Kayıtlar

geldi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Mübarek Üç Aylar Geldi, Hoş Geldi, Safalar Getirdi

               Mübarek Üç Aylar Geldi, Hoş Geldi, Safalar Getirdi Üç aylar geldi, hoş geldi, sefalar getirdi. Rahmet ve mağfiret getirdi. Muhterem kardeşlerim, öyle bir mevsime girdik ki bunu söz ve yazılarla anlatmak asla mümkün değil. Bu mevsimin adı; “İbadet Mevsimi” … Diyeceksiniz ki ibadetin de mevsimi mi olur? Haklısınız, ibadet mükellef olduğumuz günden son nefese kadar devam eden bir görevdir. Ama üç aylar dediğimiz Receb-i Şerîf, Şaban-ı Şerif, Ramazan-ı Şerif’te yapılan ibadetler kalbimizin ve ruhumuzun yıkandığı, sevgi ve mutlulukla dolduğu çok özel günlerdir. Mübarek üçaylar 12 Ocak 2024 Cuma günü başladı. Bu günlerde yapacağımız ibadetlere bire birden bire bine hatta daha fazlası katlanarak veriliyor. Bu mübarek günlerin son günlerine rastlayan Kadir gecesinde ise bir geceye bin aylık gibi müthiş bir ikramiye (bonus) veriliyor.             Bir Müslüman bu Rahmet ve Mağf...

10 Yaşındaki Çocuk Almanya'dan Geldi, İslâm'la Şereflendi

Resim
10 Yaşındaki Çocuk Almanya'dan Geldi, İslâm'la Şereflendi Almanya'da yaşayan ve tatil amaçlı Antalya'nın Kaş ilçesinde gelen 10 yaşındaki Alman çocuk İslam dininden ve camilerden etkilenerek Enrico Vittoria Corazza, Kuzey Enes ismini alarak İslâm'la şereflendi. Franco Corazza ve Deniz Corazza çifti, çocuklarının kendi isteği ile Müslüman olmak istediğini ve "Kuzey Enes" ismini almak istediğini belirterek Kaş Müftülüğü'ne müracaat etti. "Ezanı dinlemek bana huzur veriyor!" Kelime-i Şehadet getiren Enes duygularını şöyle anlattı, "- Almanya'daki sınıfımda bir çok Müslüman arkadaşım vardı. İslâmiyet her zaman çok ilgimi çekti. Ben de Müslüman olmaya karar verdim. Camiler çok güzel, ezanı dinlemek bana huzur veriyor. Caminin atmosferi ve orada yapılan dualar çok hoşuma gidiyor." dedi.

Mü’minlerin Bayrâmıdır Geldi Yine Şehr-i Sıyâm

  Mü’minlerin Bayrâmıdır Geldi Yine Şehr-i Sıyâm   Mü’minlerin bayrâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm Belki Hudâ'nın nâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Bu ümmete lutf u 'atâ affolunur her bir hatâ Hakk'ın bize in'âmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Rahmetle gufrân andadır her türlü ihsân andadır "Es-savmu lî" encâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Tamudan âzâd eylemek cennetle dilşâd eylemek Bu günlerin ikrâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Bu aydadır ey mü'min inzâl-i Kur`ân-ı Mübîn Dîn-i celîl ahkâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Kadrin bilen buldu şeref bu farkı etme telef Savm u salavât eyyâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Kur`ân oku eyle salavât îfâ edilsin hem zekât Hayr etmenin hengâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Remzi hakîr sâim ol ağyârı terk et yârı bul Bayrâmların bayrâmıdır geldi yine şehr-i siyâm   Ahmed Remzi Dede Kuddise Sırruh

Geldi Geçti Ömrüm Benim

Geldi Geçti Ömrüm Benim   Geldi geçti ömrüm benim, Şol yel esip geçmiş gibi! Hele bana şöyle geldi, Şol göz yumup açmış gibi…   İş bu söze Hak tanıktır, Bu can gövdeye konuktur, Bir gün ola çıka gide, Kafesten kuş uçmuş gibi…   Miskin adem-oğlanını, Benzetmişler ekinciye, Kimi biter kimi yiter, Yere tohum saçmış gibi…   Bu dünyada bir nesneye, Yanar içim göynür özüm, Yiğit iken ölenlere, Gök ekini biçmiş gibi…   Bir hastaya vardın ise, Bir içim su verdin ise, Yarın anda karşı gele, Hak şarabın içmiş gibi…   Bir miskini gördün ise, Bir eskice verdin ise, Yarın anda sana gele, Hak libâsın biçmiş gibi…   Yunus Emre bu dünyada, İki kişi kalır derler, Meger Hızır, İlyas ola, Ãb-i hayat içmiş gibi…   Yunus Emre Kuddise Sirrûh

Geldi Geçti Ömrüm Boşa

  Geldi Geçti Ömrüm Boşa   Geldi geçti ömrüm boşa, Allah'a kul olamadım… Uydum nefse o şeytana, Mevlâya kul olamadım…   Akıtmadım gözden yaşı, Koymadım secdeye başı, Aldattı dünya telaşı, Allah'a kul olamadım…   Anladım ki dünya yalan, Yoktur burada baki kalan, Bir metre bezmiş lazım olan, Allah'a kul olamadım…

Vakti Geldi

  Vakti Geldi   İçin yanar, gözün dolar, Gül benzin bir anda solar, Evlat ardın sıra ağlar, Vakit geldi hazır mısın?   Toprak evin barkın olur, Ölüm gelir seni bulur, Ömrünün baharı kurur, Vakit geldi hazır mısın?   Azrail alır canını, Kurutur akan kanını, Acı sarar her yanını, Vakit geldi hazır mısın?   Toprak evin barkın olur, Ölüm gelir seni bulur, Ömrünün baharı kurur, Vakit geldi hazır mısın?   Ölüm vardır demedim mi? Ben sana söylemedim mi? Bu dünyadan bezmedin mi? Vakit geldi hazır mısın?   Toprak evin barkın olur, Ölüm gelir seni bulur, Ömrünün baharı kurur, Vakit geldi hazır mısın?   (Alıntı)

Azrail Geldi Çöktü Yanıma

  Azrail Geldi Çöktü Yanıma   Azrail geldi çöktü yanıma, Sert pençesini vurdu canıma, Dönemedim Allah’ım hiç bir yanıma… Gel Kur’an’ım gel, kardeş ol bana… Gel imanım gel, yoldaş ol bana!   İki kişi gelmiş mezarımı kazar, Annem deli olmuş ağlayıp gezer, Babam dülger olmuş mezarım düzer, Gel Kur’an’ım gel, kardeş ol bana… Gel imanım gel, yoldaş ol bana!   Kazanım koymuşlar suyu dolunca, Kefenimi biçmişler boylu boyunca, Ağladın mı anne beni duyunca, Gel Kur’an’ım gel, kardeş ol bana! Gel imanım gel, yoldaş ol bana!   (Alıntı)

Çeke Geldi Çeke Gider

  Çeke Geldi Çeke Gider   Aşkın odu ciğerimi, Yaka geldi yaka gider. Garip başım bu sevdayı, Çeke geldi çeke gider…   Kar etti firak canıma, Aşık oldum cananıma, As zencirin dost boynuna, Taka geldi taka gider…   Sadıklar durur sözüne, Gayrı görünmez gözüne, Bu gözlerim dost yüzüne, Baka geldi baka gider..   Bülbül eder ah-ü figan, Hasret ile yandı bu can, Benim gönülcüğüm ey can, Hakk’a geldi Hakk’a gider…   Arada olmasın asi, Onulmaz bağrımın başı, Gözlerimin kanlı yaşı, Aka geldi aka gider…   Miskin Yunus’un sözleri, Efgan eder bülbülleri, Dost bahçesinin gülleri, Koka geldi koka gider…   Yunus EMRE Kuudise Sirrûh

Karısını Boşadı Bakın Başına Ne Geldi

Resim
Karısını Boşadı Bakın Başına Ne Geldi Ben Kahramanmaraşlı’yım. Görücü usulü evlendim ama eşimi çok sevdim. Kaynanam, kaynanamın kaynanası ve eltim aynı evde dokuz kişi yaşıyorduk. Ben hepsine de saygı duydum ne derseler yaptım. Meyveleri soydum çatalla yediler. Hizmette kusur etmedim. Ayakkabıları boyar önlerine koyardım. Havlularını tutardım. Mantolarını ceketlerini tutardım. Şimdiki gelinler bunları asla yapmaz. Altı sene çocuğum olmadı. Eşimi doktora götürdüler beni götürmediler. Beni yıllarca hamama, sıcak suya Ilıcaya götürdüler. Şifalı bitkiler içirdiler.   Kaynanam son zamanlarda sürekli hakaret etmeye başladı. “- Sen bana torun veremedin, düş yakamızdan, oğlumun ayağında terliksin!”. “- Meyvesiz ağaç. Bir ömür boyu çocuk yapmanı bekleyemem. Meyvesiz ağacı budarlar. Çok bile bekledik altı sene!” dedi. Görümcem: “- Düş kardeşimin yakasından, ben ona çocuk verecek birini bulurum!”   dedi. Eltim: “- Seni alacağımıza keşke bacımı alsaydık bir çocuk veremedin gitti!” derdi. ...

Bu Dert Seninle Birlikte mi Dünyaya Geldi?

Bu Dert Seninle Birlikte mi Dünyaya Geldi? Birisi Hz. Ali Radiyallahü Anh’a geldi ve: “- O kadar dertliyim ki sıkıntıdan ölüyorum.” dedi. Hz. Ali Radiyallahü Anh: “- İki soru soracağım, cevabını verip; dermanını bulacaksın” dedi. Adam: “- Sor, Ya Ali!” Dedi. Hz. Ali Radiyallahü Anh: “- Dünyaya geldiğin zaman; Bu dert seninle birlikte mi dünyaya geldi?” Adam: “- Hayır!” Hz. Ali Radiyallahü Anh: “- Dünyadan giderken bu dert seninle birlikte olacak mı?” Adam: “- Hayır!” dedi. Hz. Ali Radiyallahü Anh son olarak şöyle buyurdu: “- Seninle birlikte gelmeyen ve giderken de seninle birlikte olmayacak olan bir dert, senin bu kadar zamanını almamalı. Sabırlı ol. Yeryüzündekilere çok ümit bağlamaktansa yüzünü Âlemlerin Rabbine çevir.” Buyurdu.

Tahir...

Tahir... Onu hiçbir sınıf arkadaşı sevmiyordu. Çünkü derslerine asla çalışmayan, tembel ve bön bir çocuktu. Özellikle öğretmeni: " — Beni delirtiyorsun!" diye, hep kızıyordu Tahir'e. Bir gün Tahir'in annesi okula geldi. Öğretmeni ile görüştü. Öğretmen dürüstçe: "— Çocuğunuz ders çalışmayan, aptalca şeyler yapan bir çocuk, notları da düşük, hayatımda bunun kadar tembel bir öğrenci görmedim!" dedi. Annesi çok şaşırdı, Tahir'i okuldan aldı ve Kayseri'ye taşındılar. Aradan 25 yıl geçti. öğretmen de Kayseri'ye tayin olmuştu. Bir gün öğretmen ağır bir kalp krizi geçirdi. Bütün doktorlar ameliyat olması gerektiğini söylediler. Bu zor bir ameliyattı ve Kayseri'de ameliyatı yapabilecek tek bir cerrah vardı. Öğretmen ameliyat oldu. Gözünü açtığında karşısında yakışıklı cerrah ona gülümsüyordu. Öğretmen tam teşekkür edecekti ki suratı morarmaya başladı. Bir şey söylemek için elini kaldırdı ama söyleyemeden küt diye öldü. Cerra...

