Münebbihât
Münebbihât
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ
الرَّحِيمِ
Hamd her bir vakitte ve zamanda
Hazreti Allah içindir. Salât mahlûkatın en şereflisi olan Rasulûmüz üzererine
olsun.
Şu zihinde hazırladığımız şeyler
ahiret gününe hazırlamak üzere tembih edicidir. Bu tembihler millet hak ve din
aşığı olan şeyhin tasnif ettiği şeylerdendir.
Bu tembihlerden bazısı ikişer
bazısı on’a kadar üçer üçer olur. O şeyh
Ahmed-Übnü Aliyy - Übni Muhabbed
- İbni Ahmed'el Askalaniyy'ül Aslı hazretleridir. Mısırlıdır, şafidir. İbni Hacer
Askalani ile meşhur olmuştur.
Not: Bu kitap Peygamber
Efendimizin Hadis-i Şerifleri Hulefa-i Raşidinin ve Allah dostlarının
sözlerinde müteşekkil bir kitaptır...
İKİLİ BABI
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem;
Buyurdu ki: “İki haslet vardır ki ondan daha faziletli hiçbir şey yoktur. O iki
haslet şunlardır.
1- Allah’ü Teâlâ’ya iman etmek.
2- Müslümanlara faziletli olmak.
Yine iki haslet vardır ki ondan daha
çirkin hiçbir haslet yoktur. O iki haslet de şunlardır.
1- Allah’ü Teâlâ’ya şirk koşmak,
2- Müslümanlara zararlı olmaktır.
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem Buyurdu ki:
1- Size âlimlerle beraber olmak vaciptir
lazımdır yapınız.
2- Âlimlerin sözlerini dinleyiniz. Çünkü
Allah’ü Teâlâ yağmur suyu ile ölü olan toprağı ihya ettiği gibi ölü olan kalbi
hikmet nuru ile aydınlatır.
Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh Buyurdu
ki:
1- Her kim azıksız kabre dâhil olursa,
2- Gemisiz denize atlamış gibidir.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
1- Dünyanın değeri mal iledir,
2- Ahiretin değeri salih amel iledir.
Hz. Osman Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
1- Dünyayı elde etme düşünce ve üzüntüsü
kalbe zulmettir,
2- Ahireti elde etmenin düşünce ve
üzüntüsü ise kalbe bir nurdur.
Hz. Ali Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
1- Her kim ilim taleb ederse cennet onu
talep eder,
2- Her kim mâsiyet talep ederse Cehennem
onu talep eder.
Yahya ibni Muaz Rahmetullahi Aleyh
Buyurdu ki:
1- İşleri düzgün olan (nefsine acıyan)
Allah’ü Teâlâ’ya asi olmadı.
2- Hikmet sahibi dünyayı ahrete tercih etmedi.
Ameş Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
1- Her kimin sermayesi takva olursa
lisanlar onun dininin kazancını anlatmaktan aciz kalır.
2- Her kimin sermayesi dünya olursa yine
lisanlar onun dininin zararlılığını anlatmaktan aciz kalır.
Süfyan’ı Sevri Rahmetullahi Aleyh
Buyurdu ki:
1- Şehvetten kaynaklanan her kötülüğün
mağfiret olunması ümit olunur.
2- Kibirden olan mâsiyetin bağışlanması
ümit olunmaz. Çünkü iblisin mâsiyeti kebirdendir bu onun aslıdır. Hazreti Âdem
Aleyhisselâm’ın zellesi aslı şehvettendir.
Bazı zahidler (günahtan yüz çeviren
kimseler) Buyurdu ki:
1- Kim ki gülerek günah işlerse Allah’ü
Teâlâ onu ağlayarak cehenneme sokar.
2- Herkim ağlayarak itaat ederse güler
olduğu halde Allah’ü Teâlâ onu cennete dâhil eder.
Bazı Hikmet Sahipleri (hikmet sahipleri)
Buyurdu ki:
1- Küçük günahı küçük görmeyiniz.
2- Çünkü o küçük günahlar bir araya
gelerek büyük günah olur.
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
Buyurdu ki:
1- İsrar ile (devamlı olarak
işlenen) küçük günah yoktur.
2- İstiğfar ile büyük günah yoktur.
Denildi ki:
1- Arifin üzüntüsü Allah’ü Teâlâ’yı medh
etmektir. Çünkü arifin üzüntüsü rabbanîdir.
2- Zahidin üzüntüsü nefsine dua
etmektir. Çünkü Zahidin üzüntüsü nefsidir.
Hikmet Sahiplerinden Bazısı Buyurdu ki:
1- Allah’ü Teâlâ’dan daha iyi dostu
olduğunu sanan kimsenin Allah’ü Teâlâ’yı tanıması azdır.
2- Nefsinden daha fena bir düşmanı
olduğunu zanneden kimse de nefsini az tanımaktadır.
Ebu Bekir Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
Allah’ü Teâlâ kavlinde “Zaheral
fesadu fil-berri vel-bahri” (Rum/ 41) ayeti fesat karada ve
denizde zahir oldu buyurdu. Buradaki “kara” lisandır. “Deniz” ise
kalbdir.
1- Lisan fasit olduğunda nefisler ona
ağlar.
2- Kalb fesada gittiğinde de melekler
ağlar.
Denildi ki:
1- Muhakkak şehvet padişahları köle
kılar.
2- Muhakkak sabır köleyi hükümdar kılar.
Sen görmüyor musun Yusuf Aleyhisselâm ile Züleyha validemizin hikâyesini?
Allah’ü Teâlâ dostları tarafından
buyuruldu ki:
1- Aklı emir, nefsi esir olana müjdeler
olsun.
2- Nefsi emir, aklı esir olana da
yazıklar olsun.
Denildi ki:
1- Kim ki günahı terk ederse kalbi
incelir.
1- Kim ki haramı terk ederse helâl yerse
onun düşüncesi safi olur.
Allah’ü Teâlâ bazı nebisine vahiy etti:
1- Sana emrettiğim şeyler de itaat et!
1- Sana nasihat ettiğim şeyler de asi
olma.
Denilmiştir ki:
1- Aklın kemali (akl-ı selim
olmak) Allah’ü Teâlâ’nın rızasına tabi olmaktır.
1- Ve Allah’ü Teâlâ’nın gazabından
kaçınmaktır.
Denildi ki:
1- Faziletli ve âlim kimse için
gurbet olmaz,
1- Cahil kimse için de vatan olmaz.
Denildi ki:
1- Kim ki Allah’ü Teâlâ katında itaatli
olursa Allah’ü Teâlâ’ya yakın olur,
1- İnsanlar arasında garip olur.
Denildi ki:
1- Cismin hareketi, hayatın delilidir.
2- İbadet de Allah’ü Teâlâ’yı bilmenin
delilidir.
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
Buyurdu ki:
1- Dünya sevgisi bütün
hataların kaynağıdır.
2- Öşür ve zekât vermemek de bütün
fitnelerin kaynağıdır.
Denildi ki:
1- Kim ki kusurlarını ikrar ederse
övülmeye layıktır.
2- Kusurları ikrar etmek kulun
Allah’ü Teâlâ katında makbuliyetine alamettir.
Denildi ki:
1- Nimete küfür (nankörlük)
alçaklıktır,
2- Ahmak ile sohbet ise adilik,
uğursuzluk, bereketsizliktir.
Şair şiirinde der ki:
Dünya ile meşgul olan kimse!
Uzun emel onu mağrur etti.
Hiç gafletten uyanmadı,
Nihayet ecel gelip çattı.
Ölüm ansızın gelir,
Kabir ise amel sandığıdır.
Ölüm korkularına sabret!
ÜÇLÜ BABI
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
Rivayet Olundu ki:
1- Kim ki sabaha geçim darlığından
şikâyet ederek dâhil olursa sanki o kimse rabbini şikâyet ediyor demektir.
2- Kim ki dünya işlerinden üzülerek
sabaha dâhil olursa Allah’ü Teâlâ’ya gazaplanmış olarak sabaha dâhil olur.
3- Kim ki zengine zenginliğinden dolayı
tevazu ederse dininin üçte biri gitmiş olur.
Ebu Bekir Radiyallahü Anh Buyurdu ki: Üç
şey üç şey ile elde edilmez.
1- Zenginlik temenni ile,
2- Gençlik boya ile,
3- Sıhhat da ilâç ile.
Ömer Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
1- İnsanlarla güzel geçinmek aklın
yarısıdır.
2- Güzel soru sormak ilmin yarısıdır.
3- Güzel tedbir maişetin yarısıdır.
Osman Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
1- Kim ki dünyayı terk ederse Allah’ü
Teâlâ onu sever.
2- Kim ki günahı terk ederse melekler
onu sever.
3- Kim ki Müslümanlardan arzularını
keserse Müslümanlar da onu sever.
Ali Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
1- Muhakkak dünya nimetlerinden nimet
olarak İslam sana kâfidir.
2- Meşguliyet olarak taat (Allah’ü
Teâlâ’nın emirlerine itaat etmek, ibadet etmek) sana kâfidir.
3- Muhakkak ibretlerden de ibret olarak
ölüm sana kâfidir.
Abdullah İbni Mesud Radiyallahü Anh
Buyurdu ki: Nice kimseler vardır ki;
1- Nimetle yavaş yavaş aldatılmış,
2- Övülmekle fitnelenmiş,
3- Ve günahlarını Allah’ü Teâlâ’nın
üzerlerini örtmesiyle gururlanmıştır.
Davut Aleyhisselâm Buyurdu ki: Zebur’da
vahyolundu: Akıllı bir kimsenin üç şeyle meşgul olması gerekir.
1- Ahiret için azık hazırlamak,
2- Yaşamak için nafaka temin etmek,
3- Dünya hayatı için zevk ve lezzeti
helâlde aramak.
Ebu Hureyre Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular:
Üç şey kurtarıcıdır. Üç şey helâk
edicidir. Üç şey dereceleri yükseltir. Üç şey keffarettir.
İnsanları kurtarıcı şeyler
1- Gizlide açıkta Allah’ü Teâlâ’dan
korkmak,
2- Zenginlikte fakirlikte iktisatlı
olmak
3- Gazab ve rıza halinde adaletli olmak.
Helak edici şeyler
1- Şiddetli cimrilik,
2- Kendisine tabi olunmuş nefis,
3- Kişinin nefsini beğenmesi…
Dereceleri yükselten şeyler
1- Selâmı yaymak,
2- Misafirlere, açlara ve yoksullara
yemek yedirmek,
3- İnsanlar uykuda iken gece namazı
kılmak.
Keffaret olan şeyler
1- Soğuklarda abdest almak,
2- Cemaate gitmek,
3- Bir namazdan sonra bir namazı
beklemek...
Günahı temizlemek:
1- Şiddetli soğuk karda dosdoğru abdest
almak,
2- Cemaatle namaz kılmak için yürümek,
3- Namazdan sonra gelecek namazı
beklemek.
Cebrail Aleyhisselâm Buyurdu: Ya
Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem!
1- Sen dilediğin kadar yaşa muhakkak
öleceksin.
2- Dilediğini sev muhakkak ondan
ayrılacaksın.
3- Dilediğini işi yap muhakkak
karşılığını göreceksin. (Ameline göre muamele göreceksin!)
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
buyurdular: Hiçbir gölgenin olmadığı (ancak arşın gölgesi müstesna) günde
Allah’üTeâlâ’nın arşının gölgesinin altında üç zümreyi gölgelendirecektir.
1- Meşakkatli zamanda abdest alan,
2- Karanlıklarda (sabah ve akşam yatsı
vakti) mescitlere yürüyen,
3- Açları doyuran.
İbrahim Aleyhisselâm’a dediler ki: Hangi
sebeple Allah’ü Teâlâ seni Halil seçti? İbrahim Aleyhisselâm Buyurdu ki: Üç
şeyden dolayı; ben Allah’ü Teâlâ’nın emrini başkalarının emrine tercih ettim.
1- Allah’ü Teâlâ’nın emirlerini
başkalarının emirlerine tercih ettim.
2- Allah’ü Teâlâ’nın benim için kefil
olduğu şeylerin gerçekleşeceğine inandım ve onun için endişe etmedim.
3- Akşam ve sabah yemeklerini misafirsiz
yemedim.
Bazı Hikmet Sahipleri Buyurdu ki: Üç şey
kederleri açar:
1- Allah’ü Teâlâ’yı zikir,
2- Evliya ile karşılaşmak,
3- Hikmet sahiplerini dinlemek.
Hasan-ı Basri Rahmetullahi Aleyh Buyurdu
ki:
1- Edebi olmayanın güvenilir ilmi olmaz,
2- Sabrı olmayanın güvenilir dini olmaz,
3- Takvası olmayanın iffeti olmaz.
Muhakkak Rivayet Olundu ki:
Beni İsrail’den bir adam ilim talebi
için yola düştü. Bu haber peygambere ulaştı. Adam peygambere geldi peygamber
ona:
Ey genç sana üç haslet ile nasihat
edeceğim:
Üç haslet de evvelkilerin ve
sonrakilerin ilmi vardır.
1- Açıkta ve gizlide Allah’ü Teâlâ’dan
kork!
2- Lisanını da mahlûkattan muhafaza et.
Onları hayır ile zikret!
3- Yiyeceğin ekmeğin helal olmasına
dikkat et. Çünkü sen o ekmeği yiyorsun!
Genç ilim öğrenmeye çıkmaktan vazgeçti.
Rivayet olundu ki: Beni İsrail’den bir
adam ilimden seksen sandık topladı. Fakat ilim menfaat vermedi. Allah’ü Teâlâ
nebilerine vahiy etti. İlim toplayan gence söyle! İlimden çok şey toplamış olsa
da üç şey ile amel etmedikçe; ilim ona fayda vermez.
1- Dünyayı sevme; çünkü dünya müminlerin
yurdu değildir.
2- Şeytanla arkadaş olma; müminlerin
dostu değildir.
3- Allah’ü Teâlâ’nın kullarından birine
eziyet etme; müminin sanatı değildir.
ÜÇLÜ BABIN DEVAMI
Ebu Süleyman Darani Rahmetullahi Aleyh
Buyurdu ki:
1- Ey benim Allah’ım! Eğer sen beni;
günahım ile talep edersen; ben seni elbette affın ile talep ederim!
2- Eğer sen beni; cimrilik ile talep
edersen; elbette ben seni cömertlik ile talep ederim.
3- Eğer sen beni; Cehennem’ine dâhil
edersen; ben Cehennem ehline seni sevdiğimi haber veririm.
Hikmet Sahipleri Tarafından Denildi ki:
1- İnsanların en mutlusu kalbi hakikati
bilen,
2- Bedeni sabreden,
3- Ve elindekine kanaat edendir.
İbrahim Nehai Buyurdu ki: Sizden önce helâk olanlar şu üç şeyle helâk oldu.
1- Fuzuli kelâm,
2- Fuzuli yemek,
3- Fuzuli uykudur.
Yahya bin Muaz razı Buyurdu ki:
1- Kim ki dünya onu terk etmeden o
dünyayı terk ederse
2- Girmeden kabrini bina ederse
3- Ve mülaki (buluşan) olmadan önce
rabbini razı ederse o kimseye müjdeler olsun.
Hz. Ali Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
1- Kim ki kendisinin yanında Allah’ü
Teâlâ’nın sünneti
2- Rasulullahın sünneti,
3- Evliyânın sünneti olmazsa onun elinde
hiç bir şey yoktur.
Hz. Ali’ye Denildi ki:
1- Allah’ü Teâlâ’nın sünneti nedir? Hz.
Ali Radiyallahü Anh Buyurdu ki: İnsanların sırlarını gizlemektir.
2- Rasulullâhın sünneti nedir? Hz. Ali
Radiyallahü Anh Buyurdu ki: İnsanlar ile iyi geçinmektir.
3- Evliyanın sünneti nedir? İnsanlardan
gelen ezaya katlanmaktır.
Sizden evvelkiler üç şeyle övünür ve
birbirlerine bu hasletler ile yarışırlardı.
1- Ahireti için çalışanın din ve
dünyasına Allah’ü Teâlâ kâfidir.
2- Gizli halini iyileştirenin Allah’ü
Teâlâ zahirini iyileştirir (İç âlemini güzelleştirenin Allah’ü Teâlâ da dış
âlemini güzelleştirir) .
3- Allah’ü Teâlâ ile arasını düzeltenin
Allah’ü Teâlâ da insanlarla arasını düzeltir.
Hz. Ali Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
1- Sen Allah’ü Teâlâ yanında insanların
en hayırlısı ol!
2- Nefsinin yanında insanların en
şerlisi ol!
3- İnsanların yanında onlardan biri ol!
Denilmiştir ki: Allah’ü Teâlâ Üzeyir
Aleyhisselâm’a vahyederek buyurdu ki: Ey
Üzeyir!
1- İşlediğin küçük günahların
küçüklüğüne bakma! Sen o günahı kim için, işledin ona bak!
2- Sana verilen hayrın azlığına bakma!
Seni onun ile rızıklandırana bak!
3- Sana bir belâ isabet ettiği zaman,
senin kabahatin bana ulaştığında ben seni meleklere şikâyet etmediğim gibi sen
de beni mahlûkatıma şikâyet etme.
Hatemi Esam Rahmetullahi Aleyh Buyurdu
ki: Hiçbir sabah yoktur ki şeytan bana: Ey Hatem!
1- Ne yiyorsun? Der! Ölümü yiyorum!
Derim.
2- Ne giyiyorsun? Der! Kefen giyiyorum!
Derim.
3- Nerede oturuyorsun? Der! Kabirde
oturuyorum. Derim. Şeytan benden kaçar.
Peygamberimiz Buyurdu ki: Kim ki günahın
rezilliğinden itaatin azizliğine çıkarsa:
1- Allah’ü Teâlâ onu hiç malı olmadığı
halde zengin kılar.
2- Hiç askersiz olduğu halde onu
kuvvetlendirir.
3- Cemaatsiz olduğu halde onu üstün
kılar.
Rivayet olundu ki: Rasulûllah Sallallahü
Aleyhi Vesellem bir gün sahebenin yanına çıktı. Onlara nasıl sabahladınız? Diye
sordu. Onlar da Allah’ü Teâlâ’ya iman eder olduğumuz halde sabahladık! Dediler.
Peygamber efendimiz sizin imanınızın alâmeti nedir? Buyurunca: Dediler:
1- Biz belâya sabrederiz,
2- Bolluk üzere Allah’ü Teâlâ’ya
şükrederiz,
3- Allah’ü Teâlâ’nın hükmüne razı
oluruz.
Rasulûllah Aleyhisselâm Kâbe-i Şerif’in
Rabbine yemin ederim ki siz hakikaten müminsiniz. Buyurdu.
Allah’ü Teâlâ Enbiyanın Bazısına
Vahyetti ki:
1- Kim ki bana beni seviyor olduğu halde
bana kavuşursa olursa; onu cennetime alırım!
2- Kim ki bana gazabımdan korkar olduğu
halde bana kavuşursa; onu cehennemimden uzaklaştırırım!
3- Kim ki benden hayâ eder olduğu halde
bana bana kavuşursa; onun günahlarını hafaza meleklerine unuttururum.
Abdullah İbni Mesud Radiyallahü Anh
Buyurdu ki:
1- Sen Allah’ü Teâlâ’nın üzerine farz
kıldığı şeyleri eda et! İnsanların en çok ibadet edeni olursun.
2- Sen Allah’ü Teâlâ’nın haramlarından
kaçın! İnsanların en zahidi olursun.
3- Sen Allah’ü Teâlâ’nın taksim ettiği
şeye razı ol! İnsanların en zengini olursun.
Salihi Merkadi Rahmetullahi Aleyh bazı
diyarlara uğradı. Buyurdu ki:
1- Ey memleket, ey diyar! Senin ilk sakinlerin
nerede?
2- Şu büyük binaları yapan mimarlar
nereye gitti?
3- Hani burada oturan birçok insanlar
vardı. Onlar bugün yok. Onlar nereye gitti?
Hafiften bir ses; geliyor:
1- Onların eserleri eskidi, çürüdü!
2- Onların cesetleri toprak altında
eridi gitti!
3- Onların amelleri boyunlarında baki
gerdanlık oldu. Bekliyorlar günlerini...
ÜÇLÜ BABTANDIR
Hz. Ali Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
1- Sen dilediğin kimseye istediğini ver,
onun emiri olursun!
2- Sen dilediğin kimseden iste, onun
esiri olursun!
3- Sen dilediğinden müstağni ol, onun
dengi olursun!
Yahya Bin Muaz Radiyallahü Anh Buyurdu
ki:
1- Dünyayı büsbütün terk etmek, ahireti
büsbütün elde etmek demektir. Öyle ise dünyayı tamamen terk eden ahireti
tamamen elde etmiştir.
2- Dünyayı tamamen elde eden kimse
ahireti tamamen terk etmiştir.
3- Dolayısıyla ahireti elde etmek
dünyanın terki ile onu terk etmek de dünyanın elde edilmesi ile olur.
İbrahim Bin Edhem Rahmetullahi Aleyh
hazretlerine sen zühdü nasıl buldun dediler. Buyurdu ki: Zühdü üç şey ile buldum.
1- Kabri çok korkutucu gördüm. Hâlbuki
kabirde bir yoldaşım bile yoktur.
2- Ahiret yolunu çok uzun gördüm. Oysa
yanımda yeteri kadar azığım yok.
3- Cebbar olan Allah’ü Teâlâ’yı hâkim
gördüm elimde ise kurtarıcı bir delil yok.
Ariflerin büyüklerinden Şibli
Rahmetullahi Aleyh Buyurdu ki:
1- Ya Rabbi! Fakir ve zayıf olduğum
halde bütün iyiliklerimi sana hibe etmek isterim. Sen ki benden zenginsin,
bütün günahlarımı bağışlamayı istemez misin?
2- Ve buyurdu ki: Eğer Allah’ü Teâlâ’ya
dost olmak istersen; nefsine dost olma!
3- Ve devam etti: Eğer siz vuslatın
tadını tatsaydınız; ayrılığın acılığını bilirdiniz!
Süfyanı Sevri Rahmetullahi Aleyh’e
Allah’ü Teâlâ ile ünsiyetten sual olundu: Ünsiyet nedir? Süfyan-ı Sevri
Rahmetullahi Aleyh buyurdu:
1- Güzel ve parlak yüz ile,
2- Güzel ses ile,
3- Ve fasih lisan ile dostluk
kurmamaktır.
İbni Abbas Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
Zühd üç harfdir: ze, he, dal.
1- Ze: Ahiret için azıktır. Azık takva
ile elde edilir.
2- He: Din için hidayettir. Hidayet
övülmüş olan İslam yolunda yürümektir.
3- Dal: İbadete devam etmektir. Zühd bu
üç manada toplanmıştır. Ancak “zahid”de de bu üç vasıf olmalıdır.
Başka mevzide başka yerde… Denildi ki
zühd üç harftir.
1- Ze: Ziyneti, terk etmek,
2- He: Hevayı, terk etmek,
3- Dal: Dünyayı, terk etmektir.
Hamidi Leffafi Buyurdu ki: Bana bir adam
geldi ve: “Bana vasiyet et nasihat et!” dedi. Ben de ona “Mushaf kılıfı
gibi, dinine bir kılıf yap!” dedim. Dinin kılıfı nedir?
1- Zaruretten fazla sözü bırak, fazla
söz söyleme!
2- Zaruretten fazla dünyayı bırak, o
kadarıyla meşgul ol!
3- İnsanlarla anlaşmazlığı terk et!
İnsanlarla da ancak ihtiyacın kadar muhatap ol!
Sonra tekrar buyurdu ki: Sen bil ki
zühdün aslı:
1- İster büyük, ister küçük tüm
haramlardan sakınmaktır.
2- Zor veya kolay farzların hepsini eda
etmektir.
3- Dünyanın azını veya çoğunu dünya
ehline terk etmektir.
Lokman Hekim Buyurdu ki: Ey oğulcağızım!
İnsanlar üç kısımdır.
1- Allah’ü Teâlâ için olan insanın
ruhudur,
2- Nefsi için, olan insanın amelidir,
3- Kurt ve böcekler için olan da insanın
cismidir.
Hz. Ali Radiyallahü Anh Buyurdu ki: Üç
şey vardır ki hafızayı kuvvetlendirir, içerideki balgamı giderir.
1- Misvak,
2- Oruç,
3- Ve Kur’an-ı Kerim’i Kerim okumak.
Ka’bul Ahbar Rahmetullahi Aleyh Buyurdu
ki: Müminlerin şeytandan saklanacağı kaleler üçtür:
1- Mescidler müminlerin kalesidir.
İçeriye girer rahat eder.
2- Zikir müminlerin kalesidir. Zikreden
kimsenin yanına şeytan sokulamaz!
3- Kur’an-ı Kerim’i okumak müminlerin
kalesidir. Kur'an okuyanın da yanına şeytan sokulamaz.
Bazı Hikmet Sahipleri Buyurdu ki: Üç şey
Allah’ü Teâlâ’nın hazinesindendir onu ancak sevdiği kuluna verir.
1- Fakirlik,
2- Sabır
3- Ve hastalık...
İbni Abbas Radiyallahü Anh hazretlerine;
günlerin, ayların, amellerin hayırlısından sual olundu. İbni Abbas Radiyallahü
Anh Buyurdu ki:
1- Amellerin hayırlısı vaktinde kılınan
beş vakit namazdır.
2- Ayların hayırlısı ramazan ayıdır,
3- Günlerin hayırlısı Cuma günüdür,
Bundan üç gün sonra aynı sorular Hz. Ali
Radiyallahü Anh efendimize ulaştı. İbni Abbas Radiyallahü Anh bu sorulara
şunlar ile cevap verdi, denildiğinde: Hz. Ali Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
Doğudan batıya bütün Hikmet Sahipleri, bütün ulema, bütün fukeha elbette onun
gibi cevap verirdi. Fakat ben müstesna…
1- Allah’ü Teâlâ tarafından kabul edilen
ameller; amellerin, en hayırlısıdır,
2- Allah’ü Teâlâ’ya Tevbe-i Nasuh ile
tevbe edilen ay; en hayırlı, aydır.
3- Dünyadan Allah’ü Teâlâ’ya iman eder
olduğun halde; çıktığın gün, en hayırlı gündür.
Şiir
Gece ve gündüz bizi eskitiyor, sen
görmüyor musun?
Aşikâr ve gizli, hâlbuki bizler
oynuyoruz.
Dünya nimetlerine, meyletme!
Muhakkak dünya vatanı, kalacak vatan
değildir.
Ölmeden önce, nefsin için amel et!
Aldatmasın seni, dost ve ahbaplığının
çokluğu…
Cenabı hak bir kulunun hayrını istediği
zaman:
1- Onu dininde fakih kılar.
2- Dünyada onu zahid kılar.
3- Nefsinin ayıplarını ona gösterir.
Ashabı Kiram ile oturduğu halde;
Peygamber efendimiz buyurdular ki: Dünyanızdan bana üç şey sevdirildi:
1- Güzel koku,
2- Helâl kadın,
3- Gözümün nuru olan namaz...
Ebu Bekir Radiyallahü Anh efendimiz
geldi. “Doğru söylüyorsun ya Rasûlallah!” Bana da dünyadan üç şey sevdirildi:
1- Senin yüzüne, bakmak,
2- Malımı, Allah’ü Teâlâ yolunda
harcamak,
3- Kızımın, Rasulullah’ın zevcesi
olması.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh doğru söylüyorsun
Ya Eba Bekir! Bana da dünyadan üç şey sevdirildi.
1- İyilikleri emretmek,
2- Kötülükleri nehiy etmek,
3- Eski ve yamalı elbise giymek…
Hz. Osman Radiyallahü Anh doğru
söylüyorsun ya Ömer! Dünyada Bana da üç şey sevdirildi.
1- Aç doyurmak,
2- Kur’an-ı Kerim okumak,
3- Çıplak giydirmek.
Hz. Ali Radiyallahü Anh doğru
söylüyorsun ya Osman! Bana da dünyadan üç şey sevdirildi:
1- Misafire hizmet etmek,
2- Yaz gününde oruç tutmak,
3- Kılıç ile savaşmak.
Cebrail Aleyhisselâm Allah’ü Teâlâ sizin
konuşmalarınızı işittiği vakit beni gönderdi. Ben dünya ehlinden olsaydım
sevdiğim şeylerden bana sormanı sana emretti. Peygamber efendimiz dünya
ehlinden olsaydın neyi severdin? Buyurunca, Cebrail Aleyhisselâm:
1- Delâlette olanları hidayet etmeyi,
2- Allah’ü Teâlâ’ya itaatkâr olan
gariplerle ünsiyet etmeyi,
3- Darlık içinde olan fakirlere yardım
etmeyi.
Ve Cebrail Aleyhisselâm Buyurdu: İzzet
sahibi olan Allah’ü Teâlâ kullarında üç hasleti sever:
1- Bütün gücünü Allah’ü Teâlâ yolunda
harcamak,
2- Pişmanlık anında ağlamak,
3- İhtiyaç zamanında da
sabretmek..."
Hikmet sahiplerinin bazısı buyurdu:
1- Herkim aklına itibar ederse; sapıtır
delalete düşer.
2- Herkim malı ile kendini zengin
görürse; bu ona kâfi gelmez.
3- Herkim kendini kabilesiyle,
dostlarıyla üstün görürse; o da yakın zamanda zelil olur.
Bazı Hikmet Sahipleri buyurdu: Allah’ü
Teâlâ’yı bilmenin meyvesi üçtür.
1- Allah’ü Teâlâ’dan hayâ etmek,
2- Sevdiğini Allah’ü Teâlâ için sevmek,
3- Allah’ü Teâlâ ile dostluk kurmak.
Rasulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
buyurdu:
1- Marifetin temeli, Allah'ü Teâlâ’yı
sevmektir.
2- İffet de yakınlık alâmetidir. İffet,
hayânın bir eşidir.
3- Hakka yakın olmanın da başı takvadır.
Takvası olmayan insan, hakka yakın olamaz! Rıza ise Allah’ü Teâlâ’nın
takdiridir.
Süfyan bin Uyeyne Radiyallahü Anh şöyle
söyledi.
1- Allah’ü Teâlâ’yı seven Allah’ü
Teâlâ’nın sevdiğini de sever.
2- Allah’ü Teâlâ’nın sevdiğini
seven onu Allah’ü Teâlâ için sever.
3- Allah’ü Teâlâ için seven
ise; kendisinin insanlar tarafından bilinmesini istemez.
Rasulûllah Aleyhisselâm Buyurdu: Sevginin doğruluğu üç haslettedir.
1- Allah’ü Teâlâ'nın kelâmını
başkalarının kelâmına tercih eder.
2- Allah’ü Teâlâ'nın sevdikleriyle
oturur, başkalarıyla oturmaz.
3- Başkasının rızasını tercih etmek
yerine; Allah’ü Teâlâ'nın rızasını tercih etmek.
Vehb bin Münebbih Yemani Radiyallahü Anh
Buyurdu: Tevrat’ta yazılmıştır ki:
1- Hırslı insan, dünya onun olsa bile
daima fakirdir.
2- Allah’ü Teâlâ’ya itaat eden kimse,
köle bile olsa; Allah’ü Teâlâ onu mahrum bırakmaz!
3- Kanaat eden aç olsa bile zengindir.
Bazı Hikmet Sahipleri Buyurdu ki:
1- Kim Allah’ü Teâlâ’yı bilirse;
mahlûkattan lezzet almaz.
2- Her kim dünyanın fani oluğunu
bilirse; o kimse dünyaya rağbet etmez.
3- Kim Allah’ü Teâlâ’nın adaletini
bilir, kimsenin hakkını almazsa; davacılar ona yönelmez.
Zinnûni Mısri Buyurdu ki:
1- Her Allah’ü Teâlâ’dan korkan,
dünyanın nimetlerinden kaçar.
2- Her Cennet’e rağbet eden de onu talep
eder.
3- Allah’ü Teâlâ ile dost olan, kendi
nefsinden korkar, kaçar.
Zinnûni Mısri Buyurdu ki:
1- Allah’ü Teâlâ’nın sıfatlarını bilen
kimse sevgiye esirdir.
2- Onun kalbi basiret sahibidir
(görücüdür) .
3- Allah’ü Teâlâ için olan salih ameli
çoktur.
Yine şöyle Buyurdu ki:
1- Ârif-i billâh olan (Allah’ü Teâlâ’yı
bilen), sözünde durur, vefa sahibidir.
2- Ârif-i billâh olanın kalbi zekidir.
3- Ârif-i billâh olanın ameli de
tertemizdir.
Süleyman Darani Rahmetullahi
Aleyh Buyurdu ki:
1- Dünyada da ahirette de bütün
hayırların temeli (aslı); Allah’ü Teâlâ’dan korkmaktır.
2- Dünyanın anahtarı tokluktur,
3- Ahiretin anahtarı ise açlıktır.
Denildi ki: İbadet Sanattır.
1- Dükkânı halvettir.
2- Sermayesi takvadır.
3- Kazancı ise Cennettir.
Malik Bin Dinar Rahmetullahi
Aleyh Buyurdu ki: Üç şeyi; sen üç şey ile güzelleştir ki hakiki
müminlerden olasın.
1- Kibri, tevazu ile
2- Hırsı, kanaat ile
3- Hasedi, nasihat ile güzelleştir.
