Kayıtlar

Mayıs 9, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İlim mi Üstündür, Mal mı Üstündür?

İlim mi Üstündür, Mal mı Üstündür? “Haricîlerle; Hz. Ali Radiyallahü Anh arasında şu tartışma geçer: Haricîler Hz. Ali Kerremallahu Vecheh’e sorarlar, ‘Ya Ali ilim mi üstün yoksa mal mı?’ Hz. Ali Kerremallahu Vecheh “- İlim daha üstündür” diye cevap vermiş, fakat delil istemeleri karşısında ilmin üstünlüğünü şu şekilde ortaya koymuştur: ·      “İlim maldan üstün, çünkü ilim seni korur, hâlbuki sen malı korursun.” ·      “İlim harcandıkça artar, mal harcandıkça azalır.” ·      “İlim sayesinde düşmanlar dost olur, fakat mal böyle değildir.” ·      “İlim dünyadan uzaklaştırıp ahirete yaklaştırır. Mal ise ahiretten uzaklaştırıp dünyaya meylettirir.” ·      “İlim sahibi öldüğü zaman sahibinin mülkiyetinden çıkmaz, fakat mal kişi öldüğü zaman biter.” ·      “İlim sahibine sirayet eden bir nurdur. Mal ise buna muhaliftir.” ·      “İlim Allah’ın kelamından çıkar, mal ise topraktan çıkar.” ·      “İlim peygamberlerin sevgilisidir. Mal ise Nemrud, Firavun, Ham

Kendimi Mirac’da Bulurum

Kendimi Mirac’da Bulurum Namaz kılmaya karar verince önce herhangi bir sıkışıklığım varsa giderir, bedenimi rahatlatırım. Allah’ü Teâlâ kalbimi biliyor. Bütün azalarımın sükûnet bulmasını beklerim. Ezan-ı Muhammediye okunmaya başlayınca, İsrâfîl Aleyhisselâm “Sûr’u üfürüyor!” , abdeste kalkarken “Kabrimden kalkıyorum!” diye düşünürüm. Temiz bir kalple niyet ederek, uzuvlarımı yıkar, ağır ağır tam bir abdest alır kalben de tövbe eder, namaz kılacağım yere gelirim. Bir müddet oracıkta oturur dinlenirim. Bu sırada zihnimi toplar, endişemi yatıştırır, dağdağaları dağıtır, ondan sonra edep ve tevazu ile doğrulurum. Camiye giderken, “mahşer yerine gidiyorum” diye, müezzin kamet getirince, cemaat saf saf olurlarken, “Bu insanlar mahşer yerinde yüz yirmi saf olup, seksen safı, bizim Peygamberimizin ve kırk safı, diğer Peygamberlerin ümmetleri olsa gerektir!” derim. “Bundan başka bir namaz kılmaya erişemeyeceğim!” diye düşünerek korku ve ümit arasında heyecanlı bir durum

Allah'tan Korkarım!

Allah'tan Korkarım! Hazreti Zeyd Radıyallahü Anh anlattı: “- Birgün İbn-i Ömer Radıyallahü Anh köle olan bir çobana rastladı. Koyun sürüsünü otlatmakla meşgul olan çobana şöyle dedi: “- Besili, etlik bir koyun varsa getir de kesip yiyelim.” Çoban cevâbında: “- Koyun vermem mümkün değil. Çünkü sahibi burada yok!” der. İbn-i Ömer Radıyallahü Anh “- Olsun, koyunun sahibine; ‘- Koyunu kurt kaptı!’ dersin” dedi. Çoban: “- Böyle yapmaktan Allahü Teâlâ’ya sığınırım. Ondan korkarım. Çünkü O her şeyi bilmektedir!” dedi. İbn-i Ömer Radıyallahü Anh çobanın takvâsının çokluğunu böylece anladı ve hemen sahibini bulup, köleyi ve koyun sürüsünü satın aldı; köleyi âzâd edip, sonra da koyun sürüsünü o çobana hediye etti.”

Suya Bakarken Gülümseyişim

Suya Bakarken Gülümseyişim  Suya bakarken gülümseyişim, Yaşamın engin ve vahşi denizinde Çok uzaklara yelken açtı; Ama sayabileceğimden çok fazlası Yüzerek bana geri geldi. “Kara bulutlar kaybolacak” diye fısıldayarak Birinin elini sıktım; Bütün gün yaşamın Kutsandığını duyumsadım. En çok gereken yere Bir mutluluk düşüncesi gönderdim; Ve çok geçmeden büyük bir sevinçle doldum. Güç bela kazanıp biriktirdiğim Azıcık altını akıllıca paylaştım; Ve çok geçmeden yüz katına çıkarak Bana geri geldiğini anladım. Bir miktar çabayla, Birinin tepeye tırmanmasına yardım ettim; Yeni bir dostluk gibi, Çok değerli bir şey elde ettim. Her sabah uyandığımda, Nasıl başarabileceğimi düşünüyorum; “Önce hizmet ederek” diyorum. Biliyorum ki ben, verdikçe varım! THOMAS GAINES

Bir Avuç Topluluğu Helak Edersen!

Resim
Bir Avuç Topluluğu Helak Edersen ! Bedir’de geceleyin ince ince yağan bir yağmura tutulduk. Kalkanların ve ağaçların altlarında siperlendik. Hepimiz tatlı bir uykuya daldık. Yalnız Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem geceyi, ağacın altında namaz kılarak, ağlayarak ve - Allah’ım! Sen şu bir avuç topluluğu helak edersen, artık sana yeryüzünde hiç ibadet olunmaz! Diye yalvararak geçirdi. Tan yeri ağarınca, “Ey Allah’ın kulları! Namaza!” diye seslendi. Ağaç ve kalkanların altından çıkanlar Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın yanına geldiler. Onlara namaz kıldırdı ve düşmanla çarpışmaya teşvik etti.