Namazın hesabını veren kurtulur." Manasında Bir Hadis Var Mıdır, Nasıl Anlamalıyız?
"Namazın hesabını veren kurtulur." Manasında Bir Hadis Var Mıdır, Nasıl Anlamalıyız?
Cevap:
Değerli kardeşimiz,
Konuyla ilgili bir Hadis-i
Şerif’in meali şöyledir:
"Kıyamet
gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün
olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve
zararlı çıkar. Şayet farzlarından bir şey noksan çıkarsa, Azîz ve Celîl olan
Rabb'i: 'Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız?' der. Farzların eksiği
nafilelerle tamamlanır. Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba
çekilir." (Tirmizî, Mevâkît 188; bk. Ebû Dâvûd, Salât 149; Nesâî, Salât 9;
İbni Mâce, İkâmet 202)
Hesap gününde
insanın, ilk önce namazdan sorguya çekilmesi, namazın ibadetler arasındaki
önemini göstermektedir. Esasen günde beş defa insanın, Mevlânın huzuruna
çıkmasına vesile olan bir ibadetle hiçbir şeyin mukayese edilemeyeceği açıktır.
Resûl-i Ekrem
Efendimiz (asm)'in nitelemesiyle ifade edecek olursak, namaz müminin mi'racı
(Süyûtî, Şerhu İbn-i Mâce, 1/313) olan bir ibadettir. Kişinin salâh ve felâhının,
hayatının diğer alanlarında nasıl bir insan olduğunun göstergesi kabul
edilebilir. Çünkü şuuruna varılarak kılınan namaz, insanı her türlü çirkinlik
ve kötülüklerden alıkoyar. (Ankebut, 29/45) Her gün beş vakit namaz kılan
insan, maddî ve mânevî temizliği şahsında toplamış olur.
Hayatını bu şuur ve
bilinç içinde geçirerek namazlarını hakkıyla yerine getiren bir müminin, namaz
hesabını kolay vermesi, diğer hesapları da kolay vereceği anlaşılmaktadır.
Çünkü hayatını namaz şuuru ve bilinciyle geçiren bir mümin, hayatın bütün
noktalarında hassas olacak ve her gün an az beş defa huzuruna durduğu Rabbinin
rızasına uygun bir hayat sürecektir.
Diğer taraftan
namaz, Allah'ın hakkı olan ve kişinin sadece Allah'a karşı sorumluluk
duygusuyla yerine getirdiği bir farzdır. Fakat bu farzın Allah katında makbul
olması için yerine getirmemiz gereken birçok vazife vardır. Bunların arasında
kul haklarına riayet önemli bir yer işgal eder.
Kulun önce Allah'a
karşı görev ve sorumluluklarından hesaba çekilmesinin sebebi, üzerinde bulunan
kul haklarının bunlardan ödenecek olmasındandır diyebiliriz.
Buna göre, namaz
ibadetini hakkıyla yerine getirip bunun hesabını kolay veren bir kişinin, diğer
ibadetlerin hesabını da kolay vereceği anlaşılıyor. Yoksa namaz hesabını verenini
diğer ibadetlerden hesaba çekilmeyeceği anlamı yoktur.
Nitekim hadiste
geçen “Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir.” ifadesi, her
şeyin hesabının sorulacağını açıkça göstermektedir. Demek ki, zekât, oruç, hac
gibi diğer farzların da hesabı sorulacak ve noksanlık varsa, nafile olarak
verilen sadaka, tutulan oruç ve yapılan hac ile tamir edilerek telafi
edilecektir. Allah'ın lütfu ve ihsanı geniştir.
Bu hadis, farzları
eksiksiz yerine getirmekle birlikte nâfile ibadetlere devam etmenin ne kadar
önemli olduğunu da ortaya koymaktadır. Nâfileler bütün ibadetlerimizle ilgili
olabilir. Nâfile namaz, nâfile oruç, nâfile hac, nâfile zekât yani farz olanın
dışında verilen sadakaların hepsi ve daha birçok hayır bu sınıfa girer. Burada
anılan nâfilelerle namazdaki huşûun, kişinin zikirleri ve dualarının
kastedildiğini söyleyenler de olmuştur. Çünkü bunların her biri, Allah katında
ecri ve sevabı olan ameller cinsindendir.
Özetle:
·
Kişinin
Allah katında hesaba çekileceği ilk ameller, hukûkullah dediğimiz, hesabı
sadece Allah'a ait olan ibadet ve tâatlerimizdir.
·
Hukûkullahtan
hesabı ilk sorulacak amel, beş vakit farz namazdır.
·
Farz
namazların noksanlıkları nâfile ibadetlerle tamamlanır.
·
Nâfile
ibadetlere devam etmek, dünya ve âhirette mü'minin yararınadır.
·
İnsanlar,
kıyamet gününde bütün yaptıklarından hesaba çekilecektir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Yorumlar
Yorum Gönder