Kayıtlar

Hiçbir etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Mahşer günü Hiçbir Bahane Geçmez!

Mahşer günü Hiçbir Bahane Geçmez! Mahşer günü Allah’ü Teâlâ bir kulunu çağırır: "- Ey kulum! Bana neden ibadet etmedin?" Kul boynunu bükerek: "- Ey Rabbim! Beni o kadar zengin kıldın ki ibadet edecek fırsatı bulamadım" Allah’ü Teâlâ: "- Öyle mi?" der. "- Çağırın Süleyman Aleyhisselâm’ı gelsin. Bu dünyada Süleyman Aleyhisselâm kadar hiç kimseyi zengin etmedim ama o yine bana ibadet etmekten geri kalmadı." Başka birini çağırdı. Allah’ü Teâlâ: "- Ey kulum! Neden bana ibadet etmedin?" Kul yine boynunu bükerek: "- Ey Rabbim! Beni o kadar fakir yarattın ki rızkımı aramaktan seni arayamadım". Allah’ü Teâlâ: "Öyle mi?" der. "- Çağırın İsa Aleyhisselâm’ı! Bu dünya da İsa Aleyhisselâm kadar kimseyi fakir yaratmadım tuğladan bir yastığı ve bir de ibriği vardı. Ama o yine bana ibadet etmekten geri kalmadı" Başka bir kulunu çağırır: "- Ey kulum! Neden bana ibadet etmedin?...

Allah Her Şeyi Biliyorsa, Hiçbir Şeye İhtiyaç Duymuyorsa Neden İnsanı Yarattı?

Allah Her Şeyi Biliyorsa, Hiçbir Şeye İhtiyaç Duymuyorsa Neden İnsanı Yarattı? Soru Detayı: Yani her şeyi biliyor, yaratırsa ne olacağını da. Peki, bunu bilmesine rağmen neden acı da çekebilen biz insanları yarattı? ·           Allah bütün bunları biliyorsa, örneğin neden bir çocuğun babasını kaybettiğinde duyduğu acıya katlanmasına razı oldu? ·           Bu acı onun için önemsiz midir ya da çocuğun acısını mı anlayamaz? ·           Neden bir yaratma ihtiyacı duydu; Allah bunu neden yaptı? Cevap: Değerli kardeşimiz, Allah'ın hiçbir şeye muhtaç olmadığını, kâinata ve içindeki faaliyetlere bakan bir insan görebilir. Biz bir düşünelim, dünyaya gelmeden önce kâinatın neyi eksikti de biz geldikten sonra tamamladık. Veya ibadetimizle ne yapıyoruz ki Allah'ın herhangi bir ihtiyacı görülüyor. Allah her şeyi kemaliyle bilendir. Ama bu bil...

Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir

Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir İki gezgin melek, geceyi geçirmek için oldukça varlıklı bir Ailenin evinin kapısını çalmışlar. Aile, pek kaba bir üslupla, meleklere yatacak yer olarak koca malikânenin konuk odalarından birini vermek yerine, soğuk bodrumundaki küçük bir köşeyi göstermiş. Melekler buz gibi odanın soğuk ve sert zemininde kendilerine yatacak bir yer hazırlamaya çalışırken, Yaşlı melek duvarda bir delik görmüş ve kalkıp deliği onarmaya girişmiş. Genç melek, yaşlı meleğe bu hareketinin nedenini sorunca, yaşlı melek hafifçe gülümsemiş: Her şey, her zaman, göründüğü gibi değildir… Sabah malikâneden ayrılan melekler, gece bastırınca bir kez daha kalacak yer bulmak umuduyla, bu defa çok fakir Bir çiftçi Ailesinin kapısını çalmışlar. Son derece misafirperver olan fakir karı koca, sofralarında ne var ne yoksa meleklerle paylaştıktan sonra, onlara rahatça uyumaları için kendi yataklarını vererek yanlarından ayrılmışlar. Sabah güneş doğduğunda, melekler zavall...

Bu Milletin Hiçbir Kâğıdını Abdestsiz İmzalamadım

Bu Milletin Hiçbir Kâğıdını Abdestsiz İmzalamadım İkinci Abdülhamid Han Hazretleri Rahmetullahi Aleyh, siyasal bilgileri birincilikle bitirene, her sene sarayda görev verir, böylece, gençleri çalışmaya teşvik ederdi. Kâtip seçilen Esad Bey, Hatırat-ı Abdülhamid Han-ı Sani kitabında diyor ki: Bir gece yarısı şifre yazdım. İmza için, sultanın yatak odası kapısını çaldım. Açılmadı. Bir daha vurdum. Yine açılmadı. Üçüncüyü vuracağım anda, kapı açıldı. Karşıma çıkan sultan, havlu ile yüzünü siliyordu. - Evlat, seni beklettim. Kusuruma bakma, ilk çalışta kalkmıştım. Gece yarısı, mühim bir imza için geldiğini anladım. Abdestsiz idim. Bu milletin hiçbir kâğıdını abdestsiz imzalamadım. Abdest almak için geciktim! Dedi. Besmele çekerek imzalayıp; - Hayırlı olsun inşallah! Dedi. İşte Osmanlı sultanları İslamiyet’e böyle bağlı, böyle saygılı idi.

Münebbihât

Münebbihât بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ Hamd her bir vakitte ve zamanda Hazreti Allah içindir. Salât mahlûkatın en şereflisi olan Rasulûmüz üzererine olsun. Şu zihinde hazırladığımız şeyler ahiret gününe hazırlamak üzere tembih edicidir. Bu tembihler millet hak ve din aşığı olan şeyhin tasnif ettiği şeylerdendir. Bu tembihlerden bazısı ikişer bazısı on’a kadar üçer üçer olur. O şeyh Ahmed-Übnü Aliyy - Übni Muhabbed - İbni Ahmed'el Askalaniyy'ül Aslı hazretleridir. Mısırlıdır, şafidir. İbni Hacer Askalani ile meşhur olmuştur. Not: Bu kitap Peygamber Efendimizin Hadis-i Şerifleri Hulefa-i Raşidinin ve Allah dostlarının sözlerinde müteşekkil bir kitaptır... İKİLİ BABI Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem; Buyurdu ki: “İki haslet vardır ki ondan daha faziletli hiçbir şey yoktur. O iki haslet şunlardır. 1- Allah’ü Teâlâ’ya iman etmek. 2- Müslümanlara faziletli olmak. Yine iki haslet vardır ki ondan daha çirkin hiçbir haslet yoktur. O iki ...