Kayıtlar

Korkunç etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Türkiye Korkunç Bir Ateş Çemberi İle Kuşatılmış Durumda…

Rusya’nın bütün politikaları yalan ve kalleşlik üzerine kurulmuştur. Bir çok Osmanlı Rus Savaşı’nda Osmanlılar Ruslar’ı yenmiş; antlaşma imzalanmıştır. Ruslar Osmanlı Ordusu çekilir çekilmez sözünde durmamış antlaşmaları bozmuştur. Rusya’ya hiçbir zaman güvenilmez. ABD ve AB ülkeleri Nato üyesidir. Türkiye de bir Nato üyesidir.   Türk ordusu da bir Nato ordusudur. Fakat ABD ve AB ülkeleri Türkiye’yi yıkmak ve yok etmek için içimizdeki hainleri kullanarak sürekli terör örgütleri kurup destekleyerek Türkiye’nin altını oydu. Pkk’ya ve diğer terör örgütlerine binlerce tır ve uçak dolusu silah ve eğitim desteği verdi. Halân de destekliyor. Ey Batı! Sen Nato askerine silah sıkan teröriste silah ve destek veriyorsun. Peki, ortaklık bunun neresinde? Hani bir Nato üyesine saldırı olunca hepsine yapılmış sayılacak; hep beraber karşı konulacaktı. Türk askerleri şehit edilince diğer Nato ülkeeleri sadece kınamakla yetiniyor. O halde Nato’ya asla güvenilmez. Son zamanlarda Rusya Türkiye İli

Tarihte Ve Günümüzde Korkunç Hristiyan Zulüm Ve Gaddarlıkları

Tarihte Ve Günümüzde Korkunç Hristiyan Zulüm Ve Gaddarlıkları Prof. Dr. M. Es'ad Coşan Rahmetullahi Aleyh Bizdeki gizli "Zinde Kuvvetler"in, Batı'yı iyi tanıdıkları ve zihniyetinin künhüne tam vakıf oldukları kanaatinde değilim. Hem Ortaşark'ın, hem bizim hem de Batı'nın tarihini, kültürünü, sosyal müesseselerini doğru dürüst bilmiyor, bazı anlaşmalarda feci şekilde aldanıyor, aldatılıyor ve milleti de yanlış yola sürüklüyorlar. İkinci Meşrutiyet Meb'usan Meclisi ve A'yan Meclisi Reisi Ahmet Rıza Bey'in (1858-1930) yazdığı La Faillite Morale de la Politique Occidentale en Orient adlı eserinin tercümesini (Batının Doğu Politikasının Ahlâken İflâsı), Fransızca aslından tercüme eden muhterem Ziyad Ebuzziya Beyefendi bendenize göndermek lûtfunda bulunmuş; inceledim, kısmen okudum, bazı pasajlarını bu yazımda okuyucularıma arz edeceğim. Müellif Ahmed Rıza Bey bu eserinde, Hristiyan Batının, İslâmiyet'in çıkışından beri İslâm'

Korkunç Bir Felâketle Gelen Kurtuluş!!!

Korkunç Bir Felâketle Gelen Kurtuluş!!! Bir gün okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek battı. Gemiden sağ kurtulan adamı, dalgalar küçük, ıssız bir adaya kadar sürükledi. Adam ilk günler kendisini kurtarmasını için Allah'ü Teâlâ’ya yakardı ve yardım bulurum umuduyla ufka baktı. Ama ne gelen oldu, ne giden… Daha sonra rüzgârdan, yağmurdan ve zararlı hayvanlardan korunmak için ağaç dallarından ve yapraklardan bir kulübe yaptı. Sahilde bulduğu, gemiden arta kalan konserve, pusula gibi eşyaları bu kulübeye koydu. Günler hep aynı şekilde geçiyordu. Balık avlıyor, pişirip yiyor ve ufku gözlüyor, kendisini kurtarması için Allah'ü Teâlâ’ya dua ediyordu. Bir gün tatlı su getirmek için yürüyüşe çıkmıştı, geri döndüğünde kulübesinin alevler içinde yandığını gördü. Duman, dans ede ede göğe yükseliyordu. Başına gelebilecek en kötü şeydi bu. Keder ve öfke içinde donakaldı. Şimdi bu ıssız adada, başını sokabileceği bir kulübe bile kalmamıştı. "Allah'ım, bunu

