Öleceğin Gün İçin Telaşlanma!
Öleceğin Gün İçin Telaşlanma!
Onca değer
verdiğin bedeninin başına neler gelecek diye kaygılanma!
Ne olacak,
nasıl olacak? Diye hiç üzülme!
1- Elbiselerini
bedeninden çıkaracaklar.
2- Bedenini
yıkayıp gusledecekler.
3- Yeni
elbisen olan kefeni bedenine giydirecekler.
4- Evinden
dışarı çıkaracaklar.
5- Ve yeni
evine, kabre götürecekler.
6- Cenaze
merasimin için birçokları işlerini bırakıp gelecekler.
7- Özel
eşyalarını toplayacaklar.
8- Elbiselerin,
çanta ve ayakkabıların, ne varsa hepsini seçip ayıracaklar;
9- Muvaffak
olurlarsa onları sadaka olarak fakirlere dağıtacaklar…
Emin ol,
sen öldükten sonra kimse işini gücünü bırakıp senin hasretini çekmeyecek.
İşler ve
ticaret kaldığı yerden devam edecek.
Senin
görevin bir başkasına devredilecek.
Malın ve
servetin bölüşülecek, mirasçıların hepsini sahiplenecek.
Sen ise
kazandığın o malların hepsinden tek tek hesaba çekileceksin.
Öldükten
sonra senden alınacak ilk şey adındır.
O nedenle
öldüğünde sana “- Cenaze” derler; kimse seni isminle çağırmaz.
Sana namaz
kılmak için geldiklerinde, adını sormaz…
“- Cenaze
nerede?” diye sorarlar.
Omuzlarında
taşıdıklarında ve defnettikleri zamanda da adını söylemez,
Cenazeyi
tutun derler…
O hâlde,
dikkatli ol!
Soy, nesep,
milliyet, para ve makam seni aldatmasın…
Bu dünya ne
kadar değersiz, karşılaşacaklarımız ise ne kadar da büyük ve korkunç!
Öldükten
sonra senin için üç tür üzüntü olur:
1- Seni
biraz tanıyanlar, “- Yazık !” derler.
2- Seni daha
fazla tanıyan dost ve arkadaşların birkaç saat veya en fazla birkaç gün üzülür,
sonra da: Şakalarına ve gülüşlerine devam ederler.
3- Yokluğunu
ve ayrılık acısını derinden hisseden ailen ise birkaç hafta, birkaç ay veya en
fazla bir yıl üzüntünü yaşarlar,
Sonra da
seni kendi hatıralar arşivine atarlar.
İşte bu
şekilde senin halk arasındaki öykün son bulur.
Güzelliğin,
sağlığın, çocukların, evin, eşin, malın ve mülkün ne varsa hepsi elinden çıkar
ve gerçek öykün başlar.
Yani ahiret
hayatın…
Peki,
ölüm için, kabir için, ahiret içi ne kadar hazırız?
Bu, üzerinde
durmamız ve çokça düşünmemiz gereken bir gerçektir.
Bu mübarek
aylar ve kabul edilen dualar hürmetine bizleri affet, kabir ve cehennem
azabından koru!
Yolculukta
yardım et bizlere Allah’ım!
Âmin!
(Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder