Kayıtlar

Hal etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Hastanın Üç Hali Vardır...

                                                        Bir Hastanın Üç Hali Vardır... 1- Bir melek gelerek ağzının tadını alır. 2- Bir melek de kuvvetini alır. 3- Bir melek de gelip günahlarını alır. Hasta iyi olunca, ağzının tadını alan melek, yavaş yavaş geriye verir. Kuvvetini alan melek de, geriye verir. Günahlarını alan meleğe gelince, bu melek Allahu Teâlâ’ya sorar. “- Bu günahı ne yapayım?” Allahu Teâlâ, Hadis-i Kudsî de buyurur ki: “- Benim rahmetim gazabımı geçmiştir. hasta kulumun günahını affettim!” Der... ‏اللَّهُمَّ رَبَّ النَّاسِ أذْهِبِ البأسَ، اشْفِ أنْتَ الشَّافِي، لا شِفاءَ إِلاَّ شِفاؤُكَ شِفاءً لا يُغادِرُ سَقَماً   “Allah’ım sen bütün insanların Rabbisin, bu hastanın ızdırabını gider, şifa ver. Şifayı veren sensin. Senden başka şifa yaratacak olan yoktur. Şifa ancak senin şifandır. Bu kulunda hastalıktan eser bırakmayacak şekilde şifalara nail olsun.” (Buhari”- Hadis no: 5675)

Âşığın Halleri

  دل گفت : وصالش بدعا باز توان یافت عمریست که عمرم همه در کار دعا رفت Gönül dedi: Kavuşmayı dua ile tekrar bulursun   Bir ömürdür ömrüm sadece dua ile geçti!   گر در سرت هوای وصال است حافظا بايد که خاک درگه اهل هنر شوی Ey Hâfız! Eğer başında (Allah’a ) kavuşma isteği, arzusu varsa Marifet ehlinin (Allah dostlarının) dergâhının toprağı olmalısın.   دانی که چیست دولت؟ دیدار یار دیدن در کوی او گدایی بر خسروی گزیدن Mutluluk nedir bilir misin? Sevgilinin yüzünü görmek Padişahlığı, onun sokağında dilencilik yapmaya tercih etmektir.   صبحدم مرغ چمن با گل نوخاسته گفت ناز کم کن که در این باغ بسی چون تو شکفت گل بخندید که از راست نرنجیم ولی هیچ عاشق سخن سخت به معشوق نگفت Sabahleyin, bülbül yeni açılmış gül goncasına: ” Çok nazlanma. Zira bu bağda senin gibi nice güller açtı. ” dedi. Gül gülerek : ” Doğru sözden incinmeyiz lakin, hiç bir âşık da maşukuna böyle ağır söz söylememiştir! ” diye cevap verdi.   غرور حسنت اجازت مگر نداد ای گل که پرسشی نکنی عن

İslâm Dünyası'nın Hali Nedir? Neden Birbirleriyle Kavga Ediyorlar?

  İslâm Dünyası'nın Hali Nedir? Neden Birbirleriyle Kavga Ediyorlar?   Hasan Kayhan, Suriye'li Tefsir Hocası Dr. Muhammed Rıdvan'a şu suali sormuş; “-   İslâm dünyası'nın hali nedir? Neden birbirleriyle kavga ediyorlar? Gelen cevab şu; “-   Köylünün biri trende seyahat ediyor. Ve elinde ağzı bağlı   bir çuval var. Çuvalı yere koymuş fakat iki de bir çuvalı sallıyor. Bu durum, karşısında oturan adamın dikkatini çekiyor ve soruyor köylüye:” “-   Hayırdır bu çuvalda ne var?” “-   İki tane fare var.” “-   Ne yapacaksın onları?” “-   Bir dostuma lâzımmış, ona götürüyorum.” “-   Peki niye ara sıra çuvalı sallıyorsun? bırak yerde dursun.” Köylü, şu ibretlik cevabı veriyor ; “-   Eğer ben onları rahat bırakırsam; düşünüp bu çuvaldan çıkmanın yollarını ararlar. Çuvalı kemirip dışarı çıkarlar. Oysa ben çuvalı salladıkça birbirleri ile yer kapmak için kavga ediyorlar. Bir müddet sonra sakinleşince, köşelerine çekilip düşünmeye başlıyorlar. İşte o zaman bi

