Kayıtlar

alay etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Annem Beni Yetiştirdi

  Annem Beni Yetiştirdi   Annem beni yetiştirdi, bu ellere yolladı, Al sancağı teslim etti, Allah'a ısmarladı. Boş oturma çalış dedi, hizmet eyle vatana; Sütüm sana helal olmaz, saldırmazsan düşmana; Arş ileri! Marş ileri! Türk askeri dönmez geri!   Yastığımız mezar taşı, yorganımız kar olsun, Biz bu yoldan döner isek, namus bize ar olsun. Ne şereftir ölmek bize, bu güzel vatan için; Yanar yürek yurt aşkıyla, daima için için; Arş ileri! Marş ileri! Türk askeri dönmez geri!

Kıble Yönü

  Kıble Yönü   Adam, bineceği otobüsün kalkmasına bir saatten fazla süre olduğu için, otogarın yarı aydınlık koridorlarını arşınlıyordu. Ellerini yıkamak üzere biraz ilerideki lâvaboya yanaştığında, iş tulumları giymiş bir genç ona doğru gelerek: “- Herhâlde namaz kılacaksınız, dedi. Abdest alma yerimiz de mevcuttur. Adam, elindeki sigaranın külünü delikanlının ayakları dibine silkelerken: “- Sen herhâlde görevlisin. Ne iş yaparsın burada?”. “- Temizlikçiyim efendim. Lâvabo ve tuvaleti temizliyorum!”. Adam, alaycı gözlerle sü-zerek devam etti: “- Ben, namazı senin gibi çulsuzlara bıraktım. Bu iş size öyle yakışıyor ki!”... Temizlikçi genç, adamın hakaretine aldırmayacak kadar olgundu. Fakat namaza karşı yapılan saygısızlık, canını çok sıkmıştı. Vereceği cevabı bir süre düşündükten sonra, susmayı tercih edip işine döndü. Adam, mağrur adımlarla oradan uzaklaşırken, başının döndüğünü hissetti. Sırtından çıkartarak koluna aldığı kaşe paltonun ağırlığını da ilk defa fa

Alay Etmenin Cezâsı

Alay Etmenin Cezâsı Gavs-ül-Memdûh hazretleri, bir gün dergâhın önünde otururken Abdürrahîm Efendiyi huzûr-ı şerîflerine çağırdı. Şam'a gidip gitmediğini sordu. O da; "Gitmedim efendim" deyince; "Şu tarafa bak bakalım ne göreceksin?" buyurdu. İşâret ettiği yöne baktığında, yemyeşil bahçeleriyle, Şam'ın karşısında durduğunu hayretle gördü. Şam'ı merakla seyrettiğini gören Gavs-ül-Memdûh; "Abdürrahîm! Boşi köyü buradan uzakta mıdır görülebilir mi?" buyurunca, rüyâdan uyanır gibi Şam gözlerinden silindi ve hocasına; "O köy buraya uzaktır, görünmez efendim." diye cevap verdi. Bunun üzerine; "Doğu tarafına bak!" buyurdu. O anda küçük bir tepenin yamacında kurulmuş olan Boşi köyü gözünün önüne geldi. O anda köyün bir kenarında, Gavs-ül-Memdûh'un talebelerinden birkaç tânesi oturmuş sohbet ediyorlardı. Köy bekçisi de yanlarında sırt üstü uzanmış yatıyor, talebelerle alay ediyordu. Gavs-ül-Memdûh; "

Alay Etmenin Cezası

Alay Etmenin Cezası Gavs-ül-Memdûh hazretleri, bir gün dergâhın önünde otururken Abdürrahîm Efendiyi huzûr-ı şerîflerine çağırdı. Şam'a gidip gitmediğini sordu. O da; "Gitmedim efendim" deyince; "Şu tarafa bak bakalım ne göreceksin?" buyurdu. İşâret ettiği yöne baktığında, yemyeşil bahçeleriyle, Şam'ın karşısında durduğunu hayretle gördü. Şam'ı merakla seyrettiğini gören Gavs-ül-Memdûh; "Abdürrahîm! Boşi köyü buradan uzakta mıdır görülebilir mi?" buyurunca, rüyâdan uyanır gibi Şam gözlerinden silindi ve hocasına; "O köy buraya uzaktır, görünmez efendim." diye cevap verdi. Bunun üzerine; "Doğu tarafına bak!" buyurdu. O anda küçük bir tepenin yamacında kurulmuş olan Boşi köyü gözünün önüne geldi. O anda köyün bir kenarında, Gavs-ül-Memdûh'un talebelerinden birkaç tânesi oturmuş sohbet ediyorlardı. Köy bekçisi de yanlarında sırt üstü uzanmış yatıyor, talebelerle alay ediyordu. Gavs-ül-Memdûh; "

Eğer bir Çocuk

Eğer bir Çocuk; ·         Sürekli eleştirilmişse,  “kınama ve ayıplamayı” öğrenir. ·         Kin ortamında büyümüşse, “kavga etmeyi” öğrenir. ·         Alay edilip aşağılanmışsa, “sıkılıp,  utanmayı” öğrenir. ·         Devamlı utandırılarak terbiye edilmişse, “kendini suçlamayı” öğrenir. Eğer bir Çocuk; ·         Hoşgörü ile yetiştirilmişse, “sabırlı olmayı” öğrenir. ·         Desteklenip yüreklendirilmişse, “kendine güven duymayı” öğrenir. ·         Övülmüş ve beğenilmişse, “takdir etmeyi” öğrenir. ·         Hakkına saygı gösterilerek büyütülmüşse, “adil olmayı” öğrenir. ·         Güven ortamı içinde yetişmişse, “inançlı olmayı” öğrenir ·         Kabul ve onay görmüşse, “kendini sevmeyi” öğrenir. ·         Aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse, bu dünyada “mutlu olmayı” öğrenir. Dorothy LNOLTE

Üzerinde Kul Hakkı Olduğu Halde Ölen Kişinin Durumu

Üzerinde Kul Hakkı Olduğu Halde Ölen Kişinin Durumu Eğer kişi, kul haklarını ödemeden ölürse, yarın kıyamet günü haklarına iliştiği kimseler onun etrafını sararlar. Kimi elinden tutar ve "Sen bana zulmetmiştin" der. Kimi saçından yakalar ve "Sen bana sövmüştün" der. Kimi yakasına yapışarak, "Benimle alay etmiştin" der. Kimileri, "Gıybetimi yapıp hakkımda kötü şeyler söylemiştin. Bana komşu olmuştun, ancak komşuluğunla bana eziyet vermiştin." "Birlikte çalışmıştık, fakat sonra beni aldattın. Benimle alışveriş yapmış, ancak ona hile karıştırarak beni aldatmıştın. Zengindin ve benim fakir biri olduğumu bilmene rağmen bir lokma olsun yardımda bulunmadın. Ben mazlum biriydim ve sen de benim uğramış olduğum haksızlığı engelleyecek güce sahiptin, ancak bunu yapmadın!" diye teker teker alacaklarını sayarlar. İşte alacaklılar her yandan etrafını kuşatmış ve her biri elini yakana yapıştırmış olduğunda sen onların çokluğundan hayretler için