Kayıtlar

Otuz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Otuz Üç Ehadîs-i Şerife (Gayr-ı Münteşir)

Otuz Üç Ehadîs-i Şerife (Gayr-ı Münteşir)   Üstad Bediüzzaman Said Nursî Rahmetullahi Aleyh Hazretleri üçüncü defa girdiği Afyon Medrese-i Yusufiyesinde şu gelen 33 ehadîs-i şerifeyi kendi evrad defterinde yazmış, bilâhere bazı Nur talebeleri de kendi defterlerinde kaydetmişler. Bunların bazılarını Üstad kendi kalemiyle tashih edip bazı Arabî ve Türkçe haşiyeler ilâve etmiştir. Risale-i Nur’un talebe-i ulûm şerefini kazandıran ve ilim içinde hakikata bir yol açan mesleğini bu hadîs-i şerifler beyan etmektedirler. Bu hakikatı ifade için merhum muallâ Üstadımız Emirdağ-1 sh: 90’da: “Ehl-i velayetin amel ve ibadet ve sülûk ve riyazet ile gördüğü hakikatlar ve perdeler arkasında müşahede ettikleri hakaik-ı imaniye, aynen onlar gibi Risale-i Nur ibadet yerinde ilim içinde hakikata bir yol açmış, sülûk ve evrad yerinde mantıkî bürhanlarla ilmî hüccetler içinde hakikat-ül hakaika yol açmış ve İlm-i Tasavvuf ve Tarîkat yerinde doğrudan doğruya İlm-i Kelâm içinde ve İlm-i Akide ve U...

Otuz Dokuzuncu Tavsiye: Allah'tan Sakınmak

Otuz Dokuzuncu Tavsiye: Allah'tan Sakınmak Ebu Zer Radiyallahü Anh anlatır: Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e: “- Ya Rasulallah bana tavsiyede bulun!” dedim. Şöyle buyurdu: “- Allah’ü Teâlâ’dan sakın, zira bu tamamen işin başıdır.” Ben: “- Ya Rasulallah bana biraz daha tavsiye ver!” dedim. O da: “- Kur’an-ı Kerim okumaya bak! Çünkü bu sana dünyada nur, semada ise azık olarak biriktirilmiş sermayedir.” (İbni Hibban)

Otuz Yedinci Tavsiye: Fakir Ve Yoksulları Sevmek

      Otuz Yedinci Tavsiye: Fakir Ve Yoksulları Sevmek Ebu Zer Radiyallahü Anh şöyle demiştir: Sadık dostum bana yedi tavsiyede bulundu; “Yoksulları sevmemi ve onlara yakın durmamı, benden aşağı olana bakmamı ve kendimin üstünde olanlara bakmamamı, bana eziyet verseler de akrabamı ziyaret etmemi, ‘Lâ Havle velâ Kuvvete illâ billâh’ sözünü çokça söylememi, acıda olsa gerçeği konuşmamı, Allah’ü Teâlâ hususunda kınayıcının kınamasının beni tutmamasını insanlardan da birşey istemememi…” (Müsned, Taberani)   02- Otuz Sekizinci Tavsiye: Fakirlik Ve Zenginliğin Tanımı Ebu Zer Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in kendisine şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “- Ey Ebu Zer malın çokluğunu zenginlik olarak mı görürsün?” Ben de: “- Evet Ya Rasulallah!” dedim. O da: “- Malın azlığını da fakirlik olarak mı görürsün?” Buyurdu. Ben de: “- Evet, Ya Rasulallah!” dedim. O da şöyle buyurdu: “- Zenginlik ancak kalp ve gönül zenginliğidir....

Otuz Beşinci Tavsiye: Yemek Yedirmek, Selâmı Yaymak Ve Gece Namazı Kılmak

 Otuz Beşinci Tavsiye: Yemek Yedirmek, Selâmı Yaymak Ve Gece Namazı Kılmak Ebu Hureyre Radiyallahü Anh şöyle anlatır: “- Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e: Ya Rasulallah Seni gördüğümde gönlüm hoşlanır, gözüm aydınlanır, bana her şeyden haber ver!” dedim. O da: “- Herşey sudan yaratıldı.” Buyurdu. Ben: “- Bana öyle bir şey bildir ki onu yaptığımda Cennet’e gireyim.” Şöyle buyurdu: “- Yemek yedir, selâmı yay, akrabayı ziyaret et, insanlar uyurken gece namazını kıl; Cennet’e güvenle girersin!” (Müsned, İbni Hibban) Ebu Malik El Eşari Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “- Cennet’te dışından içi, içinden de dışı görünen bir oda vardır ki Allah’ü Teâlâ onu;yemek yediren, selâmı yayan ve insanlar uyurken gece namazı kılan kimseler için hazırlamıştır.” (İbni Hibban)

