Kayıtlar

kardeş etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Daha Önce Nasıl Yaşadınız?

  Daha Önce Nasıl Yaşadınız?   Bir genç dedesine sordu: “- Siz daha önce nasıl yaşadınız?” “- Teknolojiye erişim yok!” “- Uçak yok!” “- İnternet yok!” “- Bilgisayar yok!” “- Gösteri yok!” “- TV yok!” “- Klima yok!” “- Araba yok!” “- Cep telefonu yok... ” Dede cevap verdi: “- Aynen sizin neslin bugün nasıl yaşadığı gibi yaşıyorduk…" “- Dua yok!” “- Şefkat yok!” “- Onur yok!” “- Saygı yok!” “- Karakter yok!” “- Utanç yok!” “- Alçak gönüllülük yok!” “- Zaman planlaması yok!” “- Spor yok!” “- Okuma yok…” “- Biz, 1940-1980 arasında doğan insanlar Allah’ü Teâlâ’nın sevgili kullarıyız; hayatımız bunun gerçek bir kanıtıdır…” “- Oynarken ve bisiklete binerken, asla kask takmadık.” “- Okuldan sonra akşama kadar sokakta oynardık. Hiç televizyon izlemezdik.” “- İnternet arkadaşlarıyla değil gerçek arkadaşlarla oynardık.” “- Susadığımız zaman, şişelenmiş su değil, musluk suyu içerdik.” “- Aynı bardağı dört arkadaşla paylaştığımız hald

Ey Allah’ü Teâlâ’nın Kulları! Kardeş Olun!

  Ey Allah’ü Teâlâ’nın Kulları! Kardeş Olun!   İslâm, kendi toplumsal yapısının esasına kardeşliği koyar. Kardeşliği ise sadece hukukî bir olgu olarak değil, imanî bir olgu olarak değerlendirir.   Kişi imana eriştiğinde eğer aynı ana rahmini paylaştığı kimse imana erişmemişse iman onların rahim bağını anlamsız kılar.   Müslümanın Müslümana kardeş olması demek, son tahlilde, kardeşini kendisine tercih etmesi (isâr) demektir.   İnsanlar Allah’ü Teâlâ’nın kullarıdırlar; imana eriştiklerinde kardeş olurlar. Diğer bir deyişle; iman, onları ‘kardeş’ oldurur. Bu anlamda kardeş olmak, bir şuur ve irade halidir. İnsan bu hali doğuştan getirmez. Doğuştan, tabiattan gelen kardeşlik (karındaşlık) şuur ve irade gerektirmez, zorunludur. Kişi imana eriştiğinde eğer aynı ana rahmini paylaştığı kimse imana erişmemişse iman onların rahim bağını anlamsız kılar. Nuh (as) ile oğlunun bağını anlamsız kıldığı gibi: “O senin ailenden değildir.” (Hud: 46) Bedir’de, Uhud’da karşı karşıya gelen mü’min ve

Kardaş

Kardaş   Üç kuruşa tamah edip Zulmedene boyun eğen Gururunu yere serip Kul yoluna kulluk eden Olmadım kardaş...   Gurbet elde naçar oldum Dost diyenden kaçar oldum Hak yolundan öldüm ama Dönmedim kardaş...   Hasret aldı duman oldum Eşe dosta güman oldum Çok yoruldum düştüm ama Ölmedim kardaş...   Sorma kardaş, sorma benim halimi Burda kardaş, dert sayan yok derdimi Özlemekten anam babam yârimi Yıllar oldu unutalı kendimi   Zalim ile yoldaş olup Dost sırrını açık eden Bahar iken kuzu olup Zemheride kurda dönen Olmadım   Gurbet elde naçar oldum Dost diyenden kaçar oldum Hak yolunda öldüm ama Dönmedim kardaş...   Hasret aldı duman oldum Eşe dosta güman oldum Çok yoruldum düştüm ama Ölmedim kardaş...   Sorma kardaş, sorma benim halimi Burda kardaş, dert sayan yok derdimi Özlemekten anam babam yârimi Yıllar oldu unutalı kendimi   Bu günlerde dün olacak mutlaka Her gecenin bir sabahı var gülüm Hangi a

