Kayıtlar

Cimri etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Fakire Cimri, Zengine Cömert

Resim
Fakire Cimri, Zengine Cömert   Pazarda sosyetik bir kadın yaşlı adama sorar: "- Yumurtaların tanesini kaça satıyorsunuz?" Yaşlı satıcı cevaplar: "- Tanesi 3 lira hanımefendi.” Kadın der ki: “- 12 tane alacağım, 30 TL'ye verirsen alırım.” Yaşlı satıcı şöyle der: “- İstediğiniz fiyattan alın, Hanımefendi. Çünkü henüz satış yapamadım ve bunları satmaya ihtiyacım var!” Kadın 12 yumurtayı 30 Lira'ya aldı ve lüks arabasına binip arkadaşıyla lüks bir restorana gitti. O ve arkadaşı güzel yemekler sipariş ettiler. Birazını yediler ve çoğunu tabaklarında bıraktılar. Hesap istendi, hesap geldi 1.750 TL. Cüzdanından 2.000 TL çıkaran kadın, lüks restoran sahibine bahşiş olarak paranın üstünü kalsın!” dedi.   İnsanların Onurunu Kırmadan...   Babam, ihtiyacı olmasa bile yüksek fiyatlarla fakir insanlardan basit ürünler satın alırdı. Bazen onlar için gereksiz şeyler alırdı fazladan para öderdi. Bu rol beni endişelendirdi ve ona, "- Neden ...

Cimri Olmamalı

Cimri Olmamalı   Değerli okuyucularım, israf, kötü olduğu gibi, cimrilik ondan daha kötü bir huydur. Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz: ·      "Cimrilikle iman, bir kulun kalbinde asla birlikte bulunamaz." (Nesaî) ·      "Haya, iffet, dile sahip olmak ve akıl imandan; cimrilik, müstehcenlik, çirkin söz ve hayâsızlık nifaktandır." (Beyhekî) ·      "Cimri Cehenneme gider." (Beyhekî) ·      "Cimri Cennete giremez." (Deylemî) ·      "Allahü teâlâ, cimriliği sevmez." (Berika) ·      "Cehennemlikler katı kalbli, cimri ve kibirli kimselerdir." (Buharî) ·      "En kötü hastalık, cimriliktir." (Dare Kutnî) ·      "Cimrilik, helak edicidir." (Taberânî) ·      "Aman cimrilikten son derece sakının! Sizden öncekileri cimrilik helâk etti." (Müslim) ·      "En kötü vasıf, cimrilik ve aş...

Cimri Zengin

Cimri Zengin Duydum ki bir zengin vardı, Hâtem-i Tâî cömertlikte nasıl şöhret sahibiyse, bu da cimrilikte öyle ün kazanmıştı. Dünyada refahla yaşamak için ne lâzımsa bunda hepsi -fazlasıyla- mevcuttu. Cimriliğine gelince: -Söz gelişi- Ebû Hüreyre'nin Radiyallahü Anh kedisi de olsa, bir lokmacıkla onu sevindirmez, Ashâb-ı Kehf'in köpeği gelse, küçük bir kemik olsun atmazdı. Hâsılı, ne kapısının açıldığını gören vardı, ne de sofrasının kurulduğunu. Yemeğinin yoksullara ancak kokusu ulaşırdı, sofrasından kuşlar bile tek bir kırıntı toplayamazdı. Bir gün, bu adamın Mağrip denizinde (Akdeniz) Mısır yoluna koyulmuş, kafasına yerleştirdiği Firavunluk gururuyla gitmekte olduğunu işittim. Ansızın bir firtına çıktı, ters bir rüzgâr geminin etrafını sardı. Mahzun mizacına gönlün mecburen uyacak, kuzey rüzgârı her zaman geminin gidişine göre esmez. Ellerini kaldırdı, dua ve niyaza başladı. Fakat bütün bu feryat ve figanlar boşa gitti. Çünkü bunlar (Firavun'un imanı gibi) ...

Cimri Zenginin Hazin Sonu

Cimri Zenginin Hazin Sonu Vaktiyle çok zengin bir adam vardı. O kadar zengindi ki. Malının ve parasının hesabını bilmezdi. Yine de son derece cimriydi. Günlerden bir gün kapısına bir fakir geldi. — Allah rızası için karnımı doyurun, diye yalvardı. Merhametsiz zengin: — Defol kapımdan. Çalışıp kazanacağın yerde dilen­mekten utanmıyor musun? Defol, dedim... Fakir boynunu büktü. — Ne tuhaf. Hadi ben fakir olduğum için yüzümü buruşturuyorum, sen zengin olduğun halde gülmeyi, güzel söz söylemeyi unutmuşsun. — Defol dedim, defol — Kibirlenme, ne fakirlik, ne zenginlik ebedidir... Bir gün bütün malını kaybedip fakir olabileceğini hiç düşündün mü? Merhametsiz zengin büsbütün sinirlendi. Hizmetçisine bağırdı: — Defet şu herifi başımdan! Hizmetçi ezile-büzüle fakiri kovdu. Bir kaç yıl geçti... Merhametsiz cimri zenginin işleri bozuldu. Her şey ters gitmeye başladı. Sanki altını tutsa kömür oluyordu. Bütün parası kısa süre içinde erimiş, elinde avucunda hemen hiçbir şey kalmamış...