Kayıtlar

Asıl etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sezai Karakoç'u Asıl Büyüten Ahlâkıdır

  Sezai Karakoç'u Asıl Büyüten Ahlâkıdır   Marmara Üniversitesi'nde 'Dünyayı Dipnot Olarak Gören Mütefekkir: Sezai Karakoç ve Diriliş Ülküsü' programı gerçekleştirildi. Ayşe Sadiye Doymuş yazdı.   İstanbul’dan bir güzel etkinlik daha geçti… Gök kubbe altında hakikat adına bir toplantı daha yapıldı. Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü’ndeyiz… Yusuf Kaplan’ın deyişiyle, aynı zaman diliminde yaşayıp bunun idrakine varamadığımız Sezai Karakoç Üstadı anlamak derdindeyiz…   Nereden Nereye?   Program, kulüp başkanlarının faaliyetlerinden bahsettikleri selamlama konuşmaları ile başladı. Bir zamanlar başörtülü olarak kapı önlerinde beklediğimiz üniversitelerde, şimdi böylesine güzel programlar yapabildiğimizin altı çizildi. Ulaştığımız noktada, konumlarımızın hakkını vermek ve emanet bilincini her an hissetmenin vurgusu yapıldı. Ardından izlenen “Yedi Hilal” belgeseli ile de anlatılanlar ete kemiğe büründü. Her seferinde insanı yüzyıllar arasında yolculuğa ç

Bir Milletin Asıl Gücü...

Resim
  Bir Milletin Asıl Gücü... "Bir milletin asıl gücü; zengin doğal kaynakları, güçlü silahları veya kalabalık ülke nüfusu değil; çağın teknik donanımlarıyla donatılmış, dini ve fenni bilgilerle yetiştirilmiş, imanlı ve vatansever gençliğidir!" Yaşar Akkaş “Ya Rabbi! Gençlerimize, ordumuza bütün Müslümanlara; iman ve İslâm’ı sevdir! Müslümanlar’a her zaman zafer nasip eyle!”

Asıl Değişen Sizin Kalbiniz

Resim
Asıl Değişen Sizin Kalbiniz Bir padişah, bir iki vezirini ve diğer erkândan birkaçını yanına alarak payitahta (başkente) yakın yerleşim merkezlerinde bir gezintiye çıkmıştı. Payitahttan ayrılıp bir kaç saatlik bir yol kat ettikten sonra yolları üzerindeki bir nar bahçesinin kıyısında dinlenme molası verdiler. Olgunlaşmış, tam kıvamını bulmuş olan narlar insanın iştahını kabartıyordu. Padişah bahçe içinde çalışmakta olan yaşlı bir adamı yanına çağırdı sordu: - Bu güzel nar bahçesi kimin? - Bu nar bahçesi benimdir efendim, babamdan miras kaldı. - Oğlun, uşağın var mı? - Allah bize oğul uşak vermedi efendim, bir karı kocadan ibaret iki kişilik bir aileyiz. - Peki, ben de bu ülkenin hükümdarıyım, şuradan bir nar şerbeti sıksan da içsek! İhtiyar; "Baş üstüne!" dedi ve hemen gidip bahçe içindeki kulübeden kalaylı, tertemiz bir tas getirdi. En yakındaki ağaçtan iki nar kopardı ve sıktı. İki nar tam bir tası doldurdu. Padişah içti ve çok beğend

Dünya Hayatının Asıl Yüzü

Dünya Hayatının Asıl Yüzü Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Onlar, dünya hayatının görünen yüzünü bilirler. Ahiretten ise, onlar tamamen gafildirler.” (Rûm, 7) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Dünyaya sövmeyiniz. Müminin dünya üzerinde hayrın kendisine ulaşıp şerden uzaklaştığı bir surette dolaşması ne de güzeldir! Kul: “Allah dünyaya lânet etsin!” dediği zaman dünya da: “Allah da kendisine isyan edenlere lânet etsin!” diye karşılık verir.” (Deylemî, hadis no: 7288) Dünyaya lânetin mubah olduğuyla ilgili ondan bir hadis vârid olmamıştır. Dünyanın bir kısmının, insanı Allah Teâlâ’dan uzaklaştırıp başka şeyle uğraştırmasından dolayı hakikat ehli bazı kimseler: “Seni Mevla’dan alıkoyan şey, senin dünyan ve senin bahtsızlık sebebindir.” demişlerdir. İnsanı Allah’a yaklaştıran ve O’na ibâdete yardımcı olan dünya ise övgüye lâyıktır. Mesnevî’de şöyle der: Dünya nedir? Allah’tan gâfil olmak Kumaş, para, tartı ve kadın dünya değildir. Din için kazandığın mal için: Rasûl: ‘O ne g