Rasûlullah’ın Ümmeti Olabilmek
Rasûlullah’ın Ümmeti Olabilmek
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en
hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder; kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız:
Ehl-i kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi)
içlerinde iman edenler var; (fakat) çoğu yoldan çıkmışlardır.” (Âl-i İmrân,
110)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Allah Teâlâ’nın benden önceki her bir ümmete
gönderdiği peygamberin, kendi ümmeti içinde sünnetine sarılan ve emrine uyan
ihlâslı ve seçkin yakın çevresi ve ashâbı vardı. Bu samimi çevre ve ashâbından
sonra, yapmadıklarını söyleyen ve emrolunmadıklarını yapan kimseler onların
yerini aldı. Böyle kimselerle eliyle cihad eden mü’mindir, diliyle cihad eden
mü’mindir; kalbiyle cihad eden de mü’mindir. Bu kadarcığı da bulunmayanda
hardal tanesi ağırlığında bile iman yoktur.” (Müslim, Îmân 80)
Cenâb-ı Hakk’a şükürler olsun ki, biz âciz kullarını
meccânen, yâni bir bedel ödemeksizin Habîb-i Ekrem (sav) Efendimiz’in ümmeti
olmakla şereflendirdi. Bu ilâhî lutfun hakîkatine ererek, Rasûlullâh (sav)’in
muhabbetine ve “kardeşlerim” iltifâtına lâyık olabilmenin yegâne yolu, O’nun
Sünnet-i Seniyye’sine sımsıkı sarılarak, vârisleri olan evliyâullâh gibi,
-tâkatimiz nisbetinde- nebevî ahlâk ile ahlâklanmaktan geçmektedir.
Bu yüzden günümüzde de sahâbîler ve Hak dostları
gibi Allâh Rasûlü’nün muhabbetiyle dolup O’nun yüce ahlâkını tahsîle tâlip
olmak mecbûriyetindeyiz. Aradan geçen asırlara rağmen onların hiçbir zaman
eskimeyecek ve solmayacak güzelliklerini yaşayıp yaşatma gayreti içinde
olmalıyız. Zîrâ Fahr-i Kâinât Efendimiz’in hakîkî ümmeti olma şeref ve
bahtiyarlığına liyâkatin bedeli de budur. (Osman Nûri Topbaş, Faziletler
Medeniyeti, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel
İsimleri)
el-Bâsıt: Açan, genişleten,
bollaştıran, zaman zaman kulunu imtihan etmek, ya da bir sıkıntıdan kurtarmak,
rahmet etmek için hazinelerinin kapılarını açan, kulunu darlıktan çıkarıp,
huzura erdiren, kulunun yaptığına, bire bir değil, fazlasıyla, arttırarak,
karşılık veren demektir.
Kısa Günün Kârı
Varlıklar âlemini ve bilhassa insanlığın değerini
Hazret-i Peygamber’le zirveleştiren, ayrıca O Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi’nin
ömrüne yemin ederek O’nu izzet ve şeref menbaı kılan ve bizleri de O’na ümmet
olma bahtiyarlığına erdiren Allâh Teâlâ’ya sonsuz hamd ü senâlar olsun! (Osman
Nuri Topbaş)
Yorumlar
Yorum Gönder