Kayıtlar

Pazar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Çarşıya veya Pazara Girerken Yapılan Dua

Çarşıya veya Pazara Girerken Yapılan Dua لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَ حْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَ لَهُ الْحَمْدُ، يُحْيِي وَ يُمِيتُ وَهُوَ حَيٌّ لاَ يَمُوتُ، بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَهُوَ عَلىَ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ Okunuşu: “Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerîke leh lehülmülkü ve lehülhamdü yühyî ve yümît ve hüve hayyün lâ yemût biyedihil hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr” Anlamı: “Allah’tan başka hak olarak ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. O, birdir ve O’nun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd da O’nadır. O, yaşatır ve öldürür. O, diridir, ölmez. Her türlü iyilik, O’nun elindedir. O, her şeye gücü yetendir.” Tirmizi, Hâkim, Albâni Sahihi İbni Mace, Albâni Sahihi Tirmizi

Sermayesi Eriyen Adam!

Sermayesi Eriyen Adam! Cenâb-ı Hak buyuruyor:             “…Ne hayır işlerseniz Allah onu bilir. “Ey müminler! Ahiret için! azık edinin. Bilin ki azığın en hayırlısı takvâdır. Ey akıl sahipleri! Benden (emirlerime muhalefetten) sakının.” (Bakara, 197) Rasûlullah (sav) buyuruyor: "İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: 1- Sadaka-i câriye, 2- İstifade edilen ilim, 3- Kendisine dua eden hayırlı evlat." (Müslim, Vasiyyet 14. Ebû Dâvûd, Vasâya 14; Tirmizî, Ahkâm 36; Nesâî, Vasâyâ 8)  Eski zamanlarda, içecekleri ve bazı yiyecekleri korumak için, dağlardan buz kesilir, dağarcık veya kırbalara konur pazar yerlerinde satılırdı. Buz parçası sıcağı görür görmez erimeye başlardı. Sıcak bir yaz gününde, Cüneyd-i Bağdadi Rahmetullahi Aleyh, talebeleriyle şehirde dolaşırken, böyle bir buz satıcısına rastladı. Satıcı: “Sermayesi eriyip giden şu adama acıyın, merhamet edin! Buzlarımı erimeden alın!” diye bağırıyordu.