Kayıtlar

değişti etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

100 Yılda Ne Değişti?

100 Yılda Ne Değişti? Abdulhamid döneminde Osmanlı Devletini parçalamak ve iç sorunlarla boğuşturup dış siyasetten elini çektirmek için Ermeniler silahlandırıldı dağlara salındı. ABD’li tarihçi Prof. Mc Charty'in anlattığına göre Ermeni komitacılar 3 milyon civarında Müslümanı işkence ve katliamlarla öldürdü. Devlet elindeki askeri gücün neredeyse yarısını bu eşkıyaların peşine yolladı. Hatta Abdulhamid bu komitacılara göz açtırmıyor, Hamidiye alaylarının (şimdiki JÖH ve PÖH ) yaptığı seri operasyonlarlarla onlara kan kusturuyor diye bir yandan sultana "Kızıl sultan" dediler öbür yandan 1905 te bir suikast düzenlediler fakat öldüremediler. İşte o dönemin Jöntürk'ü bu dönemin Masonları kafasına muadil adamı Tevfik Fikret bu canilerin bu hain girişimleri akim kaldı diye pek hayıflandı ve şu şiiri yazdı; "Ey şanlı avcı damını (tuzağını) bihude (boşuna) kurmadın, Attın fakat yazık ki yazıklar ki vuramadın!" Şu an aslında öz be öz bir Ermeni T...

Çobanlık Yaparken Gökyüzüne Baktı Hayatı Değişti

Resim
Çobanlık Yaparken Gökyüzüne Baktı Hayatı Değişti Kastamonu'da köyünde hayvan otlatırken gökyüzünde gördüğü uçak sonrası uçak mühendisi olmayı hayal eden öğrenci, Kocaeli Üniversitesi'nde Uçak Gövde-Motor Bakım Bölümünü kazanmasının ardından aynı zamanda Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.'de de iş başı yaptı ÖSYM tarafından Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları açıklandı. Bu sonuçlara göre Kastamonu'nun Araç ilçesi Çavuşlu Köyünde ikamet eden Ahmet Bulucu, Kocaeli Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Uçak Gövde-Motor Bakım Bölümünü kazandı. Aynı zamanda Ahmet Bulucu, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. Genel Müdürü Temel Kotil ile görüşerek, stajyer mühendis olarak bu kurumda da işe başladı.

Hâkim Böyle Olmalı

Hâkim Böyle Olmalı Eski zamanlarda, bir halife kıyafetlerini değiştirip sıradan bir yolcu kılığına girmiş ve halkının halini yakından görmek için atla yaptığı yolculuk sırasında; Barsa şehrine birkaç kilometre kala, yolun kenarında yaşlı bir adam gördü. Adam hem topal ve fakirdi, hem de dileniyordu “- Sadaka! Sadaka! Allah rızası için birkaç kuruş sadaka!” Halife adama biraz para verdi. Yola devam edecekti ki, aklına bir fikir geldi. “- İhtiyar, yolculuk nereye?” diye sordu. “- Basra’ya!” diye cevap verdi adam. Halife adamı oraya kadar götürmeyi kabul etti. Atından inip yaşlı adamın hayvanın arkasına oturmasına yardım etti, sonra da Basra’ya doğru yoluna devam etti. Şehre girip de yolculuk sona erdiğinde halife topal adama seslendi: “Attan inebilirsin. Seni burada bırakıyorum.” “Attan sen in!” diye karşılık verdi dilenci. “Bu at benim!” “Ne?” diye haykırdı yolcu kılığındaki halife.  “Sefil dilenci! Seni yol kenarından alıp atıma bindirmedim mi?” Karşısın...