Dosdoğru Olabilmek
Dosdoğru Olabilmek
Yalnızca doğru insanlar,
Allah’ü tealânın rızasını kazanıp İlâhi Rahmete nail olabilirler. Yüce Rabbimiz
bizden; doğru yolu bulabilmemiz için dua etmemizi emir buyurmaktadır. Bu doğru
yol, Kur’ani ifadeyle; Sırat-i Müstekîm’dir.
Keşke bütün insanlar
doğru olabilse ne güzel olurdu… Anneler en iyi anne, babalar en iyi baba,
aileler en iyi aile olsa… Öğretmenler çocukları en güzel okutsa; çöpçüler
temizliğini en güzel yapsa, doktorlar hastalara en güzel baksa, çiftçiler en
güzel ürünleri yetiştirse, işadamları en güzel fabrikaları kursa, en güzel
malları üretse… İşçiler ve memurlar alın teriyle en güzel çalışsa; esnaflar dosdoğru
olsa… Askerler siyasete karışmasa; sadece vatanımızı savunsa, bilim adamları
sürekli bilim ve proje üretse; devlet adamları adil olsa, öğrenciler güzel
çalışsa… Kısacası doğruluk herkese yayılsa, tüm insanlar güzel insan olsalar hayat
ne tatlı olurdu!!! Dünya barış ve huzur dolardı. Yokluk ve yoksulluk ortadan
kalkardı. Hapishaneler boşalır, mahkemeler sinek avlardı. Güvenlik güçlerine iş
kalmaz, herkes mutluluktan uçardı.
Tüm insanlar helâlden
kazansa, helâle harcasa… Herkesin kazancı temiz ve som altından kıymetli
olurdu. Şimdi bizim kazandığımız para bir ayar bile değil… Sanki plastik gibi;
hiç değeri ve bereketi yok. Cebimizde eriyip gidiyor.
Bir sahabi Hz.
Peygambere: “Ya Rasûlullah bana İslâmı öyle tanıt ki, senden başka birine sorma
ihtiyacını duymayayım” deyince, Rasûlullah (Sallallahü Aleyhivesselâm) şöyle
buyurmuştur: “Allah’ü tealâya inandım de, sonra da dosdoğru ol!”
Bu hadis-i şerif bize
Cenaba-ı Hakkın varlığına birliğine iman ettikten sonra ikinci önemli hususun
doğruluk olduğunu haber vermektedir. Buradaki dosdoğru olmak, her durumda,
niyette ve işte dürüstlük ve istikamet sahibi olmaktır. O istikamet de Cenaba-ı
Hakk’ın emir ve yasaklarına riayettir.
Efendimiz (Sallallahü
Aleyhivesselâm) bir başka hadis-i şerifinde de: “Doğruluktan ayrılmayın.
Doğruluk iyilikle beraberdir ve ikisi de cennettedir.” Buyurmuştur.
Rasul-i Ekrem (Sallallahü
Aleyhivesselâm), “O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun
gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi
görendir.” (Hud Suresi: Ayet-112) ayet-i
kerimesine işaretle, “Beni Hud suresi
ihtiyarlattı.” buyurmuştur. Ayetteki “istikamet üzere dosdoğru ol” emrinin
zorluğu, yüklediği ağır sorumluluk duygusu bu hale getirdi demektir.
Bizler ne yapıyoruz? Yüksek
makamlara ve zenginliğe, doğruluktan ayrılarak hilelerle, torpillerle talip
oluyoruz. Getireceği dünyevi faydaları gözümüzde büyütüp, sonsuz bizim
olacakmış zannederek ahreti kaybediyoruz. Dünyanın en yüksek makamı ve serveti
bizim olsa ne çıkar? Çünkü dünya nimetleri geçicidir ve ahıret nimetleri
karşısında değeri sıfıra yakındır. Hâlbuki doğru yoldan talip olsak Allah’ü
tealâ emeğimizi zayi etmez, hayırlıysa muhakkad verir. Sonsuz ahıreti de
kaybetmeyiz. Ahıret sonsuzdur ve oradaki hazineler dünya mal ve makamıyla asla
kıyaslanamayacak kadar üstün ve bakidir.
Şu güzel özdeyişlere ne dersiniz?
Ok gibi doğru ol da yaydan kurtul. Çünkü her doğru okun,
yaydan fırlayacağına şüphe yoktur. (Hz. Mevlana Rahmetullahi Aleyh)
Doğru sözlünün hataları bağışlanır. Yalancılıkla tanınan
birinin doğru söylediklerine de inanılmaz. (Şeyh Sadi Şirazi)
Doğruluk, insanın kalbinin en gerçek anlatımıdır. (Konfüçyüs)
Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz. (Hz. Ali Radiyallahü
Anh)
Akıl, yalnız doğrulukta bulunur. (Goethe)
Zaman değerlidir; ama doğruluk daha değerlidir.
(Disraeli)
Doğru olan, haklı olandır. (Alexender Pope)
Yalan ölümlü, doğru ölümsüzdür. (Mary Baker Eddy)
Doğruyu konuşmak için iki kişi ister: doğru söyleyen,
doğru dinleyen! (Thoreau)
Güzellik doğruluk, doğruluk güzelliktir. (Keats)
Yalancı, doğru söylese bile kimseyi inandıramaz. (Çiçero)
Yanlışlık fare deliğinden bile geçer; doğruluk kapılardan
sığmaz. (H. W. Shaw)
Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar.
(Wendell Phillips)
Bazı insanlar dosdoğru olabiliyor... Tıpkı Hz. Ömer
(Radiyallahü Anh) gibi…
Hz. Ömer (Radiyallahü
Anh); geceleri devlet işi yaparken yaktığı devlet mumu ile şahsi işlerini asla
yapmazdı. Kendi işini göreceği zaman parasını cebinden verdiği mumu yakardı.
Vazifesine o kadar titiz ve sorumluluk duygusu o kadar yüksek idi ki… “Fırat
kenarında bir oğlak kaybolsa benden sorarlar diye korkardı”.
Müslüman halkımızın ve
tüm dünyanın geleceği; dürüst, bilgi ve teknoloji ile donanımlı insanların
yetişmesine bağlıdır.
"İnsana sadakat yaraşır, görse de ikrah,
Yardımcısıdır doğruların Hz. Allah" Ziya Paşa.
Sevgiyle kalın.
Yaşar
AKKAŞ
Yasal Uyarı: “Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.”
Yasal Uyarı: “Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.”
Yorumlar
Yorum Gönder