Hazret-i Fatıma, Ağlayarak Babasının Huzuruna Geldi

Hazret-i Fatıma, Ağlayarak Babasının Huzuruna Geldi Bir gün Hazret-i Fatıma, ağlayarak babasının huzuruna geldi. Resulullah efendimiz buyurdu ki: “- Ya Fatıma, niçin ağlıyorsun?” “- Kasıtsız söylediğim bir sözden Ali bana kızdı. Özür diledim. Fakat onu üzdüğüm için ağlıyorum.” “- Kızım, bilmez misin, Allahü teâlânın rızası kocanın rızasına bağlıdır. Ne mutlu o kadına ki daima kocasının rızasını arar, kocası ondan razı olur. Kadınlar için en üstün ibadet, kocasına itaattir. Erkek, hanımından razı olunca, o kadın istediği kapıdan Cennete girmeye hak kazanır. Kocasını üzen kadın, onu razı edinceye kadar, Allahü teâlânın lanetinde olur.” [R. Nasıhin] Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Koca hakkına riayet, Allah yolunda cihad etmek gibidir.”             [Taberani]

ABD'li sanatçı Türkiye'de Müslüman oldu!

Resim
ABD'li sanatçı Türkiye'de Müslüman oldu! Dünya Starlarının vokalistliğini yapan şarkıcı Della Miles iş için geldiği İstanbul'da Müslüman oldu. İş için İstanbul'a gelen burada Sultanahmet Camii'ye hayran kalan şarkıcı çektirdiği fotoğrafların altına "Eşhedü en la ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü" yazarak hayranlarına sürpriz yaptı. Bir yıldır İslâmiyet’i araştıran şarkıcının son yaşanan Yeni Zelanda katliamından sonra Müslüman olmaya karar verdiği öğrenildi. Michael Jackson ve Whitney Houston başta olmak üzere birçok sanatçının vokalistliğini yapan ABD’li Della Miles, Türkiye’de Müslüman oldu. Yaklaşık beş aydır İslam dinini araştıran sanatçı, Yeni Zelanda’da iki camiye yapılan saldırıdan sonra, kararını verdi. İstanbul’da bulunan Miles, Instagram sayfasında Kelime-i Şehadet getirerek, Müslüman olduğunu duyurdu. İstanbul’u gezen sanatçı Sultanahmet Camii ve mimarisine hayran kalırken, evine asmak için de Tür...

Yaş 25 Evlilik Zamanı Geldi Geçti

Yaş 25 Evlilik Zamanı Geldi Geçti Yaş 25 evlilik zamanı geldi geçti; derken annem açtı yuva kurma konusunu. Saliha bir kız olsun gerisi gelir diye düşünüyordum... Yakın bir akrabamızdan haber geldi. Komşuları çok dindarmış, kızlarının ailesinden daha da dine bağlı olduğunu duyunca sevindim. Gittik bir görelim görüşelim dedim. İlk ailesiyle konuştum... Hatta ben konuşmadım sürekli onlar konuştu. Şaşırdım kaldım... Bir şey diyemedim... Kına gecesinde en iyi müzisyenler olacakmış... Düğünde keza aynı... Ev dayalı döşeli olacakmış, hem de hepsi en pahalısından... Araba olacakmış son model hem de, çünkü komşunun damadı sıfır araba almış geçende... “- Anne hadi kalkalım diyecektim utandım...” Kızla görüştürmek istediler... İslamiyet’e uygun olarak görüştük... (On beş bilezik... En güzel gelinlik (10 bin tl)... En büyük düğün salonu... Ne diyeceğimi bilemedim... Ben Saliha bir eş istiyordum sadece... İstekleri bir türlü bitmiyordu... O anda yan taraftaki aynaya göz ucuyla baktım...