Kalp Temizliği Nasıl Olur?
Kalp Temizliği Nasıl Olur?
İnsanda
iki türlü kalp vardır.
Birincisi,
bildiğimiz, göğsümüzdeki et parçasıdır. Buna (Yürek) diyoruz.
İkincisi,
bu et parçasında bulunan bir kuvvettir. Buna (Gönül) diyoruz.
Biz,
kalp deyince, bu gönlü bildireceğiz. İnanmak ve inanmamak, muhabbet ve
düşmanlık bu kalpte olur. İnsanın azaları bu kalbin emrindedir.
Temiz
kalbin sâhibi akla uyar, hep iyi işler yapar. Kalbi bozuk, hasta olan, nefse
uyar, hep zararlı işler yapar. İhlas ile yapılan ibâdetler, bilhassa namaz
kılmak, kalbi temizler.
Allahü
Teâlâ, kalbi bozan, hasta yapan şeyleri haram etmiştir. Günah işleyenin kalbi
hasta olur. Günahın büyüklüğüne göre, hastalık hafif veya ağır olur. Kalp hasta
olunca, ibâdet yapmak güç olur.
Kalp
hastalığının birinci ilacı, tövbe ve istiğfardır. Tövbenin kabul olması için,
günahı terk etmek ve ibâdet yapmak lâzımdır.
Kalp
hastalığının ilacı olan tövbenin kabul olması için, en faydalı ibâdet, namaz
kılmaktır. Her gün bir kere namaz kılmak, çok kolaydır. Her gün 5 kere namaz
kılmak, kalbi hasta olanlara güç gelir. Hâlbuki namaz çok kılınırsa, kalpte
Allah sevgisi hâsıl olur. Allah sevgisi zamanla kalbi doldurur.
Saadetlerin
en büyüğü, kalbe Allah sevgisini yerleştirmektir. [Dünya işleri ile
uğraşanların ve geçici olan dünya nimetlerine ve lezzetlerine kavuşmayı
düşünenlerin kalplerinde Allah sevgisi kalmaz. İnsanı bu felaketten kurtaran en
kuvvetli ilaç, “Kelime-İ Tevhid” okumaktır. Bunun için, Allahü Teâlâ,
sonsuz merhametinden dolayı, her gün bir vakit değil, 5 vakit namaz kılmayı
emir buyurmuştur. Allahü Teâlâ’nın bu emri, insanlara sıkıntı vermek için
değil, onları kalp hastalığından kurtarmak içindir.]
Namaz
dinin temelidir. Namaz kılanın dini sağlam olur.
Namaz
kılmayanın dini yıkılır, yok olur.
Osmanlılar
zamanında gençler, dinlerini ve vatan sevgisini öğrenmek için, bir âlimin, bir
velînin etrafına toplanırlardı. Büyük âlimlerin gösterdiği yola (Tarîkat)
denildi. Tarîkatlar etrafa yayıldı. Müslümanlar ve vatan sevgisini öğrenen
gençler, çoğaldı. Hükümetleri ele geçiren masonlar, bu hâli görünce,
tarîkatlara dinsiz, soysuz kimseleri karıştırdılar. Hakiki Müslümanlar azalıp,
kalmayınca, tarîkatlar, dinsizlerin, ahlaksızların elinde kaldı.
(Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder