Kayıtlar

Kalbin Dört Zehri

Kalbin Dört Zehri İmanla dolu olması gereken organımız olan kalbimizin içine yerleşen ve onu zehirleyen kalbin 4 zehri ayrıca bu zehirlerden kurtulma yollarını sizler için bir araya getirdik. Kalp Cenab-ı Allah’ın insanlara bahşettiği ana organ olup, kanın vücudumuza pompalanmasıyla diğer organların düzgün çalışmasını sağlar. En büyük nimet sayılan ve insanları hayvanlardan ayıran beyin bile kalbin düzgün çalışmasına bağlıdır. Dinimiz islam müminlerin kalplerini imanla doldurmalarını Kur’an-ı Kerim’de defalarca vurgulamıştır. Kalbin 4 zehri ise kalbimizi imanla doldurmamızı engelleyen maddelerdir. 1- Gereksiz Konuşmalar Allah’ın elçisi Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem her zaman gerekli olduğu zaman konuşur ve bizlere de gereksiz konuşmamamız konusunda öğütler verirdi. Ayrıca peygamber efendimiz her zaman olumlu konuşmaları severdi. Gereksiz ve olumsuz konuşmalardan uzak dururdu. Yalan yere yemin etmeyi yasaklardı. Peygamber efendimiz gereksiz konuşmaların kalbi

Humekayı Zaman Nanay Oynarlar

Humekayı Zaman Nanay Oynarlar “El elden üzülmüş, yar elden gitmiş. Humeka-yı zaman nanay oynarlar. Kurb-ı kıyamettir, tarih de bitmiş. Humekayı zaman nanay oynarlar. Taraf taraf bela istila eyler, Kahrullah gazaba istinad eyler, Kanlar akar yerde incimad eyler, Humeka-yı zaman nanay oynarlar. Ar ile namus da kalmadı gitti. Yüzler siyah oldu, hayâ da bitti. Dünyada yaşamak kemale yetti. Humeka-yı zaman nanay oynarlar. Avretler erine itaat etmez, Erlerin avrete sözü kâr etmez, Evlâd baba ile iftihar etmez, Humeka-yı zaman nanay oynarlar. Erkek dişi birbirine karıştı, Herkes arzusunu buldu görüştü, Alamet-i Kübra hemen kavuştu, Humeka-yı zaman nanay oynarlar. Lütfiyi affede Hazret-i Allah, Merhamet buyura vallahi billah, Korkarım tecelli ede adlullah, Humeka-yı zaman nanay oynarlar.” Alvarlı Efe Hazretleri Hülasat-ül Hakayık adlı eserinden nakledilmiştir. Sözlük: Humeka: Ahmaklar, akılsızlar. Humeka-yı zaman: Zam

Cuma Günü Duaları

Cuma Günü Duaları İman Duası Cuma günü 5 kere okunacak… اِلهِي لَسْتُ لِلْفِرْدَوْسِ اَهلاً ، وَلاَ اَقْوَي عَلَي النَّارِ الْجَحِيْمِ . فَهَبْ لِي تَوْبَةً وَاغْفِرْ ذُنُوْبِي ، فَاِنَّكَ غَافِرُ الذَنْبِ الْعَظِيْمِ . Okunuşu: İlahi lestü lil firdevsi ehlen, Ve lâ akvâ alâ nâril cehıym.        Fe heb lî tevbeten vağfir zünübî,        Fe inneke gâfiruz zenbil aziym. Anlamı: Rabbim! Yüce firdevs cennetine girmeye layık değilim. Cehennem ateşine karşıda dayanıklı değilim. Bana tevbe etmeyi ihsan eyle. Şüphesiz büyük günahları ancak sen bağışlarsın, Allah'ım! Fazileti: Büyük veli Şa'rani: "Bu iki beyti cuma günleri beşer defa okuyan kimselerin Allah’ü Teâlâ son nefeste canlarını iman ve İslâm üzere kabzeder." buyurmuşlardır. Cuma Günü Duası لَا إِلَهَ إِلَا أَنْتَ يٰا حَنَّانُ يٰا مَنَّانُ، يٰا بَدِيعُ السَّمَوَاتِ وَالَارْضِ، يٰا ذَا الْجَلَالِ وَالَإِكْرَامِ يٰا حَيُّ يٰا قَيُّومُ. Okunuşu: Lâ ilâhe illâ ente yâ

Fakir İşçi

Fakir İşçi -Fakir bir işçi, bir gün işten çıkarılır. Bunun üzerine başka da hiçbir gelir kaynağı olmadığı için, çoluk çocuğu arka arkaya üç gün aç ve susuz kalır. Adam iş bulmak üzere nereye başvurduysa, “ İşimiz yok” cevabı ile kapılar yüzüne kapanmaktadır. Üst üste midelerine hiçbir gıda girmeyen yavruların dinmeyen ağlayışları annenin yüreğini parçalayacak raddeye gelir. Çaresizlik içinde durumu kocasına açar. -“ Bey görmüyor musun? Açlıktan yavrularımızın yüzleri sarardı ve bağırsakları eridi. Haydi biz dayanırız amma onlar bu kadarına tahammül edemezler, bu sefaletimizin sonu ne olacak? Bir şey düşünmüyor musun?” der. Adam düşünceden öne eğilmiş başını eşinin yüzüne doğru kaldırarak ona der ki; “Karıcığım, günlerdir başvurmadığım kapı kalmadı. Piyasaya göre en düşük ücretle iş aradım, tek bir kerecik karnımızı doyuralım diye olmadı. Kimse bana iş vermiyor. Yavrularımın açlıktan erimeye yüz tutan ciğerleri benim de yüreğimi parçalıyor. Amma anlıyor ve görüyorsun ki, e

Büyüttüğün Her Çocuk Yetişmiyor

Büyüttüğün Her Çocuk Yetişmiyor Öyle ki kimi ebeveynler, evladının maddi ihtiyaçlarını karşılamakla ona karşı görevini yerine getirdiğini düşünüyor. Hâlbuki maddi ihtiyaçları karşılamak çocuk yetiştirmenin yalnızca bir bölümü... “Çocuk yetiştirmek için iki kişi yetersiz, büyütmek içinse fazla.” sözünü ortaya atıp bir münazara başlatsak herhalde pek çoğumuz bu sözü destekleyenler arasında yer alır. Büyütmek ve yetiştirmek ifadeleri her ne kadar birbirine yakın anlamlarmış gibi görünse de aslında birbirinden oldukça farklı. ‘Büyüme’ zamana bağlı olarak gerçekleştiğinden fazla gayret sarf etmek gerekmez. Öyle ki eskiler bu durumu ‘Dünyaya gelen (öyle ya da böyle) büyüyor.’ sözüyle ifade eder. Oysa çocuğu yetiştirmek öyle kendiliğinden gerçekleşen bir durum olmanın aksine bilinçli, özenli ve gayretli bir çaba gerektiriyor. Çocuğu ‘hakkıyla yetiştirebilmek’ için bazen iki kişinin yetmeyip; büyütmek içinse fazla gelmesi buradan ileri geliyor. Bu nedenle ‘Herkes çocuk büyütür, ama h

Şeriat, Tarikat, Marifet ve Hakikat Nedir?

Şeriat, Tarikat, Marifet ve Hakikat Nedir? Şeriat Kapısı, Tarikat Kapısı, Marifet Kapısı, ve son olarak Hakikat Kapısı’na nasıl gidilir? Öğrencilerinden biri Mevlana'ya (Kuddise Sirrûh) Hazretlerine sormuş. - Efendim, bu 4 kapı meselesini ben pek anlayamıyorum. Bana anlayabileceğim bir lisanla anlatır mısınız? "Şimdi bak, karşı medresede dersini çalışan dört kişi var. Hepsi rahlelerine eğilmiş. Sen git bunların hepsinin ensesine bir şamar at, sonra gel sana anlatayım!" Adam gitmiş birincinin ensesine bir tokat patlatmış. Tokadı yiyen derhal ayağa kalkıp arkasını dönmüş ve daha kuvvetli bir tokatla Mevlâna (Kuddise Sirrûh) Hazretleri'nin öğrencisini yere yıkmış. Öğrenci dayağı yemiş, geri dönecek ama hocasına itaat var. Yaratana güvenip ikinciye de bir tokat patlatmış. O da derhal ayağa kalkıp elini kaldırmış. Tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş. Öğrenci devam etmiş üçüncüye de bir tokat atmış. Üçüncü şöyle bir kafasını çevirip

Hastalıkla Şifa Bulmak

Hastalıkla Şifa Bulmak Konu Detayları: Eşi-benzeri olmayan, her türlü eksik ve kusurdan münezzeh Rabbimiz, eksiksiz ve kusursuz bir imtihan dünyası halk etmiştir. O'nun yaratmasında, yarattıklarında hiçbir eksik ve kusur yoktur. Her şey O'nun ilmi dahilinde mükemmel bir şekilde cereyan etmektedir. Eksiklik ve kusur, imtihana bağlı olarak insan zihninde zuhur eden kavramlardır yalnızca. Birbirine benzeyen fakat farklı özelliklerle, farklı biçim ve renklerle, birbirini tamamlayan, bütünleyen mahlûkat, ilâhi bir nizamı meydana getirmektedir. İnsan da bu nizamın önemli sorumluluk yüklenmiş bir parçası olarak yerini almıştır. Rabbimiz, emanetin göklere, yere ve dağlara teklif edildiğini, onların bunu yüklenmekten çekindiklerini, ama emaneti insanın yüklendiğini bildiriyor. İnsanlar ‘Rabbimiz olduğuna şehadet ederiz' diyerek Cenab-ı Mevlâ'ya söz de vermişlerdir. Dünya hayatı, emanete kimlerin sahip çıkacağının, kimlerin sözünde duracağının belli olacağı bir

Şifayı Veren Allah

Şifayı Veren Allah     Perhizle yasamaktan bıkmıştı, azıcık ihmal etse ülseri kendini hatırlatıyordu. Doktorlar,     "Ameliyat" diyorlardı ama hani para? Bu devirde cılız emekli maaşından artırmak mümkün müydü? Varı yoğu dededen kalma arsada ki hissesiydi. Başkasına satamazdı. Kendi alamazdı.     Hem yeğenleri bu arsada araba ney yıkıyor fıkırdıyorlardı. Ama bir gün hayırsızlar kapıyı çalıp el öptüler. Bu arsayı bize sat dediler.     -Tamam alın.     -Ne istiyorsun?     -Ameliyat parası verin tamam.     Ve öyle oldu. Yeğenleri bir şeyler imzalatıp parayı önüne koydular. Sıra ameliyat için gün almaya gelmişti. Sahi ağrıları biter miydi? Bundan böyle istediğini yiyebilir miydi?     Çocuklar neşe içinde oyun oynuyorlardı. Bir tanesi hariç...     Bir çocuk, kenarda oturmuş mahzun mahzun diğer çocukları seyrediyordu. İhtiyar, yanına oturup sordu "Ne o, seni aralarına almıyorlar mı yoksa?"     -Hayır, alıyorlar amca... Alıyorlar da...

Allah’ü Teâlâ Kimlere Selâm Verir?

Allah’ü Teâlâ Kimlere Selâm Verir? Selam olsun Allah’ın ayetlerine inanlara! Enam Suresi 54 Selam olsun Cennetliklere… Araf Suresi 46 Selam olsun iman edip salih amel işleyenlere… Tevbe Suresi 9-10 Selam olsun sabredenlere… Rad Suresi 24 Selam olsun takva sahiplerine, Allah’ın sınırlarını koruyanlara… Hicr Suresi 45-46 Selam olsun ölümü güzel olanlara… Nahl Suresi 32 Selam olsun dünyada iken Allah’a asi olmayan kullara… Meryem Suresi 14-15 Selam olsun anne ve babasına güzel davrananlara… Meryem Suresi 32-33 Selam olsun hidayete Kur’an’ı Kerim’e tabi olanlara… Taha Suresi Suresi 47 Selam olsun boş işlerden yüz çevirenlere… Kasas Suresi 55 Selâm olsun cahillerden yüz çevirenlere… Selam olsun Kasas Suresi 55 Selam olsun ahirette Rahmana kavuşacak olanlara… Ahzab Suresi 44 Selam olsun ahirette Allah’ü Teâlâ’nın selâm verdiği mü’minlere… Yasin 58 Selam olsun imana gelmez kimselerden yüz çevirenlere… Zuhruf Suresi 89 Selam olsun

