Kayıtlar

Ümmetim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Şu 15. Haslet İşlendiği Zaman Ümmetim Belâya Maruz Kalır

  Şu 15. Haslet İşlendiği Zaman Ümmetim Belâya Maruz Kalır   حدثنا ‏ ‏صالح بن عبد الله الترمذي ‏ ‏حدثنا ‏ ‏الفرج بن فضالة أبو فضالة الشامي ‏ ‏عن ‏ ‏يحيى بن سعيد ‏ ‏عن ‏ ‏محمد بن عمرو بن علي ‏ ‏عن ‏ ‏علي بن أبي طالب ‏ ‏قال: قال رسول الله ‏ ‏ ﷺ ‏ ‏إذا فعلت أمتي خمس عشرة خصلة حل بها البلاء فقيل وما هن يا رسول الله قال إذا كان المغنم ‏ ‏دولا ‏ ‏والأمانة مغنما والزكاة ‏ ‏مغرما ‏ ‏وأطاع الرجل زوجته ‏ ‏وعق ‏ ‏أمه ‏ ‏وبر ‏ ‏صديقه ‏ ‏وجفا ‏ ‏أباه وارتفعت الأصوات في المساجد وكان زعيم القوم أرذلهم وأكرم الرجل مخافة شره وشربت الخمور ولبس الحرير واتخذت ‏ ‏القينات ‏ ‏والمعازف ولعن آخر هذه الأمة أولها ‏ ‏فليرتقبوا ‏ ‏عند ذلك ريحا حمراء أو خسفا ‏ ‏ومسخا . Hz. Ali Radiyallahü Anh anlatıyor: Rasûlullah Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem bir gün: “Ümmetim on beş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belâlar iner!” buyurdu. Yanındakiler: “Ey Allah’ın Rasûlü! Bunlar nelerdir?” diye sordular. Rasûlullah Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu ki:   01.  Ganimet (ya...

Yarabbi Ümmetim Ümmetim!

Yarabbi Ümmetim Ümmetim! Hayatı boyunca "Ümmetî! Ümmetî!" diyen, sıkıntı, keder ve ıstıraplarını herkesten derince vicdanında duyan Allah Resûlü Sallallahü Aleyhi Vesellem, ümmetinin dünya ve ahirette takılıp yollarda kalmaması; en önemlisi de cehennem azabına düşmemesi için çırpınıp durmuş, dua edip Allah’a yalvarmıştır. Ümmetinin ebedi helake götürecek yollara makas gibi kollarını gererek çıkmaz sokak diyen Allah Resûlü, her fırsatta Yüce Mevla’dan ümmetinin affını, ahiret saadetini istemişti. İşte bir gece sabaha kadar, Hazreti İbrahim'in duası olan,   “Ya Rabbî! Doğrusu onlar (putlar) insanların çoğunu saptırdılar. Artık bundan sonra kim bana tâbi olursa, o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, o da Senin merhametine kalmıştır, şüphesiz Sen Gafûrsun, Rahîmsin.” (İbrahim, 14/36) mealindeki ayet ile Hazreti İsa'nın duası olan, “Ya Rabbî! Eğer onları cezalandırırsan, şüphe yok ki onlar Sen'in kullarındır. Onları affedersen, Aziz ü Hakîm (üstün kudret, ...