Nefsini İyi İdâre Edebilen Akıllıdır
Nefsini İyi İdâre Edebilen Akıllıdır
Ebû Zeyd Abdurrahman Meczûb Rahmetullahi Aleyh hazretleri
evliyanın meşhurlarındandır. 909 (m. 1504)’de Fas'ın Atlantik sahilinde
Aynü’l-fitr köyünde doğdu. 922'de (1516) Miknâs’da vefat etti. Hikmetli sözleri
vardır. Buyurdu ki:
·
Kalb
temiz olursa, dilden güzel sözler meydana çıkar. Çünkü kalbin mahsûlü, dilin
sermâyesidir.
·
Dünyâ
öyle bir topraktır ki, üzerindekini kendi besler, büyütür ve yine onları
kendisi yer. İbret ile bakıldığında, yerde halı gibi serili olan bu toprakta,
bizden önce gelip yaşayanların hep uzvlarının olduğu görülür. Aslında
bastığımız, toprak değil, önce yaşayanların yüzleri, yanakları ve diğer
âzâlarıdır. İşte dünyânın aslı budur. Bunu bilip, ona göre hareket etmek
lâzımdır.
·
Hikmetin
başı Allah korkusudur.
·
Bir
kimsede benlikten eser bulunduğu müddetçe, kemâl (olgunluk) mertebesine
çıkamaz.
·
Kendisinden
daha fazla ilmi olan bir kimseyi görüp de, ondan, kibir ve gurûrundan dolayı
istifâdeye çalışmayan kimse, en büyük câhildir.
·
Eserlerin
en makbûlü, aklen yüksek, naklen sahih (doğru), halkın din ve dünyâsına faydalı
olanıdır.
·
Az
bir edebe sahip olmak, edebe aykırı olmayan ilim ve amelden efdaldir. Kendi
nefsini iyi idâre edebilen akıllıdır.
·
Nefsini
idâre edemeyen ve insanlara güzel muâmeleden gâfil olan câhildir. Biriniz,
hayır ile ilgili bir şey öğrenirse, onu insanlara öğretmeli ki, faydasına
kavuşulsun, öğretme çoğaldıkça, kişiye faydası daha da fazlalaşır.
·
Bir
kardeş ki dünyâda faydalı olamıyorsa, âhirette hiç faydalı olamaz.
·
Her
gece semâdan çeşitli ihsânlar yağar. Fakat bu ihsânlar, uyanık ve ayık olanlara
dağıtılır.
·
Rızkın
ne ise, ona kavuşursun, hiç üzülme. Hırsa da kapılma. Çünkü hırslı olan kimse
aradığını kolay kolay bulamaz.
·
Kul,
kanâat sahibi olduğu zaman hürdür, ihtirâsa kapıldığında köle sayılır.
Kalbinden tamâhı çıkar ki, ayaklarındaki zincir çözülsün.
·
Kıyâmet
gününe hazırlan, çünkü gidişin Allahü Teâlâ’yadır.
·
Dünyâ
yanî Allahü Teâlâ’için olmayan şeyler alçaktır. Onu sevmek hatâdır. Bir anlık
olan dünyâda ibâdet etmeye bak.
·
Dünyâyı
isteyen aldanır, âhireti isteyen mesrûr olur.
·
Dünyâ
hatâların kaynağıdır. Âhiret ise, Allahü Teâlâ’nın mükâfatları dağıtma yeridir.
·
Dünyâ
cefâ yeri, âhiret sefâ âlemidir. Takvânın temeli, dünyâyı bırakmaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder