Hz. Fatıma Radiyallahü Anha Neden Gece Defnedilmek İstedi?
Hz.
Fatıma Radiyallahü Anha Neden Gece Defnedilmek İstedi?
Peygamberimiz’in
Sallallahü Aleyhi Vesellem vefatından sonra, Hz. Fatıma Radiyallahü Anha,
ahiret hazırlığını daha ciddi bir şekilde yapmaya başlamıştı. O her
haliyle “Yolcu!” olduğunu belli ediyor ve hazırlığını ebedî
âleme göre yapıyordu.
Peygamber
Efendimiz’in Sallallahü Aleyhi Vesellem vefatının üzerinden altı ay geçmişti ki
Hz. Fatıma Radiyallahü Anha validemiz hastalandı.
Halife Hz. Ebû
Bekir’in Radiyallahü Anh’ın hanımı, büyük sahabe Hz. Esmâ Radiyallahü Anha
ziyaretine gelmişti. Konuşurlarken Hz. Fâtıma Radiyallahü Anha annemiz
günlerdir kalbini huzursuz eden bir hususu açmak istedi.
Hz. Esmâ Radiyallahü
Anha;
“Ya
Fâtıma, seni üzen şey nedir, söyle de Ebû Bekir Radiyallahü Anh’ı haberdar
edeyim, bir çare bulsun!” dedi.
O iffet ve fazilet timsali, o hayâ
örneği, o nezahet membaı Hz. Fatıma Radiyallahü Anha’nın son demlerinde kalbini
dilhûn eden şey elbette mühimdi. Bakınız o peygamber neslinin son çiçeği ne
istiyordu:
“Ya Esma,
beni günlerdir düşündüren şey, vefatımdan sonra üzerine konarak götürüleceğim
tabutun şeklidir. Çünkü bu tabutlar dümdüz tahtadan ibarettir. Bu tabuta konan
cesede, bir kilim örtülmekte ise de, cesede yapışan örtü mevtanın vücudunu
belli ediyor. Cesedi görenler iriliğini, ufaklığını anlıyorlar. Benim cesedimin
de namahreme böyle görülmesini istemiyorum. Kalbimi huzursuz eden, şimdiden
üzüntüsünü çektiğim şey budur!”
Hz. Fatıma
Radiyallahü Anha validemizdeki hassasiyete bakınız ki, vefatından sonraki
durumu düşünmektedir. Zaten kefenlenmesine, kefenin üzerine kilim örtülmesine
rağmen, o vücudunun ana yapısının belli olmasından rahatsızlık duymaktadır.
(Hayâsızca açılıp
saçılan şimdiki kadınların vay haline!!!)
Hz. Esma
Radiyallahü Anha, Hz. Fâtıma’nın bu problemine şu çözümü getirmişti:
“Yâ Fâtıma,
biz Habeşistan’a hicret ettiğimizde, onların cenazelerini taşıdıkları tabutları
gördüm. Dümdüz tahtaların üzerine çatı yapıp, bu çatının üzerine de hasır
örtüyorlar ve böylece tabutun içinde bulunan cesedi başkaları görmüyor.”
Hz. Esma Radiyallahü
Anha, böyle dedikten sonra, eline aldığı ince hurma dallarının iki ucunu yere
saplayıp, ortasını yukarı doğru kamburlaştırarak,
“İşte böyle yapıyorlar.” diye tabutun şeklini de gösterdi.
Hz. Fâtıma
Radiyallahü Anha sevinmişti.
Şöyle dedi:
“Bunu çok
beğendim, vasiyet ediyorum, beni taşıyacağınız tabutu böyle yapın ve kefene
sarılı cesedimi, bakanların nazarından gizli tutun”.
Hz. Esma
Radiyallahü Anha’ya su kaynatmasını ister ve gusül abdesti alır. Temiz
kıyafetlerini giyer ve yatağını odanın tam ortasına yaptırır.
Hz. Esma’ya
sessizce;
“Ben şimdi
öleceğim, beni hiç kimse açmasın ve gasil etmesin. Vasiyetimdir beni kabre gece
yerleştirin!” der.
Çocuklarını
yanına ister ve onlara;
“Sizleri
şerefli bir babaya teslim ediyorum!” der.
Yaşları
küçüktür, çocukları ne olduğunu anlayamazlar, onları odadan çıkarttırır. Sağ
tarafı üzerine yan bir şekilde elini yüzünün altına koyar. Hz. Esma Radiyallahü
Anha O’nun dinlendiğini zanneder.
Biraz sonra Hz.
Fatıma Radiyallahü Anha annemize seslenir ama cevap yoktur. Yanına gelir ve
Resulûllah’ın Sallallahü Aleyhi Vesellem vefatından sonra ilk defa bu mübarek
yüzde hafif bir tebessüm ve buğulu gözlerinde donuk bir bakış görür. Ruhunu
teslim ettiğini anlar, ağlayarak O’nu öper, koklar ve:
“Resulûllah’ın
Sallallahü Aleyhi Vesellem narin çiçeği işte babana kavuştun. Resulûllah’a
Sallallahü Aleyhi Vesellem benden selâm söyle!” der ve dışarı çıkar.
Kapıda Hz. Ali
Ali Radiyallahü Anh vardır, Hz. Esma Ali Radiyallahü Anha’yı üzgün görünce
sorar;
"Ne
oldu?"
Esma
Radiyallahü Anha hıçkırıklar içinde:
“Resûlullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem’in son çiçeği de soldu. Babacığına kavuştu!” der.
Hz. Ali
Radiyallahü Anh içeri girer, odanın ortasında bir nur yumağı yatmaktadır. Hz.
Ali Radiyallahü Anha üzgün ve yıkılmış bir şekilde eşinin yanına varır ve;
“Seni ne
kadar çok sevmiştim!” der ve biricik eşinin güzel gözlerini kapatır.
Hz. Fatıma
Radiyallahü Anha annemiz geride dört nur çekirdeği bırakmıştır.
Annemiz’in
cenaze namazını, Hz. Abbâs Radiyallahü Anh veya zevci Hz. Ali Radiyallahü
Anh’ın kıldırdığı rivayet edilmektedir. İslâm’da tabuta konarak kabre götürülen
ilk kadın cenazesi, Hz. Fâtıma Radiyallahü Anha’nın mübarek naaşı olmuştur.
O, vasiyeti
üzerine gece defnedilmiştir. Medineliler vefatı ancak sabah öğrenmişlerdi.
Medine ağlıyor, Medineliler çok üzgün ve hüzünlü.
O’nun kabrinin
Baki’ül-Garkad (Cennet'ül Baki) Kabristanı’nda ya da Akîl b. Ebû Tâlib’in
evinin köşesinde olduğu bildirilmektedir. Hz. Abbas Radiyallahü Anh’ın
türbesinin içinde olduğu da rivayetler arasındadır.
Allah’ü Teâlâ Fatıma
Annemize sonsuz rahmetiyle rahmet eylesin! Bütün Müslüman hanımlarımızı da o’nun
eşsiz hayâ ve ahlâkından nasiptar eylesin! Âmîn! Allahümme Âmîn!
(Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder