Kayıtlar

Olabilmek etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Rasûlullah’ın Ümmeti Olabilmek

Rasûlullah’ın Ümmeti Olabilmek Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder; kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız: Ehl-i kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi) içlerinde iman edenler var; (fakat) çoğu yoldan çıkmışlardır.” (Âl-i İmrân, 110) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Allah Teâlâ’nın benden önceki her bir ümmete gönderdiği peygamberin, kendi ümmeti içinde sünnetine sarılan ve emrine uyan ihlâslı ve seçkin yakın çevresi ve ashâbı vardı. Bu samimi çevre ve ashâbından sonra, yapmadıklarını söyleyen ve emrolunmadıklarını yapan kimseler onların yerini aldı. Böyle kimselerle eliyle cihad eden mü’mindir, diliyle cihad eden mü’mindir; kalbiyle cihad eden de mü’mindir. Bu kadarcığı da bulunmayanda hardal tanesi ağırlığında bile iman yoktur.” (Müslim, Îmân 80) Cenâb-ı Hakk’a şükürler olsun ki, biz âciz kullarını meccânen, yâni bir bedel ödemeksizin Habîb-i Ekrem (sav) Efend

Göl Olabilmek

Göl Olabilmek Hintli bir yaşlı usta, çırağının her şeyden sürekli şikâyet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Yaşamındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı. “Tadı nasıl?” diye soran yaşlı adama öfkeyle; “Acı” diye yanıt verdi. Usta gülümseyerek çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu: “Tadı nasıl?” “Ferahlatıcı” diye yanıt verdi genç çırak. “Tuzun tadını aldın mı?” diye soran yaşlı adamı, “Hayır” diye yanıtladı çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi: “Yaşamdaki acılar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Acının

Takvalı Olabilmek İçin Yapılacak Şeyler

Takvalı Olabilmek İçin Yapılacak Şeyler 1. Allah Teâlâ için niyetinde ihlâslı ol. Sözünde ve amelinde riyadan sakın! 2. Bütün söz, fiil ve ahlakında Muhammet Sallallahü Aleyhi Vesellem’in sünnetine uy! 3. Allah’tan kork. Bütün emirlerini yapmaya ve bütün nehiylerini terk etmeye azmet. 4. Allah’ü Teâlâ’ya Nasuh tövbesi yap. İstiğfarı çoğalt. 5. Her halinde Allah’ü Teâlâ’nın seni gördüğünü, işittiğini, içinden geçirdiklerini bildiğini düşün. 6. Allah’ü Teâlâ’ya, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, Ahiret gününe ve hayırlısı ve şerlisiyle kadere iman et! 7. Başkasını kör taklit ile taklit etme. Fikirsiz asalak olma! 8. Hayırlı işlerde öncü ol ki, ecir kazanasın ve onda seni takip edenlerin de sevabına nail olasın. 9. “ Riyazu’s-Sâlihîn ” adlı Hadis Kitabını edin ve onu nefsine ve ailene oku! Ve ibn-i Kayyim’in “Zâdü’l-Meâd” adlı kitabını da edin! 10. Devamlı abdestli ol ve yeni abdest al. Devamlı hadesten ve necasetten taharet üzere ol!

Dosdoğru Olabilmek

Dosdoğru Olabilmek Yalnızca doğru insanlar, Allah’ü tealânın rızasını kazanıp İlâhi Rahmete nail olabilirler. Yüce Rabbimiz bizden; doğru yolu bulabilmemiz için dua etmemizi emir buyurmaktadır. Bu doğru yol, Kur’ani ifadeyle; Sırat-i Müstekîm ’dir. Keşke bütün insanlar doğru olabilse ne güzel olurdu… Anneler en iyi anne, babalar en iyi baba, aileler en iyi aile olsa… Öğretmenler çocukları en güzel okutsa; çöpçüler temizliğini en güzel yapsa, doktorlar hastalara en güzel baksa, çiftçiler en güzel ürünleri yetiştirse, işadamları en güzel fabrikaları kursa, en güzel malları üretse… İşçiler ve memurlar alın teriyle en güzel çalışsa; esnaflar dosdoğru olsa… Askerler siyasete karışmasa; sadece vatanımızı savunsa, bilim adamları sürekli bilim ve proje üretse; devlet adamları adil olsa, öğrenciler güzel çalışsa… Kısacası doğruluk herkese yayılsa, tüm insanlar güzel insan olsalar hayat ne tatlı olurdu!!! Dünya barış ve huzur dolardı. Yokluk ve yoksulluk ortadan kalkardı. Hapishaneler boşal