Kayıtlar

Muazzam etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İmam-ı Azam'ın Muazzam Cevabı!

İmam-ı Azam'ın Muazzam Cevabı! İmam-ı Azam Ebu Hanife Rahmetullahi Aleyh zamanında onu sevmeyen ve ona buğzeden muhaliflerinden bir tanesi, talebelerinin ve sevenlerinin huzurunda onu cevapsız bırakıp mahcup etmek için aldatıcı bir soru hazırladı. Ve büyük imamın bulunduğu meclise gelip bu aldatıcı ve karmaşık soruyu sordu. -Bir adam var ki onun kâmil bir Müslüman olduğuna herkes şehadet eder, fakat bazı sözleri var ki küfür kokuyor. Onun hakkındaki hükmünün ne olduğu öğrenmek istiyorum. Bu kimse şunları söylüyor: "Cenneti ümid etmiyorum, Cehennemden ve Allah'tan korkmuyorum. Ölü etini severek yerim. Rükûsuz ve secdesiz namaz kılarım. Hakka buğzeder, fitneyi severim. Yahudi ve Hıristiyanları da tasdik ederim. Görmeden şahitlik ederim." İşte böyle bu kimse hakkındaki hükmünüz nedir? İmamı Azam Ebu Hanife hazretleri bunu soran kimseye; "Peki, bu kimse hakkında senin bir fikrin var mı?" deyince, o; "Ben ne diyeyim, bun

Pîri Muazzam Hz. Şeyh Şaban-ı Velî

Pîri Muazzam Hz. Şeyh Şaban-ı Velî Kastamonu, Taşköprü ilçesi, Gökçeağaç Bucağı (Hanönü ilçesi) Çukurçayı köyünde babasız olarak doğdu. (1470 Fatih dönemi) 3 yaşında Annesini kaybetti. Anadan yetim, babadan öksüz kaldı. Taşköprülü hayırsever bir hanım tarafından evlad edinilerek okutuldu. İlk tahsilini ve hafızlığını Kastomonu’da, yüksek tahsilini de İstanbul’da yaptı. Tefsîr, hadîs, fıkıh ve zamanın fen ilimlerini öğrendi. İkinci Bayezıd dönemi idi. Saray başta olmak üzere Halvetilik revaçtaydı. İstanbul’da genellikle Fatih Medresesinde kaldı. Boş zamanlarında tekkeleri dolaştı, tasavvufa meraklıydı, nihayet müderrislik icazetini alarak Kastamonu’ya dönmek üzere yola çıktı. Hz Pir; birkaç arkadaşıyla1498 yılında Bolu’dan geçerken, arkadaşları Hayreddin Tokadi Dergahı’na gidelim diye ısrar ettiklerinde; ilahi ve zikir seslerini duyup sanki geleceğini görüyor gibi uzunca bir zaman düşündü ve sonra dedi ki; ”Onlar Hak âşıklarının gönlüne cezbe salarlar, onlar bir zincirci tai

Dinden Habersiz Gençler

Dinden Habersiz Gençler "Dinin ve bilimin yetki alanlarını iyi belirlemek gerekir. Manevî konulara yabancı ve ilgisiz bırakılan gençler, bazı sapık ideoloji ve felsefelerin simsar ve propagandistleri eline düşünce öyle çaresiz kalıyorlar ki, bu çaresizlik içinde yaptıklarını akıl ve izana sığdırmak kabil değildir." Büyük ve korkunç tabii afetler, savaşlar, salgın hastalıklar, trafik kazaları ve normal ölümlerle insanlık nüfusu ciddî ölçüde kayba uğramaktadır. Fakat yüce Yaratan’ın akıl almaz cilvelerinden ve hikmetli tecellilerindendir ki yaşlı küremizin insan cinsinden olan sakinleri azalacağına her geçen gün biraz daha artmaktadır. Bazıları, bu akıl almaz artıştan hayli tedirgin ve huzursuz oluyor. Envanteri tam çıkarılmamakla birlikte dünyanın mevcut beslenme ve enerji kaynaklarının günün birinde insanoğlunu açlık, sefalet ve çaresizliğe mahkûm edebileceğini düşünenler var. Hatta bu yönde bazı fütüristler (geleceğe yönelik ihtimalleri değerlendirenler) ileride alın