Kayıtlar

Devleti etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Osmanlı Devleti Nasıl Yıktırıldı? -1-

  Bir gece, İstanbul’daki, İngiliz sefiri, Londra’ya tarihî mektubunu yolladı. “-Buldum! Buldum... Osmanlı ordularının ilerleme sebebini buldum. Onları durdurmanın yolunu buldum!” diyor. Şöyle yazıyordu: “- Osmanlılar ele geçirdikleri her yerde din, ırk farkı gözetmeksizin, seçtikleri çocukların zekâlarını ölçüyor, ileri zekâlıları ayırarak, medreselerde okutup, İslâm terbiyesi ile yetiştiriyorlar. Bunlar arasından da seçtiklerine, saraydaki “ENDERUN” denilen yüksekokulda, o zamanın en ileri bilgilerini veriyorlar. İşte, Osmanlı siyaset adamları, başkumandanları, böyle seçilen, yetiştirilen keskin zekâlı şahsiyetlerdir. Sokullular, Köprülüler, böyle yetişmiştir. Osmanlı akınlarını durdurmak, Hristiyanlığı kurtarmak için biricik çare, Enderun mekteplerini ve medreseleri dağıtmak, onları içerden yıkmaktır”. Bu mektuptan sonra, İngiltere’de (Müstemlekeler nezareti) kuruldu. Burada yetiştirilen casuslar ve Hristiyan misyonerleri ve masonlar, yalan propaganda ve yaldızlı vadelerle

Osmanlı Devletinin Kurucusu Osman Gazi Rahmetullâhi Teâlâ Aleyh

Resim
Osmanlı Devletinin Kurucusu Osman Gazi Rahmetullâhi Teâlâ Aleyh Babası: Ertuğrul Gazi Annesi: Hayme Hatun Doğumu: Söğüt (M. 1258 - H. 656) Vefatı: Bursa (M. 1326 - H. 726) Saltanatı: 1299 - 1326 (27) sene Osman Gazi, Ertuğrul Bey'in üç oğlundan birisidir. Osman Bey diğer kardeşlerinden büyük değildi, fakat adeta bir idareci olarak yaratılmıştı. Zira bu hususta çok büyük kabiliyet sahibi idi. Babası vefat ettikten sonra diğer bütün beyler, ittifakla Osman Bey'i aşiretin reisi olarak tanıdılar. Osman Bey, beyliğin başına geçtiği zaman,23 yaşında idi. Uzun boylu, geniş göğüslü, kaIın ve çatık kaşlı, elâ gözlü ve koç burunlu idi. Irki omuzları arası oldukça geniş, vücudunun belden yukarı kısmı, aşağı kısmına nispetle daha uzundu. Çehresi yuvarlak ve teni buğday renginde idi. Büyük şeyhlerden Edebali’nin evinde misafir iken, istirahat için gösterilen odada, Kur'an-ı Kerim'i görünce, sabaha kadar saygısından yatmadığı ve geceyi uykusuz geçirdiği ç

Cihan Devletinin Sırrı

Cihan Devletinin Sırrı Cenâb-ı Hak buyuruyor:  “Allah ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfâl, 46) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor:  “İslâm’da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz.” (Müslim, Zekât 69. Nesâî, Zekât 64) Şeyh Edebali Hazretleri’nin, Osman Gâzî’yi ve O’nun şahsında gelecek olan devlet adamlarını istikâmetlendirecek tavsiyelerinden bir kısmı şöyledir: “Ey Oğul!  Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana... Suçlamak bize; katlanmak sana... Âcizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana... Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adâlet sana... Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana...” “Ey Oğul!  Bundan sonra bölmek bize;

Osmanlı’yı Cihan Devleti Yapan 20 Sır

Resim
Osmanlı’yı Cihan Devleti Yapan 20 Sır Talikîzâde'ye göre Peygamber Efendimiz zamanından beri İran ve Turan'da 13 İslâm hanedanı hüküm sürmüştür. 16'ncısı Osmanlı padişahlarıdır. Talikîzâde bunlar hakkındaki ilahî ihsanların malûm olduğunu belirttikten sonra eserinde bazı hususiyet ve yeteneklerinden 20 güzel hasleti kaleme aldığını ifade etmekte. 01.    Madde ve mânâda efendi olmaları 02.    Mekke ve Medine'nin hizmetçileri olmaları 03.    Oğulun babasını geçmesi 04.     Karaların ve denizlerin sultanı olmaları 05.    Asker destekleyici olmaları 06.    İstanbul'a sahip olmaları 07.    Yedi iklime malik olmaları 08.    Şehirlerin imarı ve halkın serveti 09.    Merkez olmaları 10.    Şiir yazmaları 11.    Kahraman olmaları 12.    Yardım istememeleri 13.   Saltanat temizliği 14.    Salgın hastalıklardan muaf olmaları 15.    Hasep ve nesep şerefi 16.    Şeriata bağlılıkları 17.    Edepli olmaları 18.    Hazineyi çoğaltma

Osmanlı Devleti’ni Yıkan Güçler İle Türkiye’yi Bölmek İsteyen Güçler Aynı

Osmanlı Devleti’ni Yıkan Güçler İle Türkiye’yi Bölmek İsteyen Güçler Aynı Yazar: Yaşar AKKAŞ Osmanlı Devleti 1299 yılında kurulduğundan beri Avrupa, Asya ve Afrika’da genişlemeye devam ediyordu. Avrupalılar Osmanlı’dan öyle korkuyorlardı ki çocuklarını bile “Türkler Geliyor!” diye korkutuyorlardı. Nihayet 1699’da başlayan 2. Viyana Kuşatması sonunda yenilen Osmanlı Devleti devamlı toprak kaybetmeye başladı. Hollandalı Yahudi Erasmus “Osmanlı- Türk İmparatorluğu'nun büyüklüğü bizi korkutmamalıdır. Roma ve Büyük İskender'in İmparatorlukları da çok büyüktü ve yenilmez oldukları sanılırdı. Hâlbuki bu gün yoklar. Yıkılıp gittiler.” diyerek Türk korkusunu yenmeye çalışıyordu. Ortadoğu’nun enerji kaynaklarının büyük bölümünün hâkimiyeti de Osmanlı Devleti’nde olduğundan Siyonizm’in ve sömürgeci Haçlı güçlerinin işine gelmiyordu. Her iki küresel güç birleşerek Osmanlı’yı önce yıkmaya, sonra yok etmeye, topraklarını sömürge yapmaya karar verdiler. Bilim adamlarından oluşa