İnsan İslam Ahlak

  Beş Tehlikeli Geçit Beş Vakit Namazla Geçilir?   Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdular. Şüphesiz insanların önünde 5 tehlikeli Geçit vardır ki amelen zayıf ve çelimsiz olanlar bu geçitleri aşamazlar.  Hazreti Ebubekir: Radıyallahu Anh:  "- Beş tehlikeli geçit nedir ya Rasulallah? Diye sordu. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz şöyle buyurdular.        1- Ölüm ve ölümün ıstırabı.        2- Kabir ve onun korkutan yalnızlığı ve darlığı.        3- Münker ve Nekir'in suali ve onların heybetleri.        4- Mizan ve amellerinin mizanda hafif gelme korkusu.        5- Sırat ve onun inceliğidir. Hazreti Ebubekir Radiyallahu Anh bu sözleri duyunca şiddetli bir şekilde ağlamaya başladı. Bunun üzerine Cebrail Aleyhisselam derhal inerek şöyle buyurdu: “- Ya Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem! Ebubekir'e söyle ağlamasın! ‘İnsanların ölüm hariç, her derdinin devası vardır!’; sözünü duymadın mı?” Sonra Cebrail Aleyhisselam şöyle buyurdu; ·      

  En Hayırsız İnsan Kimdir?   Hz. Ali' Radiyallahü Anh’a “En hayırsız insan kimdir?” diye sordular. Hz. Ali Radiyallahü Anh dedi ki:   1- Kul hakkı yiyen insan. 2- İffetli kadına kanıtı olmadığı halde iffetsizdir iftirası atan insan. 3- Emanete hıyanet eden insan. 4- Zararı olsa da olmasa da sözüne yalan katan insan.

  Ölüm Hakkındaki Âyet ve Hâdisler   Kalpler, hayatın akışı içinde yaşama sevinci ile ölümden ürperiş gibi iki müthiş zıtlığın içinde çalkalanır durur. Dâimî bir akış hâlinde olan hayat ve ölümün hakîkî mânâları idrâk edilmeden, yaratılış sır ve hikmeti ile insanın gerçek mâhiyeti de kavranamaz. İstisnâsız her hayat seyyâhının başına gelecek olan ölüm, idrâk sahibi bütün varlıkların çözmeye mecbur olduğu bir muammâdır.             Mülk Sûresi’nin 2. âyetinde: “O ki, hanginizin (ihsan duygusu içinde) daha güzel amel işleyeceğini denemek için ölüm ve hayâtı yaratmıştır.” buyrulur.             Enbiyâ Sûresi’nin 35. âyetinde de: “Her canlı ölümü tadar. Bir imtihân olarak sizi hayırla da şerle de deniyoruz. Ve siz ancak bize döndürüleceksiniz...” buyrulmaktadır. Dünya, ilâhî bir imtihan dershânesi, ölüm ise zarûrî bir intikâl kanunudur. Hazret-i Mevlânâ: “Dirilmek için ölünüz!” buyurur.             Kalp nasıl dirilir? Kalbin dirilişi, ancak nefsâniyetten vazgeçebilme

  Petrolleriniz, Dolarlarınız Cehennem Yakıtınız Olsun   Ali Sandıkçıoğlu     Sözde İslam aleminin petrol zengini, dolar milyarderi devlet başkanları; gözleriniz kör, kulaklarınız sağır olmuş, kalpleriniz ise mühürlenmiş durumda. İslam aleminin en mübarek aylarından birisi olan Ramazan ayında ve yine iki mübarek bayramından biri Ramazan-ı Şerif bayramında katil, Siyonist ve terör devleti İsrail’in Filistinlilere yaptıkları zulümleri görmüyorsunuz? Çocukların, yaşlıların, kadınların, feryatlarını kulaklarınız duymuyor mu? Taht uğruna, saltanat uğruna kalpleriniz mühürlenmiş vicdanlarınız ise körelmiş durumda. Birazcık olsun vicdanlarınız sızlamıyor… Hz. Allah, Kur’an-ı Kerim’inde: “Benim ve sizin düşmanlarınızı dost ittihaz etmeyin” ve yine “Siz onların (Hristiyan, Yahudiler) dinine girmedikçe onlar sizden razı olmaz” şeklinde açık fermanı ilahisi varken, sizler sırtlarınızı Filistinli Müslüman kardeşlerinize çevirerek, dünyanın baş belası, sömürgeci, ikiyüzlü ABD’nin pe

  Hangi Mü’min Daha Akıllıdır   Bir sahâbî Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e: “– Hangi mü’min daha akıllıdır yâ Rasûlâllah?” diye sordu. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de şöyle buyurdular:   “– Ölümü sıkça hatırlayıp, ölümden sonrası için en iyi hazırlık yapan kimsedir. İşte gerçek akıllı insanlar onlardır...” (İbn-i Mâce, Zühd, 31) Yine Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:   “– Ölümü ve öldükten sonra ceset ve kemiklerin çürümesini hatırlayın. Âhiret hayatını isteyen, dünya hayatının süsünü terk eder.” (Tirmizî, Kıyâmet, 24) Abdullah bin Ömer -radıyallâhu anhumâ- anlatır:   “Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- beni tuttu ve:   “– Dünyada tıpkı bir garip, hattâ bir yolcu gibi davran! Kendini ölülerden ve kabir ehlinden say.» buyurdu.” (Buhârî, Rikāk, 3; Tirmizi, Zühd, 25) Tâbiînin büyük âlimlerinden Mücâhid bin Cebr -rahmetullâhi aleyh- diyor ki: Abdullah bin Ömer -radıyallâhu anhumâ- bu hadîs-i şerifi n