DÖRTLÜ BABI
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
buyurdu: Ebu Zerr Gifari hazretlerine, Ya Ebu Zer:
1- Sen gemini yenile! Çünkü deniz
derindir. (Yani her şeyde niyetini iyi yap. Sevap kazanarak Allah’ü Teâlâ’nın
azabından kurtulmak nasip olur).
2- Azığını tam olarak al. (Çünkü ahiret
yolculuğu uzundur).
3- Sen yükünü hafiflet! Çünkü geçit zor
ve sarptır. (Ameli, sırf Allah’ü Teâlâ için yap. Çünkü Allah’ü Teâlâ bütün hâlleri
bilicidir).
4- Amelini ihlâslı yap, (Çünkü
gözetleyici olan Cenabı Hak kalpteki niyete bakmaktadır).
Şiir
İnsanlar üzerine tevbe etmeleri
lazımdır.
Fakat günahı terk etmeleri daha
lazımdır.
Belâlara sabır zordur. Lakin sevabı
kaçırmak daha zordur.
Zamanın değişmesi acayiptir.
Lakin insanların gafleti daha acayiptir.
Gelecek olan her şey yakındır.
Lâkin bu gelecek olan şeylerden ölüm
daha yakındır.
Hikmet sahiplerinin bazısı buyurdu: Dört
şey vardır ki güzeldir! Lakin dört şey daha vardır ki o dört şeyden daha
güzeldir.
1- Erkekte hayâ güzledir; lakin kadında
daha güzeldir.
2- Her kişide adalet güzeldir; lakin
idarecide daha güzeldir.
3- Yaşlı insanda tevbe güzeldir; lakin
gencin tevbesi daha güzeldir.
4- Cömertlik zenginde güzeldir; lakin
fakirin cömerdi daha güzeldir.
Bazı Hikmet sahipleri buyurdu: Dört şey
çirkindir. Fakat dört şey o dört şeyden daha çirkindir.
1- Gençte günah çirkindir, yaşlıda ise
daha çirkindir.
2- Cahillerde dünya ile meşgul olmak
çirkindir, âlimde daha çirkindir.
3- İnsanların çoğunda ibadetlere
tembellik etmek çirkindir. Lakin âlim ve talebelerde daha da çirkindir.
4- Zenginlerde kibirlilik çirkindir,
fakirlerde ise daha da çirkindir.
Rasulûllah Aleyhisselâm buyurdu:
1- Sema ehli için yıldızlar, emniyet
kaynağıdır. Yıldızlar dağılınca, sema ehli için Allah’ü Teâlâ’nın hükmü olan
kaza gerçekleşmiş olur.
2- Benim zürriyetim, ümmetim için
emniyet kaynağıdır. Benim ehli beytim gidince ümmetim üzerine kaza gerçekleşir.
3- Ben, ashabım için emniyet kaynağıyım.
Ben gittiğim zaman, Allah’ü Teâlâ’nın kazası ashabım üzerine tecelli eder.
4- Dağlar, dünya ehli için emniyettir.
Dağlar yok olunca Allah’ü Teâlâ’nın kazası arz halkına tecelli eder.
Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh buyurdu:
Dört şeyin tamamlanması dört şey iledir.
1- Namaz sehiv secdesi ile;
2- Oruç sadaka-ı fıtır ile;
3- Haccın tamamlanması kurban ve kefaret
ile;
4- İmanın tamamlanması cihad iledir.
Abdullah İbni Mübarek Rahmetullahi
Aleyh buyuruyor:
1- Her kim, günde on iki rekât namaz
kılarsa nafile namazın hakkını ödemiş olur.
2- Her kim, her ay üç gün oruç tutarsa
nafile orucun hakkını ödemiş olur.
3- Her kim, her gün yüz ayet okursa
Kur’an-ı Kerim okumanın hakkını ödemiş olur.
4- Her kim, Cuma günü bir dirhem sadaka
verirse sadakanın hakkını eda etmiş olur.
Ömer Radiyallahü Anh buyurdu: Denizler
dörttür.
1- Heva (nefsin arzuları) günahların
denizidir.
2- Nefis şehvet denizidir.
3- Ölüm ömrün denizidir.
4- Kabir pişmanlık denizidir.
Osman Radiyallahü Anh buyurdu: Ben
ibadetin tadını dört şey de buldum:
1- Birincisi Allah’ü Teâlâ’nın
farzlarını yerine getirmek.
2- İkincisi Allah’ü Teâlâ’nın
haramlarından kaçınmak.
3- Üçüncüsü Allah’ü Teâlâ’dan sevap
isteyerek iyiliği emretmek.
4- Dördüncüsü Allah’ü Teâlâ’nın
gazabından korkarak kötülükten men etmektir.
Hz. Osman Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
Dört şey vardır ki dış görünüşü fazilet iç görünüşü farzdır.
1- Salihlerle sohbet fazilettir. Onlar
gibi salih amel işlemek farzdır.
2- Kur’an-ı Kerim’i Kerim okumak
fazilettir. Onunla amel etmek farzdır.
3- Kabirleri ziyaret fazilettir. Kabre
hazırlanmak farzdır.
4- Hasta ziyareti fazilettir. Hastadan
ibret almak farzdır.
Hz. Ali Radiyallahü Anh Buyurdu ki:
1- Her kim Cennete âşık olursa hayıra
koşar.
2- Her kim Cehennem’den korkarsa
şehvetten sakınır.
3- Her kim ölüme inanırsa lezzetlerden
kesilir.
4- Kim ki dünyayı bilirse musibetler ona
kolay gelir.
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
buyurdu:
1- Namaz dinin direğidir, susmak ise
daha faziletlidir.
2- Sadaka rabbin gazabını söndürür,
susmak ise daha faziletlidir.
3- Oruç ateşten koruyan bir kalkandır,
susmak daha faziletlidir.
4- Cihat dinin zirvesidir, susmak daha
faziletlidir.
Allah’ü Teâlâ Beni İsrail’den olan bir
nebiye vahyetti; Cenabı hak buyurdu:
1- Senin batıl konuşmaman, benim rızam
için oruçtur.
2- Senin azalarını haramlardan koruman,
benim rızam için namazdır.
3- Senin mahlûkattan ümit kesmen, benim
rızam için sadakadır.
4- Senin Müslümanlardan eziyeti
kaldırman, benim rızam için bir cihattır.
İbni Mesud Radiyallahü Anh buyurdu: Dört
şey kalbin zulmetindendir.
1- Aşırı doymuş bir karın,
2- Zalimlerle sohbet,
3- Geçmiş günahını unutmak,
4- Ve uzun yaşama arzusu (tulû emel).
Dört şey kalbin nurundandır.
1- Korkudan dolayı doymamış karın.
2- Salihlerle sohbet.
3- Geçmiş günahını hatırlamak.
4- Emeli kısaltmak.
Hatemi Esam Rahmetullahi
Aleyh Buyurdu ki: Kim ki dört şey olmadan; dört şeyi iddia ederse onun
davası yalandır.
1- Kim ki Allah’ü Teâlâ’nın sevgisini
iddia eder de Allah’ü Teâlâ’nın haramlarından kaçmazsa onun davası yalandır.
2- Her kim Rasulüllah Sallallahü Aleyhi
Vesellem’in sevgisini iddia edip de miskin ve fakiri çirkin görürse onun davası
yalandır.
3- Kim ki Cennetin sevgisini iddia eder
de tasadduk etmezse onun davası yalandır.
4- Kim ki Cehennemden korktuğunu iddia
edip günahlardan kaçınmazsa onun davası yalandır.
Rasulûllah Aleyhisselâm buyurdu:
Bedbahtlığın alâmeti dörttür.
1- Geçmiş günahları unutmak. Hâlbuki o
günahlar Allah’ü Teâlâ tarafından muhafaza ediliyor.
2- Geçmiş iyilikleri hatırlamak. Hâlbuki
kabul olundu mu yoksa ret mi olundu bilinmiyor.
3- O kimsenin, dünyada; kendinden üstün
olanlara bakması;
4- Dinde de kendinden aşağı olana
bakması…
Allah’ü Teâlâ buyuruyor ki; “Ben
kulumu istedim, o beni terk etti. Ben de onu terk ettim!”
Saadet alâmeti dörttür.
1- Geçmiş günahları hatırlamak,
2- Geçmiş hasenatı (iyilikleri) unutmak,
3- Dinde kendisinden üste olanlara
bakması,
4- Dünyada kendisinden aşağı olana
bakması…
Bazı Hikmet Sahipleri buyuruyor;
muhakkak iman alâmeti dörttür.
1- Takva,
2- Hayâ,
3- Şükür,
4- Sabır.
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
buyurdu: Analar dörttür.
1- İlaçların ve tedavilerin anası:
İlaçların ve tedavilerin anası az yemektir.
2- Edeplerin anası: Edeplerin anası az
konuşmaktır.
3- İbadetlerin anası: İbadetlerin anası
az günah işlemektir.
4- Emniyetlerin anası: Emniyetlerin
anası, sabırdır.
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
buyurdu: Beni âdemin cisminde dört cevher vardır. Dört şey o dördü izale eder.
Dört cevher:
1- Akıl: Gazap, aklı giderir.
2- Din: Haset, dini giderir.
3- Hayâ: Tamah, düşkünlük hayâyı
giderir.
4- Ameli salih: Gıybet, salih ameli
giderir.
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
buyurdu: Cennetteki dört şey Cennetten hayırlıdır.
1- Cennette ebedi kalmak, Cennetten
hayırlıdır.
2- Meleklerin hizmet etmesi, Cennetten
hayırlıdır.
3- Cennette peygamberimize komşu olmak,
Cennetten hayırlıdır.
4- Cennette Allah’ü Teâlâ’nın rızası,
Cennetten daha hayırlıdır.
Cehennemde dört şey Cehennemden daha
şerlidir.
1- Cehennemde ebedi kalmak, Cehennemden
daha şerlidir.
2- Cehennemde meleklerin kâfirleri
kötülemesi, Cehennemden daha şerlidir.
3- Cehennemde şeytanın komşuluğu,
Cehennemden daha şerlidir.
4- Cehennemde Allah’ü Teâlâ’nın gazabı,
Cehennemden daha şerlidir.
DÖRTLÜ BABTANDIR
Evliyadan birisine ne hâlde olduğu
sorulunca, şöyle cevap verdi:
1- Ben Rabbim ile uyum üzereyim. (Yani
O’nun emirlerine uymaktayım).
2- Nefsimle muhalefet üzereyim. (Yani
onun dediklerini yapmıyorum).
3- İnsanlarla beraber nasihat üzereyim.
(Yani onları iyi ameller işlemeye, kötü işlerden sakınmaya davet ediyorum).
4- Dünya ile beraber zaruret üzereyim.
(Yani dünyadan bana lâzım olan zarurî miktarı alıyorum).
Hikmet sahiplerinin bazısı dört semavi
kitaptan dört kelimeyi seçti.
1- Tevrat’tan: Kim ki Allah’ü Teâlâ’nın
verdiği rızka razı olursa dünya ve ahirette rahat olur.
2- İncil’den: Kim ki nefsinin arzularını
terk ederse dünya ve ahirette aziz olur.
3- Zebur’dan: Kim ki insanlardan
ayrılır, yalnız kalırsa dünya ve ahrette helâk olmaktan kurtulur.
4- Furkan’dan: Kim ki lisanı muhafaza
ederse dünya ve ahirette selâmet bulur.
Ömer Radiyallahü Anh Rivayet Olundu ki:
Allah’ü Teâlâ’ya yemin ederim ki ben bir belâya uğrasam (bir güçlükle
karşılaşsam) o belâda benim üzerime dört nimet vardır.
1- Birincisi; belâ benim dinime ve
ibadetime zarar vermediği zaman,
2- İkincisi; başıma gelen belâdan daha
büyüğü olmadığı zaman,
3- Üçüncüsü; o belâ beni Allah’ü
Teâlâ’nın rızasından mahrum bırakmadığı zaman,
4- Dördüncüsü; ben o belâdan dolayı
sevab ümit ediyorum.
Abdullah İbni Mübarek buyuruyor.
Muhakkak hikmet sahibi bir kimse sözleri topladı. O sözlerden kırk bin söz
seçti. Sonra kırk bin sözden dört bin seçti. Dört binden dört yüz seçti. Dört
yüzden kırk söz seçti. Kırk sözden dört kelimeyi seçti.
1- Birincisi; her hususta kadına itimat
etme.
2- İkincisi; hiçbir zaman servete
aldanma.
3- Üçüncüsü; tahammül edemeyeceğin
şeyleri midene yükleme.
4- Dördüncüsü; Sana fayda vermeyen,
ilimi toplama!
Muhammed ibni Ahmed Rahimehüllah
Hazreteleri (Ve Seyyiden ve Hasuran ve Nebiyyen min'es-salıhiyn [Ali İmran Suresi 39]) ayeti kerimesi
hakkında buyurdu: Allah’ü Teâlâ seyyid olarak Yahya Aleyhisselâm’ı zikretti.
Hâlbuki Yahya Aleyhisselâm Allah’ü Teâlâ’nın kulu idi. Dört şeye galip geldiği
için zikretti.
1- Nefsine galip,
2- İblise galip,
3- Lisanına galip,
4- Öfkesine galip, olduğu için Allah’ü
Teâlâ seyyid olarak zikretti.
Hz. Ali Radiyallahü Anh dört şey devam
ettiği müddetçe dinde zail (zayi) olmaz, dünyada zail olmaz. Galip ve üstün
olarak devam eder.
1- Zenginler, cömertliğe devam ettikçe.
2- Âlimler, bildikleri ile amel etmeye
devam ettikçe.
3- Cahiller, bilmedikleri ile
kibirlenmedikçe,
4- Fakirler, dünya karşılığı ahretlerini
satmadıkça.
Peygamber efendimiz muhakkak Allah’ü
Teâlâ kıyamet günü insanlardan dört kişiyi insanlardan dört sınıf üzerine
hüccet (delil) olacak.
1- Zenginlere delil: Davut Aleyhisselâm
oğlu Süleyman Aleyhisselâm,
2- Kölelere (hizmetçilere) delil: Yusuf
Aleyhisselâm,
3- Hastalara delil: Eyüp Aleyhisselâm,
4- Fakirlere delil: İsa Aleyhisselâm
olacaktır. (Selâm onların üzerine olsun!)
Saad ibni Bilâl rahimehulah buyurdu.
Muhakkak kul günah işlediğinde Allah’ü Teâlâ dört haslet ile o kula ihsan eder.
1- Rızkı, o kuldan almaz,
2- Sağlığı, o kuldan almaz,
3- Allah’ü Teâlâ o kulun günahlarını
açıklamaz,
4- Günahlarından dolayı acilen de onu cezalandırmaz.
Hatemi Esam Rahmetullahi
Aleyh Buyurdu: Kim dünyada dört şeyi; dört şeye bırakırsa, Cenneti bulur.
1- Uykuyu, kabre;
2- Övünmeyi, mizana;
3- Rahatı, sırata;
4- Şehvet ve arzuları da Cennete
bırakırsa Cennet’i bulur.
Hamidi Leffafi rahimehullah buyurdu: Biz
dört şeyi dört şey de aradık o dört şeyi diğer dört şey de bulduk.
1- Zenginliği, malda aradık; kanaatte
bulduk.
2- Rahatlığı, çok malda aradık; az malda
bulduk.
3- Lezzetleri, nimetlerde aradık;
sıhhatli bedenlerde bulduk.
4- Rızkı, yerde aradık; onu gökte
bulduk.
Hz. Ali Radiyallahü Anh buyurdu: Dört
şey var ki o dört şeyin azı bile çoktur:
1- Elem,
2- Fakirlik,
3- Ateş,
4- Düşmanlık.
Hatemi Esam Rahmetullahi
Aleyh Buyurdu: Dört şeyin kadrini, ancak dört kişi anlar.
1- Gençliğin kıymetini ancak yaşlılar
anlar.
2- Afiyetin kadrini ancak belâya
uğrayanlar anlar.
3- Sıhhatin kadrini hasta olanlar anlar.
4- Hayatın kadrini ancak ölüler anlar.
Şair Ebu Nüvas Rahmetullahi
Aleyh demiştir ki:
Günahlarımı düşünürsem çoktur,
Fakat Rabbimin Rahmeti daha geniştir.
İstediğim salih amel karşılığında aşırı
bir isteğim yoktur,
Fakat Allah’ü Teâlâ’nın Rahmetini ister
ve arzularım.
O Allah’ü Teâlâ ki, benim Mevla’mdır,
beni yarattı
Muhakkak ben onun kuluyum ve boyun
eğerim.
Eğer mağfiret ederse rahmetindendir,
Eğer etmezse beni kurtaracak iyi amel
yoktur.
DÖRTLÜ BABTANDIR
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
Buyurdu: Kıyâmet günü mîzan kurulur. 1-
Namaz ehli getirilir, mizanda mükâfatlarının tamamı verilir.
2- Sonra oruç ehli getirilir. Mizanda
mükâfatlarının tamamı verilir.
3- Sonra hac ehli getirilir mizanda
mükâfatlarının tamamı verilir.
4- Sonra belâya uğrayanlar (musibet
zedeler) getirilir. Onlar için mizan kurulmayacak, amel defterleri de
açılmayacaktır. Onların mükâfatları hesapsız olarak verilecek. Allah’ü Teâlâ o
belâ ehlinin sevabını çok verdiğinden dolayı Afiyet ehli onların yerinde olmayı
temenni edecek.
Bazı Hikmet Sahipleri buyurdu:
Âdemoğlunu dört yağmacı karşılar:
1- Ölüm meleği zorla ruhunu alır.
2- Ölünce malını vârisler zorla
paylaşır.
3- Mezarda kurtlar cesedini zorla alır.
4- Kıyamet gününde amelini haklı
davacılar zorla alır.
Bazı Hikmet Sahipleri buyurdu:
1- Kim ki şehvetler ile meşgul olursa;
zinaya düşer.
2- Kim mal toplamakla meşgul olursa;
elbette harama düşer.
3- Kim ki Müslümanlar’a faydalı olmakla
meşgul olursa; elbette inanlarla iyi geçinmesi lazımdır.
4- Kim ki ibadetle meşgul olursa;
elbette onun için ilim lazımdır.
Hz. Ali Radiyallahü Anh buyurdu:
Amellerin en zoru dört haslettir.
1- Öfkelendiğinde, af etmek,
2- Fakirlik zamanında, cömertlik,
3- Yalnız iken, haramlardan sakınmak,
4- Zulmünden korktuğu veya bir şeyi ümit
ettiği sultana (kişiye) karşı, doğruyu söylemek…
Zebur kitabında Allah’ü Teâlâ Davut
Aleyhisselâm vahyetti; akıl sahibi kimsenin dört saati vardır:
1- Vaktinin bir kısmında, rabbine
münacat eder.
2- Vaktinin bir kısmında, nefsini hesaba
çeker.
3- Vaktinin bir kısmında, Allah’ü
Teâlâ’nın yarattıkları hakkında tefekkür eder.
4- Vaktinin bir kısmını helâl olan
yeme içme ihtiyaçlarına ayırır.
Bazı Hikmet Sahipleri buyurdu: Bütün
ibadetler kulluğa aittir dörttür.
1- Ahitlere vefa göstermek (verdiği sözü
tutmak) .
2- Hududu muhafaza etmek. Allah’ü
Teâlâ’nın koyduğu haramlardan kaçmak.
3- Kaybettiği şeylere, (elinden
çıkanlara) sabır göstermek.
4- Elinde olan her şeye razı olmak...
BEŞLİ BABI
Peygamber efendimiz Aleyhisselâm
buyurdu: Herkim beş şeyin kıymetini bilmezse; beş şeyi kaybetmiş olur.
1- Herkim âlimi hafife alırsa; dinini
kaybetmiş olur.
2- Herkim emirleri (idarecileri) hafife
alırsa; dünyasını kaybetmiş olur.
3- Herkim komşularını hafife alırsa;
menfaatini kaybetmiş olur.
4- Herkim akrabalarını hafife alırsa;
sevgiyi kaybeder.
5- Herkim aile fertlerini hafife alırsa;
güzel yaşamayı kaybeder.
Peygamber efendimiz Aleyhisselâm
buyurdu: Ümmetim üzerine yakında bir zaman gelecek; beş şeyi sevecek, beş şeyi
unutacaklar.
1- Dünyayı sevip; ahreti unutacaklar.
2- Evleri sevip; kabirleri unutacaklar.
3- Malı sevip; hesabı unutacaklar.
4- Ehlini sevip; hurileri unutacaklar.
5- Nefsinin arzu ettiklerini sevip;
Allah’ü Teâlâ’nın emirlerini unutacaklar.
Onlar benden uzaktır, ben de onlardan
uzağım.
Peygamber efendimiz Aleyhisselâm
buyurdu: Allah’ü Teâlâ kime beş şey ihsan ederse, onun için beş şey hazırlar:
1- Şükrü verir, nimetinin fazlasını
hazırlar.
2- Duayı verir, kabulünü hazırlar.
3- İstiğfarı verir, mağfiretini
hazırlar.
4- Tövbeyi verir, kabulünü
hazırlar.
5- Sadaka vermeyi nasip eder,
kabulünü hazırlar.
Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh buyurdu:
Zulmetler beştir. O zulmetler için nurlar da beştir.
1- Dünyayı sevmek zulmettir. Bu zulmet
için nur “takva”dır.
2- Günah zulmettir. Bu zulmet için
nur “tevbe”dir.
3- Kabir bir zulmettir. Bu zulmet için
nur “Lâilahe İllallah Muhammedür rasulullâh”tır.
4- Ahiret zulmettir. Bu zulmet için
nur “Salih amel”dir.
5- Sırat zulmettir. Bu zulmet için
nur “hakiki iman”dır.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh rivâyet
emiştir: Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu: “Eğer gaybı bilmek
iddiası olmasaydı; beş zümrenin Cennetlik olduğuna şâhitlik ederdim:
1- Aile sâhibi olan fakir,
2- Kocasını razı eden kadın,
3- Mihrini kocasına sadaka olarak
bağışlayan kadın,
4- Ana ve babası kendisinden razı olunan
evlât,
5- Günahlarından tevbe eden kimse…
Hz. Osman Radiyallahü Anh, beş şey takva
ehlinin (muttakilerin) alâmetidir:
1- Dinini ıslah eden, beline ve
diline hâkim olanlarla oturmak,
2- Dilini ve namusunu korumak,
3- Dünyalıktan bir şeye kavuştuğunda onu
vebal kabul etmek, dinden az bir şey gelince onu ganimet bilmek,
5- Haram karışır korkusuyla helâlden aza
razı olmak,
6- Bütün insanların kurtulduğuna inanıp
sâdece kendisinin kurtuluşundan şüphe etmek.
Hz. Ali Radiyallahü Anh: Beş kötü hal
olmasaydı; bütün insanlar salih olurdu: 1-
Cahilliğe razı olmak,
2- Dünyaya hırslı olmak,
3- Servet sâhibi iken cimrilik etmek,
4- Ameline riya karıştırıp heder etmek,
5- Kendi görüşünü beğenerek üstünlük
iddia etmek.
Allah’ü Teâlâ Habibini “beş şerefle”
şereflendirdi:
1- İsmiyle şereflendirdi; diğer
peygamberlere Âdem, Nuh, İbrahim diye husûsî isimleriyle nida ettiği halde
O’na “Rasûlüm” diye hitap etti.
2- Cismiyle şereflendirdi; zirâ
peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem bir şey için dua ettiğinde; Cenâb-ı
Hak, bizzat kendisi cevap verdi. Diğer peygamberler için böyle değildir.
3- Atâ (vermek) ile şereflendirdi;
Allah’ü Teâlâ ona istemeden ihsanda bulundu.
4- Hatasızlık ile şereflendirdi; Cenab-ı
Hak Ondan zelle vâki olmadığı halde Allah’ü Teâlâ seni affetti buyurup
bağışladığını beyân buyurdu.
5- Rızâ (kabul etmek) ile şereflendirdi;
Onun fidyesini, sadakasını ve nafakasını kabul etti. Hâlbuki diğer
peygamberlerinki böyle değildi.
Abdullah Bin Amir Bin Âs Radiyallahü
Anh: Kendisinde beş şey bulunan kimse dünya ve ahiret saâdetine kavuşur:
1- “Lâ ilâhe illallâh Muhammedün
Rasûlüllah” Kelime-i Tayyibe’sini çok okumak.
2- Başına belâ geldiğinde “İnnâ
lillâhi ve innâ ileyhi râciûn, Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil Aliyyil
Azîm” demek.
3- Bir nîmet ihsan edildiğinde “Elhamdü
lillâhi Rabbil âlemîn” deyip o nîmete şükretmek.
4- Bir işe başlarken “Besmele-i
Şerîfe” okumak.
5- Günah işlediğinde “Estağfirullâh-el-Azîm
ve etûbü ileyh” demek.
Hasan-ı Basrî Rahmetullahi Aleyh
buyurdu: Tevrat’tan beş cümle yazılmıştır: 1-
Zenginlik, kanaattedir.
2- Selâmet, uzlette (halktan ayrı
oturmakta)’dır.
3- Büyüklük (saygı) , şehvetleri terk
etmektedir.
4- Faydalanmak, uzun günlerde
(Cennette)’dir.
5- Sabır, kısa günlerde (dünyada)’dır.
Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
buyurdu: Beş şeyden önce beş şeyin kıymetini bilin:
1- İhtiyarlamadan önce gençliğin;
2- Hastalanmadan önce sıhhatin;
3- Fakir düşmeden önce zenginliğin;
4- Ölmeden önce hayatın;
5- Meşguliyetten önce boş vaktin.
Yahyâ bin Muâz-ı Râzı Rahmetullahi Aleyh
buyurdu:
1- Çok yiyenin, eti çok olur.
2- Eti çok olanın, şehveti çok olur.
3- Şehveti çok olanın, günahı çok olur.
4- Günahı çok olanın, kalbi katılaşır.
5- Kalbi katılaşan da dünyanın afet ve
ziynetlerinde boğulur.
Süfyân-ı Sevrî Rahmetullahi Aleyh
buyurdu: Fakirler beş şeyi tercih ettiler:
1- Nefsin rahatlığını,
2- Kalbin rahatlığını,
3- Allah’ü Teâlâ’ya kulluğu,
4- Hesabın hafifini,
5- Cennette yüksek dereceleri…
Zenginler de beş kötü şeyi tercih
ettiler:
1- Nefis yorgunluğunu,
2- Kalb meşguliyetini,
3- Dünyaya kulluk etmeyi,
4- Hesabın zorunu (şiddetini) ,
5- Derecenin aşağısını.
Abdullah Antakî Rahmetullahi Aleyh
buyurdu: Beş şey kalbin ilâcıdır:
1- Salihlerle oturmak,
2- Kur’an-ı Kerim okumak,
3- Az yemek,
4- Gece kalkıp namaz kılmak,
5- Sabah vakti ağlayarak niyazda
bulunmak...
Âlimler dediler ki: Tefekkür beş
nevidir:
1- Allah’ü Teâlâ’nın ayetlerini tefekkür
etmek; bunun meyvesi “tevhid ve yakîn”dir.
2- Allah’ü Teâlâ’nın nimetlerini
tefekkür edip şükretmek; bunun meyvesi, “muhabbet”tir.
3- Allah’ü Teâlâ’nın vaadini tefekkür
etmek; bu, “ahirete rağbet”i artırır.
4- Allah’ü Teâlâ’nın tehdidini tefekkür
etmek; bu, “günahlardan sakınma”yı ve “itaat”i artırır.
5- Allah’ü Teâlâ’nın ihsanını ve
kendisinin itaat ve ibadette olan kusurlarını tefekkür etmek; bu da “hayâ
duygusu”nu artırır.”
BEŞLİ BABTANDIR
Bazı Hikmet sahipleri buyurdu; Beş şeyi
beş şeye tercih etmek, kişiyi takvaya ulaştırır:
1- Sıkıntıyı, nimete tercih etmek; takva
için sıkıntı çekmek lâzım,
2- Gayreti, rahata tercih etmek; takva
için gayret etmek lâzım,
3- Zilleti, izzete tercih etmek; takva
için yerine göre zillete katlanmak lâzım,
4- Sükûtu, fuzuli konuşmaya tercih
etmek; takva için sükût etmek lâzım,
5- Ölümü, hayata tercih etmek; takva
için yerine göre ölümü tercih etmek lâzım.
Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
buyurdu:
1- Gizlice istişare; sırları, muhafaza
eder.
2- Sadaka; malı, muhafaza eder.
3- İhlâs; ameli, muhafaza eder.
4- Doğruluk; sözleri, muhafaza eder.
5- Müşavere (danışma); fikir ve
görüşleri muhafaza eder (güzelleştirir).
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem
Efendimizden: Mal toplamada beş sıkıntı var:
1- Toplamakta, sıkıntı çekmek.
2- Allah’ü Teâlâ’yı zikirden, gaflet
edip geri kalmak.
3- Hırsız ve soygunculardan, korkmak.
4- Cimri adı, verilmek.
5- Salihlerden, uzak kalmak.
Malı dağıtmakta da beş rahat var:
1- Mal toplama zahmetinden kurtulup,
rahata kavuşmak.
2- Bekçiliğinden kurtulup, Allah’ü
Teâlâ’yı zikir için boş vakit bulmak.
3- Hırsız ve soyguncudan, emin olmak.
4- Kerim “cömert” ismini, kazanmak.
5- Salihlerle sohbet, imkânı bulmak.
Süfyân-ı Sevrî Rahmetullahi Aleyh
buyurdu: Bu zamanda beş hâle sahip olmayan mal toplayamaz:
1- Uzun emel,
2- Aşırı hırs,
3- Şiddetli cimrilik,
4- Takva azlığı,
5- Ahireti unutmak.
Şiir
Ey dünya ile evlenmek isteyen kişi!
Onun her gün başka bir dostu var.
Kocaya varmak ister,
Fakat başka bir yerde biriyle birleşir.
Dünya, taliplerinin hiçbirine ümit
vermedi;
Hepsini birer birer ahirete gönderdi.
Şüphesiz ben aldanmışım;
Çünkü belâlar vücudumu azar azar yiyip
bitirmekte.
Ahiret yolculuğu için azık hazırlayın!
Zira Münadi, “Hazırlanın
gidiyoruz!” diye nida etmekte.
Hâtem-i Esam Rahmetullahi Aleyh buyurdu:
Acele Şeytandandır ancak beş yerde sünnettir:
1- Misafire, yemek ikram etmek,
2- Cenazeyi, teçhiz edip hazırlamak,
3- Buluğa eren kız çocuğunu,
evlendirmek,
4- Vadesi gelen borcu, ödemek,
5- Günah işlediğinde, tevbe etmek.
Muhammed ibn-i Düriy Rahmetullahi
Aleyh buyurdu: Şeytan beş şey sebepten kovuldu:
1- Suçunu, kabul etmedi.
2- Yaptığı günaha, pişman olmadı.
3- Nefsini ayıplayıp, kendini kusurlu
görmedi.
4- Tevbeye, azim ve kastetmedi.
5- Allah’ü Teâlâ’nın rahmetinden, ümidini
kesti.
Âdem Aleyhisselâm da beş şey sebebiyle
mesud oldu:
1- Kusurunu kabul etti.
2- Zellesinden (çok küçük hatasından)
dolayı pişman oldu.
3- Nefsini suçlu bulup ayıpladı.
4- Tevbede acele ve ısrar etti.
5- Allah’ü Teâlâ’nın rahmetinden ümit
kesmedi.
Şakîk-i Belhî Rahmetullahi Aleyh
Buyurdu; Size beş şey tavsiye ederim:
1- Allah’ü Teâlâ’ya ihtiyacınız kadar
ibadet edin!
2- Dünyada kalacağınız kadar dünyaya
çalışınız!
3- Cehennem’e dayanabileceğiniz kadar
günah işleyin!
4- Kabirde kalacağınız kadar azık
hazırlayın!
5- Cennette kalacağınız kadar salih amel
işleyin!
Şakîk-i Belhî Rahmetullahi Aleyh
Buyurdu; Beş şeyi, beş şey de bulduk:
1- Günahları terk etmeyi, kuşluk
namazında,
2- Kabir nurunu, gece namazında,
3- Münker ve Nekire cevabı, Kur'an-ı Kerim
okumakta,
4- Sırat köprüsünü geçmeyi, oruç ve
sadakada,
5- Arşın gölgesini halvette
(yalnızlıkta) bulduk.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh buyurdu:
1- Dili muhafazadan, iyi dost;
2- Takvadan, güzel elbise;
3- Kanaatten, üstün servet;
4- Nasihatten, üstün iyilik;
5- Sabırdan, lezzetli yemek görmedim
Bazı Hikmet sahipleri buyurdu; beş şey
zühd alâmetidir:
1- Allah’ü Teâlâ’ya, güvenmek.
2- Halktan, bir şey beklememek.
3- İhlâsla, amel etmek.
4- Zulme, tahammül etmek.
5- Elde bulunana, kanaat etmek.
Bazı Abidler, Allah’ü Teâlâ’ya münacatta
bulunurken şöyle demişler:
1- İlâhî uzun emel, beni aldatıp mağrur
etti;
2- Dünya sevgisi, beni helâk etti;
3- Şeytan, beni dalâlete sevk etti;
4- Nefsimin kötülükleri, beni Hak’tan
men etti;
5- Kötü arkadaş, günah işlemekte bana
yardım etti.
Ey yardım isteyenlerin yardımcısı bana
yardım et! Eğer bana yardım etmezsen senden başka bana kim merhamet eder?
Yahyâ Bin Muâz-ı Râzı Rahmetullahi Aleyh
buyurdu:
1- İlâhî geceler, sana yalvarmakla;
güzeldir.
2- Gündüzler, sana itaatle; güzeldir.
3- Dünya, senin zikrinle; güzeldir.
4- Ahiret, senin affınla; güzeldir.
5- Cennet, Cemalini seyretmekle
güzeldir.
ALTILI BABI
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem
buyurdu: Altı şey, altı yerde gariptir:
1- Namaz kılmayanlar arasında; mescid,
2- Okumayanlar arasında; Mushaf,
3- Fasıkın kalbinde; Kur’an-ı Kerim,
4- Zalim erkeğin elinde; saliha kadın,
5- Kötü huylu kadının elinde; salih
erkek,
6- Söz dinlemeyenler arasında; âlim,
Allah’ü Teâlâ kıyamet günü bunlara
rahmetle nazar etmeyecek.
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem
Efendimiz buyurdu: Ben altı kişiye lânet ettim. Allah’ü Teâlâ’ü Tealâ ve duası
makbul peygamberler de lânet ettiler:
1- Allah’ü Teâlâ’nın kitabına, bir şey
ilâve eden.
2- Allah’ü Teâlâ’nın kaderini,
yalanlayan.
3- Allah’ü Teâlâ’nın zelil ettiğini,
zorla aziz, aziz kıldığını zelil eden.
4- Haremi Şerifte Allah’ü Teâlâ’nın
haram kıldığı şeyleri, helâl sayan.
5- Ehl-i Beytim hakkında zulüm ile
Allah’ü Teâlâ’nın haram kıldığı şeyleri, helâl gören.
6- Sünnetimi terk edip, bid’at ve
delâletle uğraşan. Allah’ü Tealâ böylelerine rahmet nazarı ile bakmaz.
Hz. Ebu Bekir es-Sıddık Radiyallahü Anh
Buyurdu ki: Şüphesiz İblis senin önünde durmuş, nefsin sağında, heva solunda,
dünya arkanda, uzuvların etrafında, Allah’ü Teâlâ da mekândan münezzeh olarak
kudretiyle üstünde…
1- İblis, seni dinini terk etmeye
çağırır,
2- Nefis, isyana davet eder,
3- Heva, şehvete davet eder,
4- Dünya, ahrete karşı kendini
beğenmeye davet eder,
5- Azaların, seni günahlara davet
eder,
6- Cebbar olan Allah’ü Teâlâ ise;
mağfirete ve Cennete çağırıyor
“Onlar Cehennem’e çağırıyorlar. Allah’ü
Teâlâ ise izni ilâhi ile Cennet’e ve mağfirete davet ediyor.” (Sûre-i Bakara,
Ayet 221)
1- İblisin çağrısına icabet edenin,
dini gider,
2- Nefsin çağrısına icabet edenin,
ruhu gider.
3- Hevanın çağrısına icabet edenin,
aklı gider.
4- Dünyanın çağrısına icabet
edenin, ahreti gider,
5- Azaların çağrısına icabet
edenin, Cenneti gider.
6- Allah’ü Teâlâ’nın çağrısına
icabet edenin, kötülükleri gider ve bütün hayırlara nail olur.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh buyurdu:
Allah’ü Teâlâ altı şeyi, altı şey de gizledi:
1- Rızâsını, itâatte;
2- Gazabını, günahda;
3- İsm-i Âzamı, Kur’an-ı Kerim’de;
4- Kadir gecesini, Ramazan ayında;
5- Orta namazı, namazlar içinde;
6- Kıyâmet gününü, günler içinde
gizledi.
Hz. Osman Radiyallahü Anh buyurdu:
Mü’minin altı korkusu var:
1- Îmânını zayi etmek, korkusu.
2- Meleklerin kendisini zelil eden
şeyleri yazma, korkusu.
3- Şeytanın amelini ifsat etme, korkusu.
4- Azrâil Aleyhisselâm’ın, ansızın canını
alma, korkusu.
5- Dünyaya dalıp da ahireti unutma,
korkusu.
6- Ailesiyle meşgul olup; Allah’ü
Teâlâ’nın zikrinden geri kalma, korkusu.
Hz. Ali Radiyallahü Anh buyurdu:
Nefsinde altı hasleti toplayan kimse; Cenneti istemek ve Cehennemden kaçmak
için yapacak başka bir şey bırakmamıştır:
1- Allah’ü Teâlâ’yı bilip, ona itâat
etmek.
2- Şeytanı tanıyıp, onu reddetmek.
3- Ahireti tanıyıp, onu istemek.
4- Dünyayı tanıyıp, onu terk etmek.
5- Hakkı Hak bilip, Hakk’a tâbî olmak.
6- Bâtılı bâtıl bilip, ondan sakınmak.
Hz. Ali Radiyallahü Anh buyurdu:
Nimetler altıdır:
1- İslâmiyet,
2- Kur’an-ı Kerim,
3- Allah’ü Teâlâ’nın Rasûlü Hz. Muhammed
Sallallahü Aleyhi Vesellem,
4- Sıhhat,
5- Günahların örtülmesi,
6- İnsanlara muhtaç olmamak.
ALTILI BABTANDIR
Yahyâ Bin Muâz-ı Râzı Rahmetullahi Aleyh
buyurdu.
1- İlim, amelin delilidir,
2- Anlamak, ilmin çanağıdır (kabıdır) ,
3- Akıl, hayra öncüdür,
4- Hevâ, günahlara binektir,
5- Mal, büyüklenenlere elbisedir,
6- Dünya, ahiretin çarşısıdır.
Ebû Zür Cimhir Rahmetullahi Aleyh
Buyurdu: Altı haslet dünyanın bütün iyiliğine müsavidir:
1- Lezzetli yemek,
2- Salih evlât,
3- İyi geçimli kadın,
4- Sağlam söz,
5- Kâmil akıl,
6- Sıhhatli beden.
Hasan-ı Basrî Rahmetullahi Aleyh
buyurdu:
1- Ebdal (Evliyaullahtan 40 kişilik
grup) olmasaydı yer içindekilerle birlikte batardı.
2- Salihler olmasaydı, kötü kimseler
helâk olurdu.
3- Âlimler olmasaydı, insanlar
vahşileşirdi.
4- Sultanlar olmasaydı, insanların
bazısı bazısını helâk ederdi.
5- Ahmaklar olmasaydı, dünya harap
olurdu (Kimse dünyaya kimse rağbet etmezdi. Ahmaklar dünyaya tapar derecesinde
önem veriyor, dünyayı mamur ediyorlar.)
6- Rüzgâr olmasaydı, her şey kokardı.
Bazı Hikmet Sahipleri buyurdu:
1- Allah’ü Teâlâ’dan korkmayanın dili
hatadan kurtulmaz.
2- Allah’ü Teâlâ’nın huzurunda hesap
vermekten korkmayanın kalbi haram ve şüphelerden kurtulmaz.
3- Halktan ümidini kesmeyen tamahtan
kurtulmaz.
4- Amelini muhafaza etmeyen riyadan
kurtulamaz.
5- Kalbini korumak için Allah’ü
Teâlâ’dan yardım istemeyen hasetten kurtulmaz.
6- İlim ve amel bakımından kendinden
üstün olanlara bakmayan ucubdan (kendini beğenmekten) kurtulmaz.
Hasan-ı Basrî Rahmetullahi Aleyh
buyurdu: Kalblerin bozulması altı şeydendir:
1- Tevbe ederim ümidiyle, günah işlemek.
2- İlim tahsil ettiği halde, amel
etmemek.
3- Amel ettiği halde, ihlâstan uzak
olmak.
4- Allah’ü Teâlâ’nın verdiği rızkı
yiyip, şükretmemek.
5- Allah’ü Teâlâ’nın taksimine, razı
olmamak.
6- Ölüleri defnedip, ibret almamak.
Hasan-ı Basrî Rahmetullahi Aleyh
buyurdu: Allah’ü Teâlâ Dünyayı ahirete tercih eden kimseyi, üçü dünyada; üçü
ahirette olmak üzere, altı ceza ile cezalandırır.
Dünyadaki cezalar:
1- Sonu olmayan; istek ve arzular.
2- Yenilmez hırs; kanaatsizlik.
3- Gaflete yenik düşüp; ibadetten zevk
alamamak.
Âhiretteki cezâlar:
4- Kıyametin sarsıntısı,
5- Şiddetli hesap,
6- Uzun hasret.
Ahnef Bin Kays Radiyallahü Anh buyurdu:
1- Haset edene, rahat yoktur!
2- Yalancıda, fazilet olmaz!
3- Cimri için, kurtuluş yoktur!
4- Hükümdarlar için, vefakârlık yoktur!
5- Kötü ahlâk sâhibi için, büyüklük yoktur!
6- Allah’ü Teâlâ’nın hüküm ve kazasını,
çevirecek kudret yoktur!
Yahyâ Bin Muâz Rahmetullahi Aleyh
buyurdu:
1- Bana göre aldanmanın en büyüğü; af
ümit ederek günah işlemek.
2- Tâatte bulunmadan Allah’ü Teâlâ’ya
yaklaşma arzusunda olmak.
3- Cehennem tohumu ekip, Cennet
beklemek.
4- İsyan ile itaatkârların ecrine
ulaşmak istemek.
5- Amel etmeden mükâfat beklemek.
6- Haddi aştığı halde Allah’ü Teâlâ’nın
affını temenni etmek.
Şiir
Yolunda yürümeden kurtuluş bekler!
Karada gemi yüzer mi hiç?
Ahnef Bin Kays Radiyallahü Anh buyurdu:
1- Kula verilen en hayırlı şey akıldır.
2- O olmazsa güzel edeptir.
3- O da olmazsa uygun arkadaştır.
4- O da olmazsa sabreden kalbdir.
5- O da olmazsa uzun müddet sükût
etmektir.
6- O da olmazsa hemen ölmektir! Dedi.
YEDİLİ BABI
Ebû Hüreyre Radiyallahü Anh, buyurdu:
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz’den rivâyet etmiştir: Yedi zümre
vardır ki Allah’ü Teâlâ, kıyamet gününde Arş’ın gölgesinde gölgelendirir: O
günde arşın gölgesinden başka gölge yoktur.
1- Adâlet ile hareket eden idareci,
2- Ömrünü Allah’ü Teâlâ’ya ibadet
etmekle geçiren genç,
3- İnsanlardan bir kimse görmediği halde
Allah’ü Teâlâ korkusundan dolayı Allah’ü Teâlâ’yı zikreden ve gözyaşı döken
kimse,
4- Kalbi mescitle bağlanmış olan, namaz
vaktini bekleyen kişi,
5- Sağ elle verdiği sadakadan sol elin
haberi olmayan,
6- Allah’ü Teâlâ rızası için
birbirlerini sevenler,
7- Kendisini dâvet eden karşı cinsten
birini, Allah’ü Teâlâ korkusuyla reddeden kişi.
Ebû Bekir Sıddîk Radiyallahü Anh
buyurdu: Cimri kimse, yedi tehlikenin birinden uzak olmaz. Kişi ölür, malını
saçıp savuran ona varis olur.
1- Allah’ü Teâlâ o kişiye zalim bir
idareci musallat eder, onun malını alır, onun nefsini kefil durumuna düşürür.
2- O kimsenin malı şehvetini tahrik
eder. O kişiyi malı ifsat eder,
3- Veya harap bir araziyi imar ve bina
yapmak için görüş zahir olur. Malı o uğurda gider.
4- Veya o mala, dünya musibetlerinden
bir musibet; denizde batmak, yangın, hırsızlık benzeri şeyler isabet eder.
5- Mal sahibine devamlı hastalık isabet
eder, malını hastalığını tedavi etmeye harcar.
7- Malını yerlerden bir yere gömer, onu
unutur, bulamaz ve ölür gider.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh buyurdu:
1- Kimin gülmesi çok olursa, heybeti
azalır.
2- Fazla şaka yapan, kendisi eğlenceye
alınır.
3- Bir şeyi çok yapan, onunla tanınır.
4- Çok konuşanın, yanlışı çok olur.
5- Yanlışı çok olanın hayâsı azalır.
6- Kimin hayâsı az olursa, verası
(takvası) azalır.
7- Kimin takvası az olursa, onun kalbi
ölür.
Hz. Osman Radiyallahü Anh: “Duvar ise
şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı.
Babaları da salih bir insandı.” (Kehf Sûresi-82) ayeti hakkında buyurdu ki:
Define altından bir levha idi, üzerinde yedi satır yazı yazılı idi:
1- Ölümün geleceğini bildiği halde;
gülen kimseye şaşarım.
2- Dünyanın fani olduğunu bilip de; onu
var gücüyle isteyene şaşarım.
3- Her işin kaderle olduğunu bilip
de; istediği olmayınca üzülene
şaşarım.
4- Bir hesap (günü) olduğunu bilip de;
mal toplayana şaşarım.
5- Cehennem’in hak olduğunu bilip de; günah
işleyene şaşarım.
6- Allah’ü Teâlâ’yı ve Cennet’i, yakinen
bilip de; dünya ile rahatlayana şaşarım.
7- Şeytanın açık düşman olduğunu bilip
de; ona itaat edene şaşarım.
Hz. Ali Radiyallahü Anh’a sual olundu:
1- Gökten daha ağır ne var? 2- Yerden daha geniş ne var? 3- Denizden daha derin
ne var? 4- Taştan daha katı ne var?
5- Ateşten daha yakıcı ne var? 6-
Zemheriden daha soğuk ne var? 7- Zehirden daha acı ne var?
Ali Radiyallahü Anh buyurdu.
1- Dürüst bir kimseye iftira atmak
gökten daha ağırdır.
2- Hak (doğruluk) yerden daha geniştir.
3- Kanaatkârın kalbi denizden daha derin
zengindir.
4- Münafığın kalbi taştan daha katıdır.
5- Zalim idareci ateşten daha yakıcıdır.
6- Namerde muhtaç olmak zemheriden daha
soğuktur.
7- Sabır zehirden daha acıdır.
Rasulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
buyurdular:
1- Dünya, evsizlerin evidir.
2- Dünya, malsızların malıdır.
3- Akl-ı kâmil olmayanlar; kimseler
dünyada mal toplar.
4- Anlayışı olmayanlar; şehvetiyle
meşgul olur.
5- Bilgisi olmayanlar; dünya için
üzülür.
6- Akl-ı selim (doğru akıl) sahibi
olmayanlar; dünya için haset eder.
7- Yakîn (kesin bilgisi) olmayanlar;
dünya için koşar, çabalar.
Câbir Bin Abdullah Ensârî Radiyallahü
Anh, Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz’den rivâyet etmiştir:
1- Cebrâil (Aleyhisselâm) bana, komşu
hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki; komşu komşuya vâris olacak sandım.
2- Kadınlar hakkında öyle tavsiyelerde
bulundu ki; Cenâb-ı Hak talâkı (boşamayı) haram kılacak sandım.
3- Köleler hakkında öyle tavsiyede
bulundu ki; onları azat etmek için bir zaman verilecek sandım.
4- Misvak hakkında o kadar tavsiyede
bulundu ki; farz olduğunu sandım.
5- Cemaatle namazı öyle tavsiye etti ki;
Allah’ü Teâlâ’nın cemaatle kılınmayan namazı kabul etmeyeceğini sandım.
6- Gece Teheccüd namazı kılmayı o kadar
tavsiye etti ki; gece uykusu yasak edildi sandım.
7- Allah’ü Teâlâ’yı zikretmeyi o kadar
tavsiye etti ki; onsuz hiç bir sözün faydası olmayacak sandım.
Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
Efendimiz buyurdu: Yedi kimse vardır ki, kıyamet günü Allah’ü Teâlâ onlara
rahmet nazarıyla bakmaz, onları temize çıkarmaz ve Cehenneme sokar.
1- Cinsi sapıklar, (Erkek erkeğe,
kadın kadına münasebet edenler),
2- Eli ile evlenen (Eliyle tatmin
olanlar) ,
3- Hayvanları nikâhlayanlar
(Hayvanlarla zina edenler) ,
4- Kadınına ters yoldan
yaklaşanlar,
5- Anne ve kızını beraber nikâh
edenler,
6- Yakınları ve komşularıyla zina
edenler,
7- Komşusunu eliyle ve diliyle
rahatsız ettiği için komşusunun kendisini lânetlediği kimse.
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz
buyurdu: Allah’ü Teâlâ yolunda şehit olanlardan başka yedi kısım şehit vardır:
1- Karın ağrısından ölen,
2- Suda boğularak ölen,
3- Zatülcenp (Akciğer veremi)
hastalığından ölen,
4- Vebadan ölen,
5- Ateşte yanarak ölen,
6- Göçük altında can veren,
7- Doğum yaparken ölen kadın.
İbni Abbas Radiyallahü Anh buyurdu:
Akıllı kimsenin yedi şeyi yedi şeye tercih etmesi gerekir.
1- Fakirliği, zenginliğe;
2- Zilleti, izzete;
3- Tevazuu, kibre;
4- Açlığı, tokluğa;
5- Üzüntüyü, sevince;
6- Alçak gönüllülüğü, yüksekliğe;
7- Ölümü, hayata tercih eder…
SEKİZLİ BABI
Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
Efendimiz buyurdu: Sekiz şey, sekiz şeye doymaz:
1- Göz bakmaya,
2- Yer; yağmura,
3- Kadın kocasına,
4- Âlim; ilme,
5- Dilenci dilenmeye,
6- Açgözlü; mal toplamaya,
7- Deniz; suya,
8- Ateş oduna doymaz.
Hz. Ebû Bekir Sıddîk Radiyallahü Anh:
Sekiz şey, sekiz şeyin süsüdür:
1- İffet (dilenmekten sakınmak) ,
fakirliğin süsüdür,
2- Şükür, nimetin; süsüdür,
3- Sabır, belânın; süsüdür,
4- Hilm (yumuşak huy), ilmin; süsüdür,
5- Tezellül (alçak gönüllülük) ,
talebenin;
6- Tevazû soyluluğun; süsüdür,
7- Başa kakmayı terk etmek, iyiliğin;
süsüdür,
8- Huşu, namazın süsüdür.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh Buyurdu:
1- Kim lüzumsuz konuşmayı terk ederse,
hikmet verilir.
2- Kim çok bakmayı terk ederse kalbine
huşu verilir.
3- Kim fazla yemek yemeyi terk ederse,
ibadet lezzeti verilir.
4- Kim çok gülmeyi terk ederse, heybet
verilir.
5- Kim şakayı ve mizahı terk ederse,
zarafet (ağırbaşlılık) verilir.
6- Kim dünya sevgisini terk ederse,
ahiret sevgisi verilir.
7- Kim başkasının ayıplarını araştırmayı
terk ederse, kendi ayıplarını düzeltmek verilir.
8- Kim Allah’ü Teâlâ’nın nasıl olduğunu
araştırmayı terk ederse; münafıklıktan kurtuluş beratı verilir.
Hz. Osman Radiyallahü Anh: Allah’ü
Teâlâ’yı bilip tanıyan kimselerin (ariflerin) alâmeti sekiz şeydir:
1- Kalbi korku ve ümit arasındadır.
2- Dili hamd ve sena eder.
3- Gözleri harama bakmakta hayâ eder.
4- Yalnızken Allah’ü Teâlâ korkusuyla
ağlar
5- Allah’ü Teâlâ’nın razı olduğu şeyleri
sever,
6- Allah’ü Teâlâ’nın sevmediği şeyleri
sevmez,
7- Kalbinde dünya sevgisi yoktur,
8- Tek arzusu Allah’ü Teâlâ’nın rızasını
istemektir.
Hz. Ali Radiyallahü Anh: Sekiz şeyde
hayır yoktur.
1- Huşûsuz kılınan namazda hayır yoktur.
2- Dilin afetlerinden ve boş şeylerden
sakınmaksızın tutulan oruçta hayır yoktur.
3- Tefekkürsüz okunan Kur’an-ı Kerimde
hayır yoktur.
4- Kalbe nakşolmayan takvasız ilimde
hayır yoktur.
5- Cömertlikte harcanmayan malda, hayır
yoktur.
6- Zor günlerde gösterilmeyen kardeşlikte
ve arkadaşlıkta hayır yoktur.
7- Şükredilmeyen nimette hayır yoktur.
8- İhlâssız duada hayır yoktur.
DOKUZLU BABI
Rasulûllah
Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: Allah’ü Teâlâ İmran oğlu Musa’ya
Tevrat’ta vahiy etti. Muhakkak hataların aslı anası üçtür: Kibir, haset, hırs. Kötülükler bu üç şeyden meydana
geldi. Dokuz oldu.
1- Kibir,
2- Haset,
3- Hırs.
4- Tokluk,
5- Uyku,
6- Rahat,
7- Mal sevgisi,
8- Övülme sevmek.
9- Riyaset
(başkanlık) sevgisidir.
Hz. Ebû Bekir Sıddîk
Radiyallahü Anh buyurdu:
Abidler (İbadet
edenler) üç sınıftır. Her sınıf için üç alâmet vardır. O alâmet ile bilinirler.
1- Birinci sınıf
Allah’ü Teâlâ’dan korktukları için; Allah’ü Teâlâ’ya ibadet ediyorlar.
2- İkinci sınıf
rahmetini ümit ettikleri için; Allah’ü Teâlâ’ya ibadet ediyorlar.
3- Üçüncü sınıf
Allah’ü Teâlâ’yı sevdikleri için; Allah’ü Teâlâ’ya ibadet ediyorlar.
Birinci sınıf için
üç alâmet vardır.
1- Kendini hakir
görür.
2- Yaptığı
iyiliklerini az görür.
3- Günahını çok
görür.
İkinci sınıf için üç
alâmet vardır.
1- Bütün hallerinde
insanlara önder olur.
2- Dünyada malı ile
insanların hepsinin çömerdi olur.
3- Allah’ü
Teâlâ’ya karşı bütün mahlûkat hakkında iyi zan sahibi olur.
Üçüncü sınıf için üç
alâmet vardır.
1- Sevdiği bir şeyi
verir.
2- Rabbi razı
olduktan sonra, aldırış etmez. Amel eder, nefsini kızdıracak şeyler yapar.
3- Bütün hallerinde
emir ve yasaklarında, Allah’ü Teâlâ ile beraber olur.
Hz. Ömer Radiyallahü
Anh buyurdu: Şeytanın nesli dokuzdur:
1- Zelîtûn, 2-
Vesîn, 3- Lakûs, 4- Âvan, 5- Haffaf, 6- Mürre, 7- Müsevvit, 8- Dâsim, 9-
Velhan.
1- Zelîtûn: Çarşı
ve sokakların sahibidir. Gördüğü her yerde dikilir.
2- Vesîn: Musibetlerin
her türlü kötülüklerin şeytanıdır.
3- Âvan: İdarecilerin
şeytanıdır.
4- Haffaf: Şarap
içenlerin şeytanıdır.
5- Mürre: Çalgıcıların
şeytanıdır.
6- Lakûs: Mecusilerin
arkadaşıdır.
7- Müsevvit: Yalan
haber yayan habercilerin şeytanıdır. İnsanların azına yayar o haberlerin aslı
bulunmaz.
8- Dâsim:
Dasim: Evlerde bulunur. Bir kimse evine girdiği zaman, Allah Teâlâ’nın
selâmını vermez ise, aile fertleri arasında geçimsizlik olur. Besmele ile
öldürülmemişse; yemek yer, yatağa yatar, elbiseleri giyer.
9- Velhan: Abdestte,
namazda ve diğer ibadetlerde vesvese verir.
Hz. Osman
Radiyallahü Anh buyurdu: Kim beş vakit namazı vaktinde kılmayı muhafaza ederse
ve bunu devamlı hale getirirse Allah’ü Teâlâ dokuz kerâmet ihsan eder:
1- Allah’ü Teâlâ onu
sever.
2- Bedeni sıhhatli
olur.
3- Melekler onu
bekler koruyucu olur.
4- Namaz kılanın
evine bereket iner.
5- Yüzünde
salihlerin siması görülür.
6- Allah’ü Teâlâ
namaz kılanın kalbini yumuşatır.
7- Sırattan parlayan
şimşek gibi geçer.
8- Allah’ü Teâlâ onu
Cehennem’den kurtarır.
9- Allah’ü Teâlâ onu
kendilerinde korku ve hüzün olmayanların yanına yerleştirir, komşu yapar.
Hz. Ali Radiyallahü
Anh buyurdu: Ağlamak, üç çeşittir:
1- Allah’ü
Teâlâ’nın azabının korkusundan: Günahlara kefarettir. Günahlara
kefaretin faydası ahrette azaptan kurtulmaktır.
2- Allah’ü
Teâlâ’nın gazabının korkusundan: Ayıpları temizler. Ayıplardan
temizlenmenin faydası daimi nimete kavuşur. Cennette en yüksek dereceyi elde
eder.
3- Allah’ü
Teâlâ’dan uzaklaşmak korkusundan: Nefsinin rızasından kurtularak
Allah’ü Teâlâ’nın rızası ile devamlı olmaktır. Dostun rızası ile kendinden
vazgeçmenin meyvesi ise ziyade fazilet ile meleklerin ziyareti, Allah’ü
Teâlâ’nın rızası ve Cemalullah’ı görmektir.
ONLU BABI
Rasûlüllah
Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz buyurdu: Misvak kullanınız çünkü onda on
iyilik vardır.
1- Ağzı temizler.
2- Allah’ü Teâlâ’yı
razı eder, Şeytanı kızdırır.
3- Onu Allah’ü Teâlâ
ve hafaza melekleri sever.
4- Diş etlerini
kuvvetlendirir.
5- Balgamı keser.
6- Ağız kokusunu
güzelleştirir, ağızdaki acılığını giderir
7- Safrayı söndürür.
8- Gözün nurunu
arttırır,
9- Ağız kokusunu
giderir.
10- Bu misvak benim sünnetimdir.
Misvak ile kılınan bir namaz misvaksız kılınan yetmiş namazdan daha
faziletlidir.
Hz. Ebû Bekir Sıddîk
Radiyallahü Anh buyurdu: Allah’ü Teâlâ’nın on güzellik ile rızıklandırmadığı
hiçbir kul yoktur ki belâlardan ve afetlerden kurtulmuş olmasın! O kimse
Allah’ü Teâlâ yakınlar derecesinde ve muttakiler derecesine nail olur.
1- Devamlı doğruluk
ve kanaat eden bir kalb;
2- Devamlı şükür ile
kâmil sabır;
3- Devamlı fakirlik
(milyonları olsa Allah’ü Teâlâ’ya ihtiyacı olduğunu akıldan çıkarmamak) ile
hazır olan zühd (Dünya nimetlerine iltifat etmemek);
4- Devamlı tefekkür
ile aç bir karın;
5- Devamlı hüzün ile
Allah’ü Teâlâ korkusu;
6- Devamlı çalışma
ve gayret ile mütevazı bir beden;
7- Devamlı yumuşak
tabiatlı ve merhametli;
8- Devamlı Allah’ü
Teâlâ sevgisi ile beraber hayâ;
9- Devamlı hilmle
(yumuşaklık) faydalı bir ilim;
10- Devamlı bir iman
ile beraber sabit bir akıl…
Hz. Ömer Radiyallahü
Anh buyurdu: On haslet vardır ki on şeyle birleşmedikçe faide vermez.
1- Vera (takva)
olmadıkça, akıl işe yaramaz,
2- İlimsiz amel, işe
yaramaz,
3- Allah korkusu
olmadan kurtuluş işe yaramaz,
4- Adalet olmadan
sultan işe yaramaz,
5- Edep olmadan
asalet işe yaramaz,
6- Huzur olmadan
sürur (sevinç) işe yaramaz,
7- Cömertlik olmadan
zenginlik işe yaramaz,
8- Kanaat olmadan
fakirlik işe yaramaz,
9- Tevazu olmadan
yükselmek işe yaramaz,
10- Tevfik’i ilâhi
(Allah’ü Teâlâ’nın yardımı) olmadan cihad işe yaramaz…
Hz. Osman
Radiyallahü Anh buyurdu: En fazla zayi edilen şey ondur.
1- Kendisine sual
sorulmayan âlim zayi edilmiştir,
2- Amel edilmeyen
ilim zayi edilmiştir,
3- Gösterilen doğrul
yol kabul görmüyorsa zayi edilmiştir,
4- Kullanılmayan
silah, zayi edilmiştir,
5- İçerisinde namaz
kılınmayan mescid, zayi edilmiştir,
6- Okunmayan Mushaf,
zayi edilmiştir,
7- Hayır yolunda
harcanmayan mal, zayi edilmiştir,
8- Binilmeyen iyi
bir at (binek) zayi edilmiştir,
9- Zühd ilmi ile
dünya murat edilirse zayi edilmiştir,
10- Ebedi âleme
hazırlık yapılmayan uzun ömür zayi edilmiştir…
Hz. Ali Radiyallahü
Anh buyurdu:
1- En hayırlı
miras, “ilim”dir.
2- En hayırlı
sanat, “edep”tir.
3- En hayırlı
azık, “takva”dır.
4- En hayırlı
sermaye, “ibadet”tir
5- En hayırlı
rehber, “salih amel”dir.
6- En hayırlı
arkadaş, “güzel ahlak” tır
7- En hayırlı
yardımcı, “hilm (yumuşak huyluluk) ”tur.
8- En hayırlı
zenginlik, “kanaat”tir
9- En hayırlı
yardımcı, “Tevfik-i İlâhi (Allah’ın yardımı)”dir
10- En hayırlı
terbiye edici “ölüm”dür. Ondan ders almayan, hiç bir şeyden ders
almaz.
Rasulûllah
Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu: Şu ümmetten on kişi azim olan Allah’ü
Teâlâ’ya küfrettiler. Hâlbuki onlar Müslüman olduklarını zannediyorlar.
1- Bir
Müslümanı veya gayri Müslimi haksız yere öldüren,
2- Sihir yapan,
3- Ailesini
kıskanmayan deyyus,
4- Zekât vermeyen,
5- İçki içen,
6- Kendisi üzerine
hac farz olduğu halde hac etmeyen kimse,
7- Fitne peşinde
koşan,
8- Düşmana silah
taşıyan, silâh satan,
9- Karısına ters
yoldan yaklaşan,
10- Şeran nikâh
düşmeyen bir kadın ile evlenen, eğer helâl telakki ederse doğrudan doğruya
kâfir olur.
Rasulûllah
Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu:
1- Kul
insanlara yaklaşan, kaynaşan, sıla-i rahim yapan, faydalı
olan olmadıkça; semada ve arzda mümin olmaz.
2- Müslüman
olmadıkça; o kimse iltifatlı ve merhametli olmaz.
3- İnsanlar elinden
ve dilinden selâmette olmadıkça; Müslüman olmaz.
4- Âlim olmadıkça; o
kimse emin Müslüman olmaz.
5- İlmi ile amil
olmadıkça; âlim olmaz.
6- Zahid olmadıkça;
ilmi ile amil olmaz.
7- Takva (vera)
olmadıkça; zahid olmaz.
8- Mütevazı
olmadıkça; vera (takva) sahibi olmaz.
9- Nefsini
tanımadıkça (arif olmadıkça); mütevâzi olamaz.
10- Konuşmalarında
tedbirli (sözlerinde akıllı) olmadıkça; nefsini tanımış olmaz.
Yahyâ Bin Muâz-ı
Râzı Rahmetullahi Aleyh Dünyaya rağbet eden bir fakihe (âlime) şöyle buyurdu:
Ey ilim ve sünnet sahibi kişi!
1- Köşkleriniz, Rum
Kayser’in köşküne;
2- Evleriniz, Fars
Kralı Kisra’nın evine;
3- Meskenleriniz,
Karun’un meskenine;
4- Kapılarınız,
Tâlût’un kapılarına;
5- Elbiseleriniz,
Câlût’un elbiselerine;
6- Yolunuz, Şeytanın
yoluna;
7- Zayi oluşunuz
inatçı kötülerin helâkine;
8- İdareniz,
Firavunun idaresine;
9- Hâkimleriniz,
aceleci, rüşvetçi ve hilekâr;
10- Ölümleriniz
cahiliye ölümlerine benziyor.
“O halde,
Muhammedîlik nerede?”
Şair Şöyle Diyor
Ey Allah’ü Teâlâ’ya
türlü sözlerle münacat eden (yalvaran) ,
Ve ey Darü-s
Selâm’da (Cennet’te) mesken isteyen!
Tövbeyi seneden
seneye erteleyen,
İnsanlar arasında
seni nefsine karşı insaflı görmüyorum!
Ey gafil! Eğer sen
gündüzü oruçla arkadaş,
Gecenin uzunluğunu
ibadetle ihya etseydin!
Az su, az yemekle
iktifa etseydin,
Şerefli makamlara
erişmeye, daha layık olurdun!
En büyük keramet
mahlûkatın rabbindedir.
En büyük hoşnutluk
ta yine celâl ve ikram sahibindedir!
Bazı Hikmet
Sahipleri buyurdu: On haslet vardır ki Subhan olan Allah’ü Teâlâ On hasletin on
kişide olmasını sevmez. (Diğer insanlarda olmasından daha çok buğz eder.)
