Kayıtlar

Şubat 17, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

En Önemli Ve En Güzel Sünnet

En Önemli Ve En Güzel Sünnet En önemli ve en güzel sünnetlerden biri: "Allah, kul bir iş yapınca onu en güzel şekilde yapmasını ister.” Kaynak: (İbn Sa’d, Tabakat,   1/142) "İnsanlar işlerini ihsanla yapmalarına göre değer kazanır." Hz. Ali Radiyallahü Anh Dünyadaki bütün sorunların kaynağı insanların görevlerini eksik ve yanlış yapmalarından kaynaklanıyor. Eğer herkes yaptığı işi en sağlam ve kaliteli yapsa dünyada hiçbir sorun kalmaz.  Çünkü eksik ve yanlış yapılan işler para, mal, zaman ve kaynak israfına sebep oluyor. Çok zaman büyük zararlara mal ve can kayıplarına sebep oluyor.  Kalitesiz malı kimse almıyor, ihracat düşüyor. Fabrikalar kapanıyor, işçiler işsiz kalıyor, evlerine ekmek parası götüremiyor. İnsanların, aile ve devletlerin geri kalmasına sebep oluyor. 

Büyük Bir Şeyhin Namaz Kılışı

Büyük Bir Şeyhin Namaz Kılışı Diyanet Gazetesi, sy. 207 (15 Şubat 1979), s. 4. İslâm dini kendisine aklı muhatap edinmiştir. Bütün mükellefiyetler, kulluk vazifeleri akıllı kimselere terettüp eder. Mesela çocuklar aklî tekâmülleri tamamlanmamış olduğundan sorumlu sayılmazlar. Hatta akıl ve irade sahibi bir kişinin, gafillik ve cehaletle yapacağı kusurlar, günahlar bağışlanmış, kasıt ve taammüd ile sehv ve hatanın arası tefrik edilmiştir. Daha da ilerisini söyleyelim, bir kimse aklı yerindeyken hür iradesiyle sonu zarara varan bir hareket yapsa, doğru olduğuna inanmış ve iyi bir niyetle yapmışsa, yine suçlu sayılmaz. Çünkü amellere mükâfât ve ceza vermede esasen niyetin iyiliği veya kötülüğüne bakılır. Demek ki hareketlerimizi iyi niyet ve duygularla akıl ve irademizi kullanarak yapmalıyız. İyi niyet olmayınca netice ne olursa olsun kişi günahkâr sayılıyor. Akıl ve irade hâkimiyeti olmadan ihtiyarsız, şuursuz, duymadan hissetmeden yaptığımız mihaniki fiillerin neticesi ise b

Cennetlik Bir Eş…

Resim
Cennetlik Bir Eş… Kocası vefat ettikten sonra, eşinin adı evde anılmaya devam etsin diye şöyle bir yöntem uygular. Vefat eden kocasının ceketini askıya asar. Her ay bir miktar parayı ceketin cebine koyar. Çocukları kendisinden para istediklerinde; "- Yavrum! Gidin babanızın cebinden alın!" der. Çocuklar parayı oradan alırlarmış. Anne der: "- Haydi şimdide babanıza bir Fatiha okuyalım!” Çocuklar: "- Fatiha” okurlar analarına sarılırlarmış. Rabbim tüm Müslümanlara böyle hayırlı eşler nasip etsin! "Suphanallah! Ne düşünceli ve vefakâr bir eş!”   Öyle Mushaf-ı Şerif’i koltuklarına alıp, Kur’an kurslarına gidip te ben Kur’an okuyorum demekle olmuyor haaa!!! Böyle saliha eşler galiba çok azlar. Çünkü ev kadınlığı, ev hanımlığı para ve statü kazandıran bir meslek olarak kabul edilmez.

Peygamber Efendimizin Tüm İnsanlığa Verdiği Öğütler

Peygamber Efendimizin Tüm İnsanlığa Verdiği Öğütler 01-   Akılca en mükemmeliniz, Allah'tan en çok korkanınızdır. 02-   Sabah namazına çok dikkat ederek geçirmemen gerekir. Çünkü sabah namazında çok büyük faziletler vardır. 03-   Çok gülmeyin, çünkü çok gülmek kalbi öldürür. 04-   Kıyamet günü Cennete ilk çağırılacak, varlıkta da darlıkta da Allah'a çok hamd edenlerdir. 05-   Kıyâmet gününde ilk hesaplaşacak kimseler, komşulardır. 06-   Bütün insanlar günah işler, fakat günah işleyenlerin en hayırlısı, tövbe edenlerdir. 07-   Müslümanların derdini dert edinmeyen onlardan değildir. 08-   Kişi haksız olarak bir şeye lânet ederse, o lânet kendine döner. 09-   Dünyânın belâ ve fitneden başka hiçbir şeyi kalmadı. 10-   Sana her ne iyilik erişirse Allah'tandır. Sana her ne kötülük gelirse, o da kendi kusurun sebebiyledir. 11-   Hiçbir farz namazı kasten terk etme. Kim namazı kasten terk ederse, İlâhı koruma ve teminattan mahrum kalır. 12-   Kim, insanl

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Cebrail Aleyhisselâm'a Sordu

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Cebrail Aleyhisselâm'a Sordu   “- Ey Cebrail Aleyhisselâm! Hiç 7 kat semadan yeryüzüne korku ve dehşet içinde hızlıca indin mi?” Cebrail Aleyhisselâm: “Evet, Ya Muhammed 3 kez dediğin şekilde indiğim oldu.” Bunun üzerine Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem sordu: “- Nasıl oldu anlat?” “- Birincisi dedi Cebrail Aleyhisselâm; Hz. İbrahim Aleyhisselâm Aleyhisselâm ateşe atılırken Allah Celle Celâlüh bana dedi ki: “- Sor bakalım İbrahim'in bizden bir dileği var mıdır?” O sırada İbrahim ateşe atılmış şekilde havada ilerliyordu. (o zaman mancınık yöntemiyle ateşe atmışlardı İbrahim Peygamberi) Cebrail: “- Hemen süratle indim yeryüzüne ve İbrahim'e sordum:” “- Var mıdır Rabbinden istediğin bir şey?” İbrahim peygamber cevapladı: “- Çekil çekil! Rabbim'den geldiyse başım üstüne.” Bunun üzerine Yaradan emretti. “- Ateşe serin ol! Yere yumuşak ol!” Dedi. Peygamber Efendimiz Sallal

Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir

Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir İki gezgin melek, geceyi geçirmek için oldukça varlıklı bir Ailenin evinin kapısını çalmışlar. Aile, pek kaba bir üslupla, meleklere yatacak yer olarak koca malikânenin konuk odalarından birini vermek yerine, soğuk bodrumundaki küçük bir köşeyi göstermiş. Melekler buz gibi odanın soğuk ve sert zemininde kendilerine yatacak bir yer hazırlamaya çalışırken, Yaşlı melek duvarda bir delik görmüş ve kalkıp deliği onarmaya girişmiş. Genç melek, yaşlı meleğe bu hareketinin nedenini sorunca, yaşlı melek hafifçe gülümsemiş: Her şey, her zaman, göründüğü gibi değildir… Sabah malikâneden ayrılan melekler, gece bastırınca bir kez daha kalacak yer bulmak umuduyla, bu defa çok fakir Bir çiftçi Ailesinin kapısını çalmışlar. Son derece misafirperver olan fakir karı koca, sofralarında ne var ne yoksa meleklerle paylaştıktan sonra, onlara rahatça uyumaları için kendi yataklarını vererek yanlarından ayrılmışlar. Sabah güneş doğduğunda, melekler zavall

Acele Karar Vermeyin!

Acele Karar Vermeyin! Bir köyde ihtiyar bir adam varmış… Çok fakirmiş ama dillere destan bir beyaz atı yüzünden kral bile onu kıskanırmış… Kral at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış… “- Bu at, sadece at değil benim için, bir dost... İnsan dostunu satar mı?” Dermiş hep... Bir sabah kalkmışlar ki, at yok… Köylü ihtiyarın başına toplanmış: “- Seni ihtiyar bunak... Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın...” İhtiyar: “- Karar vermek için acele etmeyin. Sadece “at kayıp” deyin. Çünkü gerçek olan bu… Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karardır. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç! Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez!” demiş. Köylüler ihtiyar adama kahkahalarla gülmüşler. Ama aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş. At

Şehadet Duası

Şehadet Duası Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şehâdet getirirken şu duayı okurdu: اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ نَسْتَعِينُهُ وَ نَسْتَغْفِرُهُ، وَ نَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنْ شُرُورِ أَنْفُسِنَا، مَنْ يَهدِ   اللّٰهُ فَلَا مُضِلَّ لَهُ، وَ مَنْ يُضْلِلْ فَلَا هَادِيَ لَهُ، وَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إلٰهَ إِلاَّ اللّٰهُ، وَ أَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُهُ وَ رَسُولَهُ، أَرْسَلَهُ بْالْحًقِّ بَشِيراً وَ نَذِيراً بَيْنَ يَدَيَ السَّاعةِ، مَنْ يُطِعععِ اللّٰهَ وَ رَسُولَهُ فَقَدْ رَشَدَ، وَ مَنْ يَعْصِهِمَا، فَإِنَّهُ لَا يَضُرُّ إِلاَّ نَفْسَهُ، وَلاَ . يَضُرُّ اللّٰهَ شَيْأً . Okunuşu: Elhamdülillahi neste’înuhu ve nestegfiruhu, ve ne’ûzübillahi min şurûri enfüsinâ, men yehdillahu felâ mudille lehu, ve men yudlil felâ hâdiye lehu, ve Eşhedü en lâ ilâhe illallah, ve enne Muhammeden abdühü ve rasûlehu, erselehu bi’l-hakki beşîren ve nezîren beyne yedeye’s-sâati, men yutıllâhe ve rasûlehu fekad raşede, ve men ya’sıhimâ, feinnehu lâ yadurru illâ nefsehu, velâ yadurrullahe şe’en: Anlamı: