Kayıtlar

Hele etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kalk Evlâdım Kalk Hele

Kalk Evlâdım Kalk Hele   Müslüman ecdâdımın, kahraman evlâtları, Yaşadığın bu toprak şehitlerin diyârı...   Abdest yok, namaz yoksa, kararmışsa kalbimiz, Onlar'dan kopmuş isek, Onlar'a benzer miyiz?   Şu Mübârek Vatan'ım, haykırır avaz avaz, Geçmişini bilmeyen feryadını duyamaz!   'Abdestsiz üzerime basmazdı senin deden, Onlar'da da var idi, senin gibi can, beden!   (Ecdâdın torunuyum) derken utanmaz mısın? Ne yazık ki Onlar'ın, çarığı olamazsın!   İbâdetlerden kaçar, bilmezsin helâl, haram; Dünya sefâsı var ya, insanlık gitmiş ne gam!   Rahat yatmadı atan, sonsuz istiklâl için, Gece gündüz çırpındı, sana istikbâl için...'   Adâlet götürdüler, şenlendi Dünya yer yer, Zâlimlerle harplerde şehit düştü yüzbinler!   Kanı var üç kıt'ada,eserleri doludur, Doğru olan, hak olan yol, Onlar'ın yoludur...   Kalk evlâdım, yiğidim; miskin miskin oturma, Pırıl pırıl zekânı çirkin işlerle yorma!   Düny

Akibet Görürsün Hele Ferhat

Akibet Görürsün Hele Ferhat    Evliyaullah'a pek yüksek bir hürmet ve bağlılık gösteren Yavuz Sultan Selim Han'ın kendisi de hiç şüphesiz babası gibi Allah'ın has kulu idi. o'nun, Allah'a kurbiyetinden dolayı keramet nev'inden pek çok davranışlar ortaya koyduğu tarihi gerçekler arasındadır. Şöyle ki: Yavuz, bir gün divandan içeri hiddetli bir şekilde girmişti. Elbisesini dahi değiştirmeden bir müddet odada dolandı ve kendisini kızdıran şeyi mırıldanıp durdu. Meğer Ferhat Paşa'nın İskender Çelebi'yi olur olmaz koruyup kayırmasından gazaplanmıştı. Çünkü aralarındaki dostluktan başka şeyler de sezinlemişti. Sonunda yüksek sesle şu sözleri sarf etti: - Akibet görürsün hele Ferhat! Sen şimdi İskender'i koruyup duruyorsun, ama bu korumaktan ne fayda çıkacağını inşallah birbirinize karşı asıldığınız zaman görürsünüz! Gerçekten de aradan seneler geçti ve Kanuni Sultan Süleyman devrinde bu iki şahıs, Selim Han'ın geleceği görmüşçesine dediği