Kayıtlar

Aralık 31, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ben Ona Aşık Oldum

Ben Ona Aşık Oldum Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kur’an-ı Kerim’i okurken, Peygamber efendimizin ismi geçince hemen o mübarek isme sevgiyle, saygıyla Salâvat-ı Şerife getirmeli. Çok nimete kavuşulur. Musa Aleyhisselam zamanında hiç kimsenin sevmediği, günahkâr bir kimse vardı. Bu öldü. Bu da adam mı diye çöplüğe attılar. Allah’ü Teâlâ Musa Aleyhisselam’a emretti, benim falanca çöplükte bir evliya kulum var, onu oradan çıkar, temizle, namazını kıl ve defnet. Musa Aleyhisselam adamı çöplükten çıkardı, güzelce yıkadı, kefenledi, namazını kıldı, bu arada ahali şaşırdı, Allah’ın Resulü bunların çöpe attığı adamı temizliyor, kefenliyor, namazını kılıyor. Definden sonra Musa Aleyhisselam adamın evine geldi; - Ey hatun, bu adam ne yaptı, hangi hayırlı ameli yaptı? Kadın dedi ki: - Ya Rasulallah, bu hiç kimsenin sevmediği, herkesin kendinden kaçtığı biri, bunun iyi bir ameli yoktu. - İyi düşün, bunun hayırlı bir ameli, iyi bir işi var. Kadın yine; - Hiç bir iy

Salevat Getirmek

Salevat Getirmek Sual:  Peygamber efendimizin ismi geçince salevat getirmek lazım mıdır? CEVAP Resulullah sallallahü aleyhi ve sellemin ismini işitenin ömründe bir defa salevat getirmesi farz, okuyunca, yazınca, söyleyince, işitince ilkinde söylemek vacip, tekrarında müstehaptır  (Redd-ül-muhtar)  Resul-i ekrem efendimizin ismini söyleyince, işitince, yazarken ve okurken Ona salevat getirmek hürmete ve sevap kazanmaya sebep olmaktadır.  Salevat, salat kelimesinin çoğuludur. Salat, dua demektir. Peygamber efendimiz için yapılan dualara salevat getirmek denir. Kur'an-ı kerimde,  (Allah ve melekleri, Resule salat ediyor. Ey iman edenler, siz de salat edin)  buyuruluyor. (Ahzab 56) Hadis-i şerifte de,  (Bana bir salat getirene, Allah ve melekleri 70 salat getirir)  buyuruldu (İ. Ahmed)  Allah’ın salat etmesi rahmet, meleklerinki dua, müminlerinki ise Onun şefaatini taleptir Salevat kısaca,  Allahümme salli ala Muhammed ve ala âli Muhammed  demektir. Peygamber

Onlara Benzemeyin!

Onlara Benzemeyin! Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.” (Bakara, 120) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: "Kim bir kavme (topluluğa) benzemeye çalışırsa o, onlardandır." (Ebu Davud, libas 4) Gayr-ı Müslimlere benzemek ve onlarca kutsal sayılan gün ve vakitlerde onlar gibi hareket etmek dinimizce bid'at kabul edilir. Nitekim cahil Müslümanlardan birçoğu Hristiyanların en büyük bayramı olan Paskalya'da ve Noel (yılbaşı)de ateş yakmak, mum gibi vb. şeyler hazırlamak suretiyle Hristiyanlara katılır, yaptıklarını yapmaya özenirler. Amr b. Şuaybin babasından, onun da dedesinden yaptığı rivayete göre Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimiz. "Bizden başkasına benzemeye çalışan,

Güzel Bir Dua

Güzel Bir Dua بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ العَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَآلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِينْ Allah’ım bana hayır kapılarını aç! اَللَّهُمَّ اَفتَحْ لي أَبْوَابَ الخَيْر Selâmet kapılarını aç, beni koru! وَأَبْوَابَ السَّلَامَه Sıhhat kapılarını aç! Sağlık ver! وَأَبْوَابَ الصِّحَّه Nimet kapılarını aç! Nimet ver! وَأَبْوَابَ النِّعمَه Bereket kapılarını aç! Bereket ver! وَأَبْوَابَ البَرَكَه Kuvvet kapılarını aç! Güçlü kıl! وَأَبْوَابَ القُوَّه Sevgi kapılarını aç! Sev ve sevdir! وَأَبْوَابَ المَوَدَّه Rahmet kapılarını aç! Merhamet eyle! وَأَبْوَابَ الرَّحْمَه Rızık kapılarını aç! Rızkımı artır! وَأَبْوَابَ الرِّزْق İlim kapılarını aç! Anlayışımı artır! وَأَبْوَابَ العِلْم Mağfiret kapılarını aç ve beni bağışla! وَأَبْوَابَ المَغْفِرَه C

Dünya ve Ahiret Efendimiz

Dünya ve Ahiret Efendimiz Bir ulü'l-emr idin emrine girdik; Ezelden bîatlı Hakanımızsın. Az idik, sâyende murada erdik, Dünya ve âhiret Sultanımızsın. Unuttuk İlhan'ı, Kara Oğuz'u; İşledik seni gözbebeğimize, Bağışla ey Şefi' kusurumuzu Bin küsûr senelik emeğimize. Suçumuz çoksa da sun'umuz yoktur. Şımardık müjde-i sahabetinle. Gönlümüz ganidir, gözümüz toktur, Doyarız bir lokma şefaatinle. Nedense kimseler dinlemez, eyvah! O kadar saf olan dileğimizi Bir ümmî isen de yâ Resûlallah, Ancak Sen okursun yüreğimizi. Suları tükendi gülâbdanların, Dinmedi gözümüz yaşı, merhamet Külleri soğudu buhurdanların Aşkınla bağrını yakmada millet. Ne kanlar akıttık hep Senin için O ulu Kitab'ın hakkıçün aziz... Gücümüz erişsin ve erişmesin, Uğrunda her zaman döğüşeceğiz. Yapamaz Ertuğrul evlâdı sensiz, Can verir, cânânı vermez Türkler. Ebedî hâdimü'l-Haremeyniniz, Ölsek de Ravza'nı ruhumuz bekler.