Kayıtlar

Ekim 23, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellemin Diline Tesbih Ettiği Dua

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellemin Diline Tesbih Ettiği Dua İbni Mes’ûd Radıyallahu Anh’dan rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dua ederdi: اللَّهُمَّ إِنِي أَسْأَلُكَ الهُدَى، وَالتُّقَى، وَالعفَافَ، والغنَى Okunuşu: Allâhumme innî es’elüke’l-hüdâ ve’t-tükâ ve’l-afâfe ve’l-gınâ. Anlamı: Allahım! Senden hidâyet, takvâ, iffet ve gönül zenginliği isterim. Kaynak: Müslim, Zikir 72.

Otuz Sene Okuduktan Sonra İlmin Başını Köylüden Öğrendi

Otuz Sene Okuduktan Sonra İlmin Başını Köylüden Öğrendi Deli Hüseyin Ağa derler bir adam vardı. Yirmi yaşlarında evlenmişti. Nikâhına gelen hocaların sohbetlerini görüp onlara hayran kaldı. Kendisi de onlar gibi okuyup âlim olmaya karar verdi. Zengin hali vakti yerinde olan Hüseyin Ağa, evlendikten bir- iki gün sonra, karısından izin alıp İstanbul’a" ilim tahsiline gitti. Bütün malını karısına ve anasına bırakan Hüseyin Ağa, İstanbul’da tam otuz sene ilim tahsil etti. Bu otuz sene içinde köyünü ve gencecik bıraktığı hanımını aklına bile getirmemişti, hafız-ı Kur’an olduğu gibi, Arabi ilimleri de öğrenip tam bir dersiam (üniversite hocası) yetişti. Otuz sene sonra memleketine gitmeye karar verdi, İstanbul'dan yola çıkıp, o zamanın vasıtaları ile memleketine vardığında, köyüne varmadan akşam olmuştu. Yakın bir köye misafir oldu. Akşam köyün camiinde vaz-ü nasihat etti. Halk birçok müşkülünü, o gece ondan öğrenmek fırsatını buldular. Yatsı namazından sonra, misafir

En Büyük Hazine İlim

En Büyük Hazine İlim Zamanın bir vaktinde Fars diyarında dul bir kadın varmış. Bu kadın, öleceğini hissedince biricik oğlunu yanına çağırarak ona, “İyi dinle evladım! Oldukça fakir olduğumuzdan çok sıkıntı çektik. Sana bir kitap bırakıyorum. Bu kitaptaki talimatları uygularsan çok zengin olacaksın.” demiş. Annesi vefat ettikten sonra çocuk, o kitabı okumaya başlamış. Kitabın baş kısmında, “Hazineye ulaşmak için sayfa atlamadan okuyunuz. Eğer bir sayfa dahi atlarsanız hazineye erişemezsiniz.” yazıyormuş. Kitapta Arapça metinler varmış. Genç, başkaları da bu sırrı öğrenip hazineye sahip olmalarından korktuğu için metni tercüme ettirmek yerine Arapça öğrenmeye başlamış. Sonunda Arapça bir metni mükemmel şekilde okuyacak hale gelmiş. Fakat bir noktadan sonra kitap Çince devam ediyormuş. Sonra da başka lisanlar geliyormuş. Genç adam, azimle ve sabırla bu dillerin hepsini öğrenmiş. Bir süre sonra da başkentin en iyi tercümanlarından birisi olmuş. Kitabın ilerleyen sayfalarınd