Ateistin Korkunç Ölümü

Ateistin Korkunç Ölümü (Yaşanmış Gerçek Bir Hikâye! Mutlaka Okuyun!) 1990’lı yıllarda İstanbul’da yeni bir özel okulda işe başlamıştım. Kenan Bey adında yaşı ilerlemiş ateist bir öğretmen de vardı. Sürekli dini değerlerle (namaz, abdest, oruç, cami, Kur’an-ı Kerim…) alay ederdi. İşte bazı zırvaları… “Ben Cennet’e gidemezsem, kimse gidemez!”, “Ben Müslümanım, çay içmem!”, “Abdestsiz namaz kılsak olmaz mı?” gibi nice zırvalar… Değişik görüşlü kişilerin hepsi de ondan nefret ediyordu. Konuşma ve davranışlarına öğretmenlerin çoğu kızar fakat kimse pisliğe bulaşmamak için ses çıkarmazdı. Bir defasında; kahkahalarla gülerek; “Bir otobüsçü yolcu bırakmak için mahalle arasına girmiş. Bana İstanbul Esenler otogar yolunu sordu. Ben de Gebze yolunu gösterdim!” diyerek otobüsçüyü yanılttığını E-5’ten Gebze tarafına gönderdiğini anlatıyordu. İkide bir “Ben Müslüman’ım!” , “Ben harama hile katmam!”, “Kadınlarla sohbet etmeyi çok severim, erkeklerden nefret ederim!” der; gider

Alman Çavuşun Korkunç İtirafı!

Resim
Alman Çavuşun Korkunç İtirafı! Afganistan'da görev yapan Alman Çavuş Wohlgethan: "Mayınlı araziye tesbit için elma atıp çocukları koşturuyorduk. Mayın patlamazsa çocuklar elmayı alıyordu. Mayın patlarsa çocuklar paramparça oluyordu. Biz de yolumuza devam ediyorduk." Taliban’a karşı Afganistan’ı işgal eden ABD güdümlü Haçlı ordusunun alçaklıkları, yaptıkları karşısında vicdan azabı çeken askerlerin itiraflarıyla bir bir ortaya çıkıyor. 2001 yılından beri Afganistan’da Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü (ISAF) adı altında faaliyet gösteren işgal kuvvetleri bünyesinde görevli Alman Özel Tim mensubu (KSK) çavuş Achim Wohlgethan, 2002 yılında 6 ay görev yaptığı Afganistan’da yaşadıklarını “Son Durak Kabil” (Endstation Kabul) adıyla kitaplaştırdı. Piyasaya yeni çıkan kitabında, işgalcilerin Afganlara yaptığı zulmü gözler önüne seren Wohlgethan, daha önce de Afganistan’daki askerlerinin insanlık dışı skandallarıyla gündeme gelen Almanya’da tartışmalara neden oldu.

Korkunç Gerçek: Herkes Kendine Eder!!!!!!!

Korkunç Gerçek: Herkes Kendine Eder!!!!!!! Hızlı bir çalışma temposunun ardından saatin beş olduğunu kat nöbetini devretmeye gelen hemşire arkadaşlar sayesinde fark etmiştik. Yoğun bir gündü. Çocuk servisleri hastanelerin en yoğun ve gürültülü servisleridir. Artık günün yoğunluğu geçmiş servis sessiz bir hâl almıştı, akşam tedavilerini henüz bitirmiş ofiste çay içmeye gitme telaşındaydım. Çünkü günün ilk çayını içme fırsatı yakaladım diye kendi kendime düşünüyordum. Kep dağılmış saçbaş karışmış yorgun bitkin bir haldeydim tedavi odasından çıktığımda. Aynada kendimi tanıyamadım. Ofise geldiğimde hemşire odasının telefonu çalıyordu. Oturduğum yerden büyük bir güçlükle ayağa kalktım ve telefona gittim; karşıdaki ses acilde trafik yaralılarının olduğunu, içlerinde çocukların da bulunduğunu, damar bulamadıklarından dolayı acile yardıma gelmemi söylüyordu. Tüm yorgunluğumu unutmuş hızla acil servise yönelmiştim ki diğer telefonda nöbetçi hekimin cerrahi hekimiyle gelip gelmeme

Eski CIA Ajanından Korkunç İtiraflar

Eski CIA Ajanından Korkunç İtiraflar CIA'in eski yetklilerinden Michael Scheuer itiraf gibi açıklamalarda bulundu. Amerika Birleşik Devletleri'nin Orta Doğu'daki stratejisini anlatan Scheuer, "en büyük amaç Şii-Sünni savaşını tetiklemek" dedi. Scheuer, Amerika'nın o bölgelerdeki hedefinin iç savaş olduğunu vurguladı. http://www.ahaber.com.tr/webtv/dunya/eski-cia-ajanindan-korkunc-itiraflar

