Abdülhâlık-ı Gucdüvânî Hazretlerinin Hikmetli Sözlerinden Bazıları
Abdülhâlık-ı Gucdüvânî Hazretlerinin Hikmetli Sözlerinden Bazıları
Hâce Hazretleri, namazda huşû ile alâkalı bir suâle
şöyle cevap vermiştir:
·
“(Kâmil
mânâda) namaz kılan kişiyi öyle bir havf ve haşyet bürür ki, kendisine ok
atsalar bile bir söz söylemez.”[1]
·
“Dâimâ
dînin emir ve yasaklarına uymak, ayağı şerîat ve istikâmet seccâdesine koymak,
azîmet ve sünnet ile amel etmek, ruhsat ve bid’atlerden kaçınmak gerekir.
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in sözlerini rehber edinmek,
hadis ve sahâbe sözlerini öğrenmek gerekir.”[2]
(Burada kastedilen
ruhsatlar; mestler üzerine meshetmek, yolculukta namazı kısaltmak gibi Cenâb-ı
Hakk’ın kullarına kolaylık için koyduğu şer’î hükümler değildir. Zira Efendimiz
-sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır):
·
“Allah
Teâlâ, yasak ettiği şeylerin yapılmasından hoşlanmadığı gibi, verdiği
ruhsatların kullanılmasını da sever.” (Ahmed, II, 108)
·
Burada
uzak durulması tavsiye edilen ruhsatlar; kendini mübah olan lezzetlere
kaptırmak, gülme ve mizah hususunda aşırıya kaçmak, gaflete dalmak, devamlı tok
durmak gibi şeylerdir.[3]
·
“Gâfil
insanlarla sohbet etmekten, aslandan kaçar gibi kaç!”
·
“Bil
ki, yolun başı tevbedir. Tevbenin mânâsı, Allâh’ın râzı olmayacağı her türlü
söz ve fiilden el çekmektir.”[4]
·
“Her
zaman abdestli olmak, bu yolun zarurî edeplerindendir. Abdest aldıktan sonra,
kerahat vakti değilse, iki rekât «Şükr-i vudû: Abdest için şükür» namazı kılmak
da diğer bir edeptir.”[5]
[1] akāmât-ı Abdülhâlık-ı Gucdüvânî ve Ârif-i
Rîvgerî, s. 9; Bedreddîn Sirhindî, Hazarâtü’l-Kuds, I, vr. 81b-82a.
[2] Pârsâ, Kudsiyye, s. 8-9; Muhammed Kādî,
Silsiletü’l-Ârifîn, vr. 44a-b.
[3] Kürdî, Tenvîru’l-Kulûb, s. 562.
[4] Ez-Güftâr-ı Hâce Abdülhâlık-ı Gucdüvânî, Taşkent
Şarkiyat Enstitüsü Kütüphanesi, nr. 1494, vr. 125b-137a. Bu eser, Mahmud
Hasanov tarafından kısaltılarak Özbek Türkçesi’ne çevrilmiştir: Hâce-i Cehân
Hâce Abdülhâlık Gicdüvânî, Taşkent 1994, s. 26-34.
[5] Mahmud Hasanov, Hâce-i Cehân Hâce Abdülhâlık
Gicdüvânî.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altın Silsile, Erkam
Yayınları
Yorumlar
Yorum Gönder