Kayıtlar

Çift etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bayramlar Hürmetine…

  Bayramlar Hürmetine…   Çifte bayram tanırız, ışıktan, nurdan; Birisi ramazan, birisi kurban. Ya Rab bayram eyle bayramımızı! Yıka gönülleri; kirden, çamurdan…   (Abdurrahim Karakoç Kuddise Sirrûh, 1990)

Dinle Evlât, Sana Bir Çift Söyleyecek Sözüm Var

  Dinle Evlât, Sana Bir Çift Söyleyecek Sözüm Var   Dinle evlât, sana bir çift söyleyecek sözüm var. Beni bilmek ister isen, Hakk'a bağlı özüm var Neslim bana bühtan etmiş, yüreğimde sızım var   Bu sayfalar tanır beni, ha bu kitaplar tanır. Şanlı tarih dile gelse, bütün dünya utanır.   İlim, irfan, medeniyet yaymak için büyüdüm. Kuru kavga için değil, hizmet için yürüdüm. Bir küçücük beylik idim, üç kıtayı bürüdüm.   Bu tepeler tanır beni, ha bu ufuklar tanır. Şarktan güneş doğduğunda, gölgem garba uzanır.   Mazlumların gözyaşlarını şefkat ile silmişim. Vatan, namus, din ve devlet kıymeti bilmişim Irzıma göz dikenlerin haklarından gelmişim.   Bu hisarlar tanır beni, ha bu kal'alar tanır. Nal sesimi işitenler, kıyamet koptu sanır!

Tevhid Ehli Bir Çiftin, Ağlatan Evlilik Ve Aşk Hikâyesi

Tevhid Ehli Bir Çiftin, Ağlatan Evlilik Ve Aşk Hikâyesi Onu ilk gördüğümde çok küçüktü Henüz 13 yaşındaydı, parmaklıklar ardında olan babasını görmeye gelirdi. Ben 20 yaşındaydım, imtihan edilenler arasında en genç olanıydım! Benim gözüme masum bir çocuktu O. Günler geçtikçe genç kız oldu ve bir gün babası bana onunla nişanlanmayı teklif etti. Babasına sordum parmaklıklar arkasında olmama rağmen mi? evet diye cevap verdi. Annemle konuştum ve bana dedi ki neden bir yabancı? Senin kuzenin var, o hak sahibi, aileden biri, biz onu tanıyoruz o bizi artı sana ve bize bu yasadığın zor günleri unutturur. Hayır, anne dedim, ben bana bu yolda yardımcı olacak olanı istiyorum zaman istedigini yap dedi.   Gidip o kızla görüştüm ve gözlerinin içine baktım, başını önüne eğdi hayâsından. - Beni eşin olarak kabul ediyor musun? - Babam seni kabul etti, bende seni kabul ediyorum. - Bir gün yanında 10 gün hapiste olacağım? - Ben seni bunun için kabul ediyorum zaten. - Ben

Yeni Evli Çift

Yeni Evli Çift Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: -“Sen evleneli neredeyse bir sene oldu, ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar. “Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: -“Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın günü iyi geçmemiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım. O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz. Dinleyenlerden biri: -“Peki, birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye

Bir Çift Kundura

Bir Çift Kundura On yedinci asır başlarında Dalmaçyada Nadin Kasabasında Sancak Beyinin ahırında uşak olarak çalışan on üç yaşında bir çocuk vardı. Herkes tarafından horlanan bu kimsesiz çocuğa bir gün bir dul kadın acımış ve çıplak ayaklarına, kocasından kalmış kocaman bir çift partal kundura giydirmişti. Nadin'den bir vazife ile bir Kapıcıbaşı geçti. Sancak Beyinin konağında misafir oldu ve küçük ahır uşağının zekâ ile pârlayan gözleri ve kir tabakaları altında kaybolmuş güzelliği nazarı dikkatini çekti, çocuğu yıkatıp temizlettikten sonra alıp îstanbula getirdi. Saraya verdi. Enderunu Hümâyun çocukları arasına katılan çocuğa, güzelliğinden ötürü Yusuf Aleyhisselâm adı konuldu. Nadinli Yusuf Aleyhisselâm kısa bir zamanda yükseldi. Kaptan Paşa oldu. Bir gün Nadine Kaptan Paşanın bir adamı geldi ve Sancak Beyine mühürlü bir meşin torba verdi, bir mektupta da şunlar yazılıydı: “Falan yerde oturan Marya isminde bir dul kadın vardır; bu torba, eğer sağ ise, Sancak Beyinin ve

Yaşlı Çift Görenleri Şaşırtıyor!

Resim
Yaşlı Çift Görenleri Şaşırtıyor! Trabzon’un Araklı ilçesine bağlı Yüceyurt Ortamahalle’de yaşları neredeyse 100’üne merdiven dayayan yaşlı çiftin sırlarında odun taşıması şaşırtıyor. Yaşıtları hastalıklarla boğuşurken 97 yaşındaki Yusuf Memişoğlu ile aynı yaşta olan eşi Fadime Memişoğlu sırtında odunla evlerine yakacak taşıyor. Hayatı boyunca memleketi Araklı'dan İstanbul'a biri askerlik olmak üzere 3 kez gittiğini bunların haricinde köyünden hiç dışarı çıkmadığını belirten Yusuf Memişoğlu uzun yaşamın sırrını ise iyi bir eş ve temiz havaya bağlıyor. Beş çocuk ve 50'ye yakın torun sahibi olduğunu belirten Memişoğlu, "Hayatımda Araklı'dan üç kez, biri askerlik görevi olmak üzere İstanbul'a gittim. Yemek seçmem hepsini yerim. Özellikle tereyağı yerim. İneklerimiz var. Hayvan bakmadan duramam bu yaşımda bile ineklerimize bakıyorum. Kendimi fazla yormam. Eşimde benimle aynı yaşta... Uzun yaşamın sırrı ise eşim ve köyümüzün temiz havası diyebilir