Kayıtlar

Mart, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Beraet

Beraet بَرَٓاءَةٌ   ‘Beraet’ kelimesinin aslı ‘berae’ fiilidir. ‘Berae’ , sözlükte, yaratmak anlamına geldiği gibi hastalık, ayıp ve kusur türünden olup insana hoş gelmeyen şeylerden kurtulmak demektir. Aynı fiil, ‘-den’ ekiyle kullanıldığı zaman, ilgiyi kesmek, uzaklaşmak demek olur. ‘Teberri’ , uzaklaşmak, beri olmak, aklanmak demektir. Aynı kökten gelen ‘istibra’ kirden temizlenmek, bir şeyden uzak olmasını istemek anlamına gelir. Küçük tuvaletten sonra temizlenmeye ‘istibra’ denir. Türkçe’de şirket, vakıf, dernek ve benzeri kuruluşların faaliyet ve hesaplarının incelenmesinden sonra, hesap ve faaliyet raporlarının ve bunların ilgililerinin aklanmasına, temize çıkarma, kurtarma anlamında aynı kökten gelen ‘ibra’ denilir. Bu fiilin fail (özne) ismi olan ‘Bâri’ , Allah Celle Celâlühü’ın güzel isimlerinden biridir. Bunun anlamı, yaratan, örneği, modeli ve herhangi bir hammaddesi olmadan ‘yaratan’ demektir. ‘Bâri’ aynı zamanda yaratılmışlara benzemekten

Kur’an-ı Kerim’de Tevhid ve Vahdet İle İlgili Ayetler

Kur’an-ı Kerim’de Tevhid ve Vahdet İle İlgili Ayetler Bismillahirrahmanirrahim Kur’an-ı Kerim’de Tevhid ve Vahdet İle İlgili Birçok Ayet Bulunmaktadır. 1-       Bakara Suresi – Ayet 128 (Mushaf Sırası: 2 – Nüzul Sırası: 87 – Alfabetik: 11) رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَا اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَ وَاَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَا اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ (Diyanet Meali – 2.128) “Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster. Tövbemizi kabul et. Çünkü sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın.” 2-       Bakara Suresi – Ayet 131 (Mushaf Sırası: 2 – Nüzul Sırası: 87 – Alfabetik: 11) اِذْ قَالَ لَهُ رَبُّهُ اَسْلِمْ قَالَ اَسْلَمْتُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ (Diyanet Meali – 2.131) Rabbi ona “Teslim ol” dediğinde, “Âlemlerin Rabbine teslim oldum” demişti. 3-         Bakara Suresi – Ayet 132 (Mushaf Sırası: 2

İnsanı Yakan Üç Ateş: Riya, Süm'a ve Ucb

İnsanı Yakan Üç Ateş: Riya, Süm'a ve Ucb Bir insanın, sahip olmadığı bir meseleyle ortaya çıkıp kendisini göstermesi bir “kibir ve gurur” alametidir. Yaptığı şeylerin birileri tarafından görülmesi ve takdir edilmesi arzusu da "riya" dır. Bir insanın sahip bulunmadığı bir meseleyi duyurması, yani vaziyetini başkalarına işittirmesi "süm'a" dır. Kendisine ait olmayan bir meseleyi içinde gizleyip "ben bu güzelliğe mazharım demesi" de "ucb" alametidir. Haddizatında bir insan, bazı faziletlere hakiki olarak sahip bulunsa, mesela o hakikaten büyük olsa, gösterisini yaptığı şeylerin hakikisini gösterme durumunda bulunsa, o insanın "Ben melikim, mâlikim" demesi kibir ve gurur olmaz. Ama insan, elindeki hiçbir şeyin hakiki sahibi değildir. Demek insanda işin hatarlı olmasının sebebi onun iddia ettiği şeylere hakikatte sahip olmamasıdır. İnsan riya ile amel ederken esasen sahip bulunmadığı bir şeyle kendini satıyor d

Kur’an-ı Kerim’in Öğrettiği Sözler

Kur’an-ı Kerim’in Öğrettiği Sözler ·      Doğru söz قَوْلًا سَدِيدًا Kavlen sedida (El Bakara, 59 - el Ahzab, 70) ·      Değerli, hoş söz قَوْلاً كَرِيمًا Kavlen kerima (El İsrâ, 23) ·      Yerinde uygun söz قَوْلًا مَّعْرُوفًا Kavlen ma'rufa (El Ahzab, 32) ·      Tesirli açık söz قَوْلاً بَلِيغًا Kavlen beliğa (En Nisa, 63) ·      Gönül alıcı söz قَوْلاً مَّيْسُورًا Kavlen meysura (El İsrâ, 28) ·      Yumuşak söz قَوْلًا لَّيِّنًا Kavlen leyyina (Tâhâ, 44) ·      Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? ضَرَبَ اللّهُ مَثَلاً كَلِمَةً طَيِّبَةً Daraballâhu meselen kelimeten tayyibeten (İBRAHİM Suresi 24) ·      Merhamet sahibi Rabdan onlara sözlü selâm vardır. سَلَامٌ قَوْلًا مِن رَّبٍّ رَّحِيمٍ Selâmun kavlen min rabbin rahîm (Muzzemmil, 58) ·      Görmedin mi, Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? أَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ E lem tere keyfe daraballâhu meselen kelimeten tayyibeten ke

Kur’an-ı Kerim’de Kavl (Söz) Söz Çeşitleri

Kur’an-ı Kerim’de Kavl (Söz) Söz Çeşitleri Kur’an-ı Kerim’de geçen söz çeşitlerini iyi ve kötü olmak üzere iki grupta tasnif etmek mümkündür. A- Kur’an-ı Kerim’de Ma’ruf/İyi Sözle İlgili Kavramlar ve Âyetler Kur’an-ı Kerim’de mâruf/iyi söz ile ilgili dokuz kelime kullanılmıştır: 1- Kavlün ma’rûf: Genel kabullere uygun olumlu, doğru ve gönül incitmekten uzak söz anlamınadır. Bir âyette şöyle geçer: قَوْلٌ مَعْرُوفٌ وَمَغْفِرَةٌ خَيْرٌ مِنْ صَدَقَةٍ يَتْبَعُهَاۤ اَذًى وَاللّٰهُ غَنِيٌّ حَل۪يمٌ “Güzel söz ve bağışlama, arkasından incitme gelen sadakadan daha iyidir. Allah zengindir, acelesi de yoktur.” a)      Kavlen ma’rûfâ: Kur’an-ı Kerim’de kanadı kırık kuş gibi himâyeye muhtaç yetimler ile yakın akrabâ ve yoksullara karşı söylenmesi istenen güzel söz anlamında kullanılmıştır: وَاِذَا حَضَرَ الْقِسْمَةَ اُوۨلُوا الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاك۪ينُ فَارْزُقُوهُمْ مِنْهُ وَقُولُوا لَهُمْ قَوْلًا مَعْرُوفًا “(Mirastan payı olmayan) yakınlar, yetim