Bosna’da Bir Köyde Türkleri Bekleyen Teyzenin Hikâyesi

Bosna’da Bir Köyde Türkleri Bekleyen Teyzenin Hikâyesi

Tufan Gündüz anlatıyor:
“Bu olayı Bosna Hersek’te bizzat yaşadım. Bana çok kişi, bu hikâyeyi siz mi yazdınız diye sordu. Hayır, ben yazmadım. Bosna’da halen görev yapan askerlerimizden, bir üniversitede misafir öğretim görevlisi olduğum sırada bizzat dinlediğim bir hikâye.
Bizim oradaki askerlerimiz küçük istihbarat evleri şeklinde görev yapıyorlar ve asıl büyük grup da Saraybosna’da bulunuyor. İstihbarat evleri dediğim küçük evler, bunlar açık istihbarat topluyor ve Yufor komutanlığına bildiriyor. Gizli saklı bir şey yok. Fakat bizim ordumuz özel olarak yardıma muhtaç köy ve okulları dolaşıp gerekli yardımlarla donatıyorlar. Dolaşırken bir köyün muhtarına gidip kimlere yardım edilebileceklerine dair liste istiyorlar. Yardım paketleri de Türkiye’den paketlenip askeri kargo uçağıyla oradaki gümrük işlemlerine takılmasın diye aktarılıyor.
Bir köye gidiyorlar. Köyde listeye göre dağıtım yapılıyor. Fakat köyün ileri gelenlerinden biri diyor ki “biz size listeyi verdiğimiz sırada yardıma muhtaç olan bir teyze var onu unutmuşuz”. Teyzenin evi de biraz tepelik bir yerde köyün dışında. Oranın köyleri de bizim Karadeniz köyleri gibi dağınık ve uzaktır.
Bizim subaylarımız da “tabi ki yardım edebiliriz” diyorlar. Velhasıl subaylarımız kar diz boyu olmasına rağmen kutuları omuzluyorlar. Güç bela oraya kadar ulaşıyorlar. Kapıyı çalıyorlar ve karşılarında bir teyze. Daha kapıyı açar açmaz “Türk müsünüz?” diye soruyor. Bizimkiler de Türk’üz deyince, “Geleceğinizi biliyordum” diyor.
Bizim geleceğimizi bilen milyonlar var. El-Bab’taki, Halep’teki, Başika’daki, Musul’daki, Pakistan’daki ve Makedonya’daki de bizim geleceğimizi biliyor. Bizim sancağın gölgesi o kadar kuvvetli düşüyor ki, biz oralara gitmek zorundayız. Tarih bizi çağırıyor. O teyze bizi nasıl bekliyorsa milyonlarca teyze onun gibi bizi bekliyor.
Çünkü tarih bizi çağırıyor. 600 yıl siz bir bölgede hüküm sürüyorsanız ve 1000 yıl hala bu topraklarda ayakta kalmışsanız tarih sizi çağırıyor. Bundan kaçamazsınız. İşte bu yüzden biz bugünkü sıkıntıları çekiyoruz. Nüfusu Türkiye’deki herhangi bir şehirde bulunan ilkokuldaki çocukların nüfusu kadar bile olmayan bir ülke bize çelme takmaya kalkıyor. Bu bizim tarihi kaçınılmaz görevimiz. Durum budur.

Anlatan: Tufan Gündüz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis