Kayıtlar

Lâyık etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sevilmeye Tek Lâyık Olan...

Sevilmeye Tek Lâyık Olan...               İmâm-ı Gazali Rahmetulahi Aleyh hazretleri, insanın sevdiği şeylerin hepsinin yaratanı, onlara o güzelliği, sevimliliği verenin Allahü Teâlâ olduğu için, hakiki sevgiye, sevilmeye tek layık olan O'dur, buyurmaktadır. Sonra bunu şöyle izah etmektedir: Bunu düşünmeden, bunun şuuruna varmadan başkasını seven bir kimsenin sevgisi cehaletinden ve Allahü Teâlâ’yı tanımamaktaki eksikliğinden ileri gelir. Resulullahı sevmenin kaynağı Allah sevgisidir. Âlimleri ve velileri sevmenin kaynağı da böyledir. Çünkü sevenin sevdiği de sevilir. Dost güzel olduğu gibi dostun dostu da güzeldir. Bu bakımdan hakîkatte, basiret sahipleri nezdinde Allah'tan başka sevilen ve sevgiye müstahak olan yoktur. Çünkü Allah'tan başka varlıklar vehim ve hayaldir ve tam bir mecazdır. Asla hakikati yoktur. İnsan kendi nefsini, geleceğini, kemâlini ve varlığının devamını sever; bunu sağlayacak tek güç Allah’ü Teâ...

Muhabbete Lâyık Bir Gülşen

Muhabbete Lâyık Bir Gülşen Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Ey iman edenler! Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmeniz için de kadınları sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız (biliniz ki) Allah'ın hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz.” (Nisâ, 19) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Mü’minlerin îman bakımından en mükemmeli, ahlâkı en iyi olanıdır. Sizin en hayırlılarınız da, kadınlarına karşı ahlâken en hayırlı olanlarınızdır.” (Tirmizî, Radâ, 11/1162) Hz. Peygamber (sav)’in kadınlara olan nezâketine âit şu misâl ne güzeldir: Bir seyâhette Enceşe adlı bir hizmetçi şarkı söyleyerek develeri hızlandırdı. Hz. Peygamber (sav) de, hızlanan develer üstündeki hanımların zayıf vücûdları incinebilir düşüncesiyle, zarîf bir teşbîhte bulunarak: “Yâ Enceşe! Dikkat et, camlar kırılmasın!” buyurdular. (Buhârî, Edeb, 95; Ahmed, III, 117) H...

Güvene Lâyık Olmak

Güvene Lâyık Olmak  Tasavvuf tarihinin önemli simalarından Zünnun Mısri (IX. y.yıl) kendisine bir yıl mürid olup hizmet ettikten sonra İsm-i Azam'ı (Allah'ın bütün vasıflarını ifade eden en yüce adı) öğrenmek isteyen Yusuf bin Hüseyin'in arzusunu yerine getirmedi. Bu isteğe gülüp geçti. Aradan tam altı ay daha geçti. Yusuf bin Hüseyin sabırla hizmete devam etti. Bir fırsatını bulup isteğini yine tekrarladı. Zünnun Mısri bu defa Yusuf bin Hüseyin'e ağzı bir bezle bağlanmış bir testi vererek, "Bunun içindeki hediyeyi falan yerdeki filan zata götür" dedi. Dikkatle götürmesini, içindekine bir zarar gelmemesini de ayrıca hatırlattı. Yusuf, hediyeyi aldı ve yola koyuldu. Yolda kendi kendine söyleniyordu: "Bir buçuk yıldır hizmetindeyim, benim bir dileğimi yerine getirmeyen şeyhim, hizmetinde bulunduğum bir buçuk yıldır bir defa ziyaretine bile gelmemiş olan bir dostunu hediye ile taltif ediyor..." Yolculuğu sırasında bir yerde dinlenirken, içini,...

Muhabbete Lâyık Bir Gülşen

Muhabbete Lâyık Bir Gülşen Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Ey iman edenler! Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmeniz için de kadınları sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız (biliniz ki) Allah'ın hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz.” (Nisâ, 19) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Mü’minlerin îman bakımından en mükemmeli, ahlâkı en iyi olanıdır. Sizin en hayırlılarınız da, kadınlarına karşı ahlâken en hayırlı olanlarınızdır.” (Tirmizî, Radâ, 11/1162) Hz. Peygamber (sav)’in kadınlara olan nezâketine âit şu misâl ne güzeldir: Bir seyâhette Enceşe adlı bir hizmetçi şarkı söyleyerek develeri hızlandırdı. Hz. Peygamber (sav) de, hızlanan develer üstündeki hanımların zayıf vücûdları incinebilir düşüncesiyle, zarîf bir teşbîhte bulunarak: “Yâ Enceşe! Dikkat et, camlar kırılmasın!” buyurdular. (Buhârî, Edeb, 95; Ahmed, III, 117) H...