Kayıtlar

Mart 14, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Osmanlı İslâm Ordusunun Ahlâkı...

  Osmanlı İslâm Ordusunun Ahlâkı...   İstanbul’dan Viyana’ya doğru giden Osmanlı İslâm ordusu, Belgrad yakınlarında, bir subaşında, mola verir. Çeşme, abdest alan, kaplarına su dolduran askerlerle doludur. Yakındaki kilisenin papazı, Haçlı Kumandanlarına göstermek için bir hile düşünür.   Güzel kızları süsler, ellerine birer kap verip, çeşmeye gönderir. Papaz ve Kumandanlar gizlice seyrederler. Kızları gören Osmanlı askerleri hemen utanarak çekilirler. Kızlar su kaplarını rahatça doldurup kiliseye dönerler. Papaz ve Kumandanlar gördüklerine inanamazlar. Papaz, İslam askerlerinin bu güzel ahlâkını, edebini ve merhametini görünce, haçlı kumandanlarına: “- Osmanlı Ordusu’nda bu ahlâk var iken; hiç yenilemez, boş yere kan dökmeyin! Der ve ekler: “- Ancak Osmanlı halkının ve askerlerinin ahlâkını yok edersek onları yenebiliriz!” der. Ve Osmanlı halkının ve ordusunun ahlâklarını yok etmek için planlar hazırlamaya başlarlar.

Allah’ü Teâlâ’yın Kulunu Sevdiğinin 5 İşareti

Aşağıdakiler bunlardan birkaçıdır.   1-   Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’i kılavuz edinmek “De ki: ‘ Allah’ü Teâlâ’yı seviyorsanız bana uyun.   Allah’ü Teâlâ da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.   Allah’ü Teâlâ affeder ve merhamet eder’.” (3,31) 2-   İnananlara karşı alçakgönüllü, kâfirlere karşı sert olmak,   Allah’ü Teâlâ rızası için cihada devam etmek ve O’nun haricinde hiçbir şeyden korkmamak   Allah’ü Teâlâ bu özelliklerden tek bir ayette bahsediyor “Ey iman edenler, içinizden kim dininden dönerse, duysun:   Allah’ü Teâlâ onların yerine, kendisinin sevdiği, onların da kendisini seveceği, mü’minlere karşı boyunları aşağıda, kafirlere karşı başları yukarıda,   Allah’ü Teâlâ yolunda savaşan, dil uzatanın kınamasından korkmayan bir kavim getirir. İşte o,   Allah’ü Teâlâ’yın bir lütfudur ki, onu dilediğine verir.   Allah’ü Teâlâ, ihsanı bol, herşeyi bilendir.”(5,54) Bu ayette   Allah’ü Teâlâ sevdiği kullarının özelliklerini tanımlıyor. İlki, alça