Kayıtlar

Evlât etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Babadan, Evlâdına Altın Nasihatler

Bir Babadan, Evlâdına Altın Nasihatler          Ahmed Siyahî hazretleri, Kastamonu’da yetişen evliyadandır. Mevlâna Halid-i Bağdâdî hazretlerinin sohbetinde yetişip kemâle gelmiştir. Oğluna, aslında hepimize hitaben buyuruyor ki: 01- Ey oğul! Tevâzu ve alçak gönüllülükte toprak gibi, başkasına fayda vermekte meyveli ağaç gibi, cömertlikte akan nehir gibi, ihsân ve iyilik yapmakta deniz gibi ol! 02-   “Ey oğlum! Sana Allah’ü Teâlâ’nın kitâbına, Rasûlullah efendimizin sünneti seniyyesine uymayı, îtikâdını, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri doğru îtikâda göre düzeltmeni tavsiye ederim. 03- Âlimlere, din büyüklerine hürmet et. 04- İçin temiz olsun. 05- Cömert ve güler yüzlü ol. 06- Başkalarına ihsân ve iyilikte bulun. 07- Allah’ü Teâlâ’nın yarattıklarına eziyet etme. 08- Arkadaşlarının kusurlarını affet. 09- Büyük, küçük herkese nasihat eyle, hırs ve tamahı terk eyle. 10- Bütün ihtiyaçlarında Allah’ü Teâlâ’ya güven. Allah’ü Teâlâ, kendisine sığınanlar

İşleri Bitmeyen, Hayırsız Evlât…

Resim
  İşleri Bitmeyen, Hayırsız Evlât…   Baba: “- Evlâdım seni çok göresim geldi, nerelerdesin?” Evlât: “- Baba çok işim var...   Baba: “- Evlâdım seni arıyorum, ama ulaşamıyorum. Evlât: “- Baba toplantılarım var.   Baba: “- Evlâdım seni bugün yemeğe bekliyoruz. Evlât: “- Baba arkadaşlarla önceden yaptığımız bir program var.   Baba: “- Evlâdım bir sesini duyayım dedim. Evlât: “- Babacığım şimdi kapatmak zorundayım, ben seni ararım.   Baba: “- Evlâdım seni ne zaman göreceğiz? Evlât: “- Baba çok işim var, bir ara uğrarım.   Baba: “- Evlâdım dün gece rüyalarıma girdin, iyi misin? Evlât: “- İyiyim baba iyiyim... Şimdi araba kullanıyorum, seni sonra ararım...   Baba: “- Evlâdım ne zaman arasam işin var, yoğunsun, seni çok özledim, ne zaman görüşeceğiz? Evlât: “- Of baba yaaa!”   Bir zaman sonra Evlât babasına telefon eder… Telefonu açan babasının komşusudur. Evlât: “- Babamla görüşeceğim, çok işim var, gelemeyeceğimi söyleyecektim

Kız Çocukları Üvey Evlât mı?

  Kız Çocukları Üvey Evlât mı?    Biz üç kardeşiz ve ben evin tek kızıyım. Her şey güzel güzel giderken ne zaman evlendik çocuk sahibi olmaya başladık, o zaman anne babamın abilerimi kayırdıklarına şahit olmaya başladım. Babamın durumu iyi, oturduğu evden hariç iki tane daha evi var. Bu evlere de abilerimi oturttu. Hatta babam bu evlerden birini alırken, araba için biriktirdiğimiz parayı bizden borç istedi ve biz de hiç tereddüt etmeden verdik. Bir iki yıl sonra biriktirmiş olduğumuz parayla araba almaya karar verdik. Fakat az bir paraya ihtiyacımız oldu. Yani anlayacağınız devede kulak misali bir para. Borç para alabileceğimiz kişinin ailem olduğu düşündük ve parayı istedik. Annemin verdiği cevap ise ipe un sermeye benzedi. Yine yedi yıldır ödediğimiz kooperatiften evimiz çıktı. Kat farkı, kira bedeli ve evin içi derken yine paraya ihtiyacımız vardı. Yine borç alabileceğimiz kişinin ailem olduğu düşündük. Devede kulak misali yine borç para istedik; fakat bu seferde babam p

Dinle Evlât, Sana Bir Çift Söyleyecek Sözüm Var

  Dinle Evlât, Sana Bir Çift Söyleyecek Sözüm Var   Dinle evlât, sana bir çift söyleyecek sözüm var. Beni bilmek ister isen, Hakk'a bağlı özüm var Neslim bana bühtan etmiş, yüreğimde sızım var   Bu sayfalar tanır beni, ha bu kitaplar tanır. Şanlı tarih dile gelse, bütün dünya utanır.   İlim, irfan, medeniyet yaymak için büyüdüm. Kuru kavga için değil, hizmet için yürüdüm. Bir küçücük beylik idim, üç kıtayı bürüdüm.   Bu tepeler tanır beni, ha bu ufuklar tanır. Şarktan güneş doğduğunda, gölgem garba uzanır.   Mazlumların gözyaşlarını şefkat ile silmişim. Vatan, namus, din ve devlet kıymeti bilmişim Irzıma göz dikenlerin haklarından gelmişim.   Bu hisarlar tanır beni, ha bu kal'alar tanır. Nal sesimi işitenler, kıyamet koptu sanır!

Bir Annenin Evlâdına Yaptığı Öğüt

  Bir Annenin Evlâdına Yaptığı Öğüt   Evlâdım, ömrün boyu, sahteyi sevme, Ham kalmış insana boynunu eğme. Allah, doğru olandan yanadır, inan; Geçici zevk için harama değme.   Yere düşenlere, bir de sen vurma. Zalimden, gaddardan yana hiç durma. Senden kuvvetliden dayak da yesen Hıncını kendinden zayıftan alma.   Âlem ilerlerken yerinde kalma. Rahatı, dünyadan kopmakta bulma. En çirkini bile sevmesini bil, En güzele bile müptelâ olma...   Vakur ol, değerini bir gün anlarsın. Cümlenin sonunda nokta ol, varsın. Öne geçmek için boynunu eğip 'Kambur ve değersiz bir virgül' olma!   Ne, çirkin yanlarına maskeler giydir, Ne, yılışıp zorla kendini sevdir. Olduğun gibi gözüktüğün yer, Çıkabileceğin en yüksek yerdir!   Bunlara uyarsan, dimdik durursun. Gerçek mutluluğu bunda bulursun. Öğüdünle başarı gelmedi' deme; Zengin olmasan da, İNSAN olursun...   (Alıntı)

Böyle Analar, böyle kahraman evlâdlar Varken Türkiye Yıkılmaz, İslâmiyet Yok Edilemez!!!

Böyle Analar, böyle kahraman evlâdlar Varken Türkiye Yıkılmaz, İslâmiyet Yok Edilemez!!! “Vatan bizimdir, kaçan haindir, düşmana sırtını döneni vururum! Ben dönersem, siz de beni vurun!” Diye emir verebilen, düşman üstüne Fetih Sûresi’ni ezberden okuyarak gidebilen, unutturulan bir kahramandır O! Halit Paşa'nın anası soruyor: “- Oğul savaş bitti mi ki sen eve döndün?” “- Yok, ana! Yaralandım, tabipler istirahat verdi, izine geldim!” “- Yaralanmakla bir şey olmaz! Git, şehit ol!!!” Not: (Bu Millî Mücadele kahramanı Halid Karsıalan, 1923’te meclis koridorunda, sırtından tabancayla vurularak şehid edilmiştir!) Allah’ü Teâlâ rahmet eylesin! Mekânı cennet olsun! Bu Analar Şehitliğin Yüksek Kutsal Değerini Nereden Biliyor? Kalbindeki imandan ve İslâm’dan biliyor… Böyle analar, böyle kahraman evlâtlar yetiştiriyor! Başörtüsü Neden Hedefte? Bu anaların başörtüleri açılmadan İslâmiyet yıkılamaz... İslâmiyet Neden Hedefte? Bu anaların, babaların d

Huzurevi...

Resim
Huzurevi...   Annesi öldükten sonra, biz karı koca çalışıyoruz seninle ilgilenemeyiz bahanesiyle seksen yaşındaki hasta babasını huzur evine yatıran oğlu çok seyrek de olsa onu ziyarete gidiyordu. Yaşlı adam oğlu dünyaya geldiğinde kırk yaşındaydı. Bundan önceki çocukları yaşamamış bu oğlunu da kurbanlar keserek büyütmüştü. Tek evlatlarıydı, bir şey olacak diye içleri titremişti. Oğlu o gün huzur evinden bir telefon aldı. Telefondaki ses baban çok hasta her an ölebilir seni görmek istiyor diyordu. Oğlu arabasına binip oraya gittiğinde babası zor nefes alıyordu. Oğlu babasının ölmek üzere olduğunu anlamıştı. Babasının ellerini tutup: "- Baba senin için ne yapabilirim?" “Senin için ne yapmamı istiyorsun?” diye sordu. Babası feri sönmüş gözleriyle uzun uzun oğlunun gözlerinin içine bakıp; zor duyulur bir sesle "- Artık çok geç ama isteseydin çok şey yapabilirdin... Ama yapmadın" dedi ve devam etti. "- Çoğu akşam yemek ye

Evlâdın Hayırlısı

Evlâdın Hayırlısı Nişanlı çift evlenmeden önce aralarında konuşarak anlaşmış; "Evlendiğimiz günün sabahına eve kim gelirse gelsin kapıyı açmayacağız!" diye birbirlerine söz vermişti. O büyük gün gelmiş, genç çift evlenmişti. Düğünün ertesi günü öğleye doğru ilk olarak damadın anne ve babası evli çiftleri görmeye geldi. Kapının hemen ardındaydılar. Kadın ve kocası birbirlerine baktılar, adam kapıyı açmak istedi ama eşi yaptıkları anlaşmayı hatırlatınca vazgeçti. Anne babası ise daha fazla beklemeyip gitti. Aynı gün içerisinde bir süre sonra, gelinin ailesi geldi. Kapıyı çaldılar, çaldılar, açılmayınca, tam gideceklerdi ki kadın kapıya yöneldi. Bunu gören adam "Ama anlaşmıştık, bana söz vermiştin!" dedi. Kadının gözleri dolmuştu, "Bunu yapamam!” diye fısıldadı ve kapıyı açtı. Eşi hiçbir şey söylemedi... Yıllar sonra dört erkek çocuğunun ardından beşinci olarak kız çocukları dünyaya geldi. Baba yeni doğan evladı için büyük bir kutlama yaptı, eş dost