridun ü Dahhak Neriman Bihre vü Sührab ü Ham Sam   Bular hep bu kadehden içti yattı Kadeh şimdi bizimdir kam ü nakam   İçirmeyince kanmadı kişi hem Bu sakiden ne lütf iste ne ikram   Bu saki cümlesin esrüdiserdir Ne cemaat kaliserdir ne imam

Ölmeden Önce Ölünüz

  Ölmeden Önce Ölünüz   "Ölmeden önce ölünüz!" hadis-i şerifi nasıl anlaşılmalıdır?   Cevap: Değerli kardeşimiz,   "Ölüm gelip çatmadan evvel, şehvanî ve nefsanî hislerinizi terk etmek suretiyle bir nevi ölünüz." (el-Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, 2:29; İbn-i Hâcer el-Askalânî: "Senedli, vesikalı bir hadis değil derim" demiş, Ali el-Karî ise: "Mânâsı doğrudur" demiştir.)   İnsan, kendisinin âciz ve zelil, dünyanın aldatıcı ve fâni; âhiretin ise çok yakın olduğunu, tam olarak, ancak ölünce anlar. Bu söz ile ölmeden önce uyanmamız, hayatımıza çeki düzen vermemiz ihtar ediliyor.   Ölmeden önce ölmeyi başarmak, seçkin insanlara mahsus... Bizlere düşen, elden geldiğince onlara benzemeye gayret etmek... Bu emri dinleyen insan, dünyayı misafirhane, vücudunu ise emanet bilir. Ruhunu ve kalbini onlarda boğmaz. Bu hâl ile hallenen insan, ölmeden evvel ölmüş demektir.   İnsan ölümle birlikte hayatının hesabını da vermeye başlar. Öyle is

Ecel

Ecel   Hazret-i Azrail gelip yanıma, Habersiz karşıma duracak bir gün! Nazlı beslediğim tatlı canıma, Ummadığım anda kıyacak bir gün!   Bir Yâsîn okuyun, gelmesin şeytan! O mel’undur benim belimi büken, Hak yolu dururken bâtıla çeken, Ana sûretine girecek bir gün!   Ruh çıkınca kalır bir kuru beden, Olmaz beni bir gün misâfir eden, Şu fâni dünyadan eli boş giden Ahrette cezâsını çekecek bir gün!   Çenemi bağlarlar, evlâdım, yârim, Kimseler işitmez, ah ile zârım, Bütün amelimden yok ise kârım, Topuzu başıma vuracak bir gün!   Hanım figân eder, çocuklar ağlar, Kimi peştamalı belime bağlar, Sıcak su koymayın, tenimi dağlar, Dostlarım kefene saracak bir gün!   Götürürken birkaç suâl sorulur, Günâh sevap, büyük defter dürülür, Sonra başucumda telkin verilir, Münker-Nekir suâl soracak bir gün!   Kimisi iyi der, kimisi kötü, Kimi der ki; ağır geldi tabutu, Göğsümün üstünde zambağın otu, Açılıp çiçeği solacak bir gün!  

Öleceğin Gün İçin Telaşlanma!

Resim
  Öleceğin Gün İçin Telaşlanma!   Onca değer verdiğin bedeninin başına neler gelecek diye kaygılanma! Ne olacak, nasıl olacak? Diye hiç üzülme!   Çünkü Müslüman kardeşlerin senin için gerekenleri yapacaklar: 1- Elbiselerini bedeninden çıkaracaklar. 2- Bedenini yıkayıp gusledecekler. 3- Yeni elbisen olan kefeni bedenine giydirecekler. 4- Evinden dışarı çıkaracaklar. 5- Ve yeni evine, kabre götürecekler. 6- Cenaze merasimin için birçokları işlerini bırakıp gelecekler. 7- Özel eşyalarını toplayacaklar. 8- Elbiselerin, çanta ve ayakkabıların, ne varsa hepsini seçip ayıracaklar; 9- Muvaffak olurlarsa onları sadaka olarak fakirlere dağıtacaklar…   Emin ol, sen öldükten sonra kimse işini gücünü bırakıp senin hasretini çekmeyecek. İşler ve ticaret kaldığı yerden devam edecek. Senin görevin bir başkasına devredilecek. Malın ve servetin bölüşülecek, mirasçıların hepsini sahiplenecek. Sen ise kazandığın o malların hepsinden tek tek hesaba çekileceksin.  

Zaman Ve Mülk

Zaman Ve Mülk Mısır’lı Büyük Bir Bey ’in ömrüne ecel askerlerinin hücum ettiğini duydum. Çok geçmemiş, parlak yanağındaki güzellik gitmiş, gün bitimi sararan güneşe dönmüş. Şehrin önde gelenleri, ecele çare olmadığını bildiklerinden ‘eyvah beyimiz elden gidiyor’ diye yakınıp ağlamaya başlamışlar. Oysa her taht, saltanat bir gün bitecektir; bitmeyecek tek saltanat Allah’a aittir. Artık son nefesinin iyice yaklaştığını anlayan bey titreyen sesiyle; ’Mısır’da benim kadar büyük birisi daha yoktu. Gör ki sonum geldi, anladım ki her şey boşmuş. Dünyanın her türlü nimetini toplayıp yığdım ve fakat meyvesinden yiyemedim. Şimdi hepsini ardımda bırakıp düşkünler gibi çıplak gideceğim’ diye yakınmış. Aklı başında olan kimse; dünyayı kendisine toplar, hem yer, hem bağışlar. Hayırlı şeyler yap ki, öldükten sonra peşini bırakmasın. Çünkü kazandıkların senin değildir. Ölüm döşeğindeki insan geride bıraktıklarının hasretiyle tutuşurken, ziyan korkusuyla yanar. Zengin kişi, hayatını çürüten