Teknoloji Yoktu Ama İnsanlık Çoktu
Teknoloji Yoktu Ama İnsanlık Çoktu
Eskiden herkes birbirinin derdine ortak
olur, akrabalık ve komşuluk ilişkileri hiçbir şekilde kesilmezdi. Köyler bu
kadar terk edilmez, gurbete giden olsa da sonradan mutlaka köyüne dönerdi. O
zamanlar köylerde evlerimizde teknoloji ve getirdikleri yoktu ama aile hayatı
vardı büyük vardı küçük vardı, sohbet, sevgi, muhabbet vardı, huzur vardı.
Sonra dede ve nineler ölünce anne babalar yalnız kalmaya başladı. Evlâtlar
çocuklar yavaş yavaş köyü yurdu terk edip gurbete gitmeye başladılar.
Köyler evler terk edilmeye başlandı. Benim
memleketteki evimin şimdi kapıları kilitli,
“Ne zaman bir insan gelip de açacak?” diye
bekliyor.
Bir zamanlar biz o evde on kişi bir arada
kalıyorduk. Şimdi bâzı yazlar gidip birkaç gün kalıyor, sonra yine kapıları
kapatıyor odaları yalnızlığa terk ediyoruz. Her gidişimde balkonda oturur
büyüklerimi ve yaşadığım çocukluk hatıralarımı yâd ederken ağlamaktan, gözyaşı
dökmekten kendimi alamıyorum...
Yaz aylarında uzaklarda olanlar
memleketlerine geliyor, bâzı ufak tefek şeyler ekip biçiyor veya tatilini
köylerde ve yaylalarda geçiriyor. Oraları baba ocağını şenlendiriyor sonra kışa
doğru yine şehirlere dönüyorlar. Köyler yine boşalıyor. Evler, yine kapıları
kilitlenerek sâhipsizliğe terk ediliyor...
Bu sadece bizim köyümüzde değil memleketimizin
hemen çoğu köylerinde artık hep böyledir. Kışın köylerdeki insanlar şehirdeki
bir yakınının yanına giderek köylerini ve evlerini terk ediyorlar... Eskiden
insanlar köylerine özellikle toprağa bağlıydı. Köyde yaşayan nüfus % 80’di.
Şehirlerden daha fazla olmasına rağmen şimdi tam tersi şehirlerin nüfusu arttı
köylerin nüfusu iyice azaldı. Bilhassa kışın artık köylerde kimseler yok desek
mübalağa etmiş olmayız. Şimdi bile köyümüzdeki yazın 50-60 olan hane sayısı
kışın 10-15 haneye kadar düşüyor. Köyler garip, evler mahzun, kapıları
kilitli...
Ünal
Bolat TÜRKİYE GAZETESİ 14.06.2017
Yorumlar
Yorum Gönder