Sabah Namazına Aşkla, Şevkle Kalkacaksın, Üşene Üşene Değil…

Sabah Namazına Aşkla, Şevkle Kalkacaksın, Üşene Üşene Değil…

 

Namaz Allah'ü Teâlâ’ya olan derin sevgimizi gösterdiğimiz nefis bir ibadettir, çok büyük bir nimettir.

Bakıyorum da insanlar Allah’ü Teâlâ’dan istemekten biran olsun bıkmıyor, sürekli kendilerine nimet yağdırılsın istiyorlar. Allah’ü Teâlâ da insanlara karşı o kadar şefkatli ve merhametli ki hiç durmadan ne isterlerse veriyor. Herkes sabah kahvaltıda, öğlen yemeğinde, akşam yemeğinde çeşit çeşit yiyeceklerin olduğu sofralara oturuyor. Allah’ü Teâlâ herkesi besliyor, sağlık veriyor, sıhhat veriyor. Her gün uykularından kaldırarak hepsine tekrar can bağışlıyor. Herkes Allah’ın dilemesi ile nefes alıp veriyor. Allah’ü Teâlâ aldıkları nefesi bir kesse insan o saniye bulunduğu yere yığılır. İçtiği suyu kesse iki gün dayanamaz. Her saniye atan kalbini durdursa tek bir adım bile atamaz. İnsan o kadar aciz işte, o kadar Allah’ü Teâlâ’ya muhtaç.

Allah’ın bunca lütfuna karşılık insan namaz kılmaya dahi üşeniyor, kendisine Allah’ü Teâlâ’dan kesintisiz nimet yağsın, bu nimetler bir gün, bir saat bile durmasın istiyor. İstediği bir şey olmadığında hemen feryadı basıyor. Ama sabah namaz kılmaya geldiğinde bu kadar güzel bir ibadeti yapmaya çok üşeniyor. Ya da yatağından kalkmaya hiç yanaşmıyor. Tarifi gerçekten zor, çok büyük bir nankörlük, çok büyük bir samimiyetsizlik bu. Burada Allah’ü Teâlâ’ya karşı yapılan, insanın asla kendisini temize çıkaramayacağı çok büyük bir nankörlük var. Nasıl olurda insan kendisine böyle büyük bir ahlaksızlığı yedirebilir? Özellikle dindar olduğunu söyleyen, samimi olduğunu söyleyen bir insan hangi vicdanla, hangi kalple namaza üşene üşene, öfleye öfleye kalkar?  Böyle samimiyetsiz bir ruhla kıldığı namazın nasıl kabul olacağını düşünür?

Namaz kılmayan, ya da namaza isteksizce kalkan, insanlara gösteriş için namaz kılan bir insan hiçbir şekilde samimi değildir. Allah’ü Teâlâ da onun bu nankörlüğüne şahittir.

Samimi mümin için ise namaz çok sevdiğimiz Rabbimiz ile buluşma vaktidir, ona şükrümüzü en güzel şekilde gösterme yolumuzdur. İnsan Allah’ü Teâlâ’ya olan derin sevgisinden dolayı başını büyük bir şevkle ve istekle secdeye götürür. Rabbini en güzel sözcüklerle tesbih eder ve samimi bir kalple ona yönelir.

Namaza üşenerek kalkan insanlar hiç “ben çok samimiyim, çok iyi kalpliyim, çok dindarım” diye kendilerini kandırmasınlar. Namaza üşenerek kalkmak münafık alametidir, bunu da sakın unutmasınlar…

Gerçek şu ki, münafıklar (sözde), Allah’ü Teâlâ’yı aldatmaktadırlar. Oysa O, onları aldatandır. Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ü Teâlâ’yı ancak çok az anarlar. (Nisa Sûresi, 142)

 

Alıntı Kaynağı: erkanarkutyaziyor.wordpress.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis