Hakkıdır, Hak'ka Tapan, Milletimin İstiklal!

Hakkıdır, Hak'ka Tapan, Milletimin İstiklal!

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Bir kısım insanlar, müminlere: "Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!" dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve "Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!" dediler.” (Âl-i İmrân, 173)

Rasûlullah (sav) buyuruyor:
“Ey kitab’ı (Kur’an’ı) indiren, bulutları gökyüzünde gezdiren ve düşman saflarını darmadağın eden Allahım,  şu düşmanı  perişan et ve bizi onlara karşı muzaffer kıl!” (Buhârî,Cihâd 112; Müslim, Cihâd 20) (Osman Nuri Topbaş)

İstiklal Marşı

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal,
Hakkıdır, Hak'ka tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım;
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar.
"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın!
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana vaadettiği günler Hak'kın;
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden ilahi, şudur ancak emeli;
Değmesin mabedimin göğsüne na-mahrem eli!
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli

O zaman vecd ile bin secde eder varsa taşım;
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerret gibi yerden naşım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal!
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hak'ka tapan milletimin istiklal!
Mehmet Akif Ersoy

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Habîr: Her şeyin iç yüzünden, gizli taraflarından haberdar olan, olanları ve olacakları en iyi şekilde bilen, mülkünde olup biten her şeyden haberdar olan demektir.

Kısa Günün Kârı
İstiklâl, bedeli en yüksek bir kavram. Bir mübarek mana... Uğrunda, gerekirse her şeyinizi vermeye, her dem hazır olacaksınız ki, İstiklâl size yâr olabilsin. Bu millet, öyle bir felaketin içinden öyle bir aşkla çıktı ki, istiklâl ona yâr oldu. Milletin bu haklı mücadelesinden Mehmet Akif Ersoy’un İstiklâl Marşı doğdu.

Lügatçe
ezel: Öncesizlik.
bend: 1. Bağ. 2. Zincir. 3. Boğum.
engin: 1. Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş.
garb: 1. Güneşin battığı taraf, Batı.
afak: 1. Yer ile göğün birleşmiş gibi göründüğü yer. 2. Ufuklar. 3. Dört bir taraf.
serhad: Hudut sınır sınırbaş; iki devlet arasındaki sınır boyu.
na-mahrem: 1.Şeri bakımdan mahrem olmayan evlenmeleri şeran mümkün olan bir kadının yakını bulunmayan erkek. 2.Yabancı.
vecd: 1.Şiddetli dini duygu ve heyecan hali; coşma kendinden geçme istiğrak.2.İlahi aşkın doğurduğu heyecan Hali.3.Kendini kaybedecek şekilde hislenme.
ceriham: (Cerih: yaralanmış yaralı. Ceriha: Yara.)
mücerret: 1.Cisim halinde bulunmayan.2.Yalnız tek tecrit edilmiş3.Saf halis.4.Çıplak yalın. 5.Evlenmemiş Bekâr. 6. Yalın hal. 7. Yalnız ancak.

izmihlal: Yıkılma mahvolma çökme yok olma alçalma. (Osman Nuri Topbaş)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)