Gençlerinizin Fıska Düştüğü, Kadınlarınızın Azdığı Zaman Haliniz Ne Olur

Gençlerinizin Fıska Düştüğü, Kadınlarınızın Azdığı Zaman Haliniz Ne Olur Rasûlullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem bir gün: “- Gençlerinizin fıska düştüğü, kadınlarınızın azdığı zaman haliniz ne olur?” diye sormuştu. (Yanındakiler hayretle): “- Ey Allah’ın Rasûlü, yani böyle bir hal mi gelecek?” dediler. “- Evet, hatta daha beteri!” buyurdu ve devam etti: “- Emr-i bi’l-ma’rufta bulunmadığınız, nehy-i ani’l-münker yapmadığınız vakit haliniz ne olur?” diye sordu. (Yanındakiler hayretle:) “- Yani bu olacak mı?” dediler. “- Evet, hatta daha beteri!” buyurdular ve sormaya devam ettiler: “- Münkeri emredip, ma’rufu yasakladığınız zaman haliniz ne olur?” (Yanında bulunanlar iyice hayrete düşerek): “- Ey Allah’ın Rasûlü! Bu mutlaka olacak mı?” dediler. “- Evet, hatta daha beteri!” buyurdular ve devam ettiler: “- Ma’rufu münker, münkeri de ma’ruf addettiğiniz zaman haliniz ne olur?” Yanındaki Ashab: “- Ey Allah’ın Rasûlü! Bu mutlaka olacak mı?” diye sordular. “- Evet, olac

Talak Suresi “2 ve 3. ayetini” Okuyanın Bütün Problemleri Hallolur

Talak Suresi “2 ve 3. ayetini” Okuyanın Bütün Problemleri Hallolur Bu dua Talak Suresinin 2. Ayeti Kerime’sinin sonu ve 3. Ayeti Kerime’sidir. …وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجاًۙ ﴿٢﴾ وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُۜ وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِ فَهُوَ حَسْبُهُۜ اِنَّ اللّٰهَ بَالِغُ اَمْرِه۪ۜ قَدْ جَعَلَ اللّٰهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْراً ﴿٣﴾ Okunuşu: ve men yettekıllâhe yec’al lehu mahracâ. Ve yerzukhu min haysu lâ yahtesib, ve men yetevekkel alâllâhi fe huve hasbuh, innallâhe bâligu emrih, kad cealallâhu li kulli şey’in kadrâ. Anlamı: Kim Allah’a saygısızlıktan sakınırsa ona Allah kendisine bir çıkış yolu gösterir. Ve ona hiç beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah’a dayanıp güvenirse Allah ona yeter. Şüphesiz Allah dilediği şeyi sonuca ulaştırır. Allah her şey için bir ölçü koymuştur Anlamı: “Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar. Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O ke

O Halde Neden İdareciler Ve Doktorlara Gidiyorsun?

O Halde Neden İdareciler Ve Doktorlara Gidiyorsun? Süfyan-ı Sevri Kuddise Sirrûh bir akşam namazında imam olmuştu Fatiha-yı Şerife’yi okurken: “Ancak sana ibadet eder ve yalnız senden yardım isteriz” ayetini okuyunca bayılıp düştü. Ayıldığı zaman sebebi soruldu. Şöyle buyurdu: “- Öyle ise neden idareciler ve doktorların kapısına gidiyorsun?” denileceğinden korktum. Her sabah ve akşam bütün afet ve belalardan afiyet ve sıhhati Hazreti Allah’tan isteriz. Ta ki tabiblerin kapılarına muhtaç olmayalım. Beyit: Sararmış tabib, kör olan göz doktoru ve âmâ müneccim; Dünyanın acaib hallerindendir. Hadisi Şerif: Allah’ım! Senden afv ve afiyet isterim. Bir adam Rasülüllah Aleyhisselâm’a: “- Hangi dua daha faziletlidir?” diye sordu. Efendimiz; “- Rabbinden dünya ve ahirette afv ve afiyet iste,” buyurdu. Çünkü hem dünyada ve hem de ahirette istenecek çok kıymetli bir nimet ve çok yüksek bir şereftir. Allâh’ü Teâlâ: Sonra and olsun, o gün (kıyamette) nimetin

Affet İsyanım Benim Halim Yaman Allah’ım

Affet İsyanım Benim   Affet isyanım benim, Halim yaman Allah'ım, Ref et nisyanım benim, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Affına güvenirim, Kapında dilenirim, Kovsam yine gelirim, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Defterim doldu siyah, Amelim tekmil günah, Sensin kuluna penah, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Ben bir yüzü karayım, Sana nasıl varayım, Ya kime yalvarayım, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Ömrümü ettim heder, Mücrimim hâlim beter, Bana kulum de yeter, Medet aman Allah’ım! Halim yaman Sultanım!   "Lâ taknatû" buyurdun, Rahmetinle doyurdun, Kullarına duyurdun, Medet aman Allah’ım! Halim yaman Sultanım!   Ümmet et habibine, Gönüller tabibine, Rahmeyle garibine, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Aşki'yi azad eyle, Cemalinle şâd eyle, Kulum diye yâd eyle, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!  

Susuz Adamın Hali

Susuz Adamın Hali   Bir ırmağın kenarında çok yüksek bir duvar vardı, o duvarın üstünde susuz bir adam duruyordu. Suya yetişmesine duvar mani oluyordu. Zavallı adam su için, sudan çıkmış balık gibi çırpınıp duruyordu.   Birden aklına geldi duvardan bir kerpiç kopararak suya attı. Suyun sesi kulağına çok tatlı ve hoş geldi. Suyun tatlı sesi adamın kulağına bir sevgili sesi gibi tatlı geldi, adamı sarhoş etti. Bunun üzerine adam duvardan taşlar, kerpiçler kopararak suya atmaya başladı. Bunun üzerine su adama seslendi.   "- Ey adam bana niçin taş atıyorsun, bundan sana ne fayda var?" dedi.   Adam yanık bir sesle cevap verdi.   - "Ey su bu işin bana iki faydası var, onun için bu işten vazgeçmem. Birinci faydası suyun sesi susuzun kulağına en güzel bir musiki gibi gelir, ikincisi de kopardığım her taş, her kerpiç duvarı biraz daha alçaltıp, beni suya yaklaştırıyor." dedi.

Emri bil Maruf Nehyi anil Münker’i Terk Eden Bir Toplumun Hali

Emri bil Maruf Nehyi anil Münker’i Terk Eden Bir Toplumun Hali Enes bin Malik’in bir rivayetinde şöyle geçer: Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesselem buyurdu ki: Allah’ü Teâlâ Cebrail Aleyhisselâm’a; “Ey Cebrail, yere in ve falan beldenin altını üstüne getir!” diye emreder. Yeryüzüne inen Cebrail Aleyhisselâm bu beldede dört bin kişinin ibadet ettiğini görünce; “Ey Rabbim! Bu beldede sana ibadet eden dört bin âbid kulun var. Bunları da mı birlikte helâk edeyim? Bunlar burada sana gece gündüz kulluk yapan âbid kullarındır!” der. Allah’ü Teâlâ; “Sen onların namazlarına bakma, çünkü onlar aralarında iyiliği emredip kötülükten sakındırmazlar, birbirlerine göz yumarlar. Bunun için amellerini yüzlerine çarpıp, onlarla birlikte hepsini helâk et!” Buyurur.

Neyi kaybettik? Bu hale nasıl geldik?

