Kayıtlar

acaba etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Acaba Niçin Büyüğümüz Oldu?

Acaba Niçin Büyüğümüz Oldu? Büyük bir mecliste meşayıhtan birisi: “Hasan-ı Basri Rahmetullahi Aleyh için acaba niçin büyüğümüz oldu?” diye sormuş. Buna cevaben büyüklerden bir zat: “İlim için büyük yaratıklar Hasan-ı Basri’ye Rahmetullahi Aleyhe muhtaçtır. Hasan-ı Basri Rahmetullahi Aleyh ise halka ufacık bir ihtiyaç duymaz. Bizden üstünlüğü bundandır.” demiştir. [1]

Öpücük Kutusu

Öpücük Kutusu Adam 3 yaşındaki kızını, çok pahalı bir hediye kaplama kâğıdını ziyan ettiği için azarlamıştı. Küçük kız altın yaldızlı kâğıdı, bir kutuyu eğri büğrü sarmak için kullanmıştı. Yılbaşı sabahı küçük kız paketi uzatıp; "Bu senin babacığım" dediğinde üzüldü. Acaba gereğinden fazla mı tepki göstermişti kızına? Bir gece önce yaptığından utandı. Ne var ki paketi açınca, yeniden öfkelendi. Kutunun içi boştu... Kızına gene bağırdı; "Birisine bir hediye verdiğinde kutunun içinde bir şey olması lazım… Bunu da mı bilmiyorsun küçük hanım?" Küçük kız gözünde yaşlarla babasına baktı. "O kutu boş değil ki baba!" dedi. "İçini öpücüklerimle doldurmuştum...” Adam öyle fena oldu ki. Koştu kızına sarıldı. Beraberce ağladılar. Adam o altın kutuyu ömrünün sonuna kadar yatağının başucunda sakladı. Ne zaman keyfi kaçsa, morali bozulsa, kendini kötü hissetse, kutuya koşar, minik kızının hayali öpücüklerinden birini çıkarırdı... Aslında büt

Gerçek Allah Sevgisi

Gerçek Allah Sevgisi Sevginin çok güçlüsüne aşk denir. Seven sevdiği için her şeyini feda eder. Ona tam kul olur. Bir dediğini iki etmez. Hatta malını, canını, her şeyini; yeri geldiğinde canını bile seve seve verebilir. Sevdiği uğruna yaptığı her şeyi de sürekli sorgular. Acaba yaptığım şeyleri tam hakkıyla yapabildim mi? Yoksa hatalı mı yaptım diye… İşlediği amelleri, ibadetleri, eksik ve kusurlu bulur, daha mükemmelini yapmak için deli gibi çırpınır, durur… Caferi Tayyar Hazretleri bir kolunu sonra diğer kolunu daha sonra canını severek feda etmedi mi? İbretli Kıssaları Dikkatle Dinleyelim! Hz. Cafer (Radiyallah’ü Anh), “Ya Allah’ü Teâlâ yolunda büyük bir zafer kazanıp Allah’ü Teâlâ’nın dinine yardım ederim veya Allah’ü Teâlâ yolunda şehit düşerim!” Diyerek ikinci komutan olarak 629 yılında üç bin askerle katıldığı “Mûte Harbi” nde sayı ve teçhizat bakımından kendilerinden çok üstün olan Rum imparatorluğunun ordusuyla harb ederken 41 yaşında şehid oldu. Mübarek bed

Verimsiz Çalışma ve Kalitesiz Üretimle Bir Yere Varılmaz!

Verimsiz Çalışma ve Kalitesiz Üretimle Bir Yere Varılmaz! Değerli dostlar diğer ülkelere göre ülkemiz çok geri kalmış durumda. Ben bu konularda çok kafa düşünüyorum. Acaba neden diye??? Sürekli kafa patlatıyorum. Âcizane birkaç neden buldum. Hemen sıralayalım. 1- Çalışmıyoruz, görevimizi yapmıyoruz. Çok tembeliz. Kamu görevlileri arasına görevini hakkıyla yapan yüzde kaç dersiniz? İnanın çok az. 2- Eğitime, çocukların iyi yetişmesine gerekli önemi vermiyoruz. Yirmi beş yıl devlette, on sekiz yıl özel okulda çalıştım. Ailenin bütçesinde en ufak bir sarsıntı olsa ilk iş eğitim bütçesi kısıtlanıyor. Hz. Ali (Radiyallahu Anh); “Çocuklarınızı yaşadığınız çağa göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin. " Buyuruyor. Bunu hangimiz yapıyoruz. Hangi din adamı yapıyor. Fatih’in, Yavuz’un, Kanuni’nin hocaları böyle yetiştiriyordu. 3- Hangimizin, işyerlerinin; misyonu, vizyonu, hedefleri, ilkeleri, değerleri, metotları, kazanımlar var? Hangimiz çocuklarına bunları veriy