Otuz Dördüncü Tavsiye: Çok Secde Etmek Kişiyi Cennet’e Koyar

 Otuz Dördüncü Tavsiye: Çok Secde Etmek Kişiyi Cennet’e Koyar Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in hizmetkârı ve Ashabı Suffa'dan olan Ebu Firas Rabia b. Ka'b El Eslemi Radiyallahü Anh şöyle anlatır: Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ile beraber geceler, abdest suyu ve diğer ihtiyaçlarını getirirdim. Bana buyurdu ki: “- Benden bir şey dile!” Ben de: “- Cennet’te Sana arkadaşlık etmeyi dilerim!” dedim. “- Bundan başka!” dedi. Ben de: “- İsteğim budur!” dedim. “- Sen de nefsine karşı çok secde etmekle, bana yardım et!” buyurdu. (Müslim) Hz. Peygamber'in Mevlâsı Ebu Abdillah Sevban Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ı şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir: “- Çok secde etmeye bak. Zira sen her secde edişinde Allah’ü Teâlâ seni onunlâ bir derece yukarı kaldırır. Senden de bir günahı siler.” (Müslim) Cabir Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’i şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir: “- Şüphesiz geced...

Otuz Üçüncü Tavsiye: Üzüntü Ve Kederin Giderilmesi İçin Dua

Otuz Üçüncü Tavsiye: Üzüntü Ve Kederin Giderilmesi İçin Dua Davûd El İsbehânî, Enes Radiyallahü Anh'dan şu hadisi rivayet edr ki:, Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “- Ey Ali sana bir dua öğretiyorum ki eğer sana gam, keder gelirse bununlâ Rabbine dua edersin, Allah’ü Teâlâ’nın izniyle senin duan kabul olunur, üzüntü senden gider önce abdest al, iki rekât namaz kıl, Allah’ü Teâlâ’ya Hamdü senada bulun, Peygamberine salavat getir. Kendine ve mü'min erkek ve kadınlara istiğfarda bulun. Sonra da şöyle de: Gam keder ve üzüntü için اللهم أنت تحكم بين عبادك فيما كانوا فيه يختلفون، لا إله إلا الله العلي العظيم، لا إله إلا الله الحليم الكريم، الأمر خَيرٌ لي في ديني ومعاشي وعاقِبةِ أمري عاجل أمري وءاجله فاقْدِرْ لي ويسِّر لي ثمَّ بارِكْ لي فيهِ، وإن كنتَ تعلمُ إنَّ هذا الأمرَ شرٌّ لي في ديني ومعاشي وعاقِبةِ أمري في عاجله وءاجله واصرفني عنه، واقدر لي الخيرا حيث كان، ثم ارضني به Allahümme ente tahkumu beyne İbadike Fîma kânû fihi Yehtelifune, Lâ ilâhe ill...

Otuz İkinci Tavsiye: İstihare Namazı

      Otuz İkinci Tavsiye: İstihare Namazı Cabir b. Abdullah Radiyallahü Anh anlatır: Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem: “- Bütün işlerimizde bize Kur’an-ı Kerim’den bir sûre öğretir gibi istihareyi öğretir ve şöyle derdi”: “- Biriniz bir işe yönelirse; nafile olarak iki rekât namaz kılsın, sonra da şöyle desin!”: اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْتَخِيرُكَ بِعِلْمِكَ وَأَسْتَقْدِرُكَ بِقُدْرَتِكَ وَأَسْأَلُكَ مِنْ فَضْلِكَ الْعَظِيمِ فَإِنَّكَ تَقْدِرُ وَلَا أَقْدِرُ وَتَعْلَمُ وَلَا أَعْلَمُ وَأَنْتَ عَلَامُ الْغُيُوبِ اَللَّهُمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هَذَا أَمْرُ خَيْرٌ لِي فِي دِينِي وَمَعَاشِي وَعَاقِبَةِ أَمْرِي أَمْرُ خَيْرٌ لِي فِي دِينِي وَمَعَاشِي وَعَاقِبَةِ أَمْرِي عَاجِلِ أمْرِي وآجِلِهِ فَاقْدُرْ لِي وَيَسِّرْ لِي ثُمَّ بَارِكْ لِي فِيهِ وَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هَذَا أَمْرُ شَرٌّ فِي دِينِي وَمَعَاشِي وَعَاقِبَةِ أَمْرِي في عَاجِلِهِ وآجِلِهِ فَاصْرِفْهُ عَنْهُ وَاقْدُرْ لِي الْخَيْرَ حَيْثُ كَانَ ثُمَّ ارْضِنِي بِهِ   Allahümme, inni ...

Otuz Beş Yaş Şiiri

Otuz Beş Yaş Şiiri Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider.   Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz; Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim: Nerde o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim Yalandır kaygısız olduğum yalan. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç fark ettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış.   Ayva sarı nar kırmızı sonbahar! Her yıl biraz daha benimsediğim. Ne dönüp du...