Afetlerden Korunmak İçin Dualar

Afetlerden Korunmak İçin Dua 1 بِسْمِ الله عَلَى نَفْسِي وَأَ هْلِي وَمَالِي Okunuşu: “Bismillâhi ala nefsi ve ehli ve mali.” Anlamı: “Allah’ın ismiyle, kendimi, ailemi ve malımı Allah’a havale ediyor. O’nun yüce himayesine bırakıyorum.” Fazileti: İbni Abbas’ın (Radiyallahü Anh) rivayetinde Bir Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in huzuruna gelip; “Ya Rasulallah başım dertten kurtulmuyor. Afet ve musibetlerden korkuyorum.” Diyerek şikâyette bulunur. Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in sabahları “Bu şekilde dua et!” diye buyurdu; “Böyle dua edersen, Allah Celle Celâlüh, seni, aileni ve malını bütün afetlerden, bela ve musibetlerden korur. Emniyet ve selamette olursun!” Afetlerden Korunmak İçin Okunacak Dua 2 Allah Resulü Sallallahü Aleyhi Vesellem Deprem, sel, kasırga gibi felaketler için şu duayı yapmıştır: اَللّٰھُمَّ! أَنْتَ رَبِّي لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ، عَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ، وَأَنْتَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ. لَا حَوْلَ وَلَا

Doğal Afetlerden Korunma Duası

Doğal Afetlerden Korunma Duası اللَّهُمَّ احْفَظْنِي مِنْ بَيْنِ يَدَيَّ وَمِنْ خَلْفِي، وَعَنْ يَمِينِي وَعَنْ شِمَالِي، وَمِنْ فَوْقِي، وَأَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ مِنْ أَنْ أُغْتَالَ مِنْ تَحْتِي(آمين) Okunuşu: “Allahümmâğfezni min beyni yedeyye ve min halfi ve an yemini ve an şimâlî ve min fevkî ve eûzü biazametike min en uğtâle min tahtî.” (Âmin) Manası: “Allahım, önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, üstümden ve altımdan gelebilecek, afetlerden (zelzele gibi) felaketlerden azametine sığınırım.”

Yetmiş Meleğin Âmin Dediği Dua

Yetmiş Meleğin Âmin Dediği Dua İbn-i Mace’nin Hz. Ebu Hüreyre’den (Radiyallahü Anh) rivayeti şöyledir. Hz. Peygamberler (Sallallahü Aleyhi Vesellem): “Şu duayı okuyan kimseye âmin demek için, Cenab-ı Hak, yetmiş melek görevlendirmiştir.” buyuruyor. اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ، رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الَاخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ (آمين) Okunuşu: “Allahümme inni es’eliükel’ afve vel afiyeteh, fiddünya vel’ ahireh. Rabbena atina fiddünya heseneten ve fil’ahireti haseneten ve kına azabennar!” Âmin Anlamı: Allah’ım! Dünya ve ahiret’de senden aff ve afiyet dilerim. Ey rabbimiz! Bize dünyada da iyilikler ver! Ahirete’de de iyilikler ver! Ve bizi cehennem azabından koru!” Âmin Dünya ve ahiret’de Cenab-ı Allah’tan iyilikler, af ve afiyet dileyen kimsenin dileklerinin verilmesi ve duasının kabul olması için 70 Melek Âmin diyor. Bu dua elbette kabul olacak duadır. Çünkü Allah kulunun dua

İnsanı Helâk Eden Yedi Şey

İnsanı Helâk Eden Yedi Şey (İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının! Onlar nelerdir ya Resulullah? (Sallallahü Aleyhi Vesellem) Dediler. Bunun üzerine: 1- Allah’a şirk koşmak, 2- Sihir, 3- Allah’ın haram kıldığı cana kıymak, 4- Faiz yemek, 5- Yetim malı yemek, 6- Savaştan kaçmak, 7- Suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak! Buyurdu. Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144.