Neyi kaybettik? Bu hale nasıl geldik? Çok değil, bir asır öncesine kadar gittiği her yere medeniyet götüren, dünyaya adalet dağıtan bir toplumduk. Kendi ülkelerinde zulümden şikayet edenler Kardinal başlığı görmektense ecdadımızın sarığını görmeyi tercih ediyordu. Olay doğru ya da yanlış ama binlerce kişi ile bağların arasından ordumuz ile geçerken bir salkım üzüm alırsak yerine kese ile o üzümün bedelini asacak kadar kul hakkına riayet ediyorduk. Mahallemizde bulunan hasta, yaşlı, ihtiyaçlı kim varsa bilir, ocakta pişen aşımızı onlarla paylaşır, devletten yardım veya iaşe beklemezdik. Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen sadaka taşları ile zengin ile fakir birbirini görmeden ihtiyaçları giderilir, birisi vermenin kibrini, diğeri almanın ezikliğini yaşamazdı. Ailenin en büyükleri, o evin en değerli varlığı gibi görülür, sıhhat ve afiyetleri için çaba sarf edilir, üzerlerine titrenir idi. O büyükler bayramlarda ve özel günlerde kalabalık aileleri bir araya toplanmasına vesile ol

Abd'nin Hali İçler Acısı

Abd'nin Hali İçler Acısı Büyükelçi Kılıç'ın paylaştığı raporda çarpıcı istatistikler yer aldı. İşte Türkiye'yi kadına şiddet konusunda eleştiren ABD'nin içler acısı hali... -Birleşik Devletler’de ortalama olarak dakikada yaklaşık 20 kişi yakın partnerinin fiziksel istismarına uğramaktadır. Bir yılda bu rakam 10 milyondan fazla kadın ve erkeğe karşılık gelmektedir. -3 kadından 1’i ve 4 erkekten 1’i hayatları süresince yakın partnerleri tarafından(bir tür)  fiziksel şiddet kurbanı olmuştur. -4 kadından 1’i ve 7 erkekten 1’i hayatları süresince eşleri tarafından ağır fiziksel şiddet kurbanı olmuştur. -7 kadından 1’i ve 18 erkekten 1’i hayatları süresince eşleri tarafından sinsice izlenmiştir. Öyle ki kendilerine yakın bir kişinin zarar göreceğinden ya da öldürüleceğinden korkmuş ya da buna inanmışlardır. -Normal bir günde yurt genelinde aile içi şiddet ihbar hatlarına 20.000’in üzerinde arama gelmektedir. -Aile içi şiddet durumunda bir silahın varlığı c

Hz. Fatma'da Zuhur Eden Hal

Hz. Fatma'da Zuhur Eden Hal Nübüvvetin sekizinci yılı idi. Sallallahu Teâlâ aleyhi ve sellem Efendimiz, sırtını dayamış oturmakta idi. Arap kadınlarından süslü elbiseler giyinmiş bir kadın ve kız topluluğu yanlarına gelerek:  — Ya Muhammed! Her ne kadar kabilelerimiz ayrı ise de aynı şehirde oturuyoruz, aynı yerdeyiz... Bugün bir toplantı tertip ettik... Arap kadın ve kızları bir araya gelecekler. Sizden ricamız, Kızınız Fâtıma'ya müsaade ediniz de, toplantımızı şereflendirsin. Böylece kopmak üzere olan ülfet bağlarımız da yenilenmiş olur, dediler. Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz Arap kadınlarının bu isteklerini reddetmeyi uygun bulmadı: — Siz gidin, ben Fâtıma'yı gönderirim, buyurdu. Bir müddet sonra, Hazreti Fâtıma validemiz gelmişti. Hazreti Peygamberimiz: — Ya Kızım Fâtıma! Cefa gördükçe vefalı davranmamız, yabancılık gördükçe aşinalık etmemiz, kötülük görünce iyilik etmemiz için bize emir vardır. Ey gözümün nuru! Arap k