1- Zenginlerde olan
cimrilik,
2- Fakirlerde olan
kibir,
3- Âlimlerde olan
dünyaya düşkünlük (tamahkârlık) ,
4- Kadınlarda olan
hayâ azlığı,
5- Yaşlılarda olan
dünya sevgisi,
6- Gençlerde olan
tembellik,
7- Sultanlarda olan
zulüm,
8- Gazilerde olan
korkaklık,
9- Zahidlerde olan
kendini beğenmek,
10- Abidlerde
(ibadet edenlerde) olan riyakârlık…
Rasulûllah
Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu: Afiyet on kısım üzerinedir. 5’i dünyadadır.
5’ ahirettedir.
Dünyadakiler.
1- İlim,
2- İbadet,
3- Helâlinden rızk,
4- Zorluklara karşı
sabır,
5- Nimete şükür.
Ahiretteki 5 afiyet.
1- Ölüm meleği
(Azrail) lütuf ve merhametle gelir,
2- Kabirde sorgu
melekleri Münker ve Nekir kendisini korkutmaz,
3- En büyük korku
zamanında emin olur,
4- Günahları yok
olur ve hayırları kabul olur,
5- Sırat köprüsünden
çakan şimşek gibi geçer ve selametle Cennete girer.
Ebu-l Fadl
Rahmetullahi Aleyh buyurdu: Allah’ü Teâlâ kitabını on isimle zikretmiştir:
Kuran’ı Kerim”,
“Furkan”, “Kitab”, “Tenzil”, “Hüda”, “Nur”, “Rahmet”, “Şifa”, “Ruh”, “Zikr”.
“Kuran’ı Kerim”,
“Furkan”, “Kitab”, “Tenzil”… İnsanlar
arasında meşhurdur. Amma “Hüda, Nur”, “Rahmet”, “Şifa” isimleri
denmesi; Allah’ü Teâlâ ey insanlar Muhakkak size rabbinizden nasihatler geldi.
Göğüslerinizdeki hastalıklara şifadır. Müminlere rahmet size hidayet olan…
Muhakkak size Allah’ü Teâlâ’dan “Nur” geldi. Ve açıklayan
kitap… Amma “Ruh” ismi işte böylece bizim emrimizden “Ruh” isimli
kitabı sana biz vahiy ettik. Amma “Zikr” ismi İnsanlara senin
açıklaman için “Zikr”i sana biz indirdik.
Hz. Lokman
Aleyhisselâm oğluna demiştir ki: Ey oğulcağızım! Hikmet senin on şeyi
yapmandır.
1- Ölü kalbi
diriltmelisin,
2- Yoksullarla
oturmalısın,
3- Hükümdarların
meclisinden sakınmalısın,
4- Düşkünlerle
tanışmalısın,
5- Köleleri azat
etmelisin,
6- Sen şeref ehlinin
şerefini ziyadeleştir.
7- Büyükleri
yüceltmelisin,
8- Fakirleri zengin
etmelisin,
9- Garipleri
barındır.
10- Dilini
tutmalısın.
Bu on şey maldan
daha faziletlidir. Korkudan korunmaktır. Harpte bir hazırlıktır. Ticaret
yapıldığında bir sermayedir. Kişiye korku musibet arız olacağı zaman bu on
haslet şefaatçidir. Nefsine ölüm yaklaştığında ölüm kişiye ulaştığı zaman bu on
haslet delildir. Hiçbir elbise örtmediğinde bu haslet perdedir.
Bazı Hikmet Sahipleri
buyurdu:
Akıllı bir kimse
tövbe ettiği zaman on şeyle amel etmesi gerekir.
1- Lisanı ile
istiğfar,
2- Kalbi ile
pişmanlık,
3- Bedeni ile
günahlardan uzaklaşmak.
4- Ebedî dönmemek
üzere azim.
5- Ahreti sevmek.
6- Dünyaya buğz
etmek.
7- Az konuşmak.
8- Az yemek ve az
içmek.
9- İlim ve ibadet
için vakit ayırmak.
10- Uykuyu azaltmak.
Allah’ü Teâlâ
buyurdu: “O muhsinler geceleri ibadette bulunarak az uyurlar, seher vaktinde de
istiğfar ederler.” (Zariyat-17, 18) [Selefi Salihîn Müslümanlar geceleri az uyurlardı.]
Hikmet ehli
zatlardan birine sordular: Kul tevbesinin kabul edilip edilmediğini bilebilir
mi? Buna hüküm veremem ancak, kabul edildiğine dair alametler vardır:
1- Diliyle istiğfar
etmek,
2- Kalbiyle
pişmanlık duymak,
3- Yaptığı günahları
bedeninden söküp atmak, iyilere yaklaşmak, kötülerden uzaklaşmak,
4- Bir daha o günahı
yapmamağa ebediyen azmetmek...
5- Dünyayı sevmemek,
dünyalığın azını bile çok görmek,
6- Ahireti sevmek,
ahiret amelleri çok olsa da az görmek, kalbini Allah’ü Teâlâ’ya karşı olan
vazifelerle meşgul görmek,
7- Allah’ü Teâlâ’nın
kefil olduğu rızık için endişe etmemek,
8- Dilini tutmak, az
konuşmak,
9- Daima düşünmek,
10- Hüzün ve
nedamete (günahlardan pişmanlığa) devam etmek.
Enes bin Malik
Radiyallahü Anh buyurdu: Muhakkak yeryüzü on kelime ile nida ederek; der ki:
1- Ey âdemoğlu!
Üzerimde gezip duruyorsun ama er geç bir gün içime döneceksin.
2- Üzerimde isyan
ediyorsun ama içimde cezalandırılacaksın.
3- Üzerimde
gülüyorsun ama içimde ağlayacaksın.
4- Üzerimde mutlusun
ama içimde üzüleceksin.
5- Üzerimde mal
topluyorsun ama içimde pişman olacaksın.
6- Üzerimde haram
yiyorsun ama içimde kurtlar seni yiyecek.
7- Üzerimde
kibirleniyorsun ama içimde zelil olacaksın.
8- Üzerimde neşeyle
dolaşıyorsun ama mahzun olarak içime gireceksin.
9- Üzerimde güneşin,
ayın ve kandillerin ışığıyla geziyorsun ama içimde karanlıklar içinde
kalacaksın.
10- Üzerimde bir
topluluk içinde dolaşıyorsun ama içimde tek başına kalacaksın.
Rasulûllah
Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu: Kimin gülmesi çok olursa on ceza ile
cezalandırılır:
1- Kalbi ölür,
2- Yüzünün suyu
gider,
3- Gençler
kendisiyle eğlenir.
4- Allah’ü Teâlâ’yı
gazaplandırır,
5- Kıyamet günü
hesabı çetin olur,
6- Kıyamet günü
peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem ondan yüz çevirir,
7- Melekler lânet
eder,
8- Göklerin ve yerin
sakinleri ona buğz eder,
9- Her şeyi unutur,
10- Kıyamet günü
bütün ayıpları meydana çıkar, rezil ve rüsvay olur.
Hasan-ı Basrî
Rahmetullahi Aleyh buyurdu:
Bir gün âbid bir
genç ile Basra sokaklarında beraber gezerken bir tabibe rastladık. Bir kürsüye
oturmuştu. Yanında erkek, kadın, çocuk birçok kişi vardı. Her birinin elinde su
dolu kaplar vardı. Herkes hastalığını tedavi için ilaç soruyordu. Yanımdaki
genç öne çıkarak:
Ey tabip! Yanınızda
Günahları yıkayan, kalp hastalıklarına şifa veren bir ilaç bulunur mu? Dedi.
Tabip “Evet!” diye
cevap verdi.
Genç de “Getir
öyle ise görelim!” dedi.
Tabip: “Benden
on şey al!”
1- Fakirlik ağacının
köklerini tevazu ağacının kökleriyle al!
2- İçine tövbe
ilâcını kat!
3- Rıza havanına
koy!
4- Kanaat tokmağıyla
döv!
5- Takva tenceresine
koy!
6- Üzerine hayâ
suyunu dök!
7- Muhabbet ateşi
ile kaynat!
8- Şükür bardağına
koy!
9- Reca (umut)
pervanesi ile soğut!
10- Ve hamd kaşığı
ile iç!
Muhakkak sen bu on
şeyi yaparsan dünya ve ahrette her belâda ve her hastalıkta sana menfaat verir.
Denildi ki:
Meliklerden biri, hikmet sahibi âlimlerden, beş kişiyi toplamış ve her birinin
iki hikmetle konuşmasını istemiş. Her biri iki hikmetli söz söylemiş, böylece
on hikmetli söz oluşmuş.
1- Birincisi demiş
ki: Allah’ü Teâlâ’dan korkmak diğer korkulardan emin olmaktır, Allah’ü
Teâlâ’dan korkmamak ise küfürdür. Mahlûkattan emin olmak hürriyet, korkmak ise
köleliktir.
2- İkincisi demiş
ki: Allah’ü Teâlâ’nın rahmetini ümit etmek zenginliktir, ona fakirlik zarar vermez.
Allah’ü Teâlâ’nın rahmetinden ümit kesmek fakirliktir. Zenginlik ona menfaat
vermez.
3- Üçüncüsü demiştir
ki: Kalp zenginliğine sahip olana fakirlik zarar vermez. Kalp fakirliğine sahip
olana da mal zenginliği fayda vermez.
4- Dördüncüsü
demiştir ki: Kalp zenginliği ancak cömertlikle artar, kalp fakirliği ise mal
zenginliği ile sadece fakirleşir.
5- Beşincisi
demiştir ki: Hayrın azını yapmak, şerrin çoğunu terk etmekten daha hayırlıdır.
Şerrin hepsini terk etmek de hayrın azını yapmaktan daha hayırlıdır.
İbni Abbas
Radiyallahü Anh buyurdu: Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem Buyurdu:
Ümmetimden on sınıf Cennete dâhil olmaz. Ancak tevbe edenler müstesna. Onlar:
Kallâ, Cuyûf, Kattât, Debûb, Deyyûs, Artâbe, Kûbe, Utul, Zenim, Akk-ı Vâlideyn.
1- Denildi ki: Ey
Allah’ın rasulü! “Kallâ” kimdir? Rasulüllah Sallallahü Aleyhi
Vesellem buyurdu: Amirlerinin önünde yürür. Âlimlere yalan ve batıl şeyleri
ulaştırır (dalkavukluk yapandır) .
2- Denildi ki: “Ceyuf” kimdir?
Rasulûllah Aleyhiselâm Buyurdu: Kefen hırsızlarıdır.
3- Denildi ki: “Kattât” kimdir?
Rasulûllah Aleyhiselâm Buyurdu: Söz taşıyan (koğuculuk yapan) .
4- Denildi ki: “Debûb” kimdir?
Rasulûllah Aleyhiselâm Buyurdu: Zina ettirmek için evinde genç kızları,
kadınları toplayan.
5- Denildi ki: “Deyyûs” kimdir?
Rasulûllah Aleyhiselâm Buyurdu: Ehlini (ailesini) kıskanmayandır.
6- Denildi ki: “Artâbe” kimdir?
Rasulûllah Aleyhiselâm Buyurdu: Büyük tef davul çalanlar.
7- Denildi ki: “Kûbe” kimdir?
Rasulûllah Aleyhiselâm Buyurdu: dümbelek (Tambur) çalan.
8- Denildi ki: “Utul” kimdir?
Rasulûllah Aleyhiselâm Buyurdu: Günahı başkasının yaptığı hatayı bağışlamayan.
Özrü kabul etmeyenler (mütekebbir).
9- Denildi ki: “Zenim” kimdir?
Rasulûllah Aleyhiselâm Buyurdu: O zinadan doğmadır ki, yol kenarında oturup
gıybet eder.
10- Denildi
ki: “Akk-ı Vâlideyn” kimdir? Rasulûllah Aleyhiselâm Buyurdu:
Anne ve babasına asi olan, zulmeden kimseye denir.
Rasulûllah
Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu: On zümre vardır ki namazlarını elbette
Allah’ü Teâlâ kabul etmez.
1- Bir adam tek
başına namaz kılıyor kıraatsız bir şey okumuyor.
2- Bir kişi zekâtını
ödemiyor.
3- Kendisini
istemeyen cemaate namaz kıldıran,
4- Efendisinden
firar eden köle,
5- Devamlı içki içen
kişi,
6- Kocası
kendisinden razı olmadığı halde geceleyen kadın
7- Faiz yiyenler,
8- Hür olup, bir
başörtüsü olmadan namaz kılan kadın
9- Zalim sultan
(idareci),
10- Namazı
kendisini fuhşiyat ve kötülüklerden alıkoymayan kişi. Böylesi daima
Allah’ü Teâlâ’dan uzaklaşır.
Resulüllah
Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu: Mescide giren için on şey lazımdır.
1- Mestlerini veya
ayakkabılarını temizleyip sağ ayağıyla mescide girmek.
2- Mescide girdiği
zaman “bismillahi ve Selâmün ala resulillahi ve ala melaiketillahi allahümme
lena ebvabe rahmetike’ınneke ente’l-vehhab” [Allah’ü Teâlâ’nın Rasulune ve
Allah’ü Teâlâ’nın meleklerine Selâm olsun] demek.
3- Mesciddekilere
Selâm vermek. Kimse yoksa: “Esselâmu aleyna ve ala ibadillahissalihin” demek.
4- “Eşhedü enla
ilahe illallah ve eşhedü enne muhammeden Resulüllah” demek.
5- Namaz kılanların
önünden geçmemek,
6- Mescitte dünya
işleriyle uğraşmamak,
7- Dünya kelâmı
konuşmamak,
8- İki rekât namaz
kılmadan camiden çıkmamak,
9- Abdestsiz camiye
girmemek,
10- Kalktığı zaman:
“Subhanekellahümme ve bihamdike eşhedü enla ilahe illa ente estağfiruke ve
etubu ileyke” [Ey Allah’ım seni tesbih ederim sana hamd ederim şehadet ederiz
senden başka ilah yoktur. Ancak sana istiğfar ederiz ancak sana tevbe ederim.]
demek.
Ebu Hureyre Radiyallahü Anh buyurdu:
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem Namaz dinin direğidir. Namazda on haslet
vardır.
1- Yüzün süsüdür.
2- Kalbin nurudur.
3- Bedenin rahatı.
4- Kabirde arkadaştır.
5- Rahmetin üzerine inmesine sebeb olur.
6- Göklerin anahtarıdır.
7- Mizanda ağırlıktır.
8- Allah’ü Teâlâ’yı razı eden şeydir.
9- Cennetin bedelidir.
10- Cehenneme perdedir.
Kim namazı doğru kılarsa dinini kemale
erdirmiş olur. Kim ki terk ederse dinini yıkmış olur.
Hz. Aişe Radiyallahü
Anha’dan: Resulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem Buyurdu ki: Allah’ü Teâlâ
Cennet ehlini Cennete sokmak istediği zaman onlara bir melekle hediyeler ve
Cennetten elbiseler gönderir. Cennetlikler Cennet’e girmek istedikleri zaman
melek onlara: “Durun ben de sizlere âlemlerin rabbinden bir hediye vardır.”
Der. Onlar: “Hediye nedir?” diye sorarlar.
Melek: “On tane kuha (mühür)” derler.
1- Birincisinde: "Selâm
sizlere, ne hoşsunuz! Ebedî olarak içinde kalmak üzere haydi girin oraya!”
(Zümer-76)
2- İkincisinde: “Üzerinizden hüzün
ve keder kaldırılmıştır!”
3- Üçüncüsünde: “Bu öyle bir Cennet
ki, ona amel ettiğiniz şeylerle varis oldunuz!”
4- Dördüncüsünde: “Sizlere Cennet
elbiseleri ve ziynetleri giydirdik!”
5- Beşincisinde: “Biz onları güzel
gözlü kadınlarla evlendirdik. Ben onları sabretmelerinin karşılığı olarak
mükâfatlandırdım. Onlar gerçek kurtuluşa erenlerdir!”
6- Altıncısında: “Bugün bu ecir,
yaptığınız itaatin karşılığıdır!” yazılıdır.
7- Yedincisinde: “Artık genç
oldunuz, ebediyen ihtiyarlamayacaksınız!”
8- Sekizincisinde: “Artık emniyet
içerisindesiniz, ebediyen korkmayacaksınız!”
9- Dokuzuncusunda: “Siz peygamberlere,
sıddıklara şehitlere ve salihlere arkadaş oldunuz!”
10- Onuncusunda: “Arşın sahibi
kerim ve rahim olan Allah’ü Teâlâ’nın komşuluğunda durunuz!” yazılıdır. Diye
cevap verir.
Sonra da: “Korkudan emin olarak;
selâmetle Cennet’e giriniz!” Der.
Onlar da Cennet’e girerler ve Allah’ü
Teâlâ’ya hamd olsun ki, bizden üzüntüyü giderdi. Gerçekten rabbimiz çok
affedici ve şükrü kabul edendir. O Allah’ü Teâlâ’ya hamd olsun ki, bize
vaadinde doğru çıktı ve Cennet yurdunu bize verdi. Biz Cennet’te istediğimiz
yerde iskân ederiz. İyi amelde bulunanların mükâfatı ne
güzelmiş! Derler.
Allah’ü Teâlâ Cehennem ehlini Cehennem’e
sokmak istediği zaman da, onlara bir melek gönderir. Beraberinde on kuha
(mühür) vardır:
1- Birincisinde: “Cehennem’e
giriniz orada ebedi kalacaksınız! Ne ölür, ne dirilir, ne de çıkarsınız!”
2- İkincisinde: “Azaba dalınız size
rahat yoktur!”
3- Üçüncüsünde: “Rahmetimden
umutsuz olunuz!”
4- Dördüncüsünde: “Üzüntülü, gamlı
ve kederli olarak Cehennem’e giriniz!”
5- Beşincisinde: “Elbiseniz ateş,
yiyeceğiniz zakkum, içeceğiniz hamim (kaynar su) , döşeğiniz ateş, yorganınız
ateştir!”
6- Altıncısında: “Bugün gördüğünüz
ceza bana karşı yaptığınız isyanın cezasıdır!”
7- Yedincisinde: “Size gazabım
ebedi Cehennem’dir!”
8- Sekizincisinde: “Pişman olmaksızın,
tövbe etmeksizin yaptığınız büyük günahlardan ötürü lânet üzerinize olsun!”
9- Dokuzuncusunda: “Ebedi
Cehennem’de arkadaşınız şeytandır!”
10- Onuncusunda: “Siz şeytana tabi
oldunuz, dünyayı istediniz, ahireti terk ettiniz işte bu onun cezasıdır!” yazılıdır.
Bazı Hikmet sahiplerinden rivayet
olundu: On şeyi on yerde aradım fakat başka on yerde buldum:
1- Kibirlenmekle yüksek dereceyi aradım;
ben onu tevazuda buldum!
2- Ben ibadeti namazda aradım; onu
verada (takvada) buldum!
3- Rahatı ve huzuru hırsta aradım; ben
onu zahidlikte buldum!
4- Kalbimin nurunu gündüz namazlarında
aradım; ben onu gece gizli kılınan teheccüd namazında buldum.
5- Kıyametin nurunu cömertlikte aradım;
ben onu sıcak yaz günlerinde tutulan orucun susuzluğunda buldum.
6- Sırat üzerinden geçmeyi kestiğim
kurbanlarda aradım; ben onu sadakada buldum.
7- Cehennemden kurtuluşu mubah olan
şeyler de aradım; ben onu şehveti terk etmekte buldum.
8- Ben Allah’ü Teâlâ sevgisini dünyada
aradım; onu zikrullahta buldum."
9- Ben afiyeti kalabalıklarda aradım;
ben onu yalnızlıkta buldum.
10- Kalbimin nurunu Kur’an-ı Kerim’i
okumakta vaaz ve nasihat dinlemekte aradım; ben onu ağlamakta Allah’ü Teâlâ’nın
yarattıklarını tefekkürde buldum.
İbni Abbas Radiyallahü Anh buyurdu:
Kur'an-ı Azîmüşşan'daki İbrâhim Aleyhisselâm'ın mübtelâ olduğu on kelime
hakkında buyurdu: O kelimeler on haslettir. İbrâhim Aleyhisselâm'dan bize kalan
sünnetlerdir. O sünnetlerin beşi başta, beşi de bedendedir.
Başta olan beş haslet:
1- Misvak kullanmak,
2- Ağzı yıkamak,
3- Buruna su vermek,
4- Bıyığı kısaltmak,
5- Başı tıraş etmek.
Bedende olan beş haslet:
1- Koltuk altını tıraş etmek,
2- Tırnakları kesmek,
3- Edep yerlerini tıraş etmek,
4- Sünnet olmak,
5- İstinca etmek (taharetlenmek) yani
büyük ve küçük hacetini yaptıktan sonra, avret yerlerini temizlemek.
İbni Abbas Radiyallahü Anh’dan: Kim
Resulüllah’a bir defa salâvat getirirse; Allah’ü Teâlâ da ona on defa rahmet
eder. Kim Resulüllah’a bir defa söverse; Allah’ü Teâlâ da ona on defa lanet
eder.
Bakmaz mısınız? Velid b. Muğire ki,
Resulüllah’a bir defa sövdü, Allah’ü Teâlâ ona on defa lanet etti ve yüce
Rabbimiz buyurdu ki;
“Ey resulüm! Diliyle iğneleyen,
koğuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden
alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal
ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin. Ayetlerimiz ona okunduğu
zaman: "…öncekilerin masalları" der. Yani Kur’an-ı
Kerim’i yalanlar.
İbrahim Ethem Rahmetullahi Aleyh
buyurdu: Bir gün Basra çarşısında gezerken halk başıma toplandı ve “Bana
dua edin size icabet edeyim!” mealindeki ayet-i celîlesinden bahisle; biz dua
ediyoruz, fakat kabul olmuyor! Diye dert yanıp sorduklarında, buyurmuş ki:
Kalbinizde on şeyden dolayı ölmüştür:
1- Allah’ü Teâlâ’yı bilirsiniz ama
hakkını eda etmezsiniz.
2- Allah’ü Teâlâ’nın kitabını
okursunuz ama onunla amel etmezsiniz.
3- Şeytana düşmanlığınızı iddia
edersiniz ama ona tabi olursunuz (onu kendinize dost ve yar edinirsiniz) .
4- Rasulüllah Sallallahü Aleyhi
Vesellem sevgisini iddia edersiniz ama O’nun sünnetini terk edersiniz.
5- Cenneti sevdiğinizi iddia
edersiniz ama Cennet için amel etmezsiniz.
6- Ateşten korktuğunuzu iddia
edersiniz ama günahlardan sakınmazsınız.
7- Ölümün hak olduğunu iddia
edersiniz ama onun için tedbir almazsınız.
8- Başkalarının ayıpları ile meşgul
olursunuz ama kendi ayıplarınızı terk edersiniz.
9- Allah’ü Teâlâ’nın verdiği
rızıkları yersiniz ama Allah’ü Teâlâ’ya
şükretmezsiniz. 10- Ölülerinizi defnedersiniz ama ondan ibret
almazsınız.
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
buyurdu: Erkek ve kadın, kim Arefe gecesi şu on kelimeyle bin defa duâ ederse,
Allah’ü Teâlâ, akrabâ ile alâkayı kesmek ve haram olan bir şey istemek hâriç,
ne isterse ihsan eder:
بِسْمِ اللَّهِ
الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
قَالَ النَّبِىُّ صَلّى
اللهُ عَلَيهِ وسَلَّمَ مَامِنْ عَبْدٍ وَأمَةٍ دَعَا بِهَذَا لدُّعَاءِ فِى
لَيْلَةٍ عَرَفَةَ ألْفَ مَرَّةٍ وَهِيَ عَشَرُكَلِمَاتٍ لَمْ يُسْئَلِ اللهَ
شَيْئًا إلاّ أعْطَاهُ مَالَمْ يَدْعُ بِقَطِيعَةِ رَحِمٍ أوْ مَاْثَمٍ أوَّلُهَا
Arşı gökte olan Allah’ü Teâlâ münezzehtir.
|
Sübhânellezî fis semâi arşuhû
|
سُبْحَانَ الَّذِى فِى السَّمَاءِ عَرْشُهُ
|
1
|
Mülkü yerde olan Allah’ü Teâlâ ortaksızdır.
|
Sübhânellezî fil ardı mülkühû ve kudretuhû
|
سُبْحَانَ الَّذِى فِى الأرْضِ مُلْكُهُ وَقُدْرَتُهُ
|
2
|
Denizde yolu olan Allah’ü Teâlâ ortaksızdır.
|
Sübhânellezî fil berri sebîlühû
|
سُبْحَانَ الَّذِى فِى البَرِّ سَبِيلُهُ
|
3
|
Havada rüzgârı olan Allah’ü Teâlâ’yı tenzih ederiz.
|
Sübhânellezî fil hevâ rûhahû
|
سُبْحَانَ الَّذِى فِي الْهَوَى رُوحُهُ
|
4
|
Ateşle sultan olan Allah’ü Teâlâ noksan sıfatlardan
münezzehtir.
|
Sübhânellezî fin nâri sultânühû
|
سُبْحَانَ الَّذِى فِى النَّارِ صُلْطَانُهُ
|
5
|
Ana rahmindekini bilen Allah’ü Teâlâ’yı tesbih
ederiz.
|
Sübhânellezî fil erhâmü ilmuhû
|
سُبْحَانَ الَّذِى فِى الأرْحَامِ عِلْمُهُ
|
6
|
Kabirde hükmü olan Allah’ü Teâlâ şirkten
münezzehtir.
|
Sübhânellezî fil kubûru kadâuhû
|
سُبْحَانَ الَّذِى فِى القُبُورِقَضَاؤُهُ
|
7
|
Gökleri direksiz yükselten Allah’ü Teâlâ
ortaksızdır.
|
Sübhânellezî refeas semâe bilâ amed
|
سُبْحَانَ الَّذِى رَفَعَ السَّمَاءِ بِلاعَمَدٍ
|
8
|
Yeri su üzerine vazederek suyu cemat yapan Allah’ü
Teâlâ’nın ortağı yoktur.
|
Sübhânellezî vedaal arda elmâe fecemed
|
سُبْحَانَ الَّذِى وَضَعَ الأرْضَ المَاءَ فَجَمَدْ
|
9
|
O Allah’ü Teâlâ’yı tenzih ederim ki, O’ndan korkan
ve O’ndan kaçan ancak O’na sığınarak kurtulur.
|
Sübhânellezî lâ melcee ve lâ mencee minhü illâ
ileyhi tealâ
|
سُبْحَانَ الَّذِى لَا مَلْجَأ وَلَا مَنْجَأ مِنْهُ إلَّا إلَيْهِ تَعَالَى
|
10
|
رَبَّنَا آتِنَا فِيْ
الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِيْ الآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّار وَالسَّلَامُ
عَلَىكُمْ وَرَحْمَة الله وَبرَكَاتُهُ
|
Erkek veya kadın herhangi biriniz arefe
gecesi on kelime olan şu duayı okursa ister dünya için olsun ister ahiret için
Allah’ü Teâlâ istediğini verir. Ancak sıla-i rahim’in terki veya bir günah
işlemeye dua etmek müstesna.
İbni Abbas Radiyallahü Anh buyurdu:
Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu. Bir gün iblise Allah’ü Teâlâ ona
lânet etsin benim ümmetinden kaç dostun var dedim. İblis on zümre dedi.
1- Zalim idareciler,
2- Kibirlenen kimseler,
3- Malını nerde harcadığını kazandığını
hiç aldırış etmeyen zenginler,
4- Zalimin zulmünü tasdik eden âlimler,
5- Ölçü ve tartıda hıyanetlik yapan
tüccarlar,
6- Kara borsacılık yapan kimseler,
7- Zinacı kimseler,
8- Faiz yiyen kimseler,
9- Malını nerden biriktirdiğine aldırış
etmeyen cimriler,
10- İçki içen terk etmeyen kimseler…
Rasulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem
yine sormuşlar: “Ümmetimden kaç düşmanın var?” Cevap vermiş; Yirmi tane:
01- Birincisi sensin ya Muhammed!
Gerçekten sana çok buğz ederim,
02- İlmi ile amel olan âlimler,
03- Kur’an-ı Kerim’i hıfz edip Kuranın
içeriği ile amîl olan hafızlar,
04- Beş vakit ezanı Allah’ü Teâlâ için
okuyan müezzinler,
05- Fakirleri, miskinleri ve yetimleri
sevenler,
06- Şefkat ve merhametli kalb sahipleri,
07- Allah’ü Teâlâ için tevazu edenler,
takva sahibi olanlar,
08- Allah’ü Teâlâ’ya itaat ve ibadet
ederek büyüyen, gençler,
09- Helâlinden yiyenler,
10- Allah’ü Teâlâ için birbirini seven
iki genç,
11- Namazlarını cemaatle kılmaya düşkün
olanlar,
12- İnsanlar uyurken gece kalkıp namaz
kılanlar,
13- Kendilerini haramlardan koruyanlar,
14- Kalbinde menfaat beklentisi olmadan
arkadaşlarına Allah rızası için nasihat eden, dua edenler,
15- Sürekli abdestli olanlar, abdestleri
bozulunca hemen tazeleyenler,
16- Ahlâkı güzel olanlar,
17- Cömert olanlar,
18- Allah’ü Teâlâ’nın kendisine takdir
ettiği taksimata razı olanlar, Allah'ın kullarının rızıklarına kefil olduğuna
inananlar
19- İffetli, örtülü olup kendilerini
muhafaza eden dul ve kimsesiz kadınlara iyilik yapanlar,
20- Ve ölüme hazırlananlar.
Vehb bin Münebbih Kuddise Sirrûh,
buyurdular ki: Tevratta yazılmaktadır.
01- Dünyada ahiret azığını hazırlayan;
kıyamet gününde Allah’ü Teâlâ’nın sevgili kullarından olur.
02- Kim gazabı terk ederse; Allah’ü
Teâlâ’nın yakınında olur.
03- Kim dünyada yaşama sevgisini terk
ederse; kıyamet gününde emir olur.
04- Kim hasedi terk ederse; kıyamet
gününde mahlûkatın gözü önünde övülmüş olur.
05- Kim riyaset (reislik,
başkanlık) sevgisini terk ederse; kıyamet günü cebbar olan Allah’ü Teâlâ’nın
yanında aziz olur.
06- Kim boş şeyleri terk ederse; iyi
arasında nimet görenlerden olur.
07- Kim dünyada insanlarla kavgayı terk
ederse kıyamet günü kurtuluşa erenlerden olur.
08- Kim dünyada cimriliği terk ederse
mahlûkun gözü önünde zikredilmiş olur.
09- Kim dünyada rahatı terk ederse
kıyamet günü sevinçli olur.
10- Kim dünyada haramı terk ederse
kıyamet günü Peygamberlere komşu olur.
11- Kim dünyada haram bakmayı terk
ederse kıyamet günü Cennette gözü ferahlandırılır.
12- Kim dünyada Allah’ü Teâlâ’yı
unutturan zenginliği fakirliğe tercih ederse Allah’ü Teâlâ onu kıyamet gününde
enbiya ve evliya ile haşir eder.
13- Kim dünyada insanların ihtiyacını
karşılarsa Allah’ü Teâlâ onun dünya ve ahrette ihtiyacını karşılar.
14- Kim kabrinde kendisi için bir
arkadaş isterse gecenin karanlığında ibadet etsin teheccüd namazı kılsın.
15- Kim Arşı Rahman’ın gölgesinde
bulunmayı murat ederse zahid (kötülüklerden yüz çevirici) olsun.
16- Kim hesabının kolay olmasını isterse
hem kendi hem de din kardeşine nasihat edici olsun.
17- Kim meleklerin ziyaret edici
olmasını isterse vera (takva) sahibi olsun.
18- Kim Cennetin tam ortasına yerleşmeyi
isterse gece ve gündüz Allah’ü Teâlâ’yı zikretsin.
19- Kim Hesapsız Cennete girmek
isterse “Nasuh Tevbesi” ile (bir daha dönmemek
üzere) tevbe etsin.
20- Kim Zengin olmak isterse Allah’ü
Teâlâ’nın taksimine (kendine ve başkalarına taksim edilmiş mal ve dünya
rütbelerine) razı olsun.
21- Kim Allah’ü Teâlâ hakkında bilgin
(fakih) olmayı isterse, Allah’ü Teâlâ’dan korksun.
22- Kim Hikmet sâhibi olmak isterse,
âlim olsun.
23- Kim İnsanlardan gelecek zararlardan
emin olmak isterse; kimseyi kötülemesin, herkesi hayırla ansın ve neden ve
niçin yaratıldığını düşünüp ibret alsın.
24- Kim Firdevs Cennetini ve ebedî
nimetleri isterse fani olan dünyanın fesatlığı ile ömrünü zayi etmesin.
25- Kim dünya ve ahirette yüksek
mertebede olmayı isterse, ahireti dünyadan üstün tutsun.
26- Kim Dünya ve ahirette Cennet huzuru
isterse, cömert olsun. Çünkü cömert, Cennete yakın, Cehennemden uzaktır.
27- Kim kalbini tam bir nurla
nurlandırmak isterse, tefekkür etsin ve kâinata ibret gözü ile baksın.
28- Kim sabreden beden, zikreden dil ve
korkan kalb isterse erkek ve kadın bütün Müslüman’lar için çok istiğfar
etsin! Rabbim, bizleri affeyle! Desin.
İbn-i Hacer-i Askalânî Rahmetullahi
Aleyh Hazretleri
Yorumlar
Yorum Gönder