Metal Kutulardaki İçeceklerdeki Korkunç Tehlike

Metal Kutulardaki İçeceklerdeki Korkunç Tehlike Dikkat!!! Okuyucu kardeşlerimizi uyarıyoruz! Metal kutuda aldığınız içecekleri, kutunun üzerini çok iyi silmeden, hatta yıkamadan kesinlikle içmeyin! Herkese sağlıklı mutlu bir hayat temennisi ile selamlar... Metal kutuda aldığınız içecekleri, kutunun üzerini çok iyi silmeden, hatta yıkamadan kesinlikle içmeyin. Bizim bir komşunun kızı gecen yıl bir kutu “Coca Cola” içtikten sonra aniden öldü. Meğer hiç akla gelmeyecek bir şey ölümüne neden olmuş: Kızcağız, kutu kolanın üzerindeki fare idrarından zehirlenmiş. Meğerse fare idrarı insanı aniden öldürecek kadar etkili bir zehirmiş. Hatta piton yılanının zehrine yakınmış bu etki. Kutudaki içecekler çoğu zaman kötü koşullardaki depolarda saklandığından bu tür yerler fare kaynıyormuş. İdrar kurusa bile aylarca etkisinden hiçbir şey kaybetmiyormuş. (Alıntı)

İyilikle Gelen Korkunç İntikam

İyilikle Gelen Korkunç İntikam Yazar: Yaşar Akkaş (Bu hikâye yüzde yüz yaşanmış bir olayı anlatır. Geriye kalan akrabaları incinmesin diye isimler değiştirilmiştir.) Bir kasabada iyiliksever hali vakti yerinde Devecioğlu namında bir adam ile Köpekçioğlu adında çok kötü ve zalim biri yaşamaktadır. Devecioğlu herkes tarafından sevilen sayılan kapısına gelen ihtiyaç sahibini boş göndermeyen birisidir. Köpekçioğlu ise vurduğu vurduk, kırdığı kırdık maddi durumu pek de iyi olmayan zalim birisidir. Allah’ü Teâlâ’nın hikmeti bir yıl çok bolluk olmuş. Harman zamanı Köpekçioğlu buğday koyacak çuval bulamamış. Eskiler çok iyi bilir. O yıllarda çuval çok kıymetlidir. Köpekçioğlu hemen Devecioğlu’nun kapısını çalar. Geri vermek üzere on tane ödünç çuval alır. Teşekkür ederek ihtiyacını karşılar. Aradan bir iki yıl geçtiği halde aldığı emaneti geri vermez. Devecioğlu mecbur kaldığı için Köpekçioğlu’ndan emanetlerini geri ister. Fakat Köpekçioğlu küplere biner; hakaretler ederek;

Yaşanmış Korkunç Bir Hikâye Işığında; Çocuk Yetiştirmede Sevgi Şefkat ve Merhametin Önemi…

Yaşanmış Korkunç Bir Hikâye Işığında; Çocuk Yetiştirmede Sevgi Şefkat ve Merhametin Önemi… Caninin biri 6 kişiyi işkence ederek öldürüyor. Cinayetlerine 23 yaşında başlayan, bu cani son kurbanı yaşlı bir teyzeyi öldürdüğü gün yakalandı. Yakalanana kadar geçen 7 ay 13 günlük sürede 6 kurbanı ardında bırakan, tam bir cani psikopat. Öldürmeden önce kurbanlarının kimisinin kulaklarını kimisinin ellerini, burunlarını kesen öldürdükten sonra bile işkencelerine devam eden bir vampir… Vampir çünkü bazı cesetlerin kanını bile içmiş… İnsan aklının ve vicdanının alamayacağı derecede kötülük dolu bu cani, 23 yaşında başlıyor; 7 ay 13 gün devam ediyor işkence etmeye, öldürmeye… Sonunda yakalanarak ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı. Olayları medyadan takip eden ünlü bir psikolog bu adamla görüşüp konuşturmaya karar verdi. Çeşitli hediyelerle seri katili ziyaret etti.  Eğer konuşursan sana para vereceğim hapishanede rahat edersin, belki de afla çıkar rahat yaşarsın dedi. Cani s