Azrail Aleyhisselâm’ın Can Alıcı Melek Olarak Görevlendirilmesi


Azrail Aleyhisselâm’ın Ölüm Meleği Seçilmesi, Kıyamet ve Azrail Aleyhisselâm

“Külli nefsin zâikatü’l-mevt”, yani “Her nefis ölümü tadacaktır.”  diyor Allah’ü Teâlâ. Melekler bunun üzerine Allah’ü Teâlâ’ya “Bizler basit ruhlar değiliz, doğrusu biz ancak halis ruhlarız” dediğinde Allah’ü Teâlâ onlara “Yeryüzünde bulunan her canlı yok olacak” diyor. Melekler “ Bizler yeryüzünde bulunmuyoruz, doğrusu biz ancak semada bulunuruz” dediklerinde Allah’ü Teâlâ tekrar cevap veriyor “O’nun zâtından başka her şey yok olacaktır. Hüküm O’nundur ve siz ancak O’na döndürüleceksiniz.” Melekler bunun üzerine secdeye kapanıp dediler ki “Ebedi ve Tek olan Allah’ü Teâlâ’yı tesbih ederiz.”

Hz. İsrafil Sur’unu öttürmeye yaklaşırken ve Kıyamet günü gelip çattığında Allah’ü Teâlâ resulü  “Allah’ü Teâlâ hazretleri ipekten daha yumuşak bir rüzgârı Yemen’den gönderir. Bu rüzgâr, kalbinde zerre miktar iman bulunan hiç kimseyi hariç tutmadan hepsinin ruhunu kabzeder.” diyor çünkü “Kıyamet Sadece, Şerir insanların üzerine kopacaktır” diyor.
Allah’ü Teâlâ İsrafil’e Sur’unu üflemesi için emir verdiğinde o gün Allah’ü Teâlâ’nın dilediği kimseler hariç yer ve gök titreyecektir. O gün orada olanları tek bir cümle ile Peygamber efendimiz Sallallah’ü Aleyhi Vesellem’in ağzından söylemek gerekirse. “Çocuğu olan Anneler çocuğunu unutacaktır”. Düşünün anne kucağındaki bebeği atacak kadar büyük bir felaket belirecektir. Allah’ü Teâlâ merhametini 100 parçaya ayırdı ve 1 parçasını şu anda yaşadığımız tüm canlılara verirken 99 merhametini ise kıyamet gününe saklıyor.
Bu kıyametten sonra dünya 40 yıl boyunca yüzeyinde hiç bir yaşam formu olmaksızın viran bir halde kalacak. Allah’ü Teâlâ’dan başka herkes toprağın altında kalacak. Allah’ü Teâlâ Resulüne Ayette diyor ki “Resulüm! Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak” ve “Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksiniz” diye buyuruyor. Anlayacağınız dünya tamamen bir düzlük haline getirilecektir. Sonra Allah’ü Teâlâ Azrail Aleyhisselâm’ı yanına çağıracak ve “Ey Azrail yaratılanlar arasında kim hayatta kaldı?” diye soracak. Azrail Aleyhisselâm bunun üzerine İnsanların öldüğünü, Cinlerin öldüğünü, Meleklerin öldüğünü, İnsanların öldüğünü, yerde ve gökte yaşayan ne varsa öldüğünü söyleyecektir. Allah’ü Teâlâ tekrar soracak “Ey Azrail yarattıklarım arasında kimler hayatta kaldı” Azrail cevap verecek “Cebrail, Mikail, İsrafil ve karşında duran kulun dışında kimse kalmadı” Allah’ü Teâlâ emredecek “Cebrail’in ruhunu kabzet ey ölüm meleği” bunun üzerine Azrail, Cebrail’in ruhunu kabzedecek ve Allah’ü Teâlâ’nın huzuruna çıkacak. Allah’ü Teâlâ o’na Mikail’in ve İsrafil’in de ruhunu kabzetmesini söyleyecek. Azrail bu emri de yerine getirdiğinde Allah’ü Teâlâ’nın karşısına çıkacak…

Allah’ü Teâlâ Cebrail’i yeryüzüne gönderiyor ve bir parça toprak getirmesi istiyor. Cebrail Aleyhisselâm da yeryüzünden toprak almak isteyince, yeryüzü toprağının alınmaması için Allah’ü Teâlâ’ya sığınıyor. Bunun üzerine Cebrail merhamet edip toprağa dokunmuyor ve Allah’ü Teâlâ’nın huzuruna çıkıyor. Ardından Allah’ü Teâlâ Mikail Aleyhisselâm’ı gönderiyor ve yeryüzü yine Allah’ü Teâlâ’ya sığınınca Mikail de merhamet edip almadan çıkıyor. Allah’ü Teâlâ İsrafil Aleyhisselâm’ı gönderdiğinde aynı şey İsrafil’in de başına geliyor ve merhamet edip almadan dönüyor. Bunun üzerine Allah’ü Teâlâ Azrail’i gönderiyor. Toprak kendisine dokunmaması için Allah’ü Teâlâ’ya sığınıyor fakat Azrail Aleyhisselâm buna kulak asmayıp bir parça toprağı Allah’ü Teâlâ’ya götürüyor.
Allah’ü Teâlâ, Azrail Aleyhisselâm’a:
– Yer, senden çekinmedi mi? Diye sormuş. Azrail Aleyhisselâm da:
– Evet, çekindi, demiş. Sonra yüce Allah’ü Teâlâ:
– Arkadaşlarının ona merhamet ettikleri gibi sen de yere merhamet edeydin, buyurmuş. Azrail de:
– Ya Rab! Sana itaat etmem, ona merhamet etmemden bana daha lüzumludur, demiş. Bunun üzerine Allah’ü Teâlâ:
– Artık git. Sen ölüm meleğisin. Onların canlarını almak üzere seni vazifeli kıldım, buyurunca Azrail ağlamaya başlamış. Sonra Allah’ü Teâlâ:
– Seni ağlatan nedir? Diye sormuş. Azrail de:
– Ey rabbim! Şüphesiz ki, sen bu halktan peygamberler, temiz evliyalar ve resuller yaratacaksın ve muhakkak ki sen, kendilerine ölümden daha kötü, daha fena bir şey olmayan bir ahali yaratacaksın. Sonra onlar beni tanıdıkları zaman bana öfkelenerek bana sövüp sayacaklar, demiş. Yüce Allah’ü Teâlâ da:
– Ben ölüm için hastalıklar, sebepler ve ağrılar yaratacağım ki, onlar bu ağrı ve sancılardan dolayı seni hatırlamayacaklar bile, buyurmuş… (Hadis)

Kaynak: Ölüm, kıyamet, ahiret ve ahir zaman alametleri. (İmam Şa’rani)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis