Kız Çocukları Üvey Evlât mı?
Kız Çocukları Üvey Evlât mı?
Biz üç kardeşiz ve ben evin tek kızıyım. Her şey güzel güzel
giderken ne zaman evlendik çocuk sahibi olmaya başladık, o zaman anne babamın
abilerimi kayırdıklarına şahit olmaya başladım.
Babamın durumu iyi, oturduğu evden hariç iki tane daha evi var.
Bu evlere de abilerimi oturttu. Hatta babam bu evlerden birini alırken, araba
için biriktirdiğimiz parayı bizden borç istedi ve biz de hiç tereddüt etmeden
verdik.
Bir iki yıl sonra biriktirmiş olduğumuz parayla araba almaya
karar verdik. Fakat az bir paraya ihtiyacımız oldu. Yani anlayacağınız devede
kulak misali bir para. Borç para alabileceğimiz kişinin ailem olduğu düşündük
ve parayı istedik.
Annemin verdiği cevap ise ipe un sermeye benzedi. Yine yedi
yıldır ödediğimiz kooperatiften evimiz çıktı. Kat farkı, kira bedeli ve evin
içi derken yine paraya ihtiyacımız vardı.
Yine borç alabileceğimiz kişinin ailem olduğu düşündük. Devede
kulak misali yine borç para istedik; fakat bu seferde babam para yok dedi. Oysa
babam, ondan sonra evin tüm eşyalarını değiştirdi. İşin garip tarafı, bana yok
olan şeyler, abilerime gelince nedense oluyor. Ev araba alırken onlara gereken
destek veriliyor; fakat bize gelince ipe un seriliyor.
Bayram ve tatillerde
annemlere gidiyoruz. Biz vardığımız zaman bizim çocukları hoş geldin adına
sadece ellerini öptürürlerken, abilerimin çocuklarına ellerini öptürmekten öte
içten içe sarılıp öpmelerini izah edecek bir cümle bulamıyorum.
Her insan ölümü tadacaktır.
(Ali İmran, 3/185) ayeti doğrultusunda annem vefat etti, babam ise yaşıyor.
Bir zamanların karakaşlı kara gözlü oğlanları, şimdi babama
bakmaktan imtina ediyorlar. Elleri ayakları tutarken en küçük bir adaleti bana
çok gören babama, şimdi ben bakıyorum.
Adil ve dürüst davranmadığı için babama içimden gele gele
bakamıyorum. Allah’ü Teâlâ biliyor, Allah’ü Teâlâ korkusu olmasa onu da
bakmayacağım; ama her şeyi Allah’ü Teâlâ’ya havale ediyorum.
Anne babaların çocuklarına karşı vazifelerinin en başında
adaletli davranmaları gelir. Çünkü anne babaların çocuklar arasındaki
adaletsizliği, çocuklar arasına kin tohumlarının atılmasına neden olmaktadır.
Küçük yaşlardan itibaren çocuklardaki kardeş kıskançlığının temelinde de
olumsuz anne babaların tutumlarından kaynaklanmaktadır. Hep onu kayırıyorlar,
onların biricik oğlu, varsa yoksa o, sanki ben üvey evladım gibi ifadeler
çocukların en sık kullandıkları cümlelerin başında gelmektedir.
Çocuklar arasındaki sevgi tohumları yerine atılacak kıskançlık
tohumları, kardeşler arasında olduğu kadar çocukların anne babalarıyla da
sıkıntılar yaşamasına neden olacaktır. Bunun sonucunda da çocuklar, anne
babalarına karşı; Hırçın, söz dinlemeyen, asi gibi olumsuz davranışlar
sergilemesine neden olacaktır.
Ashabı kiramdan Numan bin Beşir anlatıyor: Babam bana bir miktar
mal hibe etmişti. Annem, "Bu hibeyi Resulüllah’a sormalısın." dedi.
Bunun üzerine babam Resulüllah’a gitti ve durumu anlattı.
Allah’ü Teâlâ Resulü,
"- Başka çocukların var mı?" diye sordu.
"- Evet!.."
demesi üzerine:
"- Aynı şekilde hepsine de hibe ettin mi?" diye
sorunca,
babam
"- Hayır!.." dedi. Bu duruma karşılık Hazreti
Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem;
"Allah’ü Teâlâ’dan korkun, çocuklarının sana karşı hürmet
ve lütufta eşit davranmaları, seni memnun etmez mi? Öyleyse, çocuklarınız
arasında adil olun." dedi.
Bunun üzerine babam yaptığı hibeden vazgeçti. (Müslim, Hibat,13/3)
Çocuklar Arasında Adaletli Olabilmek için Neler Yapmalı?
1. Çocuklar, anne babalar için bir imtihan aracıdır.
Biliniz ki mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve
büyük mükâfat Allah’ü Teâlâ’nın katındadır. (Enfal, 8/28)
Allah’ü Teâlâ’dan korkun. Evladınız arasında adaletle muâmele
edin. (Râmuz, c. 1/1310) Bu, kendi ellerinizin yapıp öne sürdüğünün
karşılığıdır". Allah’ü Teâlâ kullar(ın)a asla zulmetmez. (Ali İmran,3/182)
Hz. Aişe Radiyallahü Anha anlatıyor:
"- Yanıma bir kadın girdi. Beraberinde iki kız çocuğu da
vardı. Bir şeyler istedi. Aksi gibi yanımda bir hurmadan başka bir şey yoktu.
Onu verdim. Kadın aldı ve ikiye bölerek kızlarına taksim etti. Kendine pay
ayırmadı. Çıkıp gittiler.
Arkadan Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem girdi. Durumu ona
anlattım. Dedi ki:
"- Kim bu şekilde kızlarla imtihan edilir o da onlara iyi davranırsa, kızlar, onun için, ateşe karşı perde olurlar." (Buhârî, Zekât 10. Tirmizî, Birr 13).
2. Adalet konusunda en güzel şekilde model olmalıdır.
Anne babalar adalet konusunda çocuklarına en güzel şekilde model
olmalıdırlar. Her konuda olduğu gibi dürüstlük ve adalet konusunda anne babalar
çocuklar arasında eşit davranmalıdırlar. Adalet konusunda en güzel şekilde
model olan anne babalar, aile bireyler arasındaki sevginin güçlenmesini
sağlayacaktır.
"- Allah’ü Teâlâ size, mutlaka emanetleri ehli olanlara
vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi
emreder. Allah’ü Teâlâ size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah’ü
Teâlâ her şeyi işitici, her şeyi görücüdür." (nisa, 4/58)
Peygamberimiz Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: İyi olması
için evladına yardımcı olan ve iyi örnek olan anne-babaya Allah’ü Teâlâ rahmet
etsin (Makasıdu l-hasene, 225) buyurarak evlatlar arasında adaletli olmaya
çalışan anne babalara dua etmişlerdir.
Bir başka rivayette yine Peygamberimiz Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: Onların sana eşit bir şekilde iyilik etmeleri nasıl senin hakkınsa, senin de onlara eşit muâmelede bulunman öylece onların hakkıdır. buyurmuşlardır.
3. Kız-erkek ayrımı yapılmamalıdır.
Bazı ailelerin kız çocuklarına üvey evlat muamelesi yaptıklarına
şahit olmaktayız. Kız çocuklarını ikinci plan atıp erkek çocuklarını ön plana
çıkaran bu tür anne babalar, hem kendi aralarında sevginin hem de kardeşler
arasında sevgi ve kardeşlik bağının ortadan kalkmasına neden olmaktadırlar.
Çocuklara gösterilecek sevgi, kız-erkek ayrımı yapılmadan
adaletli bir şekilde gösterilmelidir.
Hz. Enes Radiyallahü Anh’ın naklettiği hadis-i şerifte:
Bir adam, Peygamber Efendimizin Sallallahü Aleyhi Vesellem
yanında oturuyordu. Bir ara adamın yanına bir erkek çocuğu geldi. Adam çocuğu
öpüp dizleri üzerine oturttu. Biraz sonra adamın yanına bir de kız çocuğu
geldi. Adam onu da yanına oturttu.
Peygamber Efendimiz adama,
"- Niçin ikisini bir tutmadın? " diye adamı kınadı.
(Hayâtü s Sahabe, c. 3/47)
Yine Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem:
Allah’ü Teâlâ, öpücüğe varıncaya kadar her hususta, çocuklar arasında adaletli davranmanızı sever. (el-câmiu s-sağîr,2,297) buyurmuşlardır.
4. Küçük büyük diye ayrım yapılmamalıdır.
Genelde aileler küçük çocukları kayırma eğilimindedirler. Sen
ablasın, abisin, büyüdün gibi ifadeler en sık duyduğumuz cümlelerin başında
gelir. Çocuklar arasında küçük-büyük diye bir ayrım yapılmamalıdır. Hak kiminse
ona verilmelidir. Hazret-i Ali anlatıyor:
"- Peygamber Efendimiz bize ziyarete gelmişti. O gece bizde
kaldı. Hasan ve Hüseyin de uyuyorlardı. Bir ara Hasan su istedi.
Peygamberimiz hemen kalktı ve su kırbasından bir bardak su aldı,
çocuğa vermek için getirmişti ki, o sırada Hüseyin de uyandı. Hüseyin bardağa
uzandı ve su içmek istedi.
Peygamberimiz suyu Hüseyin'e vermedi, önce Hasan'a verdi.
Bunun üzerine Fatıma dayanamadı ve:
"- Hasan'ı Hüseyin'den çok seviyorsunuz gibi... "
dedi.
Peygamberimiz;
"- Hayır, suyu önce Hasan istedi" buyurdular.
5. Amel defterlerinin kapanmamasını sağlanmalıdır.
Anne babalar öldükten sonra dua edecek hayırlı evlatlar bırakmak
için adaletli olmak zorundadırlar. Çünkü sağlığında dürüst ve adaletli olamayan
anne babanın çocukları da dua konusunda onları hayırla yâd etmeyeceklerdir.
Biz iki kız bir erkek üç kardeşiz. Anne-babam abime ev aldı
fakat bize almıyor.
Gerekçede ben oğlana almak zorundayım size de eşinizin ailesi
alsın diyor. Nerde adalet nerde çocuklar arsında eşitlik. Bunu yapan da
namazında niyazında ve her zaman hacılığıyla gurur duyan öz babamdır.
Benim de içimden ne anne-babama dua etmek ne de arkalarından
hayır yapmak geliyor.
Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem:
"- Bir insan ölünce şu üç şey hariç amel defteri kapanır: Sadaka-i cariye (faydası kesintisiz sadaka), faydalı ilim ve kişinin ardından kendisine dua edecek hayırlı evlat." (Ebu Davud, Vasaya,14) buyurmuşlardır.
Sonuç olarak;
Anne babaların elinde yetiştirme adına birer emanet olan bu
çocuklar, ahret için de birer imtihandır. Biliniz ki mallarınız ve çocuklarınız
birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah’ü Teâlâ’nın katındadır. (Enfal,
8/28) Anne babalar, çocukların eğitiminden tutunda mal paylaşımına kadar her
konuda azami dikkati göstermeleri ve çocukları arasında âdil davranmalıdırlar. Allah’ü
Teâlâ’dan korkun ve çocuklarınız hususunda adil olun. (Müslim, Hibe,13).
Şunu unutmamak gerekir ki çocuklar her ne kadar anne baba hakkında
sorguya çekilecekse de, anne babalarda çocuklarına karşı adaletli olup
olmadıkları konusunda hesaba çekileceklerdir...
Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden sakınınız.
(Bakara, 2/24)
M. Emin KARABACAK
Yorumlar
Yorum Gönder