İşte Dünyanın Hali…

İşte Dünyanın Hali…

 

Bir adam İsa Aleyhisselâm ile yol arkadaşı olmak ister. Büyük nebi kırmaz, birlikte yola çıkarlar...

Bir miktar yürüdükten sonra subaşında yemek molası verirler.

Yanlarında üç ekmek vardır. Ekmeğin ikisini yerler. İsa Aleyhisselâm gidip su içer, döndüğünde üçüncü ekmeği göremeyince sorar:

“- Ekmeğe ne oldu?”

“- Bilmiyorum, cevabını alır...

Hazret-i İsa Aleyhisselâm arkadaşı ile yola devam eder. Hayli acıkırlar. İki geyik yavrusuna rastlarlar. İsa Aleyhisselâm yavrulardan birini çağırır, koşa koşa gelir. Keser, pişirir ve yerler.

Daha sonra İsa Aleyhisselâm:

"- Allahın izni ile kalk!" der.

Geyik yavrusu dirilip annesinin yanına gider.

İsa Aleyhisselâm arkadaşına dönüp yine sorar:

“- Sana bu mucizeyi gösteren Allah Teâlâ’nın adına yemin veriyorum! Söyle o ekmeği kim aldı?”

“- Bilmiyorum!”

Yola devam eder, bir nehirle karşılaşırlar. Köprü yok, sandal yok. Karşıya geçmeleri lâzım. İsa Aleyhisselâm adamın elini tutar, burula burula akan coşkun suların üstünde yürürler. Güvenle karşı kıyıya varırlar.

İsa Aleyhisselâm tekrar sorar:

“- Bana bu mucizeyi veren Allahü Teâlâ aşkına söyle ekmek ne oldu?”

“- Bilmem, haberim olsa söylerim.”

Nihayet ovaya inerler. İsa Aleyhisselâm bir miktar toprak yığar ve dua eder. Küçük tepecik çil çil altın hâline döner. Bunu üçe taksim eder.

“- Biri benim!" buyurur,

“- Biri senin, üçüncü de kayıp ekmeği yiyenin!"

Pişkin adam hemen itiraf eder…

“- O ekmeği ben yemiştim!”

İsa Aleyhisselâm;

“- Al üçü de senin olsun, deyip ayrılır. Adam altınları nasıl taşıyacağını düşünürken iki harami (eşkıya) gelir.

“- Bizi de ortak et, eğer eceline susamadınsa...”

“- Zaten üç parça, gelin paylaşalım.”

Altınları koyacak torba ve yiyecek alsın diye haramilerden birini kasabaya gönderirler.

Şehre gönderdikleri adamın da dünya sevgisi ağır basar;

“- Dur şunları zehirleyeyim! Altınların hepsi bana kalsın!" der.

Bekleyenler de ihanet içindedirler.

“- Var mısın onu öldürelim! Altınları üçe değil ikiye bölelim!"

Nitekim yemeklerle çuvallarla gelen arkadaşlarına saldırır, acımadan katlederler. Sonra oturup yemeği yerler.

Zehir kanlarına işler, peş peşe toprağa düşerler...

İsa Aleyhisselâm dönüşte bakar ki altınlar olduğu gibi ortada durmakta ve başında üç ceset yatmakta.

İbretle bakar ve şöyle buyururlar:

"İşte dünyanın hali…"

 

Kaynak: İmam-ı Gazâli Rahmetullahi Aleyh -İhya-ül Ulûm

Paylaşalım herkes okusun!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Yuşa Aleyhisselam’ın Okuduğu İsm-i Azam Duası