Kayıtlar

Ocak 26, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayat Sadece Ahiret Hayatıdır

Hayat Sadece Ahiret Hayatıdır             Sahâbeden Enes b. Malik Radiyallahü Anh ve Sehl b. Sad es-Sâidînin rivayetine göre Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:             “Allahım, hayat âhiret hayatıdır, başka hayat yoktur.”(1) Peygamber Efendimizin Sallallahü Aleyhi Vesellem hayata dair yaklaşımını ve tabir caizse, felsefesini kısa ve net olarak ortaya koyan bir hadis bu…             Bu, Mekkeli müşriklerle, Yahudilerden oluşan büyük şer ittifakının güçlü bir orduyla Medineye doğru yürüdüğü bir zamanda Resûlullahın mübarek dudaklarından dökülüvermiş ve tüm Müslümanların nakaratı olmuş, onlara azim ve güç vermiş bir hadis… Şer ordusunun Medine üzerine doğru hareket etmek üzere olduğunu haber alan Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem konuyu değerlendirmek üzere derhal ashabını toplamış, şehri nasıl savunacaklarının istişaresini yapmaktadır.             Görüşmeler sonunda İran asıllı Selmân Radiyallahü Anh, Arap tarihinde bilinmeyen savunma taktiği ka

Gerçek Hayat Ahiret Hayatıdır

Gerçek Hayat Ahiret Hayatıdır             Cenâb-ı Hak buyuruyor:             “Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (Âl-i İmrân, 102)             Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular:             “Allâh’ım! Gerçek hayat sadece âhiret hayâtıdır.” (Buhârî, Rikak, 1)             Hz. Mevlânâ Mesnevî’sinde şöyle buyurur:             “Aslında her an, canının bir cüz’ü ölüm hâlindedir. Her an, can verme zamanıdır ve her an, ömrün tükenmektedir.”             Gerçekten her gün şu fânî hayattan bir gün daha uzaklaşırken kabre bir adım daha yaklaşmıyor muyuz? Her gün ömür takvimimizden bir sayfa kopmakta değil midir?             Hayâtın bir ırmak misâli akışı karşısında insanın gâfil olmaması için yine Hz. Mevlânâ şu îkâzda bulunur:             “Ey insan! Aynadaki son nakşa bak! Bir güzelin ihtiyarlığındaki hâlini ve bir binânın günün birinde harâbe hâline geleceğini düşün de aynadaki yal

Hayat, Ahiret Hayatıdır

Hayat, Ahiret Hayatıdır             Sahabeden Sehl bin Sa'd Radiyallahü Anh, Uhud savaşı sırasında yaşı küçük olduğu için bu savaşa katılamamıştı. Diğer yaşı küçük sahabiler gibi Medine'de kalmıştı. Ancak Allah Resulü'nün yaralandığı haberi Medine'ye ulaştığı zaman, herkes gibi O da çok üzülmüştü.             Bu sıralarda Allah Resulü'nün mübarek kızları Hz. Fatıma Radiyallahü Anha'nın, babasının yaralanma haberini duyar duymaz hemen O'nun yanına koştuğunu ve yardım etmeye başladığını, Sehl bin Sa'd Radiyallahü Anh, şöyle bildirmektedir:             Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem, Uhud savaşında yaralandığı haberini duyduğumuz zaman çok üzüldük. Kızı Hz. Fatıma Radiyallahü Anha'nın bir kalkan içinde su getirerek Peygamberimizin yaralarından akan kanları temizlediğini, bir hasır parçasını yakarak küllerini Peygamber'in yaralarının üzerine sürdüğünü bizzat gördüm.             Sehl bin Sa'd Radiyallahü Anh Hendek'te...   

Dua Almaya Bakın!

Dua Almaya Bakın!             Vaktiyle bir ateşperest, oğlunu evlendirmektedir.             Düğün günü çok koyun ve inek kesilir. Et kokuları mahalleyi sarar.             Ancak evin bitişiğinde, Müslüman, dul bir kadın, dört yetimiyle yaşamaktadır.             Hepsi de günlerdir açtırlar. Kadıncağız, düğün evinin kapısını çalıp, “ateş” ister. Ancak maksadı başkadır.             “Belki yemek verirler” diye gitmiştir.             Adam, kadının niyetini anlasa da, bir şey vermez. Kadıncağız, bir daha gidip ‘ateş’ ister. Yine eli boş döner. Üçüncüde yine öyle. Ama ne olur bilinmez, bu defa acır kadına. Hallerini anlamak için dehlize iner ve dayar kulağını bitişik evin duvarına ve dinler.             Yetimcik, annesine yalvarıyor:             “— Anneciğim, ne olur bir daha git.”             Belki bu sefer bir şey verirler.             Kadın ağlamaklıdır:             “— Üç defa gittim yavrum! Artık utanıyorum.”             Adam bunu duyar. Kalbi sızlar,