Ormanları Kesme Kardeş

Tepelerin süsü orman, Erozyona okur ferman, Temiz hava, verir derman, Ormanları kesme kardeş.   Dallarında kuşlar öter, Diplerinde çimen biter, Serin başı göğe yeter, Ormanları yakma kardeş.   Küçük Ziya kuzu güder, Mevlâ’sını niyaz eder, Onun ahı Hakka gider, Ormanları kesme kardeş.   Elâ gözlü Ayşeler’i, Saklamaz mı köşeleri? Elif gibi meşeleri, Ormanları yakma kardeş.   Memnun, Leylâ fideleri, Ferhat, Şirin bebeleri, Yaşlı çınar dedeleri, Ormanları kesme kardeş.   Tatlı geçer anlarımız, Neşe dolar canlarımız, Selâm verir çamlarımız, Ormanları yakma kardeş.   Peygamberi koma dilden, At baltayı hemen elden, Korur seni coşan selden, Ormanları kesme kardeş.   Neden hâsıl iş bu şiir, İyi düşün, eyle fikir, Gölgelensin Çoban Bekir, Ormanları yakma kardeş.   Gel çıkalım dağa nazlım, Acı, tatlı böyle yazdım, Fidan diktim, çukur kazdım, Ormanları kesme kardeş.   “Yetîmi”yim ezel, ebet, Garip kuşa ey

Kardeşane Nasihatler

  Kardeşane Nasihatler   1- Mübah işlerinizi Besmele-i Şerif ile yapın. 2- Çocuğunuz konuşmaya başladığı zaman Kelime-i Tevhid ile iyi sözler belletin. 3- Çocuğunuza manasız isim değil, geçmişine layık manalı isim koyun. 4- Evladınızı sadece dünya bilgileriyle değil, ahiret bilgileriyle de techiz edin. 5- Evladınızı yaşadığınız zamana göre değil, yaşayacağı zamana göre yetiştirin. 6- Evladınıza ne iş yaparsa yapsın demeyin, Rabbimizin razı olduğu bir işte çalıştırın. 7- Sünnet ve düğün merasimlerinizi içkiyle (ve haram olan şeylerle) değil, pilav, zerde döküp (Kur’ân-ı Kerîm, sohbet, salavat ve) Mevlid ile yapın. 8- Sol elle hiçbir şey yemeyin, içmeyin, vermeyin ve almayın. Bütün bu işleri kesinlikle sağ elle yapın. 9- Saatinizi sol kolunuza bağlamayın, sağ kolunuza bağlayın. 10- Elbise ve çamaşırlarınızı giymeye sağ tarafınızdan başlayın, çıkarırken de sol tarafınızdan başlayın. 11- Kıbleye karşı çorap, çamaşır vb. giymeyin. Sağa veya sola dönerek giyiniz. 12-

Biz Kardeşiz Efendiler

  Biz Kardeşiz Efendiler   Dargınlıklar sona ersin, Biz kardeşiz efendiler. Sevgi tohumu yeşersin, Biz kardeşiz efendiler.   N’olur bir dakika durun, İlk darbeyi nefse vurun. Kitaba, sünnete sorun, Biz kardeşiz efendiler.   Bozulursa niyetimiz, Heba olur heybetimiz, Elden gider devletimiz, Biz kardeşiz efendiler.   Nerden çıktı senlik benlik? Münafıklar eder şenlik. Son bulmasın bu yârenlik, Biz kardeşiz efendiler.   Dağılmasın dirliğimiz, Bozulmasın birliğimiz, Daim olsun varlığımız, Biz kardeşiz efendiler.   Kini baştan savmalıyız, Muhabbeti övmeliyiz, Allah için sevmeliyiz, Biz kardeşiz efendiler.   Bükülmesin bileğimiz, Yıkılmasın direğimiz, Ayrılmasın yüreğimiz, Biz kardeşiz efendiler.   Haykıralım dört bir yana, Duyuralım tüm cihana: Kalû belâ’dan bu yana Biz kardeşiz efendiler.   Bestami YAZGAN