Kayıtlar

öfke etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Öfkesini Yutanlar İçin Cennet Vardır

Öfkesini Yutanlar İçin Cennet Vardır Hazreti Ali Radiyallahü Anh bir gazâda, kâfirlerden biri ile vuruşup onu alta düşürdü, göğsüne bastı, öldüreceği sırada, kâfir yattığı yerden Hazreti Ali Radiyallahü Anh’ın mübarek yüzüne tükürdü. Hazreti Ali Radiyallahü Anh onu katletmekten vaz geçip ayağa kalktı. Kâfiri serbest bıraktı. Adam bu işe hayret etti. “- Ya Ali! Beni katletmeye yatırdın. Yüzüne tükürdüğüm için, bana daha çok eziyet ederek öldüreceğin yerde, beni serbest bıraktın. Sebebi nedir?” dedi. Hazreti Ali Radiyallahü Anh; “- Seni katletmeye azmettiğimde, azmim Allah rızası içindi. Yüzüme tükürünce kalbime gazap geldi, sana kızdım. Derhal hatırıma; gazabını def edip yutanlar için Allah’ü Teâlâ’nın Cennet va’deylediği geldi. Bu yüzden seni salıverdim” buyurdu. Kâfir, bu hâlden ibret alıp imanla şereflendi.

Sabah Olunca, Karşına İlk Çıkanı Ye!

Sabah Olunca, Karşına İlk Çıkanı Ye! Allah’ü Teâlâ’nın sevgili kullarından biri bir rüya görür; rüyasında kendisine şöyle denir: -Sabah olunca, karşına ilk çıkanı ye, ikinci çıkanı sakla, üçüncü çıkanın dileğini kabul et, dördüncü geleni üzme, beşinciden de kaç! Sabah oldu; dışarı çıktı. Yola koyulup gitti. Karşısına bir dağ çıktı. Bu koca dağı görünce şaşırdı. Kendi kendine şöyle dedi: Rabbim bana bunu yememi emretti. Sonra şöyle dedi: Rabbim bana gücümün yetmeyeceği bir şeyi emretmez. Onu yemeye karar verdi. Dağa doğru yürüdü. Yaklaştıkça dağ küçüldü. Tam yaklaştığı zaman koca dağ bir lokmaya dönüşmüştü. Onu tutup yedi, baldan tatlı buldu. Allah’ü Teâlâ’ya hamdetti, yürüyüp gitti. Karşısına altından bir leğen çıktı. Şöyle dedi: Rabbim, bunu da saklamamı emretti. Bir çukur kazdı, onu gömdü. Yürüdü, az gittikten sonra dönüp baktı. Leğen toprak yüzüne çıkmıştı. Geri döndü, tekrar gömdü. Biraz gitti; baktı ki, yine çıkmış bir daha gömdü, yine toprak üstüne

Açık Mektup-2

Açık Mektup-2 Doktorsuz, ilaçsız bir dağ köyünde Siz sancı ne bilebilir misiniz? Yirmi beş yaşında bayram gününde Siz açlıktan ölebilir misiniz? *** Boz ekmeğe katık edip soğanı, Ve içerek üzerinden ayranı, Temmuz ortasında öğle zamanı Siz mercimek yolabilir misiniz? *** Okunurken şu mübarek ezanlar, Kelle çekip İslamlığa kızanlar, Ey haksızlık kitabını yazanlar Siz hak nerde bulabilir misiniz? *** Size göre, mezar yokluk kapısı; Bize göre ebedilik tapusu Öte dursun sebeplerin hepisi; Siz ölürken gülebilir misiniz? *** Üstümüzde bulut bir öfke, bir kin; Görmedik şavkını tekniğin, ilmin, Ezildik altında baskının, zulmün; Siz... Çağırsak gelebilir misiniz? Abdurrahim KARAKOÇ

Öfke Kontrolü

Öfke Kontrolü Cenâb-ı Hak buyuruyor: “O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.” (Âl-i İmrân, 134) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Gerçek babayiğit, güreşte rakîbini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olan kimsedir.” (Buhârî, Edeb, 102; Müslim, Birr 106-108) Hayat kitabının öfke faslı, bir fâcia târihidir. Bu vahim tehlikeden kurtuluş çaresi, bu hoşa gitmeyen feveran karşısında kardeşlik ve sabır gücünü kullanmak, muvâzeneyi bozmadan sükûnete bürünmektir. Ebû Derdâ (ra), Peygamber (sav) Efendimiz'e: "-Bana cennete girmek hususunda bir şey öğret!" deyince; Fahr-ı Kâinât Efendimiz: "-Öfkelenme!" buyurdu. Yine aynı şekilde bir kişi Peygamber Efendimiz'e: "-Yâ Rasûlallâh! Çok şey belleyecek gücüm yok! Bana, seâdetime mucib olacak kısa bir şey buyur!" deyince, ona da: "-Öfkelenme!"

Öfkede Sınır Yoktur

Öfkede Sınır Yoktur Muhterem okuyucular öfkemize sahip olalım. Adam, yeni aldığı arabasını yıkarken 6 yaşındaki oğlu yerden bir taş alır ve arabaya bir şeyler yazar! Çok öfkelenen Baba çocuğunun ne yazdığına bile bakmadan oğlunun elini tutar ve  vurur da vurur! Hastanede, elindeki sayısız kırık yüzünden çocuğun parmaklarının hepsi alınır. Ameliyattan sonra çocuk, oldukça üzgün olan babasını gördüğünde:  – “Baba, parmaklarım ne zaman çıkacak?” diye sorar! Adam soru karşısında biter ve yıkılır kalır. Arabasına döndüğünde kafasını arabaya vurur da vurur. Sonra gelir motor kaputuna oturur ve işte o zaman oğlunun yazmaya çalıştıklarını görür: “SENİ SEVİYORUM BABA!” “Öfke ve Sevgide sınır yoktur. Her zaman güzel bir yaşama sahip olmak için siz ikinciyi seçiniz! Nesneler, kullanılmak üzere yapılmıştır. İnsanlar ise; sevilmek için! Lütfen bu yazıyı paylaşıp bu duruma düşmek üzere olan bir kaç kişinin bile olsa okumasına vesile olun!!!

112 Hadisi Şerif

112 Hadisi Şerif ١) عنْ أَبِي هُريرةَ رضي اللَّه عنه أَن رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال: «لَيْسَ الشديدُ بالصُّرَعةِ إِنمَّا الشديدُ الَّذي يمْلِكُ نَفسَهُ عِنْد الْغَضَبِ» متفقٌ عليه Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Gerçek babayiğit, güreşte rakîbini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olan kimsedir.” Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 1218 ۲ ) اِتَّقِ اللهَ حَيْثُمَا كُنْتَ وأَتْبِحِ السَّيِّئَةَ الْحَسَنَةِ تَمْحُهَا، وخَالِقِ النَّاسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ 2- Nerede olursan ol, Allah’tan kork ve o’na karşı saygılı ol! Günahın arkasından hemen iyilik yap ki onu siliversin. İnsanlarla muamelende güzel ahlaktan ayrılma! Tirmizi, Birr 55 ۳ ) اَلْكَيِّسُ مَنْ دَانَ ذَفْسَهُ وعَمِلَ لِمَا بَعْدَ الْمَوْتِ، وَ الْعَاجِزُ مَنْ أَتْبَعَ نَفْسَهُ هَوَ آها وَتَمَنَّى عَلَى اللَّهِ الْأمَانِيَّ 3- Akıllı kişi kendini hesaba çeken, ayağının kayabileceği yerlerden ve insanlardan uzak duran v