Kayıtlar

Aralık 31, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tartışmanın On Zararı Vardır

Tartışmanın On Zararı Vardır 1- Hasede yol açar. Haset ise, ateşin odunu yediği gibi, iyilikleri yer. Tartışmada galip gelen de, mağlup olan da zararlıdır. Mağlup olana, (Falanca senden daha ileri görüşlüdür) denince, galip gelene haset etmeye başlar. Tartışmada galip gelen kimse, kendini üstün görmeye başlar. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, kibredeni alçaltır, tevazu edeni yükseltir) buyuruldu. (Taberani) 2- Hakkı küçük gösterir. Tartışmacı, kendini üstün görme hastalığından kurtulamaz. Her zaman kendisinin hâkim olmasını ister. (Niye hep kendin konuşuyorsun) diyenlere, (Biz böyle davranmak la ilmin izzetini koruyoruz) der. Hasmının bildirdiklerine önem vermez, onun delilleri ni küçük görür. 3- Kin tutmaya yol açar. Fikrinin kabul edilmediğini gören tartışmacı, hasmına kin besler, bazen ömür boyu onu affetmez. Kin felakettir. 4- Gıybete sebep olur: Tartışmacı, hasmının sözlerini naklederek, (O şöyle dedi, ben şöyle cevap verdim) diyerek kendini gıybetten kurt

Teheccüd Namazının Fazileti

Teheccüd Namazının Fazileti Geceden de sana mahsus bir namaz olarak uykudan kalk, Kuran ile Teheccüd kıl ki, Rabbin seni Makamı Mahmudu bahşeder". (Makamı mahmuda erdirir) Teheccüd namazı gecenin üçte birinde kılınan nafile bir namazdır ki, bu namazı kılmanın fazileti ve esrarı çok büyüktür. Peygamber Efendimiz gece namazını ve gece ibadetini biz ümmetlerine her fırsatta tavsiye ve teşvik etmişlerdir. Bir hadisi Kutside buyruldu ki, "Kulum farz ibadetleri yapmakla benim azabımdan kurtulur, nafile ibadetleri yapmakla ise, bana yaklaşır. " Başka bir hadisi Kutsi’de ise; Kulum bana ancak nafileler ile yaklaşır. O derece yaklaşır ki, ben, onun gözü, kulağı ve kalbi olurum. " Yani kulum bana öyle yaklaşır ki, ben onun gören gözü, işiten kulağı olurum ve o kulumun artık gözü kötüyü görmez, yalanı işitme ve o kulumdan hata sadır olmaz demektir. En faziletli nafile ise, gece teheccüd vaktinde yapılan nafiledir. Müstecap yani duaların ve tevbelerin kab

Öldükten Sonra Gelen Kırmızı Güller

Öldükten Sonra Gelen Kırmızı Güller Adam her evlilik yıl dönümünde eşine bir buket kırmızı Gül gönderir. Bu ta ki adam ölünceye kadar devam eder. Ve bir gün adam ölür. Cenaze töreni yapılır taziyeler dilenir ve kadın bir başına yıllardır hayatı paylaştığı arkadaşı eşi, sevgilisi olmadan evine döner. Neredeyse her gün ağlamakta ve onu düşünmektedir. Gel zaman git zaman yine bir evlilik yıl dönümünde kadın eşine özlem duyarken kapısı çalınır. Gider ve kapıyı açar ama kimsecikler yoktur. Sadece yerde bir buket kırmızı gül demeti durmaktadır. Kadın heyecandan titremeye başlar ve demeti alır artık bayılmak üzeredir ve demette bir not görür. Korkarak okumaya başlar: "Karıcığım biliyorum bu senin için büyük ve şaşkınlık veren bir sürpriz oldu ama bilmeni isterim ki sen her zaman benim en yakın arkadaşım dert ortağım ve aşığım oldun. Ölmekle seni sevmekten vazgeçmiş değilim. Sevgiler ve Mutlu bir hayat dilerim. Lütfen hayatı mutlu olarak yaşa ve beni çok fazla düşünme. Bu

Örnek Bir Karı-Koca Diyaloğu

Örnek Bir Karı-Koca Diyaloğu Ali:  Fatma Hanım, müsaadenizle size bazı hususları hatırlatmak istiyorum; inşallah faydalı olur. Fatma:  Buyurun. Ali:  Her şeyden önce bir ayetle başlamak istiyorum sözlerime. Kur'an-ı Kerim'in bir ayet-i kerimesinde şöyle buyurmaktadır, Rabbimiz: "Erkekler kadınların üzerinde, sorumlu yöneticilerdir. Bu da Allah'ın onların bazısını (yani erkekleri) bazısına (yani kadınlara) üstün kıldığı içindir..." (Nisa, 34) Fatma:  Yani siz bu ayetle erkeklerin kadınlardan her yönden üstün olduğunu mu ispatlamaya çalışıyorsunuz? Ali:  Öyle değil mi? Fatma:  Hayır ben buna katılmıyorum. Benim bildiğim ve öğrendiğim kadarıyla bundan maksat şudur: (Rabbim herkesten daha iyi bilir): Kadınlarda duygusallık yönünün güçlü, erkeklerde ise zayıf olması, artı erkeklerde tedbir yönünün güçlü olması nedeniyle müşterek hayatta tedbir ve yönetim yetkisi erkeklere verilmiştir. Yoksa her yönden bir erkeğin kadına üstünlüğü demek değildir. Yan

Genç Kızlara Nasihatler!

Genç Kızlara Nasihatler! Vaktiyle Milham’ın hanımı Ümâme Hatun gelin olacağı gün, kızını karşısına oturtmuş ve asırlardır tazeliğini, kıymetini muhafaza eden şu nasihatleri yapmıştı… ·      “Yavrum! Vasiyet ve nasihat, bir kimseyi hayra sevk etmek içindir. ·      Sevgili kızım; içinde büyüdüğün bir yuvadan çıkıp hiç bilmediğin, tanımadığın bir eve gireceksin. Şimdiye kadar görüşüp konuşmadığın, huyunu-suyunu bilmediğin birine hayat arkadaşı olacaksın. Sen onun hizmetçisi ol ki, o da sana kul-köle olsun. ·      Yavrum, şimdi sana bazı nasihatlerde bulunacağım. Onları iyice öğrenip o şekilde hareket edersen, hayatın boyunca rahat edersin; kocanla aranız hiçbir zaman bozulmaz. Bu dünyada mutlu bir ömür geçirdiğin gibi, ahirette de ebedî saadete erersin. ·      Kanaatkâr ol! Kocan tarafından getirilen yiyecek, içecek veya kıyafetleri memnuniyetle kabul et. Çünkü kanaat, kalbi huzura kavuşturur. ·      Söylenenleri daima iyi dinle ve (Allâh’ü Teâlâ